Page 79 - KobiEfor_Eylul_2011
P. 79

UZMAN                            ‘De¤er Sunmak’ Bir ‘DENGE’
                                                        Oyunu Halini Ald›


                                       “Ü         rün ya da hizmetinle sa¤-  ‘‹nsan’, en az teknoloji ve ekonomik
                                                  layaca¤›n ‘fayda’y›, ‘ede-
                                                                          geliflmeler kadar önemli olacakt›. Daha
                                                                          bilinçli çabalarla planlar ortaya koyma-
                                                  ri’nden fazla k›l (dahas›,
                                                  öyle alg›lanmas›n› sa¤la).
                                        Bunu da mümkün olan en ‘verimli’ bi-  ya, manevralar yapmaya, d›fl dünyay›
                                                                          inceleyip, ‘nas›l konumlansak?’ diye
                                        çimde yap ki kar›n arts›n, iflini büyüte-  düflünmeye ve kurumsallaflmaya do¤ru
                                        bil. Sat›n alan kifli(ler) de ‘de¤er’li bir  geçifl yaflayacakt›k. Organizasyonel ve-
                                        ürünü/hizmeti uygun bedelle sat›n al-  rimlili¤in yan›s›ra müflteri taleplerini
                                        man›n huzurunu ve hesap verilebilirli¤i-  karfl›lama da art›k önem tafl›maya bafl-
                                        ni hissetsin. Üstelik bunu, birçok kez  layacakt›. Bir de bakacakt›k ki k›ran k›-
                                        yapabil ki; sat›n al›c›(lar) seni tercih et-  rana bir rekabet yaflanmakta. O zaman,
                                        meyi sürdürsün.” Soru flu: “Nas›l yapa-  ‘daha fazla ‘farkl›laflma’, daha fazla pa-
                                        ca¤›z?”                           zar ve müflteri-odakl›l›k; ama ‘verimlilik
                                        Sanayi Devrimi’nin bafllar›nda olsayd›k,  de flart’ diyecektik. Art›k stratejiyi Mic-
                                        F.W.Taylor’dan, kazanc›m›z› ‘üretime’  hael Porter’›n tan›mlad›¤› flekliyle, ‘re-
                                        dayand›rmay› ö¤renecektik. Do¤ru tek-  kabete göre farkl›laflma ve rekabet
                                        nikleri ve teknolojileri kullan›p, çal›flan-  avantaj› kazanma’ olarak ele alacakt›k.
                                        lar›m›z› e¤itip, çok say›da üretmek...  2000’lere do¤ru, gücün ‘Müflteri’ye
             IfiIK DEL‹ORMAN             “Çok üret, çok sat; nas›lsa al›c› var.  geçti¤ini alg›lamaya bafllayacakt›k. Ar-
             AYDIN                      Ama dikkat! Fiyatlarla diledi¤in gibi oy-  t›k ‘müflteri-oda¤›n›’ art›rmam›z ve ‘de-
                                        nayamazs›n; zira sat›n al›c›lar›n imkan-  ¤er sunma’ya odaklanmam›z gereke-
             isikaydin@novida.com.tr
                                        lar› k›s›tl›. O zaman, üretim miktar›  cekti. Kendimizi anlatabilmek ve müfl-
                                        önemli ki ifl hacmin yüksek olabilsin.”   terilere ulaflabilmek için ‘pazarlama’n›n
                                        Gel zaman git zaman, oyuncu say›s› art-  gücünü keflfedecektik; müflteri gereksi-
            Kaynaklar›m›z›,             maya bafllad›, salt ‘üretim’ yetmez ol-  nimlerini anlamaya, yeni ürün ve hiz-
                                        du. O zaman da daha fazlas›n›, daha
                                                                          metlerle kendimizi rekabetten farkl› k›l-
                  iflimizi,              verimli, daha az maliyetle üretmemiz  ma çabas›na giriflecektik. Elimize çanta-
                                        gerekecekti. H. Fayol’u dinleyip, ‘orga-  m›z› al›p, soka¤a, müflterilerimizin yan›-
              iliflkilerimizi            nizasyonel verimlili¤i’ önemseyecektik.  na ç›kacakt›k. Yoksa hayat hiç de kolay
                                        Odak hala ‘kitle üretimi’, çal›flanlar  kri-  olmayacakt› bizim için. Müflterilerimizin
              ‘DENGE’li bir             tik kaynak, aslolan teknik ve teknoloji  isteklerini daha iyi karfl›layabilmek için
                                        olacakt›.                         iflbirliklerine giriflecektik. Rekabet
                 biçimde                Yirminci yüzy›l›n ortas›na geldi¤imizde,  avantaj›n›, tedarikçiler ve müflterileri de
              yönetmek ve               çal›flanlar›n sosyal gereksinimleri, dür-  içeren ‘de¤er zinciri’ üzerinde olufltur-
                                                                          ma gere¤ini duyacakt›k. Param›z› ve
                                        tüleri ve tutumlar›n› önemsememiz ge-
              ileriye do¤ru             rekecekti. ‘Ekip ve organizasyonel dav-  kaynaklar›m›z› iyi yönetmemiz her daim
                                        ran›fllar’› anlamam›z hayr›m›za olacakt›.  flart olacakt›. Teknoloji ve bilginin rolü
             yönlendirmek               Öte yandan, 1950’lerin sonlar›nda kar-  artt›kça, internet hayat›n bir parças› ol-
                                        mafl›klaflan ve büyümeye bafllayan or-  maya bafllad›kça, dijital dünyay› da
                 ‘de¤er’in              ganizasyonlarda, verimlili¤i sa¤lamada  keflfetmemiz ve müflterilerimizin gönül-
                                        ve etkili kararlar almada zorland›kça;  lerini orada da fethetmek üzere, ‘haydi
                ta kendisi              ‘yönetim bilimi ne der?’, ‘Yöneylem  ‘dijital’leflelim’ diyecektik.
              haline geldi.             Araflt›rmas›’ metodlar› ne yararlar sa¤-  Günümüze geldi¤imizde, ‘ya yenilikçi
                                                                          ol, ya yok ol!’ hayk›r›fllar›n› duymakta-
                                        lar?’ anlamaya çal›flacakt›k. Sonraki y›l-
                                        lar, yavafltan rekabeti hissetmeye ve  y›z. Evet, ‘yenilikçilik’ elzem, ancak ye-
                                        bafl etme yollar› aray›fl›na giriflecektik.  terli de¤il. Sürekli ve yo¤un de¤iflimin
                                        Ancak her durumda, ‘süreç-odakl›’,  do¤al oldu¤u, teknolojinin kaç›n›lmaz
                                        kendi yetkinliklerimizi gelifltirme odakl›  hale geldi¤i, herfleyden önemlisi, ya-
                                        düflünüyor olacakt›k.              flad›¤›m›z ‘ve alemi’nde sürekli ve
                                        Derken liberal ekonomilere ve tüketim  uzun soluklu ‘de¤er’ sunabilmek flart.
                                        devrine do¤ru ilerlendikçe, ‘nicelik’ ye-  Büyüme ve karl›l›¤a koflarken operas-
                                        terli olmayacakt›. Tahminen, ürün ve  yonel verimlili¤i bir tarafa atabilir mi-
                                        süreç kalitesine odaklanacak, ‘Toplam  yiz? Kendi insan›m›z› ve müflterimizi
                                        Kalite’ çal›flmalar›na koyulacakt›k. He-  kollarken iflbirliklerimize, tedarikçileri-
                                        men akabinde, belki de sat›n alma ve  mize ya da topluma s›rt çevirebilir mi-
                                        birleflmeler gündemimize girecekti. Her  yiz? Yenilikçili¤i es geçip, sadece mev-
                                        durumda, organizasyonel ve befleri so-  cutla yetinebilir miyiz? ‹flte sunulacak
                                        runlarla bafletmeye çal›flacakt›k. Kalite-  ‘de¤er’ art›k bu denli geniflledi, büyü-
                                        nin yönetiminden, yönetimin kalitesine  dü. Kaynaklar›m›z›, iflimizi, iliflkilerimi-
                                        do¤ru yönlenecektik. ‹yi kurgulanm›fl  zi ‘DENGE’li bir biçimde yönetmek ve
                                        organizasyonel yap›lar oluflturmak, yet-  ileriye do¤ru yönlendirmek ‘de¤er’in
                                        meyecekti. Kültür, de¤erler, normlar,  ta kendisi haline geldi.
           80 KobiEfor Eylül 2011
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84