ENERJİNİN DÖNGÜSÜ

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin son 5 yılda yüzde 50 arttığını görüyoruz. Türkiye’nin toplam yenilenebilir enerji kapasitesi, küresel yenilenebilir enerji kurulu gücünün yaklaşık yüzde 1.7’sine sahip. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi toplam kurulu gücün yüzde 53’ünü oluşturuyor. Türkiye toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da 5., Dünya’da 12. konumda.

Pandemi gündemdeki öncelikli yerini ve önemini koruyor. Henüz vaka ve ölüm sayıları, kritik eşiğin altına inemedi. Son günlerde vatandaşlarımızın salgınla mücadeledeki tedbirleri uygulamada biraz umursamaz, biraz gevşek davrandığını gözlemliyoruz. Hep birlikte kararlılıkla sorumlu davranmalı, Maske-Mesafe-Temizlik tedbir ve kurallarına özenle uymalıyız, tam doz aşımızı yaptırmalıyız. Kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durmalı, kapalı ortamları havalandırmalıyız. Kendini koruyan, başkalarını da Pandemi’den ve sonuçlarından korur. HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ.

İklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini her geçen gün daha şiddetli bir biçimde yaşıyoruz. Yaşanan çevre felaketleri tehlikenin boyutunu gösteriyor. Bilim insanları önlem alınmazsa küresel sıcaklık artışının önümüzdeki 20 yıl içerisinde kritik eşik olan 1.5 dereceyi geçebileceğini söylüyor. Ekosistemdeki gelecek kaygısını giderecek sürdürülebilir yaşam için iklim değişikliğiyle mücadelede hepimize sorumluluklar düşüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda, Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’nin onayına sunulacağını açıkladı. Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı 22 Nisan 2016 tarihinde New York’taki törende imzalamıştı ama taraf olarak yürürlüğe girmesini sağlayacak Parlamento onayı yapılmamıştı. Paris Anlaşması, gelişmiş ve gelişen ülke sınıflandırması yaparak, ülkelerin finansal yükümlülüklerini belirliyor. Türkiye, anlaşma taahhütlerini gerçekleştirmek için finansal desteğe ihtiyacı olduğunu savunuyor. Bu nedenle gelişmiş ülkeler listesinde yer almaya itiraz ediyor. Anlaşmaya, 197 ülke ve özerk yönetim imza atmış, 191’i taraf sürecini tamamlamıştı. Türkiye, Eritre, İran, Irak, Libya ve Yemen henüz anlaşmaya taraf olmamış ülkeler. Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı onaylamayan tek G-20 ve OECD Üyesi.

Dünyanın ilk kapsamlı iklim anlaşması olarak tarihi öneme sahip Paris İklim Anlaşması, karbon salımını azaltmayı ve yoksul ülkelere nasıl mali yardım yapılacağını düzenliyor. Anlaşma her ülkeye karbon salımını azaltmak için hedefler koyma yükümlülüğü getiriyor ve bunu 5 yılda 1 gözden geçirmeyi öngörüyor. Bu yıl Glasgow’da düzenlenecek COP26, genel değerlendirmenin yapılacağı ilk zirve olacak.
Karbon salımını azaltmanın önde gelen yolu, kömür ve fosil yakıtlara dayanan enerji üretimini mümkün olduğunca azaltarak, yenilenebilir enerji kaynaklarını finanse etmek, buna uygun iş alanları geliştirmek ve enerji geçişini belirlenen takvimde tamamlamak.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin son 5 yılda yüzde 50 arttığını görüyoruz. Türkiye’nin toplam yenilenebilir enerji kapasitesi, küresel yenilenebilir enerji kurulu gücünün yaklaşık yüzde 1.7’sine sahip. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi toplam kurulu gücün yüzde 53’ünü oluşturuyor. Türkiye toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da 5., Dünya’da 12. konumda. Türkiye, jeotermalde Avrupa’da 1., Dünya’da 4., hidroelektrikte Avrupa’da 2., Dünya’da 9., güneş rüzgar ve biyokütlede Avrupa’da 8., ısıtma amaçlı güneş enerjisi kullanımında Çin ve ABD’den sonra Dünya’da 3. sırada. Daha ayrıntılı bilgilere bu ayki dergimizin ‘Yeşil Enerji’ başlıklı Kapak Dosyası’ndan ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomide yeni yol haritasını gösteren 2022-2024 dönemi Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladı. Ekonominin yıllık ortalama 5.3 oranında büyümesini, istihdamın yıllık ortalama 1 milyon 170 bin kişi artmasını, ihracatın 3 yılın sonunda 250 milyar doları aşacağı öngörülen OVP’de milli gelirimizin bu yıl 800 milyar doların üzerine, OVP dönemi sonunda da 1 trilyon dolar seviyesine taşınacağı vurgulandı. Bu büyümenin kaliteli, kapsayıcı ve sürdürülebilir olması için makro ekonomik dengeleri gözeten ve yapısal reformlarla desteklenen bir kalkınma modeli uygulanacağı belirtildi. Ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.