
TOSYÖV’ün 15 Mayıs’ta, Ankara’da düzenleyeceği XX. Ulusal I. Uluslararası KOBİ Zirvesi ile 6-7 Mayıs’ta Ankara’da gerçekleştirilecek Girişim ‘23’te; Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri kapsamında, ‘Kadın Girişimci’, ‘Genç Girişimci’ ve ‘Geleceğin Genç Girişimcileri’ olmak üzere 3 kategoride, toplam 225 bin TL ödül verilecek. Bu projeden ilham alan Marmara Grubu Vakfı, 7-8 Mayıs’ta, İstanbul’da düzenlediği uluslararası bir platform olan 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde, Marmara Grubu Vakfı 40. Yıl Ebediyete İntikal Etmiş Değerler Ödülü başlığı altında Yalçın Sönmez adına Organize Sanayi Bölgesi Ödülü verecek. Dr. Nurdan Sönmez, “Umarım ve dilerim Devletimizin ve Kocaeli Alikahya OSB’nin de desteği ile Yalçın Sönmez’in içinde teknoloji üniversitesi kurulması hayaliyle başlattığı İzmit Teknokent Projesi de Yalçın Sönmez Teknoloji Üniversitesi veya Yalçın Sönmez Teknokent ismiyle devam ettirilir” dedi.
KobiEfor İmtiyaz Sahibi Dr. Nurdan Sönmez ile geliştirdiği yeni projeleri Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri’ni konuştuk. Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri projesini; birçok önemli kurum ve kuruluşun yanı sıra; TOSYÖV (Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı), Girişim’23 ve Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı olmak üzere 3 büyük girişimcilik ve ekonomi platformu da kabul etti. TOSYÖV tarafından 15 Mayıs’ta, Ankara’da düzenlenecek XX. Ulusal I. Uluslararası KOBİ Zirvesi ile 6-7 Mayıs’ta Ankara’da gerçekleştirilecek Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliklerinden Girişim’23’te; Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri kapsamında, ‘Kadın Girişimci’, ‘Genç Girişimci’ ve ‘Geleceğin Genç Girişimcileri’ olmak üzere 3 kategoride, toplam 225 bin TL ödül verilecek. Yine Dr. Nurdan Sönmez’in hayata geçirdiği Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri projesinden ilham alan ve 40. yılını kutlayan Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı, çeyrek asrı aşan bir süredir düzenlediği, uluslararası bir platform olan, 7-8 Mayıs’ta, İstanbul’da gerçekleştirilecek 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde, Marmara Grubu Vakfı 40. Yıl Ebediyete İntikal Etmiş Değerler Ödülü başlığı altında Yalçın Sönmez adına Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Ödülü verecek.
Yarışan değil, yarışmaları üreten akıl
KobiEfor: Ulusal ve uluslararası platformlarda yer alacak önemde böylesine değerli bir proje fikrini nasıl geliştirdiniz, projeyi geliştirirken nereden ilham aldınız?
Dr. Nurdan Sönmez: Bu projeyi geliştirmekte ilham aldığım şey; birkaç değerli bankamızın girişimci kadın ödülü projelerine benim de katılmam teklifleriydi. Elbette onların bu teklifleri beni onore etmişti. Ancak biz Yalçın Bey (Yalçın Sönmez) ile hiç böyle yarışmalara vb. katılmamıştık ki… Ama hem bu alanda hem de farklı alanlarda farklı projeler üretmiştik, geliştirmiştik. Kazandığımız her kuruşu da bu projelerimize, fikirlerimize ve KobiEfor Ekonomi Dergisi’ne harcamıştık. Hatta ne şirketimiz için ne de KobiEfor için kredi başvurumuz bile olmamıştı. Biz neredeyse 1989 yılından beri bütünleşik ve organize olmuş sanayi alanlarından (Organize Sanayi Bölgeleri; OSB’ler), yerel yönetimlerde kalkınma planlarına tutun da, film endüstrisine, yerel kadın platformlarına, bütünleşik tam hizmet ajanslarına, sanayiye kadar el atmıştık. Bununla da kalmamış sanayide bilişim teknolojilerinin yaygınlaşması için yollara düşmüştük.
2000’li yıllara geldiğimizde ise Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB), Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ve KOSGEB işbirliğiyle; ülkemizin değerli bilişim kurumları; Microsoft, Data Teknik, Cisco System, Beko Businessline, HP Invent, İntel ile birlikte geliştirdiğimiz ÇÖZÜM 2000 gibi projelere, Avrupa 6. Çerçeve Programları’nın Türkiye’de tanıtılması için TÜBİTAK-KOSGEB, Akbank gibi kurumlarımızla geliştirdiğimiz projelere, KobiEfor’un 20. Yılı, 23. Yılı ve 24. Yılı Buluşmaları çerçevesinde geliştirdiğimiz; “Sektörden Sektöre Çözümler ve Fırsatlar” konulu toplantı serilerimize kadar daima birçok farklı alanda farklı projeler üreten, geliştiren bir yapı haline gelmiştik. Ama hiç girişimcilik vb. gibi yarışmalara girmemiştik. Bırakın girişimciler olarak bireysel düzeyde yarışmalara girmeyi, kendi kurumumuz KobiEfor için de yarışmalara girmedik. Ona rağmen KobiEfor, girişimcilik alanında birçok farklı ödülün sahibi oldu. Alışkın değildik böyle şeylere…
Ayrıca Yalçın Bey zaten Başkanlık yaptığı kurumlarda, Vakıflarda veya Mütevelli Heyeti’nde yer aldığı kurum, kuruluş, sivil toplum kuruluşu (STK) ve organizasyonlarda bile “Girişimcilik” dersleri verilmesine, proje üretilmesine maddi, manevi katkı veren bir insandı. Öyle ki yönettiği, Mütevelli Heyeti’nde yer aldığı hiçbir kurum, kuruluş ve STK’dan mütevelli heyet iaşesi veya Başkanlık ücreti vb. almaz, bütün giderlerini kendi cebinden harcar, o katkı paylarının girişimcilik projeleri geliştirilmesinde harcanmasını isterdi. Kazara böyle bir katkı payı, maaş falan almış ise onu mutlaka sessizce bir girişimci adayına bağışlardı.
Birden aklıma Yalçın Bey’le 2024 Ekim ayında KobiEfor’un 25. yılını kutlamak için Yalçın-Nurdan Sönmez Girişimcilik Ödülleri geliştirmeyi planladığımız fikirlerimiz aklıma geldi. Ekim 2024’te 25. yaşımızı kutlayacak, Ocak 2025’te KobiEfor’u tamamen online hale getirecek, Ekonomi Efor adında yeni bir dergi çıkaracaktık. Bunu planlıyorduk. Yalçın-Nurdan Sönmez Girişimcilik Ödülleri’ni de gelenekselleştirecektik. Bunun ardından benim hayalim; bir ilköğretim okulu yaptırmaktı. Yalçın Bey de içinde bir Teknoloji Üniversitesi de bulunan İzmit Teknokent Projesi’nin yapımına devam edecekti. Ve Yalçın Sönmez’i 2024 yılının Temmuz ayında kaybedince tüm bu hayaller ve somut adım atılmış planlarımız da yarım kaldı… Bir yandan da “Yalçın için ne yapabilirim?” diye düşünüp duruyordum. Elbette kendisinin ve bu projeye ortaklarının da katkısıyla kurduğu Kocaeli Alikahya Organize Sanayi Bölgesi (Kocaeli Alikahya OSB) ve Yönetimi ve Devletimiz de yardımcı olursa, onun adına İzmit Teknokent Projesi’ni devam ettirip; içinde bir Yalçın Sönmez Teknoloji Üniversitesi gibi bir yapıyı da düşünüyorlardır.
Ama ben yine de “Yalçın için ne yapabilirim?” diye düşünüp duruyordum. Ve birden aklıma; “Neden Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri olarak bu projeyi ben geliştirmeyeyim?” sorusu geldi. Sonuçta Yalçın Sönmez, 4562 Sayılı OSB’ler Kanunu’nun çıkmasına öncülük etmiş, emek harcamış, katkı sunmuş, OSB’lerin ve hatta teknoparkların bile ülkemizde yaygınlaşmasına öncülük etmiş, Türkiye’nin ilk sivil OSB Danışmanı olarak kendisi de bir OSB kurmuş, 13 tane OSB’nin de tüzel kişiliğine kavuşmasını sağlamış başarılı bir girişimci, iş insanıydı. Bunun yanı sıra ekonomi basını alanında ilkeli ve iyi bir gazeteci ve medya patronuydu. Dediğim gibi Yalçın Sönmez, kadınların, gençlerin girişimciliğine çok önem verirdi. Ben de Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri adı altında ‘Kadın Girişimciler’ ve ‘Genç Girişimciler’ için bu projeyi hayata geçirdim.
Ardından “OSB’ler için nasıl bir proje geliştirebilirim?” diye düşündüm ve bunun da ilk taslağını kafamda oluşturmaya başladım. Yalçın Bey için OSB’ler kurmak ve geliştirmek de çok önemli bir girişimcilik hamlesiydi. Projeyi somutlaştırınca; değerli kurumlarımızla fikirlerimi yetişebildiğim kadarıyla paylaştım ve hepsi de kabul ettiler. Yetişebildiğim kadarıyla diyorum; çünkü bu projelerimin Yalçın Bey’in ölüm yıldönümü olan Temmuz ayından önce gerçekleşmesi ve Haziran ayında dergimiz KobiEfor’un kapağında da yer alması önemliydi. Temmuz’dan önce de bu değerli kurumlarımızın Zirveleri, Kongreleri ve etkinlikleri vardı.
TOSYÖV, Marmara Grubu Vakfı ve Girişim’23
KobiEfor: Projeniz hayata geçirme aşamalarınızı ve projenizi sunduğunuz kurumların Türkiye girişimcilik ekosistemine katkısını anlatır mısınız?
Dr. Nurdan Sönmez: Türkiye’nin en büyük girişim etkinliklerinden biri olan Girişim’23’e ve Yalçın Bey’in de iki dönem Başkanlığını yaptığı ve sonrasında diğer önceki Başkanlarla birlikte yıllarca Denetim Kurulu Üyesi olarak destek vermeye devam ettiği TOSYÖV’e (Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı) projemi sundum. Girişim’23’ün düzenleyicileri; Sayın Nezih Kuleyin ve değerli Eşi Sayın Nurten Kuleyin; ülkemize, uluslararası bir bilişim fuarı olan CEBIT Bilişim Eurasia’yı kazandıran değerlerdendir. TOSYÖV Başkanı Sayın Nezih Kuleyin aynı zamanda Kocaeli Alikahya OSB’de Yalçın Bey’in hayali olan ve hayata geçirdiği; MARKA (Doğu Marmara Kalkınma Ajansı) tarafından desteklenen İzmit Teknokent Projesi’nin de Proje Koordinatörüdür. Nezih Bey, projemi inceledi, beğendi, TOSYÖV’ün değerli Yönetim Kurulu’na sundu ve “Bu projeye ‘Kadın Girişimci Ödülü’ ve ‘Genç Girişimci Ödülü’nün yanı sıra ‘Geleceğin Genç Girişimci Ödülü’nü de ekleyelim” diye bir öneri getirdi. Projenin sponsorluğunu da KobiEfor yüklendi.
Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin güçlü destekçisi TOSYÖV: TOSYÖV (Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı), KOSGEB (T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) ve KGF’nin (Kredi Garanti Fonu) kuruluşuna öncülük ve önderlik eden, işletmelerin oluşumuna, güçlenmesine ve gelişmesine, özellikle kadın ve genç girişimcilere danışmanlık ve eğitimle yol gösteren bir sivil toplum kuruluşudur. 1989 yılından bugünümüze 36 yıldır çeşitli etkinlik, proje ve faaliyetler ile liderlik yaptığı platformlarla ülkemiz ekonomisine kamu yararı anlayışıyla hizmet etmektedir.
Türkiye’de girişimcilik ve KOBİ’lerin gelişimi için önemli projelere imza atan TOSYÖV, KOBİ’lere yönelik sağladığı desteklerle ekosistemin en güçlü aktörlerinden biri olmaya devam ediyor. KOSGEB, TÜBİTAK, ODTÜ, KGF gibi çok değerli ve önemli kurumların kurucuları ve üyeleri arasında yer aldığı TOSYÖV, Türkiye’nin logosunda Türk bayrağı yer alan tek sivil toplum kuruluşu olarak da dikkat çekiyor.
Toplamda 234 Mütevelli Heyet Üyesi bulunan TOSYÖV’ün Tüzel Mütevelli Heyet Üyeleri arasında; Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörlüğü, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanlığı, İKV (İktisadi Kalkınma Vakfı) Başkanlığı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörlüğü, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanlığı, KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) Başkanlığı, KalDer (Türkiye Kalite Derneği) Başkanlığı, KOSGEB Başkanlığı, Kültür Üniversitesi Rektörlüğü, Marmara Grubu Vakfı Başkanlığı, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı-Verimlilik Genel Müdürlüğü (Milli Prodüktivite Merkezi), ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) Rektörlüğü, Ticaret Bakanlığı, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı, TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu) Başkanlığı, TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) Başkanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı, TÜGİAD (Türkiye Genç İş İnsanları Derneği) Başkanlığı, TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanlığı, TÜRMOB (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği) Başkanlığı, TOSYÖV Bursa Destekleme Derneği Başkanlığı, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörlüğü, BKMGLOBAL Sanayi ve Enerji A.Ş. yer alıyor.
TOSYÖV, ana faaliyetlerinin yanı sıra; Aydın-Nazilli, Balıkesir, Bitlis, Bursa, Denizli, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin’de yer alan Destekleme Dernekleri aracılığıyla da KOBİ ve girişimcilere destek olmaya devam ediyor.
KOBİ Zirveleri ve Sonuç Bildirgeleri ile etkin politika önerileri: TOSYÖV; TOBB, TİM ve KOSGEB’in desteklediği, dergimiz KobiEfor’un çözüm ortağı olduğu KOBİ Zirveleri’ni hayata geçirerek, KOBİ’lerin büyümesini ve gelişmesini sağlayan önemli organizasyonlar düzenliyor. KOBİ Zirveleri’nin Sonuç Bildirgeleri, hükümetlerin ekonomi programlarında KOBİ’lere yönelik kararlarını belirlerken dikkate aldığı öneriler arasında yer alıyor.
“Girişimcilere Destek ve Finans Olanakları” toplantı serileri: Türkiye girişim ekosisteminin, genç ve kadın girişimcilerin ve KOBİ’lerin en büyük destekçilerinden TOSYÖV’ün, KobiEfor çözüm ortaklığıyla Türkiye’nin birçok ilinde girişimcilere ve KOBİ’lere özel hayata geçirdiği en önemli projeler arasında bulunan “KOBİ’lere, Girişimcilere Sağlanan Destekler ve Finans Olanakları” toplantı serileri, Türkiye’de girişimciliğin gelişmesine büyük katkı sağladı. Bu toplantılar, girişimcilik ekosisteminin büyümesi için kritik öneme sahip.
Avrupa İş Etiği Ağı (EBEN-TR) Temsilciliği ve oyun sektörüne destek: Avrupa İş Etiği Ağı’nın (European Business Ethics Network-EBEN) Türkiye’deki temsilciliğini yürüten TOSYÖV (EBEN-TR), iş etiği konusunda farkındalık oluşturuyor. TOSYÖV, aynı zamanda ileri teknolojiyle oyun üreten KOBİ’leri destekleyerek ODTÜ Teknokent ve ODTÜ Teknokent bünyesinde kurulan ve Türkiye’nin ilk tematik ön kuluçka merkezi ATOM (Animasyon Teknolojileri ve Oyun Geliştirme Merkezi), TOGED (Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği) iş birliği ve KobiEfor çözüm ortaklığıyla önemli projelere imza atmaya devam ediyor.
Türkiye’nin en kapsamlı girişimcilik etkinliklerinden Girişim’23: TOSYÖV ve KobiEfor, Türkiye’nin en geniş katılımlı girişimcilik etkinliklerinden biri olan Girişim’23’ü desteklemeye devam ediyor. Bu büyük organizasyon; TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi, Endeavor, ARED (Açıkhava ve Endüstriyel Reklamcılar Derneği), AFETTEK (Afet ve Acil Durum Teknolojileri Platformu), KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği), ANGİKAD (Girişimci İş Kadınları Derneği), ASO (Ankara Sanayi Odası), ATO (Ankara Ticaret Odası), SASAD (Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği), PEM (Patent ve Marka Vekilleri Derneği), Üretken Akademi, Bilim Ağacı Vakfı, TÜBİFED (Bilişim Sektörü Dernekleri Federasyonu), TBD (Türkiye Bilişim Derneği), Kamu Bilişim Derneği, TOGED (Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği), YASAD (Yazılım Sanayicileri Derneği), Türkiye Engelsiz Bilişim Platformu, TABİD (Teknoloji Ar-Ge Bilim İnovasyon Derneği), Yenibirdiler Derneği, TAKIM-G (Toplumsal Atılım Kalkınma ve İnovatif Girişim Modelleri Geliştirme Derneği), AIESEC, İnovatif Hemşirelik Derneği, GGYD (Genç Girişim Yönetişim Derneği), Turkishe, ULAK Haberleşme, HÜMED (Hacettepe Üniversitesi Mezunlar Derneği) gibi çok sayıda kamu ve sivil toplum kuruluşunun desteğiyle gerçekleşiyor.
TOSYÖV ve KobiEfor, Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin en güçlü destekçilerinden biri olarak KOBİ’lerin, girişimcilerin, genç ve kadın girişimcilerin büyümesine ve gelişmesine katkı sunmaya devam ediyor. Girişim’23 ve diğer projelerle, girişimciliğin geleceğini şekillendiren çalışmalar sürdürülüyor.
Girişim’23 ve XX. Ulusal ve I. Uluslararası KOBİ Zirvesi’nde; Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri verilecek: Sonuçta, 6-7 Mayıs’ta, Ankara’da BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) Binası’nda KobiEfor’un da çözüm ortaklığıyla düzenlenecek olan Girişim’23 ve 15 Mayıs’ta Ankara’da KOSGEB Başkanlık Binası’nda TOSYÖV tarafından KobiEfor çözüm ortaklığıyla düzenlenecek olan XX. Ulusal ve I. Uluslararası KOBİ Zirvesi’nde; Yalçın Sönmez adına; ‘Kadın Girişimci’, ‘Genç Girişimci’ ve ‘Geleceğin Genç Girişimcileri olmak üzere 3 kategoride toplam 225 bin TL bütçeli Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri verilecek.
Yalçın Sönmez, ulusal ve uluslararası alanlarda imza atmış 16 şahsiyetten biri
Diğer yandan bir de Yalçın Sönmez’e, OSB’ler için bir girişimcilik ödülü projesi fikrimi, Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı’na sundum. Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı ve aynı zamanda Karadağ Balıkesir Fahri Konsolosu Sayın Dr. Akkan Suver ve ekibi, 40. yılını kutlayan Marmara Grubu Vakfı olarak benim projemden ilham alarak daha da geliştirerek yeni bir projeye imza attılar.
Marmara Grubu Vakfı’nın çeyrek asrı aşan bir süredir düzenlediği ve uluslararası bir platform olan ve 7-8 Mayıs’ta İstanbul’da WOW İstanbul’da, KobiEfor çözüm ortaklığıyla gerçekleştirilecek 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde, Marmara Grubu Vakfı 40.Yıl Ebediyete İntikal Etmiş Değerler Ödülü başlığı altında; Yalçın Sönmez adına Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Ödülü verecekler. Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Azerbaycan önceki Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Bulgaristan 1. Cumhurbaşkanı Zhelyu Zhelev, Sanayi eski Bakanı Şahap Kocatopçu gibi Türkiye ve Dünya tarihinde önemli rol oynamış 16 şahsiyetten biri olarak eşim Yalçın Sönmez’in görülmesi, özellikle bu kararın ülkemizin önemli STK’larından ve öncü bir düşünce kuruluşu olan Marmara Grubu Vakfı tarafından alınması beni onurlandırıyor ve gururlandırıyor.
Yalçın Bey’in, Türkiye girişimcilik ekosisteminin gelişmesi ve Türkiye’de Organize Sanayi Bölgeleri’nin (OSB’lerin) kurulması, geliştirilmesi ve 4562 sayılı yasasının çıkartılmasına; hem KobiEfor İmtiyaz Sahibi, hem de TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı (2010-2012 ve 2014-2016), TOSYÖV Denetim Kurulu Üyesi, hem de Kocaeli Alikahya OSB Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı, hem de Gagavuz 20. Yıl Devlet Bağımsızlık Madalyası Sahibi, Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi, aynı zamanda Marmara Grubu Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi, S.S. Küçük ve Ortaboy İşletmeleri Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı, Kocaeli Alikahya Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, KalDer (Türkiye Kalite Derneği) Üyesi, Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi, Hürriyet Gazetesi Gece Yazıişleri eski Sorumlusu, hem de Sarı Basın Kartı Sahibi olarak birçok kimliğiyle Marmara Grubu Vakfı’nın çeyrek asrı aşan bir süredir düzenlediği uluslararası bir platform olan Avrasya Ekonomi Zirveleri’ne verdiği destek, emek ve çabasının hatırlanması ve değer verilmesi; benim de bizzat o dönemlerde KobiEfor’un Genel Koordinatörü olarak birçok Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde Raportör olarak yer aldığım, Dr. Nurdan Sönmez olarak birçok Cumhurbaşkanları Oturumu’nu bizzat şahsımın kaleme aldığı ve KobiEfor’da her Zirve’yi Kapak Dosyası olarak işlediğimiz, her Zirve öncesinde Avrasya Ekonomi Zirvesi’ni duyurmak için Sayın Dr. Akkan Suver’le yaptığımız Kapak röportajlarıyla ve tüm KobiEfor ekibimizle verdiğimiz destekler göz önüne alındığında bu ödül daha da anlamlı hale geliyor.
Bu ödülün verileceği OSB’lerimizi de Yalçın Sönmez’le birlikte ve KobiEfor’un geliştirdiği KobiEfor 20. Yıl Buluşmaları, 23. Yıl Buluşmaları ve 24. Yıl Buluşmaları projeleri çerçevesinde düzenlediğimiz “Sektörden Sektöre Çözümler ve Fırsatlar” toplantı serilerimize destek veren OSB’lerimizden seçtik. Bunlar; Gebze Güzeller OSB, Gaziantep OSB, NOSAB (Nilüfer OSB) ve KobiEfor’un doğduğu İstanbul Dudullu OSB (İDOSB) ve İDOSB çatısı altında yer alan İMES Sanayi Sitesi ve DES Sanayi Sitesi bu çerçevede bizim için çok değerli kurumlar.
Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri Projesi’nin adı nasıl oluştu?
KobiEfor: Siz ön plana çıkmaktan kaçınan ama başarılı bir iş kadını, girişimcilik ekosisteminde önemli bir girişimcisiniz. Yayıncılık sektöründe ve iş dünyasında yadsınamaz bir geçmişiniz var. Aslında Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri Projesi’ni nasıl geliştirdiğinizi anlatırken gerekçelerini anlattınız ama neden kendi adınıza da girişimcilik ödülleri geliştirmediniz de tercihiniz eşiniz oldu?
Dr. Nurdan Sönmez: Evet böyle alanlarda ön plana çıkmayı pek tercih etmeyen bir yapım var. Ama benim için çok acı verici bir durum olsa da birden KobiEfor’un başına geçmek zorunda kaldım. İlk sorunuzda da yanıtladığım gibi; hem Yalçın Bey’i 2024 yılının Temmuz ayında kaybetmemiz, hem de onun 4562 sayılı OSB’ler Kanunu’nun çıkarılmasında büyük emeklerinin olması, hem OSB’ler, teknoparklar gibi yapıların ülkemizde yaygınlaşmasında önemli katkılarda bulunması ve Kocaeli Alikahya OSB’yi kurmada öncülük etmesi, Kurucu Başkanı olması, Türkiye’nin KOBİ’ler ve girişimcilik konusunda önünü açan ve bu konuda çok önemli projeler üreten öncü bir STK olan TOSYÖV’ün de iki kez Başkanlığı’nı yapmış olmasıydı. Türkiye’de Yalçın Sönmez’in adının, Türkiye girişimcilik ekosisteminin, OSB’lerin, KOBİ’lerin, teknoparkların, üniversite-sanayi iş birliğinin ve sanayi-ekonomi medyasının gelişmesine sunduğu katkının hatırlanması önemliydi. Ayrıca TOSYÖV Camiası bir ahde vefa örneği göstererek; şahsımı, son TOSYÖV Olağan Mütevelli Heyet Toplantısı’nda oybirliğiyle Mütevelli Heyet Üyesi seçtiler. KOBİ’ler ve girişimcilik konusunda Türkiye’nin öncü ve lider STK’larından birinin de Yalçın Bey’in iki dönem Başkanlık yapması, benim de KobiEfor ekibiyle birlikte yıllarca TOSYÖV’ün tüm çalışmalarına, KOBİ Zirveleri’ne ve TOSYÖV’ün Girişim Dergisi’nin de çıkarılmasına sağladığımız katkılar unutulmamış; beni de Mütevelli Heyet Üyesi seçerek, onore ettiler. TOSYÖV Camiası’na müteşekkirim.
Türkiye’de imalatçı KOBİ’ler için verilen büyük mücadele alanında neredeyse ilk kadın girişimci olmak
KobiEfor: Türkiye’de KOBİ tanımı ve kavramının yerleşmesinde Sayın Yalçın Sönmez ile birlikte öncü olan isimlerdensiniz. KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi’nin Kurucusu ve uzun yıllar Genel Koordinatörü olarak çalışan, ‘Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi’ kapsamında “Türkiye’nin Beyin Göçü Politikaları” ve “Türkiye-Avrasya Ekonomik Entegrasyonu” alanlarında akademik kariyere sahip, yayınlanmış 2 kitabı bulunan bir kadın girişimcisiniz. O dönemde nasıl zorluklarla mücadele ederek kalıpları nasıl yıktınız, başarı öykünüzü bizimle paylaşır mısınız?
Dr. Nurdan Sönmez: Sorunuzun yanıtı çok zor ve kapsamlı… Evet bu çok zor oldu. Bedeli ağır şeylerdi. Hiç kolay olmadı. Bu bedeller; ideallerimiz için kendi hayatımızdan da çaldığımız şeylerdi. Her şeyden önce biz KobiEfor’u çıkarmadan önce, Nişantaşı’nda Türkiye’de önde gelen markalar geliştirmeyi de kapsayan bir tam hizmet Reklam Ajansı kurduk. Ardından “Sanayide Ortam Gazetesi’ni çıkardık. 1989 yılında başladığımız bu dönemlerde Türkiye’nin sanayi alanlarını karış karış dolaştık. Sorunlarını analiz ettik. Çözüm planları geliştirdik. Böyle bir ara dönemimiz oldu. Bu dönemlerde yaklaşık 4 yıl falan ABD ve Avrupa KOBİ’lerini, özellikle Alman KOBİ’leri ve İtalya KSS’leri (Küçük Sanayi Siteleri) sistemi üzerinde çok durduk. Gelişmiş ülkelerin sanayisini, OSB’lerini (Trafo Parklar), Silikon Vadisi’nin yapısını, üniversite-sanayi iş birliklerini, Serbest Bölgeler, Teknoparklar, Startup yapılı KOBİ’leri, onların kredi alma ve verme biçimlerini, marka ve patent çalışmalarını, katalog ve katalog çalışmalarında ürün kodlama sistemlerini; imalatçı sanayicilerin kendilerini tanıtmak ve markalaşmak için kendi içlerindeki inhouse reklam ve PR (halkla ilişkiler) çalışma biçimlerine kadar birçok konuyu inceledik. Araştırdık. Planladık. Bunların o dönem Türkiye’ye uyan kısımlarını projelendirdik. Biz birden aklımıza düşüp de “Hop, hadi reel ekonomi alanına yönelik bir dergi çıkaralım” diye işe başlamadık. KobiEfor’u da zaten OSB ve KSS ve içindeki imalatçı KOBİ’lerin de yapılarının bütünleşmesi, tüzel kişiliklerine kavuşması gereğini anlatmak, onlar ile hükümet arasında bir iletişim platformu olabilmek için çıkardık.
O dönemlerde bırakın KOBİ tanımını, insanlar bize; “COBİ mi diyelim, KOMBİ mi diyelim?” diye soruyorlardı. Hatta KobiEfor’a sık sık insanlar; “KOMBİ mi satıyorsunuz?” diye geliyorlar veya arıyorlardı. Diğer yandan çoğu da “KOBİ bir köpek ismi midir?” diye de soruyorlardı. Bir yandan da biz KOBİ tanımının geliştirilmesi ve kavramına oturtulması için mücadele veriyorduk. O dönemlerde herkesin, her kurumun ayrı bir KOBİ tanımı vardı. Bankaların başka; 1989 yılında bir STK olarak kurulan TOSYÖV’ün başka, 1990 yılında TOSYÖV’ün kurulmasına öncülük ettiği KOSGEB’in de KOBİ tanımı biraz farklıydı. Tabii 1990 yılında bir de MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği) kuruldu. Onların temeli de sağlamdı. Ahi Evran geleneğinin modern devamı gibiydiler. Onların KOBİ tanımı da biraz farklıydı. Ama STK olarak; TOSYÖV ve MÜSİAD’ın da özellikle imalatçı KOBİ’ler için müthiş katkıları ve mücadeleleri oldu.
Biz; onlarca ödülün yanı sıra ‘En Başarılı Ekonomi Medyası Ödülü’nü ilkin TOSYÖV’ün 15. Yaş Kutlaması etkinliklerinde aldık. Sonra MÜSİAD’dan da iki kez ‘Yılın En İyi Ekonomi Basını Ödülü’nü aldık. Bankaların KOBİ tanımı bütçelerine göre; KOSGEB ve TOSYÖV’ün KOBİ tanımı ise istihdam sayılarına ve yıllık bütçelerine göreydi. Tabii bir de KOBİ deyince, sanayici KOBİ, hizmet KOBİ’si ve fikir KOBİ’si segmentleri falan da aynı torbaya atılıyordu.
KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi daha çok OSB’leri ve içindeki sanayici KOBİ’leri temel yetkinliğine alarak onların sesi ve devlet-özel sektör arasında bir iletişim platformu olmaya yönelik kurulmuştu. Ancak; onlara, “Siz KOBİ’siniz” deyince de “Biz fabrikayız, büyük şirketiz, kurumsalız, üstelik Avrupa’ya dolaylı ihracatımız falan var, nasıl KOBİ oluruz?” diye olumsuz ve öfkeli tepkiler alıyorduk. Bunu kendilerine hakaret bile sayanlar vardı. Ama KOBİ Kredileri mevzu olduğunda; çoğu da “Biz KOBİ’yiz” diyerek kredilere koşuyorlardı. Biraz ironik bir durumdu. Oysa Avrupa KOBİ tanımına göre de bizim OSB’lerimizdeki fabrikalarımız bile karınca sayılırdı. Bu konuda bizzat kendim KOBİ’lere KOBİ kredilerini vb. anlatmak için Türkiye’de o dönemlerde en az 60 bin imalatçı ve dağınık KOBİ’ye; hem “KOBİ nedir?” hem de “İmalatçı KOBİ nedir?” hem de “OSB gibi Örgütlü Sanayi Alanları nedir? Bunların avantajları nedir?” bunları anlatmaya çalışmışımdır. Bunlar içinde çok güzel anılarımız da oldu.
Biliyor musunuz? Yurt dışından mal talep eden şirket listelerine kadar ‘İmalatçı KOBİ’lerimize bunu aktarıyorduk. Onlara; “İngilizce teklif nasıl yazılır? Kredi başvurusu için dilekçe nasıl yazılır?” Bunları bile öğretmeye çalışıyorduk. Hatta artık onlara gelen İngilizce teklifleri bile çevirdiğim olurdu. “Nurdan Hanım; Bacım şunu bir çevir” diye beklerlerdi beni… Diğer yandan Avrupa’dan ihracat işi alan bazı KOBİ’lere; “Giyim tarzı nasıl olmalı? Konuşma, diyalog vb. adabı nasıl olur? Oralara gittiklerinde piyano resitaline vb. davet edilirlerse nasıl dinlenilir? Resim sergilerinde tablolara nasıl ve hangi mesafelerden bakılır, nasıl yorum yapılır? Akşam davetlerine nasıl katılınır?” vb. bunları bile öğretmeye çalıştığımı, hatırlıyorum.
Aralarında çok muhteşem mucit KOBİ’ler de vardı. Su ile çalışan araba üretenler mi dersiniz; talaşlı imalat makinasını yarı otomatik CADCAM’e dönüştürenler mi dersiniz? Bunları keşfedince heyecanla kollarından tutup mekatronik atölyelerine götürürdüm. Hele o ısıl işlemsiz imalatlar…Üniversitelerin laboratuvarlarına götürürdüm. Bunların bir kısmı üniversitenin kapısına gelip hocaları görünce kaçarlardı. O anda gülmekten gözlerimden yaşlar geldiği de olurdu. Diğer yandan benim hayatım da sanayinin, üretimin pratiği, bilimsel akademik kurum ve kuruluşların teoriği arasında gidip geliyordu. Düşünün sahalarda çalışıyorum, anında bir haber gelir, bu kez de büyük şirket ve kurumlarımıza gitmek zorunda kalırdım. Ama ne gitme! Elim yüzüm demir karası, talaşlı imalat tozuna bulanmış, ayaklarım toz içinde dalardım holdinglerden içeri…Biliyor musunuz, holdinglerimiz de kurumlarımız da bu halime saygı duyarlardı. Bir gün bu halimle, Turkcell CEO’su ile görüşmek için odasına dalmıştım. Sanıyorum adı Hakan Çelik’ti, saygıyla karşıladı. O zamanın KOSGEB Başkanı Bayram Çamkerten’le böyle elimin yüzümün demir tozu, fabrika isi karası ile görüşmüştüm. TÜBİTAK ekibi ve Başkanı’yla falan böyle tanışmıştım. O zamanın Sanayi Bakanı, Ulaştırma Bakanları ile falan böyle görüşmüştüm. Başbakan Bülent Ecevit’le falan böyle görüşmüştüm. HP CEO’su Şahin Tulga, Yapı Kredi CEO’su Tayfun Bayazıt, Koç CEO’su Temel Atay’lar falan… Rahmetli Sakıp Sabancı’ya, değerli hemşerim rahmetli Ayhan Şahenk’e bile elimin yüzümün karasıyla görüşmeye gitmiştim. Sanıyorum o zaman bir de MÜSİAD Başkanı ile görüşmeye böyle gitmek zorunda kalmıştım. Mercedes vb. şirketlerin Türkiye temsilcileriyle böyle tanıştım. Kilometrelerce de yürürüm. Albaraka Türk Bankası’na falan böyle gitmiştim. Hepsi anlayışlı, saygıdeğer ve çalışkanlığa, ideallere saygı duyan değerlerimizdi… O kadar çoktular ki. Adlarını burada sayamadığım için beni affetsinler. Çünkü sahalardan oralara gidiyordum. Bir de şimdi ismini değil ama soyadını hatırladığım galiba Microsoft Bill Gates’in Başkan Yardımcısı Guggenheimer ile böyle elim yüzüm saha tozu, fabrika isi, demir tozu içinde kapkara böyle görüşme yapmıştım. O da anlamıştı sahalardan koşup geldiğimi. Saygı duymuştu.
Tabii bu halimizi onlar gibi anlayıp saygı duymayanlar da vardı. Bizi en çok üzen anlamakta ve kabullenmekte zorlandığımız şey; o dönemin “cam plaza kuşları” (!) diye adlandırılan biraz daha alt düzey kurumsal çalışanları ve bazı reklam ajanslarının planlama departmanları da vardı. Onlar dergimizin başında sırf KOBİ ibaresi olduğu için reklam, sponsorluk, ilan vb. planlamalarına alırken fiyat olarak diğer adı janjanlı ulusal dergilerden bizi daha ucuz tutmaya çalışmaları, bize fiyat biçmeye kalkışmalarıydı. Oysa biz alanında tek, kıyas kaldırmaz niş bir mecraydık. Ve ideallerimiz, emeklerimiz vardı. Üstelik dergimizin her konusu ve çalışması bilimsel temeline oturtulan çalışmalardı. Biz reel ekonominin tam da içinden olan bir dergiydik. Bu fiyat biçmeler, değer biçmeler, kıyas yapmalar beni çok üzerdi. Anlamakta zorlanırdım. Şimdi bile bazen bu tür sorun yaşadığımız oluyor.
Benim için en zoru da yolu yapılmamış, alt yapısız OSB’ler, KSS’ler sahasında çalışmaktı. Çünkü ben saha çalışmalarında hava sıcaklığı 40 derece olmuş, yok eksilerde olmuş, kar tipi boran takmazdım. O anket çalışmamı, bilgilendirme çalışmamı, katalog çalışmamızı, haber çalışmamızı falan ertelemekten hoşlanmazdım. O iş başladıysa benim için bitecekti, öyleydim. Zordu ama ben öyleydim. Umutlu yıllardı o yıllar…
Diğer bir güzel şey de ülkemizin her yanından imalatçı KOBİ’lerimizin, sanayicilerimizin yeni bir şey ürettiklerinde, fabrika veya yeni bir yatırım yaptıklarında “Gel hele bir gör yeniliklerimizi Nurdan Hanım, Hele Bacım gel gör” diye ilkin heyecanla beni aramaları başka bir duyguydu… Sanki bütün o yerler, o üretimler benimmiş gibi mutlu olurdum.
Hatta yüzlerce KOBİ’yi uluslararası bir bilişim fuarı ve kongre etkinliği olan CeBIT Bilişim Eurasia ’ya taşıdığımızı, yeni teknolojilerle zorla tanıştırdığımız hatırlıyorum. Sağ olsun CeBIT Bilişim Eurasia, KobiEfor’un medya sponsorluğunu çok önemsiyor, yüklü bir şekilde de bize bilet gönderiyorlardı. Hatta Fazıl Say’ın Türkiye’ye Yapı Kredi sponsorluğunda getirilmesinde ve ikna edilmesinde çok büyük emekleri olan Yalçın Bey, onun konserine bile onlarca KOBİ’yi davet etmişti. Dolaylı da olsa ihracat potansiyeli olan KOBİ’lerimiz için her çabayı gösteriyorduk.
Dolaylı da olsa ihracat yapan öyle KOBİ’ler vardı ki; Halkbank’ın (Türkiye Halk Bankası) veya İş Bankası’nın reklamlarında kullandığı görselleri, fotoğrafları; “Bu benim anamdır, babamdır” diye duvarına asan sanayicileri gördüm. Baktım, yurdun her yanında Halkbank’ı öyle seven KOBİ’ler vardı ki… Sanıyorum Halkbank’ın 62. kuruluş yıldönümüydü. Onlara KOBİ’lerin bu ahde vefasını anlatıp, bir de bu kutlamalarını Mardin ilimizden başlatmalarını arz eden bir fikir bile götürmüştüm. Sağ olsunlar, onlar da böyle bir fikir etrafında dönüyorlarmış kabul ettiler. Halkbank’ın o kutlama çıkışını Mardin’den yapması müthiş bir sevgi ve etki yaratmıştı. İş Bankası’na da sanayicilerin ahde vefasını ve sevgilerini anlattım. Hem İş Bankası hem de Halkbank, KobiEfor’a daima destek verdiler. Onların bu desteği KobiEfor’un vizyonu için anlamlı ve önemliydi. Ayrıca; Koç Holding’den bizi o zamanın CEO’su Temel Atay ve rahmetli Mustafa Koç çağırdı. Tebrik ettiler. KOBİ’lere KOBİ olmalarının önemini, Türkiye’ye KOBİ’lerin önemini anlatmak için İDEA şirketiyle projeler geliştirdik. Kobi-Line diye bir portalın kurulması için Koç Holding ile proje geliştirilmesine katkı sağladık. Bunlar da yetmiyordu. Çağ değişiyordu. Bilişimin önemi gittikçe artıyordu. KOBİ’lere bilişimin de önemini anlatmamız gerekiyordu. Microsoft ile ‘Çözüm 2000 Projesi’ne destek verdik. Çözüm 2000 Projesi’nin ilk tanıtımını Eskişehir’de, KobiEfor, Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Eskişehir OSB (EOSB) iş birliğiyle gerçekleştirdik. O dönemde bizi KOSGEB de destekledi, Eskişehir OSB de var gücüyle destekledi. KOBİ’lere bilişimi anlatmak için Eskişehir OSB’den ilk çıkarmayı yaptık.
Dergimiz KobiEfor’un doğduğu yer olan İstanbul Dudullu OSB ve çatısı altındaki İMES Sanayi Sitesi, DES Sanayi Sitesi, Kadosan Oto Sanayi Sitesi, BÜDOTEK Teknopark (Dudullu OSB Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi), onların yakınındaki Modoko, YEDPA Ticaret Merkezi gibi KSS’ler (Küçük Sanayi Siteleri), Türkiye’de ilk olarak Bilecik 1. OSB, Eskişehir OSB, Gebze Plastikçiler OSB (GEPOSB), Gebze Güzeller OSB, Gebze OSB (GOSB), İMES OSB (Kocaeli-Gebze VI. (İMES) Makine İhtisas OSB), GEBKİM (Kocaeli-Gebze V (Kimya) İhtisas OSB), Global Karma OSB (Gebze Kömürcüler OSB olarak kurulan ve adını Global Karma OSB olarak değiştiren OSB), TOSB-Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas OSB, DOSB (Kocaeli Dilovası OSB), Kandıra Gıda İhtisas OSB, Kocaeli Alikahya OSB, Beylikdüzü OSB, İkitelli OSB (İOSB), İstanbul Tuzla OSB, Birlik OSB (BOSB), İstanbul Anadolu Yakası OSB, Ankara Sanayi Odası 1. OSB, OSTİM OSB, Başkent OSB, ASO 2. ve 3. OSB, İvedik OSB, Polatlı OSB, Polatlı Ticaret Odası OSB, Çerkezköy OSB, Antalya OSB, Mersin Tarsus OSB (MTOSB), İzmir Atatürk OSB (İAOSB), Bağyurdu OSB (BAYOSB), ALOSBİ (Aliağa Kimya İhtisas ve Karma OSB), Gaziantep OSB, Aksaray OSB, Sakarya 1. OSB ve Sakarya 2. OSB, Nilüfer OSB (NOSAB), Mardin OSB, Bolu OSB (Bolu Karma Teksil İhtisas OSB), Bartın OSB (Bartın Merkez 1. OSB) olmak üzere; İstanbul’da ayrıca; Teknopark İstanbul, İTÜ ARI Teknokent, YTÜ Yıldız Teknopark, İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) ve iştirak şirketleri; özellikle BELBİM; İGDAŞ, İDO; İHE, İSFALT, KİPTAŞ, Hamidiye Su.
Kocaeli’de; Kocaeli Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ), Bilişim Vadisi (Bilişim Vadisi Teknoloji Geliştirme Bölgesi), TÜBİTAK-MAM (TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi), Marmara Teknokent (TÜBİTAK Teknoloji Geliştirme Merkezi), GTÜ Teknopark, GOSB Teknopark, Kocaeli Sanayi Odası (KSO), Kocaeli Ticaret Odası (KOTO), Gebze Ticaret Odası, Marmara Geri Dönüşümcüler Kooperatifi, Ankara’da; Teknopark Ankara, ODTÜ Teknokent, Ankara Sanayi Odası (ASO), Antalya’da; Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Eskişehir’de; ATAP Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı (ETGB-Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi), Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Konya’da Konya Teknokent, Konya Sanayi Odası (KSO), Konya OSB (KOS), Sakarya’da; Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO), Ferizli OSB, Bursa’da Bursa Teknopark (Bursa Teknoloji Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi), Ulutek Teknopark, HOSAB (Hasanağa OSB), TEKNOSAB (Bursa Teknoloji OSB), Demirtaş OSB (DOSAB), Yalova OSB (Yalova Makine İhtisas OSB), Gaziantep’te; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Sanayi Odası (GSO), İzmir’de; Teknopark İzmir, EBSO (Ege Bölgesi Sanayi Odası), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Balıkesir OSB (BALOSB), Adana Hacı Sabancı OSB, Aydın OSB, Tekirdağ’da NKÜ Teknopark (Namık Kemal Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi), Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası, Denizli’de; Pamukkale Teknokent (Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi), Antakya OSB, Malatya OSB (MALORSA-Malatya I. OSB), Diyarbakır OSB, Afyonkarahisar OSB, Kayseri OSB, Samsun TSO (Samsun Ticaret ve Sanayi Odası), Çorum OSB vb. KobiEfor’u destekleyen, iş birliğiyle birçok toplantı ve projeyi hayata geçirdiği belli başlı aklıma gelen kurumlardan bazıları. Kaldı ki bunlar arasında Mercedes, Doğuş Grubu, HP gibi güzide kurumlarımız da mevcut.
AB 6. Çerçeve Programı: Sonra tabii, bir de Avrupa ayağına uyum meselesi vardı. AB 6. Çerçeve Programı’nın KOBİ’ler için önemini de anlatmamız gerekiyordu. Burada Sabancı Holding, TÜBİTAK MAM, KOSGEB, Akbank ve KobiEfor devreye girdi. Turkcell’in bu konuda harcadığı emekleri de unutamam. Turkcell ve tırları ile KobiEfor iş birliğinde çok projeler geliştirdik. Bu konuda aynı zamanda hemşerim olan Doğuş Grubu’yla da çalıştık. Projeler geliştirdik.
PR Ajansları ile iş birliği: Öyle ki bunun elbette imaj ve markalaşma hususunda kurumsallaşma olabilmesi için Reklam Ajansları da önemliydi. Marjinal’e de (Marjinal Porter Novelli), birçok reklam ajansımıza da önemli projeler sunduk. Onlar da KOBİ’leri geliştirmek için inanılmaz çaba harcadılar. KobiEfor’da bunu anlattılar. PR (halkla ilişkiler) ajanslarımız da Betül Mardin, Sibel Asna gibi duayenlerimiz de bize çok önemli destekler verdiler. Mesela LOGO Yazılım, Netsis gibi bilişim şirketlerimiz; çok idealistçe zararına da olsa KOBİ’lerin gelişimi konusunda inanılmaz çabalar gösterdiler, bize de destek verdiler. Birlikte proje çalışmaları da yaptık.
Üniversite-sanayi iş birliği ve STK’larla güçbirliği: ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi gibi üniversitelerimiz hep KobiEfor’un yanında oldular. Hatta bazı üniversitelerimizde KobiEfor ders olarak bile önerildi. KOSGEB ve TOSYÖV’le çok projeler geliştirdik. TÜSİAD, KalDer (Türkiye Kalite Derneği), KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) de KOBİ tanımının geliştirilmesinde bize yardımcı olmuştur. KalDer’in düzenlediği Kalite Kongreleri ve Türkiye Mükemmellik Ödülleri’ne yıllardır KobiEfor olarak medya / basın sponsoru olarak desteğimizi sürdürüyoruz.
Marmara Grubu Vakfı ve Avrasya Ekonomi Zirveleri: Avrupa ve Asya’daki yaklaşık 50 ülkeden cumhurbaşkanlarını bir araya getiren Türkiye’nin DAVOS’u da denilen, en önemli uluslararası platformlarından biri olan Avrasya Ekonomi Zirveleri’ni düzenleyen Marmara Grubu Vakfı, KobiEfor’un KOBİ’ler konusundaki projelerimizi Avrasya Ekonomi Zirveleri’ne taşıdılar. Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin çözüm ortağı KobiEfor, Zirveler’de yıllar içerisinde birçok farklı ülkeye özel oturumlar düzenleyerek, o ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Sanayi ve Ekonomiden Sorumlu Bakanları ve Devlet Bakanlarını, KobiEfor’un çözüm ortağı ve okuru olan OSB Başkanları, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanları, sanayiciler ve iş insanlarıyla biraraya getirdi, o ülkelerde milyon dolarlık yeni yatırımlar yapılmasına, Türkiye ile ülkeler arasındaki ticaret hacimlerinin gelişmesine, sanayici ve iş insanlarını o ülkenin en üst düzey yetkilileriyle biraraya getirerek yatırımda ve ihracatta yaşadıkları zorlukları aşmalarına vesile oldu, katkı sağladı.
KOBİ Zirvelerinde KobiEfor’un rolü: TOSYÖV’ün düzenlediği KOBİ Zirvelerinin Sonuç Bildirgelerinin oluşturulmasında da KobiEfor’un çok büyük emeği vardır. Nasıl anlatsam; o kadar kişilerimiz, kurum ve kuruluşlarımız, OSB’lerimiz yanımızda oldu ki… Bizim tam resmi bir KOBİ tanımının yapılmasında ve kavramsallaştırılmasında verdiğimiz mücadelede ve ürettiğimiz projelerimizde ülkemizde neredeyse %90 resmi ya da tüzel kurum ve kuruluşlarımızın desteği ve katkısı vardır…. KOBİ tanımının oluşturulması ve kavramsallaştırılmasında bize destek veren kurumlarımızın hangi birini anlatayım? Hepsini anlatmak isterdim. Ama neyse yazacağım kitapta hepsini yad ederim. Beni affetsinler…
Girişimcilere öneriler
KobiEfor: Siz Türkiye’de bir kadın girişimci olarak, hangi zorluklar ve fırsatlarla karşılaştınız, kadın ve genç girişimcilere önerileriniz nelerdir?
Dr. Nurdan Sönmez: Yüreğinde ne varsa yüzünde de o olan, açık yürekli bir insan olduğum için tüm kalbi duygularımla şunu söyleyebilirim: Türkiye’de etkili ve güçlü bir kadın girişimci olmak için o zamanlar ya babasının kızı ya kocasının eşi ya da abisinin kız kardeşi olmanız gerekiyordu. Tabii bu güç de onların sizin ipinizi ne kadar uzatacağıyla ilgiliydi. Zorluklar bunlardı.
Diğeri de şirketlerde özellikle kadınlar üzerinde erkek gücü nedense önemlidir. Onlara karşı sorunlarını dile getirirken daha bir sus-pusturlar. Ama kadın yönetici gördüklerinde nedense birden demokratik haklar savunucusu kesilirler. Ben en çok hemcinslerimde bunu anlamakta zorlanırdım. Şimdi şu anki ekibimle elbette böyle bir şey yaşamadım. Yaşamıyorum.
Kadın girişimcilere önerim; araştıran, mutlaka karşılaştıran, metodolojik düşünen, yeniyi daima takip eden olmaları. Vardıkları bir sentezin içinde o şeyin antitezinin de olduğunu bilmeleri. Bir olguyu veya bir yargıyı değerlendirirken, kendi akıl, mantık, zekâ, birikim, dünya görüşleri dağarcığından, kapasitesinden değil, ilkin, karşısındakinin koşullarından, zekâ, mantık, akıl, birikim kapasitesi ve dağarcığından bakmalarıdır. Bir de tabii stratejik aklı iyi kullanıp, bu stratejilerini iyi planladıktan sonra bir politika geliştirip sonra pratiğe yani eyleme dökmeleridir. İşlerinde biraz da böyle vazgeçilmez ve başarılı olurlar. Sonuçta “strateji” klasik tanımla; kıt kaynakların, elinizdeki kıt imkanların en rantabl şekilde kullanarak hedefe varılmasıdır. Anonim anlamda “strateji” ise; bir dostumuzun deyişiyle, “Senin sevdiğini kaybetmemek için verdiğin mücadele değil, sevdiğinin seni kaybetmemesi için senin ona verdirttiğin mücadeledir.” Böyle yaparlarsa müşterileri onları kaybetmemek için ya da çalıştıkları kurumlar onu kaybetmemek için mücadele verir.
Bir de şunu öneriyorum; mutlaka bir yabancı dil bilmeleri. Her sabah erken kalkmaya gayret etmeleri. İlke edinmeleri, yerli ekonomi kanallarını izledikleri kadar yabancı ekonomi kanallarını da incelemeleri. Kendileri olmalarıdır.
Açık, şeffaf, paylaşımcı yönetim anlayışıyla gelen başarı
KobiEfor: Eşiniz Yalçın Sönmez’in vefatının ardından KobiEfor’un yeni İmtiyaz Sahibi oldunuz ve KobiEfor’un daha da gelişmesi için bilişim alanında ciddi altyapı yatırımları yaptınız, sosyal medya kanallarınız için birçok inovatif proje geliştirerek hayata geçirdiniz, alanlarındaki uzmanlıklarıyla birçok başarıya imza atmış yeni Köşeyazarlarını hem KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi, hem de DİJİTAL KobiEfor Girişimcilik ve Teknoloji Dergisi bünyesine kazandırdınız ve kısa zamanda derginin başarı çizgisini ivmelendirdiniz. Başarılı bir girişimci olarak zor kararlar alırken nelere dikkat ediyorsunuz?
Dr. Nurdan Sönmez: Şunu baştan ifade edeyim; keşke KobiEfor’un sorumluluğunu böyle üstlenmek zorunda kalmasaydım. Keşke bu görev bana düşmeseydi. Benim için Yalçın Bey’in kaybı kadar bu da yakıcı bir durum. Diğer bir unsur da ne kadar başarılıyım? Neye göre başarılıyım? İyi kaliteli, sağlam içerikli bir ürün ortaya koymakla mı? Kazanç dengesiyle mi? Yönetim anlamında mı? Vizyonerlik, ülkemize ve insanlığa, girişimcilerimizin bakış açılarını ufkun daha ötesine çevirmede falan mı? Bu benim için göreceli bir durum, tek bir çerçevede tanımlanması ve kavramsallaştırılması zor bir durum.
Ama bu sorunuzu yine de cevaplayayım. Büyük zorluklarla karşılaştığımda genelde sakinimdir. Kararlı biriyimdir. Yine de bu konularda günlerce kabuğuma da çekildiğim olur. Ama paniklemem. 8 saat falan sadece duvara baktığım da olmuştur. Tabii, zor kararlar nasıl alınır? Yetebildiğince yerli ve yabancı kaynakları, daha önceki yaşanmışlıkları, tecrübeleri, örnekleri de taramaya çalışırım. Mutlaka ekibime, uzmanlara ve bilenlere danışırım. Gerek ekibim olsun gerek okurlarımız ve iş birliği yaptığımız, projeler yürüttüğümüz çözüm ortaklarımız olsun, son derece açık, şeffaf, paylaşımcı bir yöntem izlerim. Kararımı verince yalpalamam, uygularım.
İnovatif fikirlerle çalışanlara ilham vermek
KobiEfor: Bir lider olarak çalışanlarınıza nasıl ilham veriyorsunuz?
Dr. Nurdan Sönmez: Kararlıyımdır. Samimiyimdir. Cesaretliyimdir. Hesap vermek zorunda kalacağım, boyun eğeceğim hiçbir şeyin içinde olmamaya gayret ederim. Gerekirse ve iş başa düşerse; uykuyu çok sevmeme rağmen 100 gün bile uyumayan bir yapım vardır. Başarı hırsı dediğiniz de zaten, “Sizi gece uyutmayan, sabah erken kaldırandır” derler. Araştırmacıyımdır. Daima ekibimle birlikte onların içinde; yanlarında olmaya çalışırım. Yenilikçiyimdir. Adil olmaya gayretliyimdir. Giyimimden, tarzıma kadar her zaman bir gusto sahibi olarak örnek olmaya çalışırım. Her şeyi görmem. Görmezden gelinmesi gerekenleri de hiç görmem. Bu kadar kontrolcü olamam; yaratıcılığın önüne geçer diye düşünürüm. Birşeyin tezi varsa anti tezi de vardır diye düşünürüm. Tabii anında bir anda birçok fikir üreten bir yapım da vardır. Aslında bunu ekibimize sormak lazımdır. Fikirler konusunda, babam; “Kızım senin fikirlerine Hızır bile yetişemez ben ne yapayım?” derdi. Doktora danışmanım da “Senin fikirlerine kendi kalemin bile yetişemiyor, ben ne yapayım?” derdi. Sanıyorum ekibim en çok fikir fışkıran yanımdan ilham alıyordur.
Camdan tavanları kırmak
KobiEfor: İş dünyasında kadınlara yönelik önyargılarla nasıl başa çıkıyorsunuz, siz camdan tavanları nasıl kırıyorsunuz
Dr. Nurdan Sönmez: Sonuçta kendi kurallarım ve ilkelerim de var. Ayrıca erkek dünyasının da kadın dünyasının da çetrefilli yanlarından daima uzak durmuşumdur. Akşam toplantılarından falan da uzak duran bir yapım var. Zaten araştırmacı bir yanım da olduğu için, kendime bile zor vakit bulabiliyorum. İşimin yanı sıra, aileye, sadakate çok önem veren de biriyim. Diğer yandan ben insanları değerlendirirken; kendi zekamın, mantığımın, dünya görüşümün, aklımın ve kendi koşullarımın dağarcığından değil, ilkin onların koşullarından, dağarcığından ve daralarından ele alır öyle analiz etmeye çalışırım. Ayrıca çok açık yürekliyimdir. Yüreğimdeki neyse onun yüzüme yansımasını önemserim. Neredeyse 1989 yılından beri reel ekonominin, üretim ekonomisinin içindeyim. Elbette eğitim süreçlerimde sağlam bir strateji geliştirme, politik psikoloji, istihbarat dersleri de almış bir insanım.
Diğer yandan hem entelektüel kapasitesi yüksek hem gelenekçi hem modern yaşamı benimsemiş hem yarı feodal ilişki ve yaşam biçimini aşmaya da çalışan karma bir çevre içinde yetiştim. İlk mücadelem bu farklı sülaleme ve çevreme uyum ve onları aşmaya çalışmakla başladı. Elbette sülalemdeki tüm farklılıkları da severdim. Onlar da beni severdi. Sonrasında daha farklı, daha stratejik, daha dilem malı oyun teorisini benimsemiş, subliminal durumlar bir ip cambazı gibi kullananları da gördüm. Kırk tilkinin de kuyruğunu karıştırmadan birbirine bağlayan çevreler içinde de oldum. En çok da burada “çoğu insanın en az iki yüzlü olduğunu, asıl korkulması gerekenlerin çok yüzlü olanlar olduğunu” da tecrübe ettim. Yani eskiden camdan tavanları kırmak için çok uğraşırdım. Sanıyorum bu camdan tavanları olduğum gibi gözüktüğüm ve kendim olabildiğim için; biraz da cesaretli, kararlı bir yapıda olduğum için ve elbette stratejik hamlelerini iyi bildiğim, bunda çok sabırlı olduğum için aşabilmiştim. Belki de bu özelliklerim daha caydırıcı unsurlardı…
Hem akademik kariyerli hem girişimci
KobiEfor: Kariyerinize Dr. unvanınızla devam ediyorsunuz, doktora tezinizi kitaplaştırdığınız; “Türkiye’nin Beyin Göçü Politikaları” ve yüksek lisans tezinizi kitaplaştırdığınız; “Uluslararası Sistemde Türkiye: Yol Ayrımları ve Alternatif Ortaklıklar” başlıklı 2 kitabın yazarısınız. Akademik yönünüz girişimciliğinizin başarısına ne katıyor?
Dr. Nurdan Sönmez: Bu yönümün araştırma, karşılaştırma, olguları kendi koşulları ve gerçeği içinde değerlendime, metodolojik düşünme açısından çok faydası oldu. KOBİ’lere de onları hedefleyen okurlarımıza da en azından metodolojik biraz da algoritmik bir fikir sıçratmasına etken olması anlamında çok faydası olabildiğini düşünüyorum.
Hedef: İzmit Teknokent Projesi’ni, “Yalçın Sönmez Teknokent” ismiyle devam ettirilmesi
KobiEfor: KobiEfor’a ve alt yapısına birçok yenilikler kattınız. Başarılı bir girişimci olarak bundan sonraki hedefiniz nedir
Dr. Nurdan Sönmez: Çağımızda her şey çok hızlı dönüşüyor. Tarih de biz insanlığa düzenli bir akış sunmuyor. Sıçramalı gelişiyor. Sonuçta herşeyin de bir miadı, bir misyon süreci var. Ortam Medya Grubu olarak 30 yıldır, KobiEfor olarak 26 yıldır, DİJİTAL KobiEfor olarak 5 yıldır ülkemizin reel ekonomisine katkıda bulunmaya çalıştık. Buradan ilerisini de artık gençlere bırakmak lazım. KobiEfor’un online’a dönüşmesi ve Ekonominin yeni Eforu’na uyum sağlayacak yeni projeler üretmek ya da önceki planlarımızı hayata geçirmek lazım. Tabii bir de KobiEfor’un her sayfasında Yalçın Bey’i ve onun acısını taşıyorum. Kolay değil bu. Belki akademik dünyaya dönemesem de Yalçın Bey’le hayatımızı bir de Türkiye’nin 40 yıllık imalat sanayisinin ve KOBİ’lerin büyük işletmelere dönüşüm aşamalarını, süreçlerini anlatan iki kitabı yazmaya başladım. Tabii, doğal olarak, Türkiye sanayisinin neredeyse bizde 40 yıllık bir datası, anısı, tecrübe birikimi var. Bunların içinde büyüdük. İçinden geliyoruz. Biz KobiEfor olarak büyümelerine önemli etken olduk. Büyüttük ve hep birlikte büyüdük. Bu olguların ilk tanıklarından biri olarak; bunu da karşılaştırmalı 100 yıl ötesine giderek kitaplaştırmam lazım.
Ayrıca bir de Yalçın Bey’in Kocaeli Alikahya OSB’de İzmit Teknokent ve içinde bir Teknoloji Üniversitesi kurma projesi vardı. Bunun devam ettirilmesi için vasiyeti vardı. Bunlara dönüp bakamadım bile ne oldu?
Tabii en büyük arzumdan biri; Yalçın Sönmez OSB Ödülü ve Yalçın Sönmez Girişimcilik Ödülleri’nin gelenekselleştirilmesidir. Umarım ve dilerim Devletimizin ve Kocaeli Alikahya OSB’nin ve firmalarının da desteğiyle Yalçın Sönmez’in içinde teknoloji üniversitesi kurulması hayaliyle başlattığı İzmit Teknokent Projesi de Yalçın Sönmez Teknoloji Üniversitesi veya Yalçın Sönmez Teknokent ismiyle devam ettirilir. KobiEfor’dan zaman bulabilirsem bunun için de uğraşmam lazım…
KobiEfor ekibine teşekkür: Sevgili ekibim, benim KobiEfor’un Nisan 2025 sayısının KAPAK Dosyasında yer almam için öneride bulunduğunuz, oy birliğine sunup firesiz kabul ettiğiniz için, bu fırsatı bana ekip olarak sunduğunuz için çok teşekkür ediyorum.