Modern çağda dijitalle gelenekseli bir araya getiren yeni nesil iletişim ajansı olduklarını belirten Walther Kranz Kurucu Ortağı ve CEO’su Samet Özetci, Walther Kranz İletişim Ajansı’nı 2021’in ilk çeyreğinde global ve yerel markaların iletişim süreçlerini yönetmek üzere, partneri Bilal Boğa ile beraber kurduklarını anlatıyor: “Ajansımızı kurmadan önce sektörde birçok markanın Türkiye iletişimlerinde doğrudan görev aldık. Böylece, farklı sektörleri ve dinamikleri deneyimleyerek iletişim ekosistemini de yakından gözlemleme ve tanıma fırsatımız oldu. Elde ettiğimiz deneyimler sonucunda ajansımızı sektörle buluşturmak için ilk adımı atarak Walther Kranz çatısı altında buluştuk.”
Samet Özetci, Ajansı kurma serüvenlerindeki en önemli motivasyonlarından birinin markalara dijital çağın iletişim anlayışıyla geleneksel medyanın gücünü entegre ederek efektif, dinamik ve etkili bir iletişim sağlamak olduğunu belirtiyor: “Ajans ismimizi belirlerken geçmiş dönemlerde Türkiye’ye gelerek iletişimin yapıtaşlarından biri olan dil alanındaki çalışmalara önemli katkılarda bulunan Alman Dilbilimci ve Felsefe Tarihçisi Walther Kranz’dan etkilendik.”
8 farklı sektörde 27 markaya iletişim danışmanlığı: Walther Kranz’ın sektöre girişinin henüz ikinci yılı olmasına rağmen 40 kişiyi aşan ekibiyle birçok global ve yerel markanın 360 derece iletişim faaliyetlerini yönettiğini belirten Samet Özetci, yalnızca geleneksel medyada değil günümüz yeni medya çağında TikTok, Twitch ve Instagram gibi birçok dijital platformda iletişim ürettiklerini ve çalıştıkları markalara değer kazandırdıklarını söylüyor: ‘Müşteri portföyümüzde kripto para, otomotiv, siber güvenlik, lojistik, oyun, telekomünikasyon, finans, ekonomi, blokzincir teknolojileri ve Web3 sektörlerindeki markaların; stratejik iletişim, medya iletişimi, lider iletişimi, pazarlama iletişimi, etkinlik yönetimi, sosyal medya yönetimi ve dijital pazarlama alanlarındaki iletişim süreçlerini doğrudan yönetiyoruz. 2023 itibarıyla 8 farklı sektörde toplamda 27 markaya iletişim danışmanlığı sağlıyoruz. Farklı alanlarda faaliyet gösteren ajanslarımıza yaptığımız yatırımlarla birlikte markalarımıza geniş kapsamlı bir iletişim deneyimi sunuyoruz. Soprano Media, markalara medya planlama, sponsorluk yönetimi, açıkhava reklamcılığı ve dijital pazarlama alanlarında hizmet sağlarken; The SoCreate, NFT’ler ve meta veri deposu gibi web3 etki alanlarında markalara ve yaratıcılara strateji ve uygulama desteği sunuyoruz. Kreatif bir ajans olarak Layer Stüdyo ise tüm sosyal medya platformları için içerik üreticilerine profesyonel destek sağlamak amacıyla kuruldu.”
Pandemi’nin başta iletişim sektörü olmak üzere birçok alanda yeniliklere uyum sağlamanın önemini bir kez daha gösterdiğini kaydeden Özetci, “Walther Kranz, Pandemi sürecinde büyüme sağlayan bir ajans bu nedenle o dönemlerde yaşanan krizleri iyi bir fırsata çevirmeyi başardık. Pandemi döneminde, iletişim çalışmalarımızda dijitale önem vererek Discord, Telegram, Ekşi Sözlük gibi mecralarda aktif olduğumuz bir süreç geçirdik. Böylece danışmanlığını yürüttüğümüz tüm markalarımız insan sağlığını tehdit etmeyecek, mümkün olduğunca uzaktan ve çevrimiçi platformlardan iletişim aktivasyonlarını gerçekleştirerek bu olumsuz süreçten minimum düzeyde etkilendi” diyor.
Globale uzanma hedefi: Ajans olarak sektöre adım attıkları günden bu yana birçok farklı alanda iletişim gerçekleştirdiklerini belirten Özetci, Walther Kranz’ın sektördeki iki önemli konumuna değiniyor: “Bunlardan ilki; yeni dijital medya ile halkla ilişkiler sektörünün geleneksel yapısını harmanlayarak efektif ve dinamik bir iletişim ortamı sağlamamız oldu. Böylece markalarımıza katmadeğerli işler sunma fırsatı elde ettik. İkincisinde ise çeşitli üniversitelerde eğitim gören iletişim öğrencileriyle olan iletişimimiz. Her ayın son Cuma günü birbirinden değerli genç meslektaşlarımızla beraber sektöre dair paylaşımlarda bulunduğumuz, onların hikayelerini dinlediğimiz ve yeni istihdam alanları yarattığımız bir etkinlik serimizle beraber sektörde önemli bir yere sahibiz. Gelecek dönem planlarımız arasında; ‘Hikayesi Türkiye’de başlayan ve globale uzanan ajans’ olmak bulunuyor. Yalnızca Türkiye’de değil aktif olarak enerjimizi ve tecrübelerimizi farklı ülkelerdeki markaların iletişim faaliyetlerine de entegre etmek istiyoruz.”
Samet Özetci, global ajans olma yolunda geçmiş dönemlerde birçok markanın iletişim süreçlerinde dolaylı veya doğrudan görev alan meslektaşlarını ekiplerine kazandırdıklarını, böylece yürüttükleri tüm işbirlikleri, çalışmalar ve projelerin yenilikçi bir vizyonla yaratıldığını aktarıyor: “Pandemi’de kurulan bir ajans olarak doğrudan adapte olmak durumunda kalmamız bizi farklı kılan önemli bir unsur oldu. Bu süreçte tüm çalışmalarımızı dijitalle entegre ederek hedeflerimize giden yolu büyük ölçüde gerçekleştirme fırsatı yakaladık. Dijital dönüşüm fırtınası, dijitalleşmenin öneminin artmasında Pandemi süreci kadar etkili oldu. Dijitalleşme ve doğru şekilde yürütülen iletişim çalışmaları hiç olmadığı kadar önem kazandı. Yeni iletişim çağının gerekliliklerine uyum sağlayamayan ajanslar ve markalar görünürlük sağlayamadı. Walther Kranz, bu noktada yeni dijital çağın iletişimini efektif ve hızla üretebildiğinden dolayı diğer ajanslardan ayrılıyor."
Pandemi ile yükselen dijitalleşme: Başarılı bir kampanyaya ulaşmak için birçok etmeni gözönünde bulundurmak gerektiğine değinen Özetci, bu koşulların markanın kampanyayı nereye konumlandırdığı, kampanyanın hedef kitlesi, kampanyanın amacı gibi birçok unsuru kapsadığını ifade ediyor: “Bir ekonomi markası veya bir teknoloji ya da oyun markasının kampanyasının başarılı olarak algılamasındaki ölçütler farklı olacaktır. Dikkat edilmesi gerekilen nokta; markanın ve çalıştığı ajansının neyi hedeflediği veya neyi hedeflemesi gerektiğidir. Eğer hedeflenen unsur marka bilinirliğinin artmasıysa; kampanya sayesinde bilinirlik belirli bir oranda artmışsa tam olarak başarıdan bahsedebiliriz. Pandemi, daha önce hiç yaşamadığımız bir süreçti, bu nedenle kampanyaların başarı ölçütlerinin değişmesinde doğrudan etkisinin olduğunu gözlemledik. Bu dönemde insanların gelenekselden dijitale doğru yönelmesi göz ardı edilmemesi gereken bir unsurdu. Başarı kıstasının sağlanabilmesi için kampanyanın online varlık stratejileri içermesi, dijital pazarlama kanallarının etkili kullanılması ve hedef kitleye ulaşmak için uygun dijital platformlarda var olunması gerekmektedir. Ek olarak kampanya, insanların güvenliğini ve sağlığını koruma, zorluklarla başa çıkma veya dayanıklılık gibi konulara odaklanmalıdır. Böyle dönemlerde insanların duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarına yanıt vermek önemlidir.”
Pandemi’de iletişim çalışmalarının öneminin daha önce hiç olmadığı kadar anlaşıldığını, özellikle Telegram, Reddit, Discord, Twitch gibi yeni çağın iletişim kanallarını süreçlerine dahil eden ajansların Pandemi sürecinden minimum düzeyde etkilendiğini bildiren Özetci, sürdürülebilirlik, çevre ve benzeri konulardaki farkındalığın bu dönemde önemli ölçüde artış gösterdiğine dikkat çekiyor: “Birçok markanın bu alanda uzmanlaşmış ajanslarla çeşitli iletişim aktivasyonları gerçekleştirdiğini gördük. Geleneksel medya, sanılanın aksine hala çok büyük bir alan. Bu konuda tek eksik, dijitalle doğru zamanda uygun bir biçimde birleştiremiyor olmak. İletişim çok kapsayıcı bir sektör, bu nedenle 2023’te ve önümüzdeki dönemlerde sektörün dijtalleşme ve yeni teknolojilerle beraber gücüne güç katarak ilerleyeceğini düşünüyorum.”
Sürdürülebilirlik vurgusu: Özellikle son yıllarda küreselleşmenin de etkisiyle ekolojik sorunlar, iklim değişiklikleri ve çevre sorunlarının hız kazandığını anımsatan Samet Özetci’nin önerisi; bu bağlamda sürdürülebilirliği benimseyen markalar ve ajansların, sürdürülebilirlik hedefleri ve çevresel sorumlulukları konusunda kamuoyuna net bir mesaj iletmeleri gerektiği yönünde: “Bununla beraber, markaların iletişim çalışmalarında yeşil ve sürdürülebilir uygulamalar doğru ve şeffaf bir biçimde vurgulanarak, hedef kitleye markanın çevresel değerlere olan taahhüdünü de göstermek gerekir.”
Dijitalin önemi: Samet Özetci, iletişim stratejilerinin belirlenmesinde dijitalin önemini de vurguluyor: “Dijital, çok geniş bir alanda çok farklı aksiyonlar alabilmemizi sağlayan bir dünya. Markaların dijitale olan yatırımlarını gerçekleştirmeleri ve günümüz iletişim teknolojilerini yakalamaları iletişim faaliyetlerindeki etkiyi artıracaktır. Bu süreçte sanal dünyayla entegre olurken markalar, belirli bir iletişim stratejisi doğrultusunda iletişim çalışmalarını gerçekleştirmeli.”
Ajans seçiminde öneriler: Samet Özetci, markaların gerçek anlamda marka olabilmeleri için öncelikli olarak toplumlar nezdinde bilinirlik sağlaması gerektiğini söylüyor: “İsterseniz dünyanın en iyi iç iletişimini yapın veya en iyi ödülünü kazanın, eğer bunu doğru iletişim araçlarıyla ve stratejisiyle duyuramadıysanız ne yazık ki tüm emekler boşa gidiyor. Tam da bu noktada ajansların önemi ortaya çıkıyor. Şirketler ve KOBİ’ler ajanslarını seçerken öncelikli olarak yenilikçi ve dijitali gelenekselle doğru bir şekilde harmanlayan ajansları tespit etmeli. Geleneksel medya günümüzde hala çok büyük bir güce sahip fakat dijital gerçeğini de unutmamak gerekiyor. Bu nedenle markaların çalışacakları ajanslarda yeniliklere açık ve dinamik bir yapıya hakim olması ajans seçimini yaparken etkileyici unsurlar arasında yer alıyor.”
Walther Kranz’ın gelecek hedefi; global ajans olmak
Walther Kranz Kurucu Ortağı ve CEO’su Samet Özetci, “Gelecek dönem planlarımız arasında; ‘Hikayesi Türkiye’de başlayan ve globale uzanan ajans’ olmak bulunuyor. Yalnızca Türkiye’de değil aktif olarak enerjimizi ve tecrübelerimizi farklı ülkelerdeki markaların iletişim faaliyetlerine de entegre etmek istiyoruz” diyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir