Türkiye bir deprem ülkesi. Bu depremde de gördük ki; deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası için eksiklerimiz ve hatalarımız var. Depremle birlikte yaşamanın bilincini ve kültürünü anaokulundan başlayarak öğrenmeliyiz. ‘Teşekkürler hayat, her şey için. Yıkıntılardan kendimi yaratabildiğim ve yeniden hayata sunabildiğim için.’ Elbette iyileşmek için zamana ihtiyacımız var. Birlik ve beraberlikle dayanışma içinde bütünleşmeliyiz. Acılar, paylaştıkça azalır.
YARALARIMIZI BİRLİKTE SARACAĞIZ.
Derin bir toplumsal travma yaşıyoruz. 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerle sarsıldık ve yıkıma uğradık. Bu satırları kaleme aldığım 27 Şubat 2023 tarihi itibarıyla depremlerde can kaybı sayımız 44 bin 374 oldu. Ülkemize geçmiş olsun, milletimizin başı sağolsun. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve sağlık diliyorum.
Biri bitmeden diğerinin başladığı büyük sıkıntılarla mücadele ediyoruz. Pandemi ile başlayan bunalım; iklim değişikliği ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile derinleşmişti ve ekonomik krize yol açmıştı. Emtia, gıda ve enerji arz güvenliğinin bozulmasıyla tedarik zincirlerinin kırıldığı; enflasyon, finansal dengesizlik, fiyatlama ve finansa erişim zorluğu, resesyon, belirsizlik ve öngörülemezlikle oluşan tedirginlik, ekonomide istikrar ve güven ortamını hasara uğratmıştı. Şimdi de deprem felaketinin maddi ve manevi yaralarıyla karşı karşıyayız. Herkese bir payın düştüğü, somut kayıpların yanı sıra; acının içimizde olduğu, yüreğimizin sıkıştığı, hayalkırıklığının, endişenin, kaygının, korkunun, yetersizliğin, çaresizliğin, telaşın, güvensizliğin ve öfkenin arttığı, olumsuz duyguların baskın olduğu bir dönemden geçiyoruz. Hatırlatmakta fayda var; bu acının gölgede bıraktığı ancak varlığını sürdüren COVID-19 ile benzer belirtiler taşıyan çok bulaşıcı solunum yolu hastalıklarını da akıldan çıkarmamalı ve özenle tedbirli davranmalıyız.
Deprem felaketinin büyük şokuna rağmen tüm Türkiye ve Dünya yardım için seferber oldu; duyarlılığa müteşekkiriz ve teşekkür ediyoruz. Enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Hayatın normale dönmesi için kamu, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve gönüllü siviller özveriyle yoğun çaba gösteriyorlar. Büyük ve ağır hasarın onarılması için herkese sorumluluk düşüyor.
Türkiye bir deprem ülkesi. Bu depremde de gördük ki; deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası için eksiklerimiz ve hatalarımız var. Depremle birlikte yaşamanın bilincini ve kültürünü anaokulundan başlayarak öğrenmeliyiz. Kurumsal yapılarımızı ihtiyaçları karşılayacak güce kavuşturmalıyız. Özellikle deprem sonrası için önceden planlanmış; herkesin nasıl hareket edeceğini bildiği ve uyduğu disiplinle yeteneklerimize göre bireysel işbölümü ve görevler üstlenmeliyiz.
‘Teşekkürler hayat, her şey için. Yıkıntılardan kendimi yaratabildiğim ve yeniden hayata sunabildiğim için.’ Elbette iyileşmek için zamana ihtiyacımız var. Birlik ve beraberlikle dayanışma içinde bütünleşmeliyiz. Acılar, paylaştıkça azalır. YARALARIMIZI BİRLİKTE SARACAĞIZ.
TÜRKONFED’in (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu), afetle ilgili yayınladığı raporda açıkladığı önerileri paylaşmak istiyorum: “1) Depremin ekonomik etkilerinin makroekonomik ve sosyo-ekonomik analiz boyutuyla ilgili ayrıntılı incelemeler yapılmalıdır. Etki analizleri doğru politikaların kurgulanmasında yardımcı olacaktır. 2) Depremle ilgili yasal düzenleme ve kurumsal yönetim konuları gündeme alınıp ‘Depreme dayanıklı daha iyi bir şehir planlamasına doğru’ örgütlenmelere fırsat verilmelidir. 3) Deprem sonrası yeniden inşa ve ekonomik rehabilitasyon süreçlerinde piyasa ekonomisini de esas alan bir ekonomik gelişme yaklaşımı çerçevesinde konu ele alınmalıdır. 4) İleriye yönelik yapılması gereken deprem riski ve ekonomik hazırlık çalışmalarında bilimsel yaklaşım ön plana çıkarılmalıdır.”
Deprem sonrası ülkemizin değerlerini uluslararası platforma taşıyacak Marmara Grubu Vakfı’nın düzenlediği KobiEfor’un çözüm ortaklığı ve basın / medya sponsorluğu yaptığı 26. Avrasya Ekonomi Zirvesi, 13-14-15 Mart 2023’te, İstanbul’da ‘Güvensizliği Bitir İşbirliğine Başla’ ana temasıyla gerçekleştirilecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına özel bir oturumla başlayacak Zirve; 40’tan fazla ülkeden 3’ü aktif, 14 Önceki Cumhurbaşkanı, 1 Özerk Bölge Başkanı olmak üzere 18 Cumhurbaşkanı ile siyaset, ekonomi, enerji ve düşünce alanlarının üst düzey temsilcilerini buluşturacak.
YARALARIMIZI BİRLİKTE SARACAĞIZ
Paylaş