KOBİ’lerin ayakta kalabilmesi; devlet destekleri, esnek finansman modelleri ve dijitalleşme gibi stratejilerle mümkündür. Orta ve uzun vadede, KOBİ’lerin dayanıklılığını artırmak için yapısal reformlar, istikrarlı makroekonomik politikalar ve özel sektör iş birliği zorunludur.

KOBİ’ler, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturmaktadır. İstihdamın yaklaşık %73’ünü, toplam girişimlerin %99.8’ini ve ihracatın önemli bir kısmını üstlenen KOBİ’ler, makroekonomik dalgalanmalardan doğrudan etkilenmektedir. Özellikle yüksek enflasyon ve faiz oranlarındaki artış, KOBİ’lerin faaliyetlerini ciddi ölçüde zorlaştırmakta, sürdürülebilirliklerini ve rekabet güçlerini tehdit etmektedir.

1) Enflasyonun KOBİ’ler Üzerindeki Etkileri

1.1) Maliyet Enflasyonu ve Girdi Maliyetleri
Enflasyonun yükselmesiyle birlikte hammadde, enerji, kira ve işçilik gibi üretim girdilerinin maliyeti artar. Büyük ölçekli işletmeler bu artışları daha kolay tolere edebilirken; sınırlı sermaye yapısına sahip KOBİ’ler bu maliyetleri nihai fiyatlara yansıtmakta zorlanır.

Sonuç olarak:
Kâr marjları daralır,
Talep düşer,
Nakit akışı bozulur.

1.2) Fiyat Belirsizliği ve Planlama Güçlüğü
Enflasyonist ortam, fiyat istikrarını ortadan kaldırarak uzun vadeli planlamayı zorlaştırır. KOBİ’ler stok yönetimi, sözleşme fiyatlandırması ve yatırım planlarında ciddi risklerle karşı karşıya kalır. Özellikle enflasyonun aylık %3-4 seviyelerini geçtiği durumlarda, işletmelerin maliyet projeksiyonları ciddi sapmalara uğrar.

1.3) Ücret Baskısı ve İşgücü Yönetimi
Enflasyon ortamında çalışanlar, yaşam maliyetlerindeki artış nedeniyle ücret artışı talep eder. Ancak KOBİ’lerin bu talepleri karşılayacak mali esnekliği genellikle yoktur.
Bu durum:
Personel kayıplarına,
İş gücü verimliliğinde düşüşe,
İş barışında bozulmalara neden olur.

2) Faiz Oranlarının KOBİ’lere Etkileri

2.1) Finansman Maliyetlerinde Artış
Faiz oranlarının yükselmesi, işletme kredilerinin maliyetini doğrudan artırır.
KOBİ’lerin büyük bölümü öz kaynak yerine banka kredileriyle faaliyet yürüttüğü için:
Borçlanma maliyeti artar,
Geri ödeme güçlüğü doğar,
Yatırım ve büyüme kararları ertelenir.
Özellikle kısa vadeli işletme kredilerinin faiz oranlarının %40’ların üzerine çıkması, birçok KOBİ’yi borç yapılandırma arayışına yöneltmiştir.

2.2) Likidite Sorunu ve Nakit Akışı Krizi
Yüksek faiz ortamı, bankaların kredi verme iştahını azaltırken; mevcut kredilerin yeniden yapılandırılmasını da zorlaştırır.
Bu durum KOBİ’leri:
Tedarikçilere ödeme yapamama,
Vergi ve SGK primlerini geciktirme,
İş hacminde küçülmeye zorlama gibi sonuçlarla karşı karşıya bırakır.

2.3) Alternatif Finansman Zorlukları
Yüksek faiz ortamı, finansal piyasalarda yatırımcıları devlet tahvili ve mevduat gibi risksiz alanlara yönlendirir. Bu durum KOBİ’lerin dış kaynak bulma ve yatırımcı çekme olasılığını azaltır.

3) Sektörel Etkiler

İmalat girdi maliyetleri ve enerji fiyatları nedeniyle üretim düşer.
Perakende tüketici talebinde daralma, stok maliyetlerinde artış yaşanır.
İnşaat finansman zorluğu ve girdi enflasyonu nedeniyle projeler durur.
Turizm döviz bazlı gelir artışı olumlu etki yaratabilir; iç talep daralır.

4) KOBİ’lerin Uyarlama Stratejileri

4.1) Maliyet Yönetimi ve Verimlilik
KOBİ’ler, dijitalleşme ve yalın üretim gibi yöntemlerle maliyetlerini optimize etmeye çalışmaktadır. Enerji tasarrufu, otomasyon yatırımları ve outsourcing (dış kaynak kullanımı) yaygınlaşmaktadır.

4.2) Fiyatlama ve Tedarik Zinciri Yönetimi
Dinamik fiyatlama, maliyet bazlı teklif sistemleri ve alternatif tedarik kanallarına yönelme gibi yöntemlerle enflasyon riski azaltılmaya çalışılmaktadır.

4.3) Alternatif Finansman Arayışı
KOBİ’ler geleneksel banka kredilerine ek olarak şu alternatiflere yönelmektedir:
Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli krediler,
Melek yatırımcılar ve risk sermayesi,
Tedarik zinciri finansmanı (faktoring, leasing vb.),
Crowdfunding (kitlesel fonlama).

5) Politika Önerileri ve Destek Mekanizmaları

KOBİ’lerin yüksek enflasyon ve faiz baskısına karşı dayanıklılığını artırmak için aşağıdaki desteklerin hayata geçirilmesi önerilmektedir:
Düşük faizli KGF destekli kredi programları,
Vergi ve SGK primlerinde esneklik,
KOBİ’lere özel finansal okuryazarlık ve risk yönetimi eğitimleri,
Yatırım ve Ar-Ge teşviklerinin artırılması,
Dijital dönüşüm desteklerinin genişletilmesi.

6) Sonuç

Yüksek enflasyon ve faiz oranları, Türkiye’deki KOBİ’leri ciddi bir finansal ve operasyonel baskı altına almaktadır. Bu ortamda KOBİ’lerin ayakta kalabilmesi; devlet destekleri, esnek finansman modelleri ve dijitalleşme gibi stratejilerle mümkündür. Orta ve uzun vadede, KOBİ’lerin dayanıklılığını artırmak için yapısal reformlar, istikrarlı makroekonomik politikalar ve özel sektör iş birliği zorunludur.