Page 17 - KobiEfor Eylül 2024
P. 17
olan çevre dostu yeşil OSB’ler üzerine fikirler yü-
rütüyordu. Projeler geliştiriyordu.
Benim hayalim ise; bilgi ve teknoloji ekonomi-
sinin ekosistemi kapsamında, içinde OSB’ler, tek-
noparklar, üniversiteler, kreşler, çocuklarla yaşlı-
ların yani eski ile en yeni neslin bir arada olacağı
yaşlı bakım evleri, kütüphane, bilim insanları ve
sanayicilerin buluşacağı lokaller, laboratuvarlar,
hava alanı pisti, tren garı, otobüs garı, lokantalar,
spor kompleksleri vb. hepsinin bir arada olduğu
bütünleşik yaşam alanları hayal ediyordum. Yal-
çın Bey bu fikrime çok gülerdi: “Bütünleşik Yaşam
Alanları fikrini anladım da yaşlı bakım evleri şimdi
ne alaka, sen şimdi mezar yeri de istersin?” derdi.
İngilizce kaynaklardan hem de katıldığım bazı
konferanslardan öğrenmeye çalışmıştım. Özel- “Tam reklam ve hizmet ajansımızı
likle Alman KOBİ’leri üzerine çok kafa yoruyor- Nişantaşı’nda kurduk”
dum. Şu sorumun cevabını arıyordum: “2. Dünya Bu arada da hiç durmadık, Türkiye’nin sanayisini de
Savaşı’ndan harap, yıkık çıkmış Almanya, nasıl karış karış gezdik. Sahip olduğumuz maddi varlıkları-
oluyordu da ekonomisini bu kadar çabuk toparla- mızı hep ideallerimiz uğruna harcadık. Hal böyle olun-
yıp ayağa kalkabiliyordu? Kısa zamanda dünyanın ca elimizde de o zamanda bile Türkiye ekonomisi ve
en gelişmiş ülkeleri arasında yer alabiliyordu?” sanayisine ilişkin muazzam veriler oluşmuştu, bunun
Karşıma Alman Mittelstandleri (Alman KOBİ’le- havadan çekimlerini de görmek istiyorduk.
ri) mucizesi çıktı. Bu konuda Habsburg ailesin- 1990 yılında ihracatçı büyük bir sanayicimize git-
den sevgili Josephine bana önemli dokümanlar tik. Fikirlerimizi, projelerimizi anlattık. İlgiyle dinledi,
gönderdi. Bilgisini paylaştı. 2. Dünya Savaşı’ndan inceledi; “İnsanın ülkesinden böyle değerlerin çık-
sonra Almanya’yı kalkındıran Alman KOBİ’lerinin ması ne kadar güzel” dedi. Bize; “Sizin bu idealleri-
çabalarını ve özelliklerini anlatmıştı. Türkiye’nin niz için çok para kazanmak gerekir” diyerek, Teşviki-
Kalkınma Planlamaları’nı da merakla okuyordum. ye Nişantaşı’nda büyük bir yeri olduğunu, orada tam
Sonra Yalçın Bey’le sık sık görüşüp; o üretim hizmet veren bütünlüklü bir reklam ajansı kurmamızı
ekonomisi, ben bilgi ekonomisi ve teknolojileri, tü- önerdi. Biz fikrimizi kattık, bu sanayici iş insanı bü-
zel kişiliği olmayan OSB’ler üzerine sohbetlerimi- yüğümüz de sermayesini koydu, ajansımızı kurduk.
ze devam ettik. Ardından yollarımızı ve hayatımızı Türkiye’nin en üst seviyesindeki mankenler ve yönet-
birleştirdik. Yine gittiğimiz yerlerde gelişmiş ülke menlerle de çalışmaya başladık. Ulusal ve uluslara-
ekonomileri, yapıları, teknolojik ve inovatif çalış- rası birçok ünlü markadan reklam tanıtım işi aldık.
maları vb. üzerine düzinelerce kaynaklar karış- Firmaların üretim yerleri daha çok OSB’lerde olduğu
tırdık. Konferansları izledik. Derken ‘Türkiye’nin için reklam filmi çekimlerini helikopterle yaptığımızda
Sanayi Haritası’, ‘Üretim Potansiyeli’, ‘Endemik aynı zamanda OSB’lerin havadan çekimlerini yapma
Yapı Haritası’, ‘Teknoparklar’, ‘Bilim Vadileri’ üze- fırsatımız da oluyordu.
rine konuştuk. Hayaller kurduk. Bu hayallerimizin O yıllarda OSB içerisinde faaliyet gösteren firmala-
gelişmesinde sonradan Eskişehir OSB Başkanlığı rın birçoğu ölçek ve bütçe açısından gelişmiş ülkelerin
da yapan değerli Sanayicimiz Savaş Özaydemir’in tanımına göre KOBİ kapsamındaydı. Diğer yandan ben
de önemli katkıları oldu. Cesaret verdi. Bilgilerini ise bu kez KOBİ’lerle (küçük ve orta boy işletmeler-
tecrübelerini aktardı. le) ve OSB’lerle (Organize Sanayi Bölgeleri ile) ilgili
imalatçı sanayicileri aydınlatmak, kendimizi tanıtmak
Sanayi koridoru, bilgi ve teknoloji için iki aylık bebeğimi, yani oğlumu bağrıma alarak
ekonomisi ve ‘Yeşil OSB’ler hayalimiz kilometrelerce tanıtım için yürüyor ve ayaklarıma kan
Hayallerimiz öyle çoktu ki… Yalçın Bey, OSB’lerin oturana kadar çalışıyordum. Bizim için o zamanlar pa-
tüzel kişiliği olmaması problemine çözüm ara- radan da yaşamdan da daha önemli olan; Türkiye’nin
maktaydı. Bir de ABD, İngiltere gibi gelişmiş ülke- üretim ekonomisinde yüksek teknolojili üretim yapısı-
lerin bilim vadileri; içinde teknoloji üniversiteleri na kavuşması için araç olan her şeydi. İdeallerimizdi.
teknoparklar, Avrasya ve Avrupa’nın ekseninde, iki Mekânımız samanlıkmış, saraymış, çadırmış, çamur-
kutbuyla sanayi geçiş koridorları olan, bacasız, su muş vb., ayaklarımız kanamış, ayakkabılarımız delin-
kaynaklarını kirletmeyen, su arıtma tesisleri vb. miş, kilometrelerce yürümüşüz, ne gamdı ki…
(\OÖO KobiEfor 17