Page 52 - KobiEfor Ağustos 2023 Sayı 287

.217(<1(5 9( 3$56à<(/ 7$á,0$&,/,ã,

ise düşüş oranı yüzde 9.2 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Yılın ilk yarısında limanlarda, geçen yıla oranla yüzde
4.5 düşüş yaşanarak 6.1 milyon TEU konteyner elleçle-
mesi gerçekleşmiştir. Transit ve ihracat yük elleçleme
miktarının yılın ikinci yarısında geçen senenin aynı dö-
nemine göre daha yüksek seviyede seyretmesi ve bu
yılı 2022 yılı elleçleme miktarlarına yakın seviyelerde
kapaması beklenmektedir.”
2023-2024’te arz fazlası bekleniyor
COVID-19 salgınıyla dünya ticaretinin yaklaşık yüzde
90’ının yapıldığı deniz yolunda ‘boş konteyner krizi’nin
başlamış olduğunu anımsatan Fayatorbay, “Covid-19
salgını zirvesinde kon- ni kaydediyor: “2024’ün ortalarından itibaren küresel
teyner kıtlığı varken, kü- ekonominin yeniden toparlanacağı tahmin edilmek-
resel ekonomi 2022’de te ve bu gelişmenin konteyner ve yük taşımacılığını
talep düşmesiyle tam olumlu etkileyeceği beklenmektedir. Uzun vadede
tersi ‘kapasite fazlası’ Türkiye’nin konteyner ve yük taşımacılığındaki gelişi-
sorunuyla karşı karşıya mini; bölgesel üretim merkezine dönüşmesi ile transit
kalmıştır. Küresel tüketi- merkez olma özelliği şekillendirecektir.”
ci talebinde düşüşle kon- İltisak hatlarının özellikle limanlara demiryolu bağ-
teyner depoları dolarken deniz taşımacılığı sektöründe lantısının sekronizasyonu önemli: Yeşil ve dijital dönüşü-
navlun alanı arz fazlası artmaya devam etmektedir. mün önemini de değinen Fayatorbay, Türkiye’nin taşıma-
Uzmanlar, salgın döneminde yaşanan darboğazlardan cılık sektöründe mevcut sorunlarının aşılmasına yönelik
sonra, 2023 ve 2024’te deniz yoluyla taşımacılıkta arz çalışmaların yapılarak
fazlası beklemektedir. Tedarik zincirlerinin yeniden multimodal taşımacı-
daha öngörülebilir ve güvenilir hale geldiği görülmek- lığın sağlanabilmesine
tedir” diyor. yönelik yapılandırmanın
gerekliliğinin önem arz
Türkiye transit merkez olabilir ettiğini vurguluyor: “Do-
Coğrafi bakımdan bir yarımada olan, Avrupa, Asya ve layısıyla, küresel ulaşım
Afrika’nın kavşak noktasında konumlanan Türkiye’nin sektöründe önemli bir
dış ticaretinde önemli konuma sahip denizyolu taşıma- kilit noktası olan deniz yolu taşımacılığının öneminin ve
cılığının önünde özellikle transit taşımacılık faaliyetleri gelişimine yön veren stratejilerin sürekli güncellenerek
açısından büyük bir potansiyel ve gelişim alanları bulun- gereken değişime uyarlanması, küresel ticaret için zaruri
duğuna değinen Fayatorbay, “Türkiye ekonomisi, Avrupa bir ihtiyaçtır. Küresel ticarete yön veren denizyolu taşıma-
Birliği (AB), Afrika ve Orta Doğu Bölgesi’ndeki ticaretin cılığının ülkemizdeki ulaşım modlarıyla desteklenerek
merkezinde olan bir ülke senkronize olması gerekliliğinin önemi özellikle son yıl-
olarak, Pandemi sonrası larda dikkate alınmakta, ulaşım politikaları bu stratejiy-
ve ticaret savaşının dina- le oluşturularak uygulanmaktadır. Demiryolu yatırımları
mikleriyle, önemli bir lo- ve bağlantı hatları olan iltisak hatları bu planlamanın en
jistik ve üretim üssü olma önemli göstergesidir. Son yıllarda ülkemizde hızlı gelişim
potansiyeli taşımaktadır. gösteren ulaşım ağının, kıyılardan iç coğrafyaya akışında
Yeni tedarik zincirlerine en önemli ayağı raylı sistemler ve ana konvansiyonel hat-
olan ihtiyaç ve uluslara- lardır. İltisak hatları, sanayi ve üretim tesislerinden, lojistik
rası ticaretin daha bölge- merkezlerden, maden ocaklarından limanlara ve diğer ula-
sel ve yakın mesafelere şım modlarına yük trafiğini
yönelme eğilimi Türkiye sağlayan düğüm noktaları-
ekonomisinin önemini artırmaktadır” diye konuşuyor. dır. İltisak hatlarının özel-
Türkiye’nin, potansiyelini harekete geçirmesi du- likle limanlara demiryolu
rumunda ihracatının dünya ihracatındaki payının ilk bağlantısının senkronizas-
etapta %1’lerden 1.5’lere, daha sonra %2’lere doğru yonu sayesinde, ulaşımla
hareketlenebileceğini öngören Fayatorbay, Türkiye sağlanan ticari döngünün
ekonomisinin bir üretim ve lojistik merkezi olmasının arttırılarak, ulusal ve ulus-
hem kendi potansiyelini daha fazla kullanması hem de lararası yük trafiğinin maksimum düzeye ulaşması ve hiz-
dışarıdan gelecek yatırımlarla mümkün olabileceği- met kalitesinin arttırılması amaçlanmaktadır.”

52 KobiEfor $ðXVWRV