KobiEfor Sanayi Ekonomi Dergisi
2015-12-31 08:30:34

Yeni Yıla Girerken…

Turgay Biçer

31 Aralık 2015, 08:30

Yeni bir yıl geliyor ve biz insanlar, yeni umutlarla heyecanlanmaya başlıyoruz. Sanıyoruz ki yeni ve gelen yılda daha önce yapamadığımız her şey gerçekleşecek, daha mutlu, başarılı, zengin, coşkulu ve neşeli olacağız. Daha çok seyahat edecek ve daha fazla yer gezeceğiz, insan tanıyacağız, işler kuracağız ve yeni dostluklar kuracak ve yeni ilişkilere başlayacağız.

Yeni gelen yılda belki de dertlerimiz azalacak veya bitecek, sürüncemede olan işlerimiz sonlanacak, hastaysak iyileşecek, mutsuzluklarımız son bulacak ve yüzümüz bir başka gülecek…


Aslında, gelecek diye bir şey olmadığını; zamanın gerçekte  ‘şimdi’den, ‘an’lardan oluştuğunu, geleceğin, yani zamanın, içinde akıp gittiğimiz bir olgu olduğunu bile bile kendimizi yanılsamalara kaptırarak değişik düşünce oyunları ile hayatımızı şekillendirmek ve yönlendirmek isteriz.

Zarar vermediği sürece bunlar normal ve bir o kadar da insancıl davranışlar. Hayatın yönü ileri aktığına ve hiçbir şey, bir öncesinin devamı olmamasına rağmen bizler arada ilişkiler bağı kurarak devamını getirmek isteriz ki anlamlı yaşamlar olsun ve bizler de bundan zevk alalım.


Bizler gene de yeni gelen ve içine gireceğimiz yılda yeni umutlar yaratalım, yeni güzelliklere yelken açalım, yeni dostluklar kuralım ve yeni başarılar oluşturalım; mutluluklarımızı çoğaltalım…


Ne yaparsak yapalım, sadece bir gerçek var; o da  “dünyayı daha yaşanılır kılmaktır.” Dünyayı,  yaptıklarımız ve yapacaklarımızla daha da yaşanılır kılmadığımızda, yaptıklarımızın bir anlamı kalmayacak, gelecek yıllar bize daha da borçlu olmaya başlayacaktır. Bu borç git gide artacak ve kimsenin taşıyamayacağı bir duruma gelecektir. Bunun da ceremesini gelecek kuşaklar yaşayacaktır ki buna kimsenin hakkı yoktur.

Ey İnsanoğlu, bu evrendeki yerini, değerini, gücünü, sınırlarını anlamak gibi bazı sorumlulukların var. Kafana göre bir yaşam yaratamazsın; yaratsan bile estetikten, güzellikten, erdemden, sanattan, bilimden ve insanlıktan yoksunsa yapacakların değerli sayılmazlar. Zira insan özü gibi güzel, anlamlı, estetik, değerli, sıcak, güzel, huzurlu, duygulu, bir dünya yaratmak zorundadır. Yaratamadığı içindir ki bu acıları, kavgaları, çirkinlikleri, mutsuzlukları yaşamaktadır. Bunun da günahı gelen yeni yıllar değildir; insanın yanlışlarıdır…


İyilik ve kötülüğü temsil eden, birisi siyah ve beyaz olan iki köpek besleyen Kızılderili Reis’in torununa söylediği gibi “hangisini beslersek onun kazanacağı” bir durumda içimizdeki iyiyi beslemek ve güzeli yaratmak bizim sorumluluğumuzdur…


Yeni gireceğiniz yıl, bunun için bir milat olsun… Daha insanca bir dünya yaratmak dileklerimle yeni yılınızı kutlarım.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.