Fornax, Fonexora ve Carbovisor ürünleri ile öne çıkıyor Fornax, Fonexora ve Carbovisor ürünleri ile öne çıkıyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Artık üçüz dönüşüm çağına girmiş bulunuyoruz. Bu süreçte sermaye piyasaları, hem bu dönüşümlerin itici gücü hem de risklerin azaltılmasını ve kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını sağlayan bir mekanizma olarak öne çıkmaktadır” dedi.  T ürkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) düzenlediği 8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi, ‘Üçüz (Dijital, Yeşil ve Toplumsal) Dönüşümün Kesişim Noktası: Sermaye Piyasaları’ temasıyla, İstanbul’da gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarının ardından Kongre’nin ana paneli olan ‘Türkiye Finans Sektörünün Geçmişten Geleceğe Yolculuğu’ paneli gerçekleştirildi. CNBC-e Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım’ın moderatörlüğündeki panelde, Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı deneyimli bankacı Tayfun Bayazıt ve QNB Bank Yönetim Kurulu Üyesi Temel Güzeloğlu konuştu.

“Halka arzda dünyada 10., Avrupa’da 1.  sırada”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, pay senedinden borçlanma araçlarına kadar doğrudan ve dolaylı olarak sermaye piyasasındaki toplam yatırımcı sayısının 36 milyonu aştığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Borsa yatırımcı sayısı 6.9 milyon kişi, portföy değeri 13.6 trilyon lira düzeyinde, yatırım fonlarında da yaklaşık 5.5 milyon yatırımcı, bunların portföy büyüklüğü 4.4 trilyon lira düzeyinde. Geçen yıl 54 şirket ilk halka arz yoluyla piyasadan 79.3 milyar lira fon temin ederken, halka arz süreci tamamlanan 31 şirket de piyasadan 55.9 milyar lira kaynak sağladı. Ülkemiz halka arzdan sağlanan fon büyüklüğü bakımından geçen yıl dünyada 10., Avrupa’da da 1. sırada yerini almıştır. Halka arzlardaki bu gelişme, reel sektörün sermaye piyasasına her geçen yıl ilgisinin ne kadar çok arttığına işaret ederken; şirketlerin bankacılık sektörü dışında da sermaye piyasası araçlarına yöneldiklerini göstermektedir. Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında, yurt içi tasarrufların artırılmasını, kaynak dağılımında etkinliğin sağlanmasını ve sermaye piyasalarının geliştirilmesi yoluyla finansmana erişimin kolaylaştırılmasını hedefliyoruz. Program’ın olumlu sonuçlarını çeşitli finansal göstergelerde görmeye devam ediyoruz. Rezervlerimiz hızla güçleniyor. Brüt rezervler 157.7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmişti. Uyguladığımız programa duyulan bir güvenin işareti olarak CDS risk primimiz 244 baz puanla 2020 Şubat’tan bu yana en düşük seviyeye geriledi. Kur Korumalı Mevduat (KKM) kesintisiz olarak 67 haftadır düşüyor. KKM zirvesine göre 2.2 trilyon TL gerileyerek 1.2 trilyonun altına indi. KKM’nin toplam mevduat içindeki payı geçen yıl en yüksek seviyesi olan %26.2’den %6.6’ya geriledi. Türk lirasına olan güven ve talep artıyor. Türk lirası mevduatın toplam içindeki payı aynı dönemde yaklaşık 25 puan artarak %57.3 seviyesine ulaştı. Makro finansal istikrarımızı güçlendiren ve dayanıklılığımızı artıran programımız sayesinde bu yıl üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan 2 kez not artırımı alan tek ülkeyiz. Ekonomik programımızı kararlılıkla uygulayarak finansal istikrarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Sermaye piyasaları özelinde finansal ürün ve hizmet çeşitliliğini sağlayacağız. Bir yandan küçük yatırımcıların haklarını korurken bir yandan da yatırımcı tabanını artırmayı öngörüyoruz.”
“Üçüz dönüşüm çağına girmiş bulunuyoruz”: Sermaye Piyasası Kurulu koordinatörlüğünde “Finansal Okuryazarlık Platformu” hakkında bilgiler veren Yılmaz, şunları söyledi: “Üçüz Dönüşüm Çağı: Dijital, Yeşil ve Toplumsal Günümüzde dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve toplumsal pozitif etki, birbirinden ayrı düşünülemeyecek üç temel dönüşüm alanıdır. Yani artık üçüz dönüşüm çağına girmiş bulunuyoruz. Bu süreçte sermaye piyasaları, hem bu dönüşümlerin itici gücü hem de risklerin azaltılmasını ve kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını sağlayan bir mekanizma olarak öne çıkmaktadır.”
Güvenilir altyapı, etik yaklaşımlar ve siber güvenlik: Cevdet  Yılmaz, teknolojik gelişmelerin, finansal sistemleri kökten dönüştürerek yapay zekâ, blokzincir ve fintek gibi yeniliklerle sermaye piyasalarını daha hızlı ve erişilebilir hale getirdiğine ve siber güvenliğin öncelik kazanması gerektiğine dikkat çekti.
Yeşil tahviller, sürdürülebilir fonlar ve karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen projelerin, yatırımcıların ve şirketlerin öncelikli gündeminde yer aldığına değinen Yılmaz, SPK’nın iklim finansmanı için yurt içi finansman imkanlarını harekete geçiren çalışmalar yürüttüğünü anlattı. Yılmaz, bu kapsamda yayımlanan ‘Yeşil ve Sürdürülebilir Borçlanma Araçları ve Kira Sertifikası Rehberi’ ile SPK’nın yakın zamanda kamuoyu görüşüne sunduğu ‘Yeşil, Sürdürülebilir ve Sosyal Sermaye Piyasası Araçları Rehber Taslağı hakkında bilgiler verdi.
“Yatırımlar sosyal fayda da sağlamalı”: Cevdet Yılmaz, üçüz dönüşümün toplumsal duyarlılık ve kapsayıcılık tarafına da değindi: “Toplumsal etki kavramı, sürdürülebilirlikle birleştiğinde, yatırımın yalnızca ekonomik değil, sosyal fayda sağlaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Sürdürülebilirlikle birlikte şunu görüyoruz ki; ne yaparsanız yapın dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve toplumsal pozitif etkiye dayanmazsa bir bacağı eksik kalıyor. Sermaye piyasaları, yalnızca büyük oyuncuların değil, toplumun her kesiminin erişebileceği bir alan olmalıdır. Kadınların, gençlerin ve dezavantajlı grupların finansal sisteme dâhil edilmesi, ekonomik büyümenin daha adil paylaşılmasına imkân tanıyacaktır. Sosyal tahviller ve etki yatırımları gibi araçlar, toplumsal refahı artırırken yatırımcılar için de uzun vadeli değer yaratmaktadır. Türkiye, dayanışma kültürünü bu anlayışla birleştirerek dünyaya örnek bir model sunabilir.  Türkiye olarak, güçlü sermaye piyasalarımız ve sağlam ekonomik altyapımızla dijital, yeşil ve toplumsal dönüşüm süreçlerinde lider bir ülke olma yolunda ilerliyoruz.”

Kripto Yasası ile ilgili ikincil düzenlemeler geliyor
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, sürdürülebilirliğin bir kaç senedir kendilerinin de çalıştığı önemli konulardan biri olduğunu anlattı: “Haziran’da Kripto Yasası Meclis’ten geçti ve bu büyük sorumluluk Kurulumuza verildi. Biz de bunun için ikincil düzenlemeleri çok yakında yayımlayacağız, bu da artık düzenli ayatımızda devam edecek. Dijital dönüşüm dediğimiz zaman sadece kripto veya diğer finansal durumlara bakmamak lazım. Dijital dönüşümde finans aşamasında özellikle fintek’in gelecek yıllara damgasını vurmaya devam edeceğine inanıyoruz. Mayıs’ta Bakanımız Mehmet Şimşek’in katılımıyla SPK olarak bir Finansal Okuryazarlık Platformu’nu hayata aldık. Kadınlarımız ve gençlerimiz için ilk protokolümüzü Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla yaptıktan sonra yeni iş hayatına girecek kişiler için özellikle KOSGEB ve İŞKUR’la yaptığımız protokolleri de oldukça değerli görüyoruz. Finansal okuryazarlık platformu şu ana kadar 100 binin üzerinde kişi tarafından ziyaret edilerek sertifikalarını aldı.”

Şirketlere halka arz daveti
Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürü Korkmaz Ergun, “Borsa İstanbul Grubu olarak, şirketlerimizi, güçlü öz sermaye ve ortaklık kültürüyle sürdürülebilir bir büyümenin finansmanını sağlayabilmeleri için halka arz yoluyla Borsamıza davet ediyoruz. Son 4 senede, Borsamızda 177 şirket işlem görmeye başladı. Bu şirketlerin halka arzından 176 milyar TL kaynak sağlandı. Söz konusu şirketlerimizin işlem hacmi, toplam işlem hacmimizin 4’te 1’ini oluşturmaktadır. Böylece, şirket sayımız 570’e ulaşırken, bu vesileyle BIST500 Endeksi’ni de hesaplamaya başladık. BİSTECH Teknoloji Akademisi ile bilgi teknolojileri alanında insan kaynağı yetiştiriyoruz” diye konuştu.

“Üçüz dönüşüm sürecinden geçiyoruz”
TSPB Yönetim Kurulu Başkanı Pamir Karagöz, orta ve uzun vadede dünya ve ülke olarak bir anlamda zorunlu bir dönüşümü yönetmek durumunda olduğumuzu; üstelik tek bir alanda değil ‘üçüz’ bir dönüşüm sürecinden geçtiğimizi vurguladı: “İyi havayı soluduğumuz, su, gıda sorunu yaşamadığımız, refah seviyesi yüksek, adil bir dünyanın ‘insanlı’ bir şekilde sürmesi için zaman kaybetmeden harekete geçmemiz gerekiyor. Dijitalleşme, ekonomik büyümeye dair paradigmaları da değiştiriyor. Dijital dönüşümün etkin yönetilmesi; verimliliğe, sosyal kalkınmaya, ülke refahımıza ve sürdürülebilir bir geleceğin tasarlanmasına çok büyük katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Özellikle halka açık şirketlerimizin yönetim kurullarında kadınların temsili anlamında gönüllü olarak uygulanan %25 oranının zorunlu kota uygulamasına dönüştürülmesini bekliyoruz. Dönüşüm için gerekli finansal kaynak için sermaye piyasaları kilit role sahip. Ekonomi politikalarındaki kararlılıkla pay senedi yatırımcı sayısı 10 milyona çıkar.