Geçen ay kaybettiğimiz, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Tarihi konusunda kendisinden doktora dersi alma onuruna da eriştiğim, değerli Hocamız, Prof. Dr. Feroz Ahmad, “Tarih insanlığa düzenli bir akış sunmaz, sıçramalı gelişir” derdi.

Gelinen noktada insanlık olarak ekonomik sosyal, özellikle teknolojik, tarihsel sıçramaların da etkisiyle küresel bir türbülanstan geçiyoruz. Tarihin bu sıçramalı döngüselliğinde, teknolojik gelişmeler  adeta baş döndürücü bir hızla zıplıyor. Daha dün, Sanayi 4.0 ve Toplum 5.0 uyumu derken; süreç birden dijital, yeşil, toplumsal anlamında Üçüz Dönüşüme (3D) dümen kırdı. Fikir, hizmet, üretim, finans alanlarında Yapay Zekâ (AI) teknolojisini kullanmak elzem oldu. Kalıcılık anlamında bunların sürdürülebilirliği de önemliydi. Özellikle KOBİ’lere sürdürülebilirlik için birikim ve finansal kaynaklara kolay ulaşmak, teknolojiyi üretimlerinden, yönetimlerine, ticaretlerine kadar entegre etme zorunluluğu dayatmaya başladı.
Ancak, ülkemizden baktığımızda, para ve maliye politikaları sıkılaşınca, ilkin KOBİ’ler etkilenir. Öyle de oldu, MB’nin faiz indirimlerine rağmen; bu politikaların KOBİ’lere yan etkisi yansımaya başladı. Hal böyle olunca, KOBİ’ler finansmana erişimde güçlük yaşadığı gibi, finans teknolojisini öğrenmede güçlük çekiyor, dijital teknolojiye de tam randımanlı yatırım yapamıyor.
Oysa KOBİ’lerimiz neredeyse 1908 İkinci Meşrutiyet’ten beri ülkemiz ekonomisinin taşıyıcı motoru olmuşlardır. Reel Ekonominin temel dinamikleri KOBİ fidanlıklarından nice birinci 500 büyükler, ikinci 500 büyükler yetişmiş, devşirilmiştir. Kimisi “Hizmet KOBİ’si” fidanlığından, kimisi “Fikir KOBİ’si” fidanlığından, kimisi “İmalatçı KOBİ” fidanlığından yetişmiş ya da devşirilmiştir. Ülkemizin büyük şirketlerinin kökenine bakın! Neredeyse %99.9’u “Bir zamanlar KOBİ”ydiler.
KOBİ’lerimizin birikimlerini teknolojik gelişmelere yatırım yapmayı tercih etmek yerine, Mercedes arabalara yatırım yaptıklarına dair ironiler de var. (!) Oysa, gelinen noktada, MB’nin faiz indirimlerine rağmen; KOBİ’ler yine finansmana erişimde güçlük yaşıyor. Finans teknolojisini öğrenemiyor, dijital teknolojiye de tam randımanlı yatırım yapamıyor. Üretilen siyasaların, siyasetin pek hayrını falan gördüğümüz yok da… KOBİ’lerin finansmana, teknolojiye vb. erişim sorunları, ülkemizin politik gündemine alınsa, çözüm üretilse... Keşke KOBİ’lerimiz Maserati’ye de binse...
Bu sayımızda, dergimizin kapak konusunu bu yüzden; bankacılık, faktoring, leasing vb. şirketlerden oluşan “Finans Sektöründe Sürdürülebilirlik ve Teknolojiler”e ayırdık. Finans sektöründe teknoloji trendleri, uygulamaları, sürdürülebilirliğin ekosistemleri ve bu konuda çalışmaları aktardık. KobiEfor’da ‘İntermodal ve Demiryolu Taşımacılığı’ dosyasını da ele aldık.
DİJİTAL KobiEfor Dergimizin kapak konusunu ise MindDX sponsorluğunda ‘ERP’  dosyasına ayırdık.

Camdan Tavan
Kadın girişimcilerimizin de finansmana erişim, dijital teknolojilere uyum sorunu var. KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu’nun dergimiz KobiEfor’a verdiği röportajda, “TÜİK’in 2024 III. Çeyrek istatistiklerine göre; Türkiye’de 33.33 milyon kadın nüfusunun sadece 12.43 milyonunun işgücüne katıldığını ve bunların yalnızca 198.000’inin işveren veya girişimci olduğunu görüyoruz” diyor. Demek ki; kadınlarımızın, ekonomik, sosyal, toplumsal politik alanlarda karşılaştığı engeller, girişimcilik ekosisteminde yer almalarında da karşılarına çıkıyor. Kadınlar iş dünyasına adım attıklarında yapısal toplumsal engellerle, özellikle kariyer basamaklarını tırmanırken de camdan tavan gibi engellerle karşılaşıyorlar.
8 Mart Dünya Emekçi ve Girişimci Kadınlar Günümüzü yürekten kutluyor, neredeyse doğduğumuz andan itibaren başımıza geçirilen camdan tavanların kırıldığı, ikincilleştirilip arka planlara itildiğimiz dünyanın ve zihniyetlerin yıkıldığı, daha adil, eşit ve sürdürülebilir bir gelecek diliyorum.