‘YENİ NORMAL’ SÜREÇ

Pandemi mücadelesinde sıkıntılara rağmen ‘Yeni Normal’ süreç işliyor. Başta KOBİ’ler olmak üzere bütün iş dünyamız güvenli üretimin ve hizmetin tesis edilmesi için fedakarca çalışıyor. Bu zorlu mücadeleye kamu ve sivil toplum kuruluşları da işbirliği içinde destek veriyor.
İstanbul Sanayi Odası, ‘Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu- 2019’ araştırması açıklandı. Araştırma, özellikle KOBİ’ler açısından ilginç veriler sunuyor. Örneğin; İkinci 500’ün üretimden satışlarının artışı yüzde 27.8’den yüzde 14.2’ye gerilemiş. Üretimden satışların artış hızındaki bu düşüşte, iç pazar kadar dış pazar taleplerindeki bozulma da etkili olmuş. KOBİ’lerin sanayi ve ekonomideki payları azalmış.
Dünya ticaretinde korumacılık ve yavaşlamanın, KOBİ’lerin küresel değer ve tedarik zincirlerine katılımını zorlaştırdığı yıl için bu, olağan. Ancak faizlerin gerilemesiyle finansman giderleri düştüğü, toplam borçları azaldığı için kaynak yapısındaki görece iyileşme Pandemi krizinde KOBİ’lere direnç sağlamış, bunu görüyoruz. 2018 türbülansının ardından firmalarımızın bu dönemde ek borçlanmadan kaçınarak mali borçlarını yüzde 1.7 azalttığını ve öz kaynakları destekleyerek borç/aktif oranını yüzde 60’ın altına düşürebildiğini de fark ediyoruz.
Sonuç olarak sanayicilerimiz bugünkü Covid-19 pandemi koşullarında görüldüğü gibi, zorluklara rağmen ekonomideki en temel işlevi olan üretmeyi sürdürüp, aş ve iş yaratmayı başarmışlar, ayrıca teknoloji yoğunluğuna göre katmadeğer dağılımında orta-yüksek ve yüksek teknolojilerin payını yüzde 23.7’den yüzde 26.4’e yükselterek takdire şayan olmuşlardır. Bu da KOBİ’lerimizin inovasyon ve teknolojik dönüşüm iştahının arttığına işaret ediyor. Başarılarının devamını diliyor ve bekliyoruz.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), “COVID-19’un Ekonomik Etkileri” başlıklı güncel bir rapor hazırladı.  Raporda, Covid-19’un işletmeler üzerindeki ekonomik etkisinin, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden daha derin ve daha uzun süreli olduğuna dikkat çekildi.  Ancak, Covid-19’un depremden farklı olarak fiziksel yıkıma değil, “güven” kaybına yol açtığı vurgulanıyor.
TÜRKONFED raporunda işletmelerin 2020 yılı sonuna kadar “gel-git” yaşamasının, toparlanma sürecinin uzamasına neden olacağına dikkat çekilirken; toparlanma sürecinde olan,  hizmet sektörü ve imalat sanayi başta olmak üzere farklı iş kollarındaki KOBİ’lerin yüzde 67’sinin, krizden çıkış yolunu yeni ürün ve hizmet geliştirmekte gördüğünün altı çiziliyor.
TÜRKONFED raporundan şunları da öğrendik: Kriz döneminde işletmelerin yüzde 70’i geçici alternatif çalışma düzeni kurarken; yüzde 67’si harcamalarını azalttı ve yüzde 41’i de Ar-Ge faaliyetlerine yönelmeyi tercih etti. Toparlanma evresinde olan işletmelerde ise ‘doğru zamanda, doğru karar alma’ oranı yüzde 70’lere kadar çıktı. Bu evrede işletmelerin yüzde 86’sı iş modellerini gözden geçirmeye, yüzde 73’ü yeni arz ve talepleri belirlemeye, yüzde 54’ü de yeni arzı yapılandırmaya yöneldi.  Üç işletmeden ikisi, yeni ürün ve hizmete odaklandı.
Bu süreçte TSE’nin hayata geçirdiği COVID-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Belgelendirme Programı da çok faydalı örnek bir çalışma olarak göz doldurdu. Bu bağlamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından ‘Güvenli Üretim’, ‘Güvenli Hizmet’, ‘Güvenli Turizm’, ‘Okulum Temiz’ Belgelendirme programları hayata geçirildi. Kamu ve özel sektör olmak üzere; sanayi kuruluşlarına, hizmet sektörüne sunuldu. Firmalar bu sayede artık tek bir logo (güvenli üretim logosu) ile piyasada kendilerine duyulan güveni tazeleyebiliyorlar. Ayrıca, TSE Güvenli Üretim ve Hizmet Belgeleri, işletmelere iç ve dış pazarda güven temelli bir markalaşma olanağı da sağladığı için bilhassa KOBİ’ler açısından büyük önem kazanıyor.
Dikkati elden bırakmadan ‘Temizlik, Maske, Mesafe’ kurallarına özenle uyarak, sağlıklı çalışıp, sağlıklı yaşayacağız. HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ.