01.07.2013, 17:58
2160
Yönetim İlkelerimiz
Yüksek morali olan, iyi eğitilmiş, yaratıcı ve üretici..
- İnsan kalitesine, insanın eğitimine, geliştirilmesine, makine ve teknoloji kadar önem veriniz.
- Kariyeri ne olursa olsun ilk önemli olan, kişinin organizasyon içinde kendini anlamlı görmesi, doyuma ulaşması ve mutlu olmasıdır. Organizasyon içinde insanın ne yaptığı değil, varoluş biçimi (kim olduğu) daha önemlidir. İşletmemiz için doğru olanı, doğru biçimde, sistemine uygun, tam zamanında ve bir defada yapmak önemlidir.
- İşletme olarak müşterilerimizin yaşam kalitelerinin arttırılması üzerinde dururuz. Müşteri, çalışan ve toplum yaşamına getirilen anlam ve doyum, işletmemiz için ilk plandadır.
- İşyerimizde “İnsanlar gelişiyor mu, sağlıkları, mutlulukları, yaşamlarının anlamı yerinde mi?” sorusu, işletmemiz için kazanç kadar önemlidir.
- Çalışanlarla ve müşterilerle sıkı ilişki içinde olarak, onlara hizmet etmeye önem veririz. Hata yerine iyi davranış üzerine odaklanır, cezalandırmaktan çok yüreklendirmeye önem veririz. İnsanları yanlış yaparken değil, başarılı bir iş yaparken yakalamaya çalışırız. Tekrarlanan ve haince yapılan hatalara karşı esneklik göstermeyiz. Azalan hataları alkışlarız. Hataları önce sistemde sonra insanlarda ararız.
- Yüksek morali olan, iyi eğitilmiş, yaratıcı ve üretici, işe gelmekten gerçekten zevk alan, yetkin ve gönüllü bir işgücünün bir takım elemanı olarak, teknik aksaklıklara ve yetersizliklere, organizasyon şemasının eksikliklerine rağmen dimdik ayakta durabileceği ve başarılı olmaya devam edeceği inancı içindeyiz.
- Çalışanlarımızın aile ve sosyal yaşamlarıyla ilgilenir ve uygun zamanlarda onlara değer verdiğimizi belirtmek için faaliyetlerine katılım sağlarız.
- “Cephede siperde duran elemanla” doğrudan temas kurmaya ve onlarla fikir alışverişinde bulunmaya önem veririz. Gerek üretimde, gerek hizmette bu ön sıra elemanlarının katılımı sağlanmadan gelişmemizin olanaksızlığına inanırız. Yaptıkları önerileri saçma da olsa dinler, değer verir, değerlendirmeye çalışırız.
- Yöneticilerimiz kendini müşteri memnuniyetinden, şirketin karlılığından, etkin ve verimli oluşundan, kazasız oluşundan, iş güvenliğinden, ürünün kalitesinden, zamanlamasından sorumlu gördüğü kadar; kendini şirketteki insan ilişkilerinin kalitesinden, çalışanların gelişiminden, potansiyellerinin ortaya çıkarılmasından, performanslarının potansiyelleri ile örtüşmesinden de sorumlu hissederler.
- Yöneticilerimiz, kendi davranışları, sözleri ve yaşamıyla tüm şirkette çalışanlara örnek olduğunun bilincindedir. Sözlerini davranışlarına yansıtmaya, tutarlı ve şevkli olmaya, şirketin vizyon ve misyonuna kendini adamış olmaya büyük önem verir. Şirketin vizyon, misyon ve değerlerinin tüm işletmeye yayılmasını sağlamanın sorumluluğu yönetime aittir.
- Yöneticiler belirli ilkeler ve kurallar çerçevesinde herkese adil olmaya büyük özen gösterir. Sevmedikleri insanlara önce kendisi yaklaşarak elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Sevdikleri ve sevmedikleri dahil herkesin şirketin bir parçası olduğunu bilir ve bu bilinç içinde düşünce tutum ve davranışlarını ayarlar. İnsanları zaaflarıyla değil, güçlü yönleriyle yönetir.
- Makine ve teknoloji kadar insan ilişkilerinin de bakıma gereksinimi olduğu bilinci içinde eğitim programları düzenlenir. Bilginin paylaşılması ve tüm işletmeye yayılması teşvik edilir.
- Çalışanlarımız, ortaya çıkan sorunlarının altında yatan nedenleri öğrenmeye, gerekirse yardım etmeye ve sorunu çözmeye önem verir. Sorunun değil, çözümün parçası olmaya özen gösterirler. Bahane değil, çare peşinde koşarlar. Enerjilerini problemler karşısında tüketmeden, çözümler üzerine odaklanırlar.
- Bütün çalışanlarımız “Biz bilinci” içinde güçlerini gösterirler. Bu bilincin temelinde yatan temel ilke ve değerlerden katiyen taviz vermemektir. Haksızlığı, sevgisizliği, onur kırıcı halleri, değer vermeyişi, kalitesizliği, saygısızlığı, umursamazlığı katiyen affetmezler. Ceza yerine “Bu sorunun ortadan kalkabilmesi için sana nasıl yardım edebilirim? tutumu içindedirler. Konulara “Yapılmalıdır!” yerine, “Ben ne yapabilirim?” diyerek yaklaşırlar.
- Bir vizyon oluşturarak, buna ulaşmak için birbirini tamamlayan takımlar halinde çalışmak şirketimiz için en önemli hedeftir.
Bu yazımda sizlere, işletmeniz için “Yönetim İlkeleri” oluşturma yolunda bir yol haritası sunuyorum. Bu yol haritasını kullanarak çok daha iyi, sade ve uygulanabilir bir ilkeler demeti hazırlayabileceğinize inanıyorum. İlkelerin sayısının yirmiyi aşmaması, anlaşılması ve herkes tarafından sorulduğunda söylenebilmesi için gereklidir. Madde sayısını arttırmak değil, azaltmak başarı ölçütüdür.
Bu ilkeler beklentilerin netleşmesi, çalışanların ve yöneticilerin davranışlarında olumlu yönde değişiklik yaratmak için hazırlanmıştır. Aynı zamanda bu ilkelerin uygulanması işletme kültüründe giderek değişimler yaratacaktır.
Bunları uygulamanın ve beklenen sonuçların alınmasının zaman alacağını, vaktinden önce çiçek açmayacağını unutmayın. İşletmelerin bugününün on sekiz ay, yarınının üç yıl, öbür gününün beş yıl olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
- İnsan kalitesine, insanın eğitimine, geliştirilmesine, makine ve teknoloji kadar önem veriniz.
- Kariyeri ne olursa olsun ilk önemli olan, kişinin organizasyon içinde kendini anlamlı görmesi, doyuma ulaşması ve mutlu olmasıdır. Organizasyon içinde insanın ne yaptığı değil, varoluş biçimi (kim olduğu) daha önemlidir. İşletmemiz için doğru olanı, doğru biçimde, sistemine uygun, tam zamanında ve bir defada yapmak önemlidir.
- İşletme olarak müşterilerimizin yaşam kalitelerinin arttırılması üzerinde dururuz. Müşteri, çalışan ve toplum yaşamına getirilen anlam ve doyum, işletmemiz için ilk plandadır.
- İşyerimizde “İnsanlar gelişiyor mu, sağlıkları, mutlulukları, yaşamlarının anlamı yerinde mi?” sorusu, işletmemiz için kazanç kadar önemlidir.
- Çalışanlarla ve müşterilerle sıkı ilişki içinde olarak, onlara hizmet etmeye önem veririz. Hata yerine iyi davranış üzerine odaklanır, cezalandırmaktan çok yüreklendirmeye önem veririz. İnsanları yanlış yaparken değil, başarılı bir iş yaparken yakalamaya çalışırız. Tekrarlanan ve haince yapılan hatalara karşı esneklik göstermeyiz. Azalan hataları alkışlarız. Hataları önce sistemde sonra insanlarda ararız.
- Yüksek morali olan, iyi eğitilmiş, yaratıcı ve üretici, işe gelmekten gerçekten zevk alan, yetkin ve gönüllü bir işgücünün bir takım elemanı olarak, teknik aksaklıklara ve yetersizliklere, organizasyon şemasının eksikliklerine rağmen dimdik ayakta durabileceği ve başarılı olmaya devam edeceği inancı içindeyiz.
- Çalışanlarımızın aile ve sosyal yaşamlarıyla ilgilenir ve uygun zamanlarda onlara değer verdiğimizi belirtmek için faaliyetlerine katılım sağlarız.
- “Cephede siperde duran elemanla” doğrudan temas kurmaya ve onlarla fikir alışverişinde bulunmaya önem veririz. Gerek üretimde, gerek hizmette bu ön sıra elemanlarının katılımı sağlanmadan gelişmemizin olanaksızlığına inanırız. Yaptıkları önerileri saçma da olsa dinler, değer verir, değerlendirmeye çalışırız.
- Yöneticilerimiz kendini müşteri memnuniyetinden, şirketin karlılığından, etkin ve verimli oluşundan, kazasız oluşundan, iş güvenliğinden, ürünün kalitesinden, zamanlamasından sorumlu gördüğü kadar; kendini şirketteki insan ilişkilerinin kalitesinden, çalışanların gelişiminden, potansiyellerinin ortaya çıkarılmasından, performanslarının potansiyelleri ile örtüşmesinden de sorumlu hissederler.
- Yöneticilerimiz, kendi davranışları, sözleri ve yaşamıyla tüm şirkette çalışanlara örnek olduğunun bilincindedir. Sözlerini davranışlarına yansıtmaya, tutarlı ve şevkli olmaya, şirketin vizyon ve misyonuna kendini adamış olmaya büyük önem verir. Şirketin vizyon, misyon ve değerlerinin tüm işletmeye yayılmasını sağlamanın sorumluluğu yönetime aittir.
- Yöneticiler belirli ilkeler ve kurallar çerçevesinde herkese adil olmaya büyük özen gösterir. Sevmedikleri insanlara önce kendisi yaklaşarak elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Sevdikleri ve sevmedikleri dahil herkesin şirketin bir parçası olduğunu bilir ve bu bilinç içinde düşünce tutum ve davranışlarını ayarlar. İnsanları zaaflarıyla değil, güçlü yönleriyle yönetir.
- Makine ve teknoloji kadar insan ilişkilerinin de bakıma gereksinimi olduğu bilinci içinde eğitim programları düzenlenir. Bilginin paylaşılması ve tüm işletmeye yayılması teşvik edilir.
- Çalışanlarımız, ortaya çıkan sorunlarının altında yatan nedenleri öğrenmeye, gerekirse yardım etmeye ve sorunu çözmeye önem verir. Sorunun değil, çözümün parçası olmaya özen gösterirler. Bahane değil, çare peşinde koşarlar. Enerjilerini problemler karşısında tüketmeden, çözümler üzerine odaklanırlar.
- Bütün çalışanlarımız “Biz bilinci” içinde güçlerini gösterirler. Bu bilincin temelinde yatan temel ilke ve değerlerden katiyen taviz vermemektir. Haksızlığı, sevgisizliği, onur kırıcı halleri, değer vermeyişi, kalitesizliği, saygısızlığı, umursamazlığı katiyen affetmezler. Ceza yerine “Bu sorunun ortadan kalkabilmesi için sana nasıl yardım edebilirim? tutumu içindedirler. Konulara “Yapılmalıdır!” yerine, “Ben ne yapabilirim?” diyerek yaklaşırlar.
- Bir vizyon oluşturarak, buna ulaşmak için birbirini tamamlayan takımlar halinde çalışmak şirketimiz için en önemli hedeftir.
Bu yazımda sizlere, işletmeniz için “Yönetim İlkeleri” oluşturma yolunda bir yol haritası sunuyorum. Bu yol haritasını kullanarak çok daha iyi, sade ve uygulanabilir bir ilkeler demeti hazırlayabileceğinize inanıyorum. İlkelerin sayısının yirmiyi aşmaması, anlaşılması ve herkes tarafından sorulduğunda söylenebilmesi için gereklidir. Madde sayısını arttırmak değil, azaltmak başarı ölçütüdür.
Bu ilkeler beklentilerin netleşmesi, çalışanların ve yöneticilerin davranışlarında olumlu yönde değişiklik yaratmak için hazırlanmıştır. Aynı zamanda bu ilkelerin uygulanması işletme kültüründe giderek değişimler yaratacaktır.
Bunları uygulamanın ve beklenen sonuçların alınmasının zaman alacağını, vaktinden önce çiçek açmayacağını unutmayın. İşletmelerin bugününün on sekiz ay, yarınının üç yıl, öbür gününün beş yıl olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
