Yeni ekonomi politikası için ortaya konan hedeflerin ve genel çerçevenin belirsizliğin giderilmesine ve öngörülebilirliğe çare olmasını umuyorum. Strateji ve eylem planlarının yol haritasında güven ve istikrar sağlamada; demokraside, hukukta ve ekonomide ihtiyaç duyduğumuz yapısal reformlar özel önemdedir. Döngüsel ekonomide, sürdürülebilir, verimli, kaliteli, adil değer paydaşlığı ile yarınlarımız daha iyi ve mutlu olacak. Kurban Bayramınızı kutlar, sağlıklı, mutlu, huzurlu, bereketli ve esenlikli nice bayramlar dilerim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde sorumluluk üstlenen yeni kabine göreve başladı. Tüm kabine üyelerimizi, tek tek kutluyor; ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. İş dünyamızın ve toplumumuzun olumlu bulduğu yeni kabinemizin günümüzün zorlu koşullarıyla mücadelesinde etkili ve başarılı olması için hepimize sorumluluk düşüyor. İşbirliği ve güçbirliği sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz; Türkiye Yüzyılı’nın ilk kabinesi olduklarını vurgulayarak; bu yüzyılın 85 milyon ile birlikte inşa edileceğini söyledi. Ekonomi için ortak akılla, ilgili tüm taraflarla istişare içinde, şeffaf, yapısal reformlarla güncellenerek hazırlanacak Orta Vadeli Program’ın Eylül’de kamuoyuyla paylaşılacağını açıkladı. Dergimizin bu ay ki ‘Kapak’ konusunda işlediğimiz; Türkiye’nin güven içinde finansal istikrarını pekiştireceğini ve insan odaklı kalkınmasını sürdürerek ekonomideki hedeflerin değişmeyeceğini belirten Sayın Cevdet Yılmaz’ın, ipuçlarıyla genel çerçevesini çizdiği yeni ekonomi politikasından altını çizdiklerimi paylaşıyorum.
“Öngörülebilir 5 yıllık perspektifimiz var. Şeffaf istişare odaklı bir programımız olacak. Orta Vadeli Programı Eylül’de kamuoyuyla paylaşacağız. İstikrar ve güven içinde zorlukları aşacağız. Makroekonomik büyüklüklerimiz güncellenecek. Yapısal reformlar da yer alacak. Şimdi enflasyonla topyekün mücadele zamanı. Enflasyona çalışanları ezdirmeyeceğiz. İstihdamı ve büyümeyi arttırarak geliri adaletle paylaştıracağız. KKM mekanizmasını ani şekilde bitirme anlayışımız yok. Aşamalı şekilde hareket edeceğiz. TL cinsi enstrümanları cazip hale getirerek, gerekli tedbirleri alarak devam edeceğiz. Bizim bir kur tahminimiz veya kur hedefimiz söz konusu değil. Spekülasyonlarla sadece mücadele ederiz, onun ötesinde döviz kuru, piyasadaki arza talebe göre yerini bulur. Üretimi artırıcı politikalara destek vermeye devam edeceğiz. Bizim amacımız; tasarrufları cazip hale getirerek, yatırımları sürdürmek. Bu ülke hepimizin, tüm vatandaşlarımıza hizmet etmekle yükümlüyüz. Türkiye Yüzyılı derken bir partinin değil, Türkiye’nin Yüzyılı’ndan bahsediyoruz. Yapıcı eleştiriye hazırız, herkesin eleştirisine ve fikrine açığız. Güven ve istikrar varsa dışarıda da içeride de yatırımcılar rahatlıkla gelip yatırım yapıyor.”
Merkez Bankası, politika faizini 6.5 puan arttırarak %8.5’tan %15’e yükseltti. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, ekonomi felsefelerinin temelinin teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayandığını belirterek, Merkez Bankası’nın aldığı kararı, bu çerçevede değerlendirmek gerektiğini vurguladı. Sayın Bakan Şimşek’in yaptığı açıklamalardan not ettiklerim şöyle:
“Türkiye Yüzyılı’nın temel felsefesi, üç kavramla somutlaşmıştır: İstikrar, Güven, Sürdürülebilirlik. Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız da bu kavramlar ekseninde şekillenecek. Refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyüme, vazgeçilmez önkoşuldur. Sürdürülebilir büyüme bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı, diğer yandan da verimlilik artışıyla sağlanır. Yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etken öngörülebilirliktir. Finansman koşulları, çok elverişli olsa karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven, ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir.”
Yeni ekonomi politikası için ortaya konan hedeflerin ve genel çerçevenin belirsizliğin giderilmesine ve öngörülebilirliğe çare olmasını umuyorum. Strateji ve eylem planlarının yol haritasında güven ve istikrar sağlamada; demokraside, hukukta ve ekonomide ihtiyaç duyduğumuz yapısal reformlar özel önemdedir. Rekabetçi yerli üretimle Avrasya’nın orta-üst ve ileri teknoloji merkezi olma hedefini yakalamanın; yatırımları, üretimi, istihdamı ve ihracatı artırıp, cari açığı azaltmanın yolu buradan geçmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın sözünü verdiği en geniş toplumsal katılım ve mutabakatla hazırlanan bir anayasayla; evrensel insan hakları ve hukukun üstünlüğü temelinde yargı, yasama ve yürütmede; kuvvetler ayrılığı ile denge ve denetlemenin güçlü, kurumlar ve kurallar aracılığıyla işlediği, gelişmiş, demokratik bir başkanlık sistemi ülkemizin birliğini ve beraberliğini geliştirecek, Türkiye Yüzyılı’nın ekosistemini güçlü kılacaktır.
GENEL ÇERÇEVE
Paylaş