Toplantıda yaptığı konuşmada Karadağ ekonomisine ait veriler sunan ve Türkiye-Karadağ ekonomik ilişkilerini anlatan Müjgan Suver, tebliğinde; özellikle Global Port Türk firmasının ortaya koyacağı modern denizcilik ticaretinin önemini vurguladığını ifade etti. Avrupa'nın istikrarlı ülkelerinden Montenegro’nun (Karadağ) güçlü ekonomik ve sosyal yapısından sözeden Suver, KobiEfor’un sorularını yanıtladı.



Viyana Ekonomik Forumu’nun “Ekim 2013” toplantılarında bulunma nedeninizi açıklar mısınız?

Müjgan Suver:
Viyana Ekonomik Forumu'nun toplantılarını her yıl izliyorum. Karadağ-Avusturya ekonomik ilişkilerini geliştirme amacıyla yapılan toplantıda Türkiye’nin Karadağ’daki yatırımları ve ekonomik ilişkileri konulu bir konuşma yapmam istenmişti. Karadağ ile hem mensubu bulunduğum Marmara Grubu Vakfı, hem de Eşim Dr. Akkan Suver’in Karadağ İstanbul Fahri Başkonsolosu olması nedeniyle çok yakın ilişkilerimiz oluştu. Türkiye’de Karadağ’ın gönüllü elçisi olduk. Türkiye’de yaklaşık 200.000 vatandaşımızın Karadağ kökenli olduğunu biliyor musunuz?



Bize Karadağ’ın bugününü anlatır mısınız?

Müjgan Suver:
Karadağ, 2006 yılında yapılan referandum sonucunda bağımsızlığını kazandı. Yüzünü Batı’ya çeviren, parlamenter demokratik sistemini geliştiren, serbest piyasa ekonomisini kabullenerek, Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşen Karadağ, bağımsızlığını kazanmasının üzerinden henüz 4 yıl geçmişken Avrupa Birliği’ne aday ülke statüsü aldı ve NATO Üyelik Eylem Planı’na dahil oldu. Bugün itibariyle AGİT-OSCE Başkanlığı da Karadağ’a aittir.

Karadağ’ın bir diğer hedefi de komşularıyla iyi geçinme ve mevcut sorunları barış ve diyalog içinde aşmaktır. Yurttaşlık esasına dayanan Karadağ’da çoğunluğu oluşturacak etnik bir grup bulunmamaktadır. Etnik ve dini olarak farklı olan topluluklar uyum içinde birarada yaşayabilmekte, devlet tüm etnik, kültürel ve dini kimliklere saygı göstermekte ve bu anlamda Karadağ bölge ülkeleri için örnek sayılabilecek düzeyde toplumsal barışı sergilemektedir.



Ülkenin ekonomik gücü ve dinamikleri nasıldır?

Müjgan Suver:
Ülkenin çeşitli bölgeleri gelişmişlik ve ekonomik aktiviteler açısından farklılık gösterir. Dağlık kuzey bölgesi ülkenin en az gelişmiş olan kısmı, ekonomisi küçük ölçekli sanayi ve tarıma dayalıdır. Bu bölgenin ekonomisinde ayrıca dağ turizmi etkilidir. Başkent Podgorica’yı da kapsayan orta bölgenin ekonomisi ise daha geniş ölçekli sanayi ve hizmetlere dayanmakta, imalat sanayisinde maden sektörü ve özellikle alüminyum üretimi önemli yer tutmaktadır. Güney bölgesinde ise turizm ve hizmet sektörü gelişmiştir. Karadağ’ın imalat sanayisi, maden sektörüne ve özellikle alüminyum üretimine dayalıdır.



Turizm sektörü ve turizm sektörünün dünya pazarıyla ilgisini değerlendirir misiniz?

Müjgan Suver:
Karadağ ekonomisinin en önemli itici gücü turizm sektörüdür. Turizmin 2015 yılı itibarıyla milli gelirin yüzde 20’sini oluşturması beklenmektedir. Ocak-Aralık 2012 döneminde Karadağ 1.44 milyon turist tarafından ziyaret edilmiş, toplam konaklama sayısı 9.15 milyon olmuştur. Perakende sektörü de artan turist sayısına bağlı olarak canlanmaktadır.

Karadağ, dünya pazarlarıyla bağlantı kurabilmek amacıyla ulaştırma, özellikle de havaalanı ve otoyol projelerine büyük önem vermektedir. Diğer yandan enerji sektörünün ithalata bağımlılığını azaltmak için başta nehirler üzerinde kurulacak barajlar ve hidroelektrik santralleri olmak üzere birçok önemli proje gündemdedir. Karadağ Merkez Bankası’nın verilerine göre, doğrudan yabancı sermaye girişi 2012 yılında 453.6 milyon avro olmuştur. GSYH içerisinde net uluslararası doğrudan yatırım payı yüzde 13.6 olarak gerçekleşmiştir.



Doğrudan yabancı sermaye girişleri içeriğinde (633.3 milyon avro), yatırımlar yüzde 69.3 paya sahiptir ve bunun;



- Yüzde 35.7’si şirketlere ve bankalara,

- Yüzde 33.6’sı gayrimenküle,

- Yüzde 25.6’sı şirketler arası borçlanmalara,

- Yüzde 5.1’i de sair alanlara yapılmıştır.



Türkiye-Karadağ ekonomik ilişkileri nasıldır?

Müjgan Suver:
Türkiye’nin Montenegro ile olan ticari ilişkileri 2010 yılından sonra artmaya başlamıştır. THY’nin Karadağ seferlerini haftada dörde çıkarması, karşılıklı ticari ilişkilerimizin gelişmesine önemli katkıda bulunmuştur. İstatistikler Karadağ’da iş ve yatırım yapmakla ilgilenen Türk işadamı sayısının giderek arttığını göstermektedir. 2012 yılı sonunda ikili ticaret bir önceki yıldan 13 milyon avro artışla 60 milyon avro seviyesinde gerçekleşti. Her iki ülkenin de hedefi bu hacmi iki katına çıkartmak yönündedir. Başbakanlar seviyesindeki ziyaretlerde başta sivil havacılık, sosyal güvenlik ve yatırımların korunması olmak üzere ekonomik işbirliği ilerletme amaçlı beş anlaşma imzalanmış bulunuyor.

Şu anda Karadağ’da başta altyapı, enerji ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteren önemli sayıda Türk firması bulunmaktadır. ENKA, Karadağ’da havaalanı inşaatı, hidroelektrik projeleri yatırımlarına ilgi göstermiştir. Tosyalı Holding ise Karadağ Nikisiç’teki bir çelik üretim fabrikasını satın almıştır. Gintaş firması Karadağ’ın başkenti Podgorica’nın merkezi bir mahallinde modern bir pazaryeri ve buna bitişik büyük bir alışveriş merkezi ile otel inşa etmiştir.

Bu arada Global Port Türk Firması, Karadağ sahillerine modern denizcilik işletmeciliğini getirmek üzeredir. Anlaşmaları kabul edilmiştir. İnanıyorum ki Global Port, Karadağ denizciliğinde yeni bir kapı aralayacaktır.

Diğer yandan TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) Karadağ Ofisi faaliyetlerini sürdürmekte, bugüne dek tarihi eserlerin restorasyonu, eğitimde kapasite geliştirilmesi gibi konularda 6 milyon avro’yu aşan proje katkısı yapmış, kültürel ilişkilerimize büyük katkı sağlamıştır.

Karadağ vahşi güzelliği, bozulmamış kıyıları, şifalı suları ile turizmde tam keşfedilmemiş bir yatırım ülkesi. Ruslar, bunu erken keşfetmişe benziyor. Avusturya, Azerbaycan’ın sanayi ve enerjide büyük yatırımları var. Türk işadamlarının da daha fazla ilgi göstermeleri gerektiğine inanıyorum.