Page 50 - KobiEfor_Nisan_2020
P. 50

EKONOM‹ST



                Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erinç Yeldan:


               “Yüzde 5 büyüme sürdürülebilir de¤il”


            Kendini ‘Emekten yana’ bir ekonomist           Yüzde 5 büyümenin sürdürülemez
            olarak tanımlayan Prof.Dr. Erinç               olduğunu aktaran Yeldan, cari açık
            Yeldan, Türkiye’nin sürdürülebilir             vermeden büyüme sürecinin ancak
            büyüme sağlaması için ekonomide                ‘dönüşümden’ sonra anlamlı olacağını
            topyekûn bir dönüşüm yaşaması                  vurguluyor.
            gerektiğini belirtiyor.                         n Röportaj: Kader Karaçay YILMAZ
           K      oronavirüs Salgını nedeniyle dünya ekono-

                  milerinin olağanüstü hale geldiği bir dö-
                  nemde biraraya geldiğimiz Bilkent Üniversi-
            tesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erinç Yeldan, bu yıl için
            öngörülen yüzde 5 büyüme hedefinin tutturulabile-
            ceğini hatta aşılabileceğini ancak uzun süre için ay-
            nı oranda büyümenin ‘sürdürülemez’ olduğunu be-
            lirtti. Günü tahlil etmek için filmi geriye sarmak ge-
            rektiğini hatırlatan Yeldan, şu hatırlatmayı yapıyor:
            “Bir krizin çeşitli göstergeleri var. Türkiye’ye ba-
            karsak; 1994, 2001 derin krizler, 2008 ve 2009 dur-
            gunluk ekonomisi farklı özelliklere sahip. Kuşku-
            suz ekonomik kriz denilince faizlerin birden 300-
            500’lere fırlaması, çok yüksek oranlı döviz kurunda
            aşınma, TL’nin yüzde 50-60 oranında değer kaybet-
            mesi, borsa ve şirketlerin değer kaybetmesi, ani iş-
            sizlik kavramları gelişiyor. Fakat Türkiye için eko-
            nomi de diğer yıllardaki gibi bir çöküş olmadı. Za-
            mana yayılan; çok yüksek işsizlik, düşük yatırımlar,
            döviz kurunun yavaş yavaş düzenli değer kaybet-
            mesi ve sürekli durgunluk olarak anılan değişik bir
                                                             Erinç Yeldan
            krizle karşı karşıyız.”
              Gösterge açısından doların enflasyondan arındı-  yeni tip krizin ana özelliği olarak görüldüğünü pay-
            rılmış TL fiyatını kriz süreçleri için irdeleyen Yeldan,  laşan Yeldan, şu bilgileri veriyor: “Türkiye Cumhu-
            1980’den bu yana 4 önemli yükseliş olduğunu belir-  riyeti’nin ortalama büyüme oranı yüzde 4.8 idi. Şim-
            terek, “1980’nin başında, 1993 öncesinde, 2001 ve  di bu oran yüzde 4.6’ya kadar inmiş durumda. Ama
            2018 krizinde aynı noktaya kadar çıkmış. TL ortala-  ekonomiye bakınca herhangi bir 3 seneyi baz alır-
            ma yüzde 30 değer kaybetmiş. Yaşanılanı tarif eder-  sak hiçbir zaman yüzde 5 büyüme olmamıştır. Yüz-
            sek alfabede L’ye benziyor. Bu benzetme önemli bir  de 7 olmuştur, yüzde 2 olmuştur. Geçen sene büyü-
            husus; zira bu tanım çok düşük yatırımlar, çok dü-  me oranları 0’a yakın olduğu için kapasite birikti.
            şük enflasyon oranı, çok düşük ücret artışları, çok  Vatandaş tüketimi öteledi. Şu anda cazip indirim-
            düşük faizler ve yüksek işsizlik anlamı taşıyor” diye  lerle vatandaşın tüketim talebi pompalanıyor. Dışa-
            konuşuyor.                                     rıdan borçlanma yoluyla da ithalatın finansmanı ile
                                                           ucuz hammadde ucuz ara mal yoluyla Türkiye’de
              “Yüzde 5 büyüme olur ama                     çarkların döndürülüp büyüme sağlanması düşünü-
              sürdürülemez”                                lüyor. Fakat Türkiye ekonomisinin dış sermaye giri-
              Ekonomilerdeki belirsizliğin en büyük güvensiz-  şine aşırı bağımlılığı, ulusal tasarruf oranlarının
            lik yaratan unsur olduğuna dikkat çeken Yeldan, oy-  ulusal yatırımı karşılamaması, kendi iç dinamiklere
            naklığın çok arttığı dönemlerde; yatırımların, po-  dayalı küçük boy yatırım veya mal işletmeciliğinin
            tansiyel büyümenin ve ekonominin istihdam yarat-  büyük boy entegrasyonunun sağlanamaması, sağ-
            ma kapasitesinin geriye gittiğini dolayısıyla kalıcı  lıklı ekonomik yapıyı gerçekleştiremedi. Coğrafi
            durgunluğun yaşandığını açıklıyor. Durgunluğun  eşitsizliği önleyemedi. Göç dalgaları ile düşük vasıf-

            50 KobiEfor Nisan 2020
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55