Marmara Grubu Vakfı’nın, KobiEfor çözüm ortaklığı ve basın medya sponsorluğunda düzenlediği 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi, her zamankinden daha anlamlı, daha duygusal bir atmosferde gerçekleşti. Çünkü bu yıl, sadece fikirlerin, ülkeler arası diyalogların, ekonomik öngörülerin konuşulduğu bir zirve değil; 40 yıllık bir emeğin, bir ömrün adanmışlığının da onurlandırıldığı bir törendi. KobiEfor olarak, bizler için en anlamlı anlardan biri, Yalçın Sönmez OSB Ödülü’nün takdim edildiği törende yaşandı.
Bu yıl Marmara Grubu Vakfı’nın düzenlediği 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi, her zamankinden daha anlamlı, daha duygusal bir atmosferde gerçekleşti. Çünkü bu yıl, sadece fikirlerin, ülkeler arası diyalogların, ekonomik öngörülerin konuşulduğu bir zirve değil; aynı zamanda 40 yıllık bir emeğin, bir ömrün adanmışlığının da onurlandırıldığı bir törendi. KobiEfor olarak, bu büyük organizasyonun çözüm ortağı ve basın medya sponsoru olmanın gururunu yaşarken, bizler için en anlamlı anlardan biri, Yalçın Sönmez OSB Ödülü’nün takdim edildiği törende yaşandı. Kocaeli Alikahya OSB Yönetim Kurulu Başkanı, TOSYÖV eski Başkanı ve dergimizin Onursal Başkanı merhum Yalçın Sönmez’in adına verilen bu ödül, sadece bir plaket değil; onun girişimcilik ekosistemine, sanayiye, KOBİ’lere, özellikle de OSB’lerin gelişimine adanmış bir ömrün sembolüydü.
Bu özel ödülü, KobiEfor İmtiyaz Sahibi Dr. Nurdan Sönmez ve İş İnsanı Öncücan Sönmez, Gebze Güzeller OSB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Adem Ceylan’a takdim ederken gözlerde hem gurur hem de özlem vardı. O an, bizler için sadece bir ödül töreni değil; bir vefanın, bir hatıranın, bir mirasın yaşatıldığı kıymetli bir andı. Zirvede dünyaca ünlü isimler de vardı. Nobel Ödüllü Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar ve tarihimizin yaşayan hafızası Prof. Dr. İlber Ortaylı gibi değerli isimlerin ödül alması, günün anlamını daha da derinleştirdi. Onlarla aynı sahneyi paylaşmak, aynı havayı solumak bile büyük bir ilhamdı.
KobiEfor Köşeyazarları olarak bizler, o gece oradaydık. Tüm KobiEfor Ailesi Zirve’deydi. Yalçın Sönmez’in izinde, onun çizdiği vizyon doğrultusunda, girişimciliğe, üretime, sanayiye adanmış bir yayın anlayışının temsilcileri olarak biz de oradaydık. Bir kez daha anladık ki; bazı ödüller sadece başarıyı değil, bir hayat duruşunu temsil eder. Bazı isimler, yalnızca geçmişte değil, gelecekte de yaşamaya devam eder.
Teşekkürler Yalçın Sönmez…
İzinde yürümeye devam ediyoruz.
Bu sayıdaki yazımda sizlerle “Sanayi ve Endüstride Sürdürülebilirlikte Astrolojinin Rolü ve İstatistiksel Kullanımı”nı paylaşıyor olacağım.
Küresel ölçekte sanayi ve endüstri, hızla gelişen teknolojilere rağmen çevresel, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirlik sorunlarıyla yüzleşmektedir. Bu sorunların çözümü için çoğunlukla teknik ve bilimsel yöntemler kullanılsa da, bazı kadim bilgilerin modern yöntemlerle birlikte kullanılması, yeni ve bütüncül çözümler üretebilir. Bu çerçevede, astroloji-özellikle istatistiksel olarak değerlendirildiğinde-sanayi ve endüstriyel sürdürülebilirlikte alternatif bir rehber olarak değerlendirilebilir. Astroloji, gezegen hareketlerinin ve gökyüzü olaylarının dünya üzerindeki etkilerini inceleyen, binlerce yıllık bir gözlem ve yorum sistemidir. Tarihsel olarak tarım, yönetim ve denizcilik gibi alanlarda kullanılan astroloji, günümüzde stratejik planlama, insan kaynakları yönetimi ve zamanlama gibi alanlarda da potansiyel katkılar sunabilir. Bu katkılar, özellikle astrolojik verilerin istatistiksel olarak analiz edilmesiyle daha somut bir çerçeveye oturtulabilir.
Astrolojik verilerin istatistiksel yorumu: Modern veri bilimi ve istatistik, astrolojinin bilimsel yöntemlerle daha anlamlı hale gelmesini mümkün kılar. Örneğin; belirli gezegen hizalanmalarının ekonomik büyüme dönemleriyle korelasyonları araştırılabilir. Bu konuda çalışmalarıyla öncü Michel Gauquelin, 1950’lerde binlerce sporcu, sanatçı ve bilim insanının doğum haritalarını analiz ederek bazı gezegen konumlarının meslek eğilimleriyle ilişkili olabileceğini istatistiksel olarak ortaya koymuştur (Gauquelin, 1955). Bir işletme, geçmiş dönemlerdeki üretim verileri ile aynı dönemlerdeki astrolojik göstergeler arasında istatistiksel ilişkiler kurarak geleceğe yönelik stratejiler geliştirebilir. Örneğin; Merkür retrosunun iletişim hatalarına neden olduğu yönündeki geleneksel görüş, müşteri şikâyetleri ve teknik arızaların bu dönemlerde artış gösterip göstermediği istatistiksel olarak incelenebilir.
Astrolojik zamanlama ve üretim süreçleri: Sürdürülebilir bir sanayi politikası oluşturulurken, zamanlama kritik bir rol oynar. Astrolojik göstergeler, mevsimsel değişimlerin ötesine geçerek sosyal, psikolojik ve organizasyonel etkileri de dikkate alır. Güneş tutulmaları, Jüpiter’in belirli burçlardan geçişi veya dolunay döngüleri gibi olaylar, çalışan motivasyonu, tüketici davranışı ve pazar eğilimleri üzerinde etkili olabilir. Bu etkilerin istatistiksel olarak modellenmesi, yöneticilere daha esnek ve sezgisel bir strateji geliştirme olanağı sunar (Cornelius, 2003). Venüs retrosu gibi dönemlerin, tüketici alışkanlıklarını etkilediği savunulmakta, bu tür dönemlerde satış stratejilerinin dikkatle belirlenmesi gerektiği düşünülmektedir. Mars’ın konumları ise üretim kazaları, agresyon veya ekip içi çatışmalarla ilişkili dönemlere dair önleyici analizlerde kullanılabilir.
İnsan kaynakları (İK) ve astrolojik uyum: Sanayi kuruluşlarında verimlilik kadar, İK’nın etkin kullanımı da sürdürülebilirliğin temelini oluşturur. Astrolojik haritalar, bireylerin karakteristik özelliklerini anlamaya yönelik bir araç olarak kullanılabilir. Uygulama etik sınırlar çerçevesinde ve kişisel onay doğrultusunda olmalıdır. Ekip dinamikleri, liderlik potansiyeli ve uyum düzeyleri, istatistiksel olarak analiz edilmiş astrolojik veriler ışığında daha etkili yönetilebilir. Astroloji, geleneksel olarak sezgisel ve sembolik bir sistem olsa da modern istatistiksel analiz yöntemleriyle birleştirildiğinde sanayi ve endüstride sürdürülebilirliğe farklı bir boyut kazandırabilir. Bu yaklaşım, teknolojik ilerlemeyle kadim bilgeliği bir araya getirerek, daha dengeli, zamanlaması güçlü ve insan merkezli bir üretim anlayışı oluşturulmasına katkı sağlar. Astrolojiyi sadece mistik bir disiplin değil, stratejik bir araç olarak görmek; sürdürülebilirliğe giden yolda yeni kapılar açabilir.