banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

Küresel denizyolu taşımacılığında yeni rota oluşturuluyor; Denizci ülke Türkiye, dünyada 12. sırada

Küresel dengeler değişirken ve denizyolu taşımacılığında rota yeniden oluşurken; Türkiye, denizyolu taşımacılığındaki yetkinliği, gücü, tecrübesi, potansiyeli, limanları, sektördeki nitelikli insan kaynağı ve küresel tedarik zinciri olma hedefiyle öne çıkıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türk sahipli deniz ticaret filosunun dünyada 12. sırada yer aldığını söyledi.

DOSYA 01.07.2024, 00:00
1794
Küresel denizyolu taşımacılığında yeni rota oluşturuluyor; Denizci ülke Türkiye, dünyada 12. sırada
banner625

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından kutlanan Dünya Denizciler Günü münasebetiyle düzenlenen programda deniz insanlarıyla bir araya geldi. Bakan Uraloğlu, 2023 istatistiklerine göre Türk sahipli deniz ticaret filosunun 2 bin 28 gemi ve toplam 48.9 milyon dedveyt tonla dünyada 12. sırada olduğunu, Türkiye’de toplamda 140 bin 138 aktif gemi insanı bulunduğunu söyledi: “Türkiye’de 36 bin 583 Zabitan Sınıfı gemi insanı, 93 bin 974 Tayfa Sınıfı gemi insanı ve 9 bin 581 Stajyer gemi insanı bulunuyor. Bakanlığımız tarafından yetkilendirilmiş 14 denizcilik fakültesi, 15 denizcilik meslek yüksekokulu, 44 denizcilik meslek lisesi ve 30 özel öğretim kurumu ile toplam 103 eğitim kurumunda uluslararası standartlarda denizcilik eğitimi veriliyor. Bu eğitim kurumlarında her yıl, ticari filomuzda güverte ve makine branşlarında istihdam edilecek bin 100 uzak yol zabit, bin zabiti ve bin 500 sınırlı zabit olmak üzere toplam 3 bin 600 zabit adayı yetiştiriliyor. Denizcilik Genel Müdürlüğümüz tarafından Gemi Adamları ve Kılavuz Kaptanlar Yönetmeliği’ni değiştiriyoruz. Yönetmelikte yapılacak değişikliklerle Türk gemi adamlarının İngilizce dil şartını sağlamaları hususunda YÖKDİL sınav puanı geçerli sayılacak.

“Kadın denizcilerimizin sayısırı artırmak istiyoruz”
‘Denizci Ülke, Denizci Millet’ şiarıyla vatandaşlara denizi ve denizciliği tanıtmak için başlatılan ‘Bir Milyon Amatör Denizci’ eğitim kampanyasında 1 milyon rakamına planlanan tarihten önce Kasım 2022’de ulaşıldığını hatırlatan Bakan Uraloğlu, 2023 Nisan’da Türkiye Yelken Federasyonu ile yapılan uygulama eğitimlerine yönelik protokol sayesinde amatör denizci eğitimlerinin bir üst seviyeye yükseltildiğini paylaştı: “20 ilde 68 merkezde gerçekleştirilen ‘Amatör Denizci Uygulama Eğitimleri’ sayesinde son bir yılda 24 bin amatör denizci daha, deniz üzerinde profesyonel eğitmenlerden aldıkları eğitimlerle amatör denizci ehliyeti aldı. Ayrıca kadın denizcilerimizin sayılarını arttırmak istiyoruz. Bu kapsamda 148 kadın öğrencinin stajlarını yapacakları uluslararası gemiler Bakanlığımız tarafından belirlendi. Milli Eğitim Bakanlığımız ile gerçekleştirilen işbirliği protokolü kapsamında 6 denizcilik meslek lisemize eğitimlerde kullanılacak malzemeler için maddi kaynak sağlandı. İskenderun’da depremden etkilenen Sefa Atakaş Denizcilik Meslek Lisesi’ne bir köprü üstü simülatör merkezi kuruldu. Protokol kapsamında İngilizce ağırlıklı denizcilik eğitimi imkanı sağlandı. Ayrıca Liman Başkanlıklarında görevli uzman personel de ihtiyaç halinde ilgili Denizcilik Meslek Liselerine eğitimci desteği veriyor.”
“Dünyanın her yerinde Türk gemi insanlarına teknik ve hukuki destek sağlıyoruz”: 37 ülkeyle karşılıklı yeterliklerin tanınmasına yönelik denizcilik anlaşmalarına İspanya hükümetinin talebiyle bir yenisi eklenerek, 13 Haziran 2024’te imzalanan anlaşmayla Türk gemi insanlarının çalışabileceği yabancı bayrak sayısını 38’e yükselttiklerini, 920 milyon dedweyt tona sahip 31 binden fazla gemide denizcilerimizin ilave bir yeterlilik olmadan istihdam edilebileceğini açıklayan Bakan Uraloğlu, “Dünyanın neresinde olursa olsun Türk gemi insanlarına teknik ve hukuki destek sağlıyoruz. Gerektiğinde tıbbi tahliyeleri Ana Arama Kurtarma ve Koordinasyon Merkezi’nin koordinesinde gerçekleştiriliyor” dedi.

Türkiye, deniz ticaret filosuyla dünyada 12. sırada
UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Bilgehan Engin, yüklerin uzun mesafelerde güvenli, ekonomik ve tek seferde yüksek hacimli olarak taşınmasında denizyolu taşımacılığının Türkiye’de ve dünyada yoğun olarak tercih edildiğini belirterek, “Küresel ticaretin %90 oranında denizyoluyla taşındığını göz önüne aldığımızda,  ticaretin ana taşıma modunun denizyolu olduğunu söyleyebiliriz. Küresel tedarik zincirinde kapıdan kapıya yapılan teslimatlarda limandan limana yapılan denizyolu taşımacılığı bu sürecin önemli bir parçasıdır” diyor.
Türkiye’nin, üç tarafının denizlerle çevrili olması ve jeopolitik konumuyla denizyolu taşımacığında önemli bir avantaja sahip olduğunu vurgulayan Engin, şu bilgileri veriyor: “2023 yılı verileri incelendiğinde, Türkiye’de bulunan 217 limanın büyük kısmı orta ve küçük ölçekli limanlardan oluştuğu; bunların 67’sinin küçük, 70’inin orta ölçekli, 80’inin ise büyük ölçekli limanlar olduğu gözlemlenmektedir. 180’e yakın limanımız esas olarak ticarete hizmet etmektedir. 46 limanımızda konteyner gemi ve yüklerine hizmet verme izni bulunmakta ancak bu limanların sadece 28’inde konteyner gemi ve yüklerine hizmet verilebilmektedir. Türkiye, 2023’te denizyolu taşımacılığı ithalatta % 62.7, ihracatta ise %78.7 oranında tercih edilmiştir. Hem ithalatta hem de ihracatta denizyolu taşımacılığı ülkemizin dış ticaretinde önemli paya ve role sahiptir. Yine Türkiye, 2023’te 1.583 yük gemisiyle dünya sıralamasında 16. sırada yer almıştır.”
Güncel verilere göre ise 2024’te Türk sahipli deniz ticaret filosunun 2 bin 28 gemi olarak kaydedildiğini ve Türkiye’nin toplam 48.9 milyon dwt tonla dünyada 12. sıraya yükseldiğini kaydeden Engin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise Türkiye’de 36 bin 583 Zabitan Sınıfı gemi insanı, 93 bin 974 Tayfa Sınıfı gemi insanı ve 9 bin 581 Stajyer gemi insanı bulunduğunun yer aldığını paylaşıyor: “Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, ‘Türkiye’de toplamda 140 bin 138 gemi insanı bulunuyor. Yetkilendirilmiş 14 denizcilik fakültesi, 15 denizcilik meslek yüksekokulu, 44 denizcilik meslek lisesi ve 30 özel öğretim kurumuyla toplam 103 eğitim kurumunda uluslararası standartlarda denizcilik eğitimi veriliyor. Bu eğitim kurumlarında her yıl, ticari filomuzda güverte ve makine branşlarında istihdam edilecek bin 100 uzak yol zabit, bin zabit ve bin 500 sınırlı zabit olmak üzere toplam 3 bin 600 zabit adayı yetiştiriliyor’ şeklinde yetiştirilen profesyonel sayısı da paylaşılmıştır. Bu doğrultuda, denizyolu taşımacılığında profesyenellerin sayısının arttığı ve sektörde yetişmiş personel sorunun da yaşanmayacağı tahmin edilmektedir.”

Türkiye’nin en işlek limanları
Bu sayının yükselmesinde Türkiye’nin sahip olduğu limanların da öneminin büyük olduğuna değinen Engin, Türkiye’nin en işlek limanları arasında; Ambarlı Limanı, Mersin Limanı (MIP), Asyaport, Safiport Derince, Marport, Kumport, Petlim, Mardaş, DP World, Gemport, Limakport, Yılport Gebze, İzmir/Alsancak Limanı, Evyapport, Ege Gübre, Port Akdeniz, Haydarpaşa, Nemport, Borusan Limanı, Trabzonport, Çelebi Bandırma, Ceyport Tekirdağ, Samsunport, Assanport, Rodaport, Limaş, Karasu Port ve Akçansa Port’un yer aldığını ifade ediyor: “Bu limanlar sayesinde Türkiye uluslararası ticarette ön plana çıkmakta ve pazar payını da her geçen yıl artırmaktadır. Ancak Kızıldeniz’de oluşan güvenlik tehdidi nedeniyle deniz taşımacılığında ücretler de bir yandan artmaya devam ediyor. Süveyş Kanalı’ndaki trafiğin yavaşlaması, küresel konteyner fiyatlarının artışında etkili oluyor. Yemen’de Husi militanların Kızıldeniz’de İsrail’le bağlantılı olan gemilere yönelik saldırılarının devam etmesi nedeniyle gemiler daha uzun rotaları tercih etmeye başladı. Deniz taşımacılığında rota yeniden oluşturuluyor ve küresel dengeler de değişiyor.”

Denizyolu taşımacılığında yeşil dönüşüm
Bilgehan Engin, geçtiğimiz yıl kıyı tesislerine ‘Yeşil Liman Sertifikası’ verilmesine ilişkin esaslar belirlendiğini anımsatarak, “Yönetmelikle, kıyı tesislerinin gemi ve yük operasyonlarından kaynaklanan çevresel zararları azaltılarak enerji verimliliğinin artırılması çalışmalarının yaygınlaştırılması ve desteklenmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi. Bu sayede, sertifika düzenlenen kıyı tesisleri, yeşil liman bayrağını, ‘Yeşil Liman (Green Port-Türkiye)’ unvanını ve logosunu kullanma hakkını elde ediyor” diyor.
Temiz yakıt kullanımı 2028’de başlıyor: Denizyolu taşımacılığında toplam karbon salınımının azaltılmasına yönelik adımlar atıldığını da belirten Engin, bu doğrultuda, 2023’te  Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşu IMO tarafından gemi taşımacılığında temiz yakıt kullanımını şart koşan standartların devreye giriş tarihinin 2028 olarak öne çekilmiş olduğunu aktarıyor: “Yakıttaki bu dönüşümün, süreç tamamlanıncaya kadar taşıma ücretlerinin yüksek seyretmesine neden olacağı ve ilerleyen yıllarda da taşıma ücretlerinin daha fazla gündeme gelmesi beklenmektedir. Ayrıca; mevcut yeşil dönüşüm maliyetlerine ek olarak artan yakıt fiyatları eklendiğinde, yavaş gemi hızları ve transit sürelerin uzaması sonuçlarına neden olacaktır. Hem yakıt dönüşümü hem de yenilenmesi gereken filolarımızın yaratacağı maliyet de artacaktır. Dolayısıyla bu dönüşümü erkenden yakalamak rekabetçiliğimiz açısından büyük fark yaratacaktır. Dahası, söz konusu dönüşüm için kamunun destek ve teşviklerle sektörü yeşil dönüşüm konusunda cesaretlendirmesi ve hazırlaması da son derece fayda sağlayacaktır. Ülkemizde ‘lojistik üssü’ olarak nitelendirilen Mersin Lojistik Limanı, 9 milyon ton dökme yük kapasitesi ve 15.8 metre maksimum derinliği ile dünya ticaretinde ve uluslararası ulaştırma koridorlarında yeni ticaret ekseni oluşturan limanlar arasında ön plana çıkıyor.”

“Türkiye, tersaneleriyle bir dünya markası”
Bilgehan Engin, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışmalar kapsamında son 20 yılda Türk sahipli deniz ticaret filosunda tonaj bazında %340’lık, liman tesisi sayısında %46’lık ve Türk limanlarındaki yük elleçleme rakamlarında %185’lik artış yaşanmıştır. Yine 37 olan tersane sayısı 84’e yükselmiş ve gemi inşaat sektöründe %520’lik istihdam artışı olmuştur. Türkiye, dünyanın önde gelen yat imalatçıları arasında bulunuyor ve bakım onarım alanında da tersaneleriyle dünya markası haline gelmiştir. Tüm bu artış oranları denizyolu taşımacılığının Türk ekonomisine sağladığı katkının en önemli göstergelerinden birkaçı arasında yer almaktadır. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sürecinde de denizyolu taşımacılığı daha fazla tercih edilecek ve ön plana çıkacaktır. Aynı zamanda dönüşüme hızla uyum sağlayan sektör aktörlerinin de rekabet gücü artacaktır” açıklamasını yapıyor.

“Limanlar, OSB ve üretim merkezlerine bağlanmalı”
Denizyolu taşımacılığının dış yatırım için cazibesini koruyan bir sektör olarak ön plana çıktığını kaydeden Engin, dünyada olduğu gibi Türkiye’de denizyolunun ana taşıma modu olarak tercih edildiğini anlatıyor: “İntermodal taşımacılık sistemlerinin geliştirilmesiyle bu potansiyel daha da artacaktır. Özellikle limanların demiryolu bağlantılarının geliştirilmesine yönelik yatırımların hızlanması sürecin daha etkili ve verimli ilerlemesini sağlayacaktır. Küresel ticarette ve rekabette daha üst seviyelere çıkabilecek potansiyele sahip olan ülkemizde gerekli altyapı çalışmalarının tamamlanmasıyla karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu ulaştırma türleri arasında entegrasyonun sağlanmasıyla başarı grafiği daha da ileri bir seviyeye ulaşacak.”
Bilgehan Engin, UTİKAD olarak Türkiye’nin sahip olduğu coğrafyanın sunduğu lojistik imkanlardan en üst seviyede yararlanmada limanların kritik bir rolü olduğunu vurgulamaya devam ettiklerini söylüyor: “Limanların çok modlu taşıma operasyonlarını destekler nitelikte kurgulanması, OSB ve üretim merkezlerine iltisak hatlarıyla bağlanmış olması, hinterlandında büyüme alanlarına sahip olması gibi gereklilikler limanların özellikle Orta Koridor’da konumlanmış ülkemiz için kritik rollerinden daha üst avantajlar edinmemizi sağlayacaktır.  Rusya-Ukrayna Savaşı, küresel krizler gibi son dönemlerde yaşanan gelişmeler bizlere milli filoya sahip olmanın önemini göstermektedir. Bu gibi durumlar başta olmak üzere milli filolarımızın sayısını/yetkinliğini artırmak ülkemizi avantajlı hale getirecektir. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde milli deniz filomuzu oluşturmanın, havayolunda da milli filomuzun sayısını artırmanın önemli olacağı düşünülmektedir. Filolarımızın güçlendirilmesi ve yeni pazara gireceklerin desteklenmesi bunun için sektörün teşvik edilmesi önem taşımaktadır.”

Türkiye, uluslararası taşımacılıkta önemli bir transit merkez
Engin, Türkiye’nin doğal bir yarım ada olarak Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine yaklaştığı noktada konuşlanmasının denizyolu taşımacılığının öne çıkan bir taşıma türü olmasındaki payının büyük olduğuna işaret ediyor: “Ayrıca önemli uluslararası taşımacılık koridorları üzerinde bulunan ülkemiz bu koridorlardan taşınan yükler için de önemli bir transit merkez olarak işlev görmektedir. Marmara Bölgesi’ndeki limanlar, Akdeniz’de Mersin ve Ege’de İzmir’de bulunan limanlar ülkemizin dış ticaretinde kilit role sahiptir. Limanlar, özellikle Orta Koridor’da taşınan yüklerin transit olarak aktarılmasında da kullanılıyor. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Kuzey Koridoru’nun kullanım kapasitesinin düştüğü dönemde ülkemizin limanları küresel ticaretin devamlılığını sağlama noktasında önemli roller üstlenmiştir. Son dönemde özellikle ülkemizi çevreleyen coğrafyada siyasi krizlerin de etkisiyle denizyolu taşımacılık operasyonlarının olumsuz etkilendiği gözlemlenmekte ve bu etkilerin sonuçları tecrübe edilmektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı, Süveyş Kanalı krizi, Panama Kanalı’ndaki kuraklık sebebiyle geçiş sayısının azalması, Baltimore Köprüsü kazası, Singapur Limanı’ndaki sıkışıklık sebebiyle yaşanan gecikmeler küresel denizyolu taşımacılık operasyonlarını etkilemektedir. Küresel tedarik zincirinde önemli bir noktada yer alan ülkemizin bu gibi darboğazların etkilerinden en az etkilenmesi için alternatif güzergahların ve rotaların belirlenmesi ve bu rotaların küresel boyutta rekabetçi güce sahip olması önem taşımaktadır.”

“1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı kutlamanın gururunu yaşıyoruz”
UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin’in Kabotaj Bayramı’na ilişkin mesajı ise şöyle: “Yurdumuzun eşsiz güzellikteki denizlerinde milli egemenliğimizin sembolü olan Kabotaj Kanunu’nun 98. yıl dönümü vesilesiyle 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Kabotaj bir ülkenin kendi karasularında ve kendi limanları arasında gemi işletme ve her türlü liman hizmetlerini kendi kontrolünde bulundurma hakkıdır. 4 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması uyarınca kapitülasyonlar kaldırıldı ve böylece Türkiye kabotaj hakkına kavuşmuş oldu. Türkiye’nin denizlerdeki egemenliğinin önemli bir dönüm noktası olan bu tarihten sonra gerekli düzenlemeler yapıldı. 19 Nisan 1926’da çıkarılan 815 sayılı yasayla Türkiye limanları arasında sadece Türk teknelerinin hizmet görmesi zorunluluğu getirildi. Aynı yıl 1 Temmuz’da yürürlüğe giren yasa 1935’ten itibaren de Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaya başladı. 2007’de denizcilik kelimesinin eklenmesiyle Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak adlandırıldı. Sınırlarının %70’inden fazlası denizlerle çevrili olan ve üç kıtanın geçiş yolunda bulunan Türkiye, bu önemli gün sayesinde bugünkü denizciliğimizin ve ulusal ekonomimizin her geçen gün artan büyüme ve rekabetçiliğinin temelini oluşmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın denizlerdeki zaferi olarak nitelendirilen Kabotaj Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle Türk karasularımızın bağımsızlığı kazanılarak, denizcilik sektörümüzün gelişmesi için önemli bir süreç başlamıştır.  Limanlarımız arasında yolcu ve yük taşıma hakkımız yasal boyutlarla temellendirildiği bu anlamlı günün 98. yıldönümünü büyük bir sevinçle kutluyoruz. Atatürk’ün ‘topraklarının ucu deniz olan bir ulusun sınırını halkının kudret ve yeteneğinin hududu çizer’ sözü çerçevesince denizcilik sektöründe Türkiye’nin jeopolitik konumunu en iyi şekilde kullanması için çaba sarfediyoruz. Türk denizciliğinde bir dönüm noktası olan, denizcilik sektöründe ilerlemenin önünü açan, bu zamana kadar  gelişimine katkı sağlayan, emek verenleri ve tüm denizcilerimizi minnet ve şükranla yad ediyorum.”

“Kruvaziyer turizmi ekonomiye katmadeğer sağlayacak”
Camelot Maritime Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Liman altyapısındaki iyileştirmeler ve turistik yerlere yapılan yatırımlar, Türkiye’nin uluslararası kruvaziyer pazarındaki rekabet gücünü artırıyor, turizm sektöründeki potansiyelini daha da güçlendiriyor. Türkiye, kruvaziyer şirketleri ve yolcular için cazip bir destinasyon haline geldi. Ülkemiz tüm dünyanın ilgisini çekiyor” dedi. Çavuşoğlu, şu bilgileri verdi: “Şu ana kadar Türk limanlarına yapılan kruvaziyer rezervasyon sayısı 1.400’ü aştı. 2023’te bu sayı 1.200 civarındaydı. Önümüzdeki birkaç ay içinde rezervasyon sayısının 1.600’ü bulması bekleniyor. Türk limanlarına bin ila 5 bin 500 yolcu kapasiteli gemiler yanaşıyor. 2023’te 1.5 milyon kruvaziyer yolcu sayısını yakalamayı başardık. 2024’te ise bu sayının 2 milyon turiste ulaşmasını bekliyoruz.”
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı da kutlayan Çavuşoğlu, özellikle büyüyen cruise ve mega yat sektörü için Türk turizm çalışanlarının çok iyi bir potansiyel olduğunu, gemiadamlarımızın vize sorunlarının büyüyen istihdam pastasından daha az pay almamıza neden olduğunu, sorun çözülmediği sürece Türk denizciliğinin geride kalacağını ifade etti.

Yorumlar (0)