Hangi insana sorsanız mutlaka bazı değerlerden ve değerliklerden bahseder, hayatını veya inançlarını bu değerlerine göre şekillendirir; bazen da yaptığı şeylerin hangi değerlere karşı geldiğini bilmeden yaşamaya devam eder.
Bilinçli insan, farkına varan, soran, sorgulayan ve kendine dayatılandan çok, kendi aklını ve sezgilerini kullanarak ‘iyi’den yana taraf olan, iyinin ve iyiliğin; diğer deyişle, olması gereken doğruların peşinden giden, onları arayan ve onları yaşam ölçütü yapmaya çalışan vicdanlı bireylerdir.
Çok zaman, fakültede, seminer, konferans veya farklı ortamlarda konu değer ve değerliklere geldiğinde ne yazık ki çoğunluğun; değerin ne olduğu, önemi, insana kattığı şeyler konusunda yeterince sorgulamadıklarını ve bir takım eksik, yanlış ve yüzeysel bir bilgiye sahip olduklarını görünce şaşırmaktan kendimi alamıyorum. Örneğin; öğrencilerime lütfen başkasının adına devam kâğıdına imza atmayın diyorum ve bunun önemini söylememe rağmen bazen başkalarının yerine imza atıldığını yakalıyorum. Dürüstlükten dem vuran insanların bazı davranışlarının dürüstlükle bağdaşmadığına tanık oluruz. Namus uğruna cinayet işleyen birisine ‘Namus nedir?’ diye sorarsak namusu ne kadar yanlış anladığına tanık olabiliriz.
Örnekler çoğaltılabilir ve bu kısa makaleye de sığmaz. Yine de değer, “Bir şeyin gerekliliğini, önemini belirlemeye yarayan ölçüt, bir şeyin değdiği, ona denk diye düşünülen, kabul edilen karşılık, kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey” olarak kabul ediyor sözlükler. Yani kısaca, kişinin hayatına anlam veren, şeyleri ve olguları kıymetlendiren, değer biçen, gerçeği ve doğruyu insan ve insanlık adına belirleyen ölçütlerdir. İçinde mana, anlam ve hisler taşır. Dolayısıyla değerlerimiz bizi yaşamla bütünleştirirken yaptıklarımızı ve neler yapmamamız gerekenleri bizlere söyleyen, yol gösteren, değerli kılan öğelerdir. Örneğin; özgürlük, insan onuru, hayatın kutsallığı, yaşama hakkı, saygı, sevgi, adalet, eşitlik, doğaya ve var olan her şeye saygı, çalışkanlık, aydınlanma, gerçekçilik, özel hayatın mahremiyeti, düşünce serbestliği vs. gibi değerler yaşamın yönetilmesi ve insanların düzen içinde yaşanması için gereklidir. Şunu da biliyoruz ki “tek değer, değer değildir.”
Özgürlükçü bir insan eşitlikçi değilse özgürlüğün anlamı kalmaz. Dürüst bir insan çalışkan değilse veya aynı zamanda çevreci, doğaya ve insanlara saygı duymuyorsa dürüst olmasının bir anlamı kalmaz. Kamu ve iş hayatında işi ustasına vermeyen de ne kadar değerleri olsa da yine bir takım değerlerden eksiktir. Bir işi ne kadar doğru yaptığımız kadar ne kadar eksik ve yanlış yapmamak da o kadar önemlidir. Gelişmiş, modern, çağdaş, erdemli ve düzgün insan olabildiğince değerleri hayatına almaya çalışan, onları yaşam ilkesi yapmaya özen gösteren paylaşımcı, doğal ve bilgelik yolunda yolcu olan demektir. Bilme, öğrenme ve bildikleriyle yaşama konusunda öğrencidir.
Paylaşımcıdır; ürettiklerini başkalarının gelişmesine de sunar. Bencil değil, sencil, oncul ve bizcildir. Yüreği sevgiyi ararken aklı da doğruları arar. Öğrenme yolunda öğrenci, kalite yolunda rehberdir. Hatasız değil ama hatalarını fark ettikçe değiştirmeye ve sürekli kendini geliştirmeye adayan sıradan ve herhangi bir bireydir ve bununla da övünmez zira bunlar zaten doğal insan olma süreçleri olarak kabul eder.
Yeni yılda daha bir farkındalıkla yaşamanız, yaşamlara değer ve katkı sağlamanız; yaşanabilir bir ülke ve dünya için yapabileceğinizin en iyisini yapmanız ve onlarla yaşamanız dileklerimle 2020’nizi kutlarım.
Değerlerin Değeri
Paylaş