Söylemek Yapmaktan Kolaydır

2014 yılını nasıl karşılayacağım konusunu araştırırken elime MESS’in yayınları arasında yer alan “Değişim” adlı kitap geçti. Kitaptaki makaleler, hızla değişen piyasa koşullarına uyum sağlayabilmek için, şirketlerin öğütlenme ve iş yapma tarzlarını sürekli yeniden yapılandırması amacından yola çıkıyor. 2014 yılı ile ilgili planlarımızı yaparken işimize yarayabileceğini düşündüm.Charles Darwin’in  “Var kalan; türlerin en güçlüsü değildir, ne de en zekisi; var kalan kendini değişime en çok uyarlayabilendir” sözü; yenilik yaratabilmenin tek şartı olarak görülen değişim olgusunun, aslında ayakta kalmanın ön şartı olduğunu ortaya koyuyor.
“Değişim” kitabında sekiz ayrı makale yer alıyor. Makalelerde, değişim dinamiklerini farklı yollardan analiz eden yazarlar, dünya çapındaki başarılı ve başarısız örnekleri mercek altında tutuyor.
“Bir Sektörü Yeniden Biçimlendirmek” konulu yazısında Norman R. Augustine, şirketinin var kalma öyküsünü ele alıyor ve var olmanın değişmekten geçtiğini söylüyor. Birçok sanayi kolunda piyasa payında birkaç puanlık bir kaybın ciddi bir bozgun, hatta bir felaket olduğunu vurgulayan Augustine, savunma sanayine yönelik kahve telvesi örneğiyle dikkat çekiyor.
Augustine, “Kahve telvesini iyi okuyun” önerisinde bulunuyor. “Savunma endüstrisindeki değişim sarsıntıları Sovyetler Birliği dağıldığı zaman değil, iş sözcüğüne yeni bir terim girdiğinde başladı: Finans Mühendisliği” diyen Augustine, çalkantılı sektörlerdeki şirketlerin görünürde hiç yol olmasa bile, yol haritalarına gerek duyduklarının altını çizerek, şirketlerin karışıklıktan doğan büyük değişiklikler yapma fırsatını yakalamasını öneriyor.  Augustine, “Söylemek yapmaktan daha kolaydır ama, yöneticiler işlerine, müşterilerine ve en önemli varlıkları olan çalışanlarına odaklanmayı sürdürmelidir” diyor.

Kuralların teoride işleyip işlemediğinin de şüpheli olduğunu itiraf eden Augustine önerilerini şöyle sıralıyor:
1. Kahve telvesini okuyun. Geçmişe bakarak kahve telvesindeki tehlike işaretlerinin okunabileceğini söyleyen Augustine, değişimin zorla gerçekleşmeyeceğini, önceden gereken altyapının ve insanların hazırlanması gerektiğini söylüyor.

2. Hiç olmazsa bir yol haritanız olsun. Doğru seçimi yapmanın zorluğundan bahseden ve gerçekten bir varış noktası ile mola yeri olmayan yolculukları olan şirketlerin, verimlilik ve rekabet şartlarını gözönünde tutarak “kombinasyon” yapmasını istiyor.

3. Hızlı hareket edin, Bir İngiliz atasözü olan “Doktorlar görüş alışverişi yaparken hasta ölür” sözünü anımsatan Augustine, stratejik kararlar verdikten sonra hızlı hareket etmenin ve operasyon becerisinin başarı için yaşamsal şart olduğunu vurguluyor.

4. Dev değişikliklere gidin. Büyük değişiklikleri başarmak için erişilmez gibi görünen hedefleri belirlemek gerektiği üzerinde duran Augustine, insanların bu hedeflere ulaşabilmeleri için motive olmaları ve bunu yapabilmek için onlara kaynak sağlamanın önemini vurguluyor.

5. Kalıpların dışında düşünün, kalıpların dışına çıkın. Yaratıcı olmanın değişimin temel şartı olduğunu öğretmeye çalışan Augustine, çok miktarda talebin bilinmeyen çözümleri yaratması ve araştırmanın dışına çıkarması nedeniyle klasik yapıtların benzer yargılarından uzak durulması gerektiğini söylüyor.

6. Kıstaslardan yararlanın. Yeniden yapılanma dönemlerinde hedefleri saptamak, ilerlemeyi denetlemek ve geribildirim sağlamak gerektiğini belirten Augustine “Doğal rekabet içgüdülerinizi ortaya çıkarın” diyor.

7. Günlük işleri gözden kaçırın. Değişim için ayrı bir zaman ayrılamayacağı gibi, günlük işlerin zorluğundan sıyrılmak mümkün değildir. Augustine çare olarak değişimi zamana yaymak ve motivasyonu arttırmak gerektiğini söylüyor.

8. Müşteriye odaklanın. Değişimin müşteriler için görünmez olması gerektiğini, ancak son derece açık ve olumlu olması gerektiğinin altını çiziyor.

9. Kararlı olun. Unutulmaması gereken; mükemmel değişimin asla gerçekleşmeyeceği. Bu nedenle kararlılığın başarı için şart olduğu sonucu ortaya çıkıyor.

10. Şirket için bir kültür yaratın. Kültür kavramının değişimi desteklemek yerine, değişimi köstekleyebileceği üzerinde duran Augustine’nin, bu maddede en çok üzerinde durduğu nokta, birbirini tamamlayan takım çalışmasının ortaya çıkması.

11. Gerçek varlıklarınızın akşamları eve gittiğini unutmayın. En iyisini Alreed P. Sloan Jr. söylemiş: “Varlıklarımı alın, ama örgütümü bana bırakın; beş yıl içinde hepsini geri alayım.”

12. İletişim kurun, iletişim kurun, iletişim kurun... Büyük Kahin Pedgo’nun açıkladığı gibi “Sefaletin belirsizliği, belirsizliğin sefaletinden iyidir.”

Özetle, değişmeyen tek şey değişimdir. Uyum sağlayamayanlar, hiçbir zaman olmayacakları bir ortam için doğru kararlar almaya ve kendileri açısından doğru işler yapmaya devam edeceklerdir.