Bu dönüşüm, sadece sürdürülebilir büyüme değil; aynı zamanda yeni iş modelleri ve küresel iş birlikleri için eşsiz fırsatlar barındırıyor.
Artan rekabet koşulları, hızla değişen müşteri beklentileri ve küresel ekonomik krizin ve iklim krizinin derinleşerek oluşturduğu belirsizlik ortamında şirketler; yeşil ve dijital dönüşmek (yeşil ve dijital dönüşüm; ikiz dönüşüm) zorunda. İş süreçlerinde sağladığı hız, doğruluk, esneklik, çeviklik, otomasyon, kalite, güvenlik ve operasyonel verimlilikle yapay zeka (YZ veya AI-Artificial Intelligence) çözümleri, bu süreçte iş dünyası için stratejik bir araç haline geldi. Şirketlerin daha yenilikçi ve müşteri odaklı olmasına olanak tanıyan yapay zeka çözümleri, pazarlamadan insan kaynaklarına (İK), tedarik zincirinden müşteri deneyimine kadar tüm iş fonksiyonlarında devrim niteliğinde yenilikler sunuyor.
Doğal Dil İşleme, Makine Öğrenimi (ML) Robotik Süreç Otomasyonu (RPA), Üretken Yapay Zeka (Generative AI), IoT (Nesnelerin İnterneti) Entegrasyonu, Büyük Veri (Big Data) Analitiği gibi teknolojiler, şirketlerin karar alma hızını artırıyor, maliyetlerini düşürüyor ve sürdürülebilir büyümeyi destekliyor. Yapay zekanın sunduğu bu fırsatlar, yalnızca teknolojiye yatırım yapan şirketler için değil, iş dünyasının tamamı için rekabet gücünü belirleyen ve şirketi ‘akıllı’laştıran en önemli faktörlerden biri haline gelmiş durumda.
Geleceğin iş dünyasında yapay zekâ çözümleri, yalnızca yenilikçi şirketleri değil, tüm sektörleri yeniden şekillendirecek. Verimliliği artıran, müşteri memnuniyetini yükselten ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayan yapay zeka çözümleri, işletmelerin stratejik yol haritalarının merkezine yerleşiyor. Bu dönüşüm, aynı zamanda yeni iş modellerini, gelir akışlarını ve küresel ölçekte iş birliklerini de beraberinde getiriyor.

Yapay zeka çözümlerinin şirketlere faydaları
Rutin işlerin otomasyonu ile zaman ve maliyet tasarrufu.
Büyük veri analiziyle doğru, hızlı ve stratejik karar alma.
Kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi sağlama.
Chatbot ve sanal asistanlarla 7/24 müşteri desteği.
Hedef kitle analizi ve kampanya optimizasyonu.
Satış ve dönüşüm oranlarının artırılması.
Dolandırıcılık ve risk tespitinde yüksek doğruluk.
Talep tahmini ve stok optimizasyonu.
Rota planlama ve tedarik zinciri verimliliği.
Yetenek kazanımı ve çalışan performans yönetimi.
Çalışanların iş yükünü azaltarak verimlilik artırma.
Daha hızlı ürün geliştirme ve inovasyon süreçleri.
Enerji ve kaynak kullanımında optimizasyon.
Çevresel sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi azaltımı.
İş süreçlerinde şeffaflık ve güvenliğin artması.
Pazara daha hızlı giriş ve uyum sağlama.
Küresel regülasyonlara uyum kolaylığı.
Daha düşük hata oranıyla yüksek operasyon kalitesi.
Yeni iş modelleri ve gelir akışları oluşturma.
Rekabet avantajı ve marka değerinde artış.

Yapay zeka çözümlerinde yeni trendler ve teknolojiler
Üretken Yapay Zeka (GenAI), Gelişmiş Doğal Dil İşleme (NLP), 5G Tabanlı Yapay Zekâ Uygulamaları, Dijital İkiz (Digital Twin), Duygusal AI (Emotion AI), Otonom Robotlar ve Drone Teknolojileri, Otonom Karar Destek Sistemleri, Robotik Süreç Otomasyonu (RPA), Sanal Asistanlar ve Chatbotlar, Görüntü Tanıma ve Bilgisayarlı Görü (Computer Vision), Edge AI, Kestirimci Analitik (Predictive Analytics), Kuantum Yapay Zeka (Quantum AI) ile Ultra Hızlı Veri Analizi, Akıllı Kontratlar (Smart Contracts), Üretken Yapay Zeka Tasarım Çözümleri, Sentetik Veri Üretimi için Yapay Zeka Çözümleri, AI + IoT ile Akıllı Fabrika Uygulamaları, AI Destekli İnovasyon ve Ürün Geliştirme Çözümleri, AI Tabanlı Stratejik Karar Simülasyonları, Bulut Tabanlı AI Çözümleri, Bulut Destekli Yapay Zeka İş Birliği Ağları, Yapay Zeka ile Otomatik Raporlama Sistemleri, Yapay Zeka Destekli Akıllı Toplantı Asistanları, Üretken Yapay Zeka ile Sanal Prototip ve Ürün Simülasyonları, Yapay Zekâ ile Çok Dilli Gerçek Zamanlı Çeviri Sistemleri, Yapay Zekâ ile Yeni İş Modeli Tasarımı ve Senaryo Üretimi, AI Destekli Akıllı Şehir ve Kentsel Yönetim Çözümleri, AI ile Kitle Kaynaklı (Crowdsourcing) Verilerin Analizi, Yapay Zekâ Tabanlı Rekabet Analizi ve Benchmarking Çözümleri, AI ile Sosyal Medya Analitiği ve Marka İtibar Yönetimi, Yapay Zekâ Destekli İşletme Süreç Yeniden Tasarımı (BPR), AI ile Kurumsal Hafıza ve Bilgi Yönetim Sistemleri, Üretken Yapay Zeka ile Otomatik Sunum ve Rapor Hazırlama, Yapay Zekâ Destekli İnsan-Makine İşbirliği Sistemleri (Cobots), AI Tabanlı Uyum (Compliance) İzleme ve Denetim Çözümleri, AI Destekli Gelişmiş Risk Yönetimi, Yapay Zeka ile Üretim Hattı Optimizasyonu, IoT Entegrasyonu ile Akıllı Operasyonlar, AI Destekli Tedarik Zinciri İzlenebilirliği, Yapay Zeka ile Akıllı Tedarikçi Seçimi ve Performans Yönetimi, Yapay Zeka ile Dinamik Tedarik Zinciri Kriz Senaryoları, AI ile Lojistik ve Rota Optimizasyonu, Karma Gerçeklik (AR/VR) ile Eğitim ve Deneyim, Üretken Yapay Zeka Destekli Eğitim ve Öğrenme Platformları, Yapay Zeka Tabanlı Yetenek Yönetimi ve Becerilerin Eşleştirilmesi, Yapay Zeka ile Gerçek Zamanlı Çalışan Performans Analizi, Yapay Zeka ile Enerji Talep Tahminleme ve Yönetim, AI ile Enerji ve Kaynak Yönetimi, AI Destekli Finansal Analitik Sistemler, Otonom Finansal Danışmanlık ve Robo-Advisors, AI Tabanlı Dinamik Fiyatlandırma Sistemleri, IoT + AI Destekli Kestirimci Bakım Sistemleri, Yapay Zekâ Destekli Pazar Tahminleme Sistemleri, Üretken Yapay Zeka ile Pazarlama İçerik Üretimi, Akıllı Müşteri Segmentasyonu Sistemleri, Yapay Zeka ile Duygu ve Müşteri Analizi, Yapay Zeka Destekli Dijital İkna Sistemleri (Digital Persuasion), Çok Modlu İşbirliği Platformları, Gelişmiş Ses Tanıma ve Konuşma Analitiği, Yapay Zekâ ile Çalışan Deneyimi ve Refah Yönetimi, AI Destekli Stratejik Yatırım ve Pazar Giriş Analizi, Yapay Zekâ ile Entegre Müşteri Yolculuğu Haritalama, AI ile Gerçek Zamanlı Kriz Yönetimi, AI Destekli İnsan Kaynakları Platformları, AI ile Çalışma Ortamı Güvenliği ve İş Sağlığı İzleme Sistemleri, ESG Uyumlu AI Raporlama Sistemleri, Dijital Karbon Ayak İzi İzleme Sistemleri, Yapay Zeka ile Çevresel Risk Analizi ve İklim Simülasyonları, AI Destekli Sürdürülebilirlik ve ESG Performans İzleme Araçları, AI + IoT ile Çevreci Üretim İzleme Sistemleri, AI Tabanlı Regülasyon Uyumluluk Sistemleri, Yapay Zeka Destekli Hukuki Analiz ve Sözleşme Yönetimi, Yapay Zekâ Tabanlı Veri Güvenliği Çözümleri, AI ile Kişisel Veri Gizliliği ve Uyumluluk Çözümleri, AI +Blockchain (Blokzincir) Tabanlı Güvenli Veri Paylaşım Sistemleri, Yapay Zeka ile Gelişmiş Dolandırıcılık Tespit Sistemleri, Yapay Zeka Destekli Siber Güvenlik, Yapay Zeka ile Siber Tehdit İstihbaratı (Cyber Threat Intelligence).

Kpmg Hande Senova SEndüstriyel üretim yapay zeka uygulamalarında lider
KPMG’nin üretim sektöründeki dönüşümün yalnızca bir trend olmadığını, stratejik bir zorunluluk haline geldiğini ortaya koyan “Küresel Teknoloji Raporu, Endüstriyel Üretim İçgörüleri” raporu, endüstriyel üretim sektörünün teknoloji adaptasyonu ve yapay zeka kullanımında diğer sektörleri geride bıraktığını ortaya koyuyor. 26 ülkeden 2 bin 450 teknoloji liderinin katıldığı araştırmada, endüstriyel üretim sektöründen 368 yöneticinin görüşleri alındı. Firmaların büyük kısmı teknolojik dönüşüme istekli bir iş gücüne ve yüksek memnuniyete sahipken; sektörün liderliği özellikle yapay zekadan elde edilen kazanımlarla da dikkat çekiyor. Raporda ayrıca dijital dönüşüm, veri stratejisi, çalışan eğitimi, müşteri odaklı inovasyon ve sürdürülebilirlik gibi konularda sektöre yönelik kapsamlı bir yol haritası da sunuluyor.
Rapora göre endüstriyel üretim firmalarının %76’sı, iş gücünün ileri düzey teknolojileri benimsemeye istekli olduğunu söylüyor. Endüstriyel üretim yöneticilerinin %72’si, şirketlerinin teknoloji yatırımlarından sağladığı değerden memnun. KPMG Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Endüstriyel Üretim Sektör Lideri Hande Şenova, “Endüstriyel üretim alanında hızla değişen dinamikler karşısında, kuruluşlar operasyonel verimliliği, kalite kontrolünü ve sürdürülebilirliği artırmak için dijital dönüşümün gerekliliğini giderek daha fazla kabul ediyor” dedi.
Rapora göre endüstriyel üretim, yapay zeka uygulamalarında lider konumda. Yapay zeka benimsemesinde en olgun aşamada olma olasılığı en yüksek üç sektörden biri olan bu sektördeki firmaların %34’ü çeşitli yapay zekâ kullanım alanlarından yatırım getirisi (ROI) sağlıyor. Endüstriyel üreticilerin %80’i, yapay zekanın kendilerine zaman kazandırdığını, daha üretken olmalarını sağladığını ve daha yüksek katma değerli işlere odaklanmalarına imkân tanıdığını söylüyor. Bazı başarılı örneklere rağmen; sektör hâlâ yapay zekânın sunduğu tam potansiyele ulaşmakta zorlanıyor. Bunun önündeki engeller arasında veri temelli tahminlerin iyileştirilmesi, ürün optimizasyonu, inovasyonun desteklenmesi, verimlilik ve üretkenliğin artırılması ile maliyetlerin düşürülmesi gibi kritik alanlarda eksiklikler yer alıyor.
Üretken yapay zeka, endüstriyel üreticilerin iş ihtiyaçlarına özel tasarlanmalı: Raporda sektörün üretken yapay zekadan tam anlamıyla yararlanabilmesi için endüstriyel üreticilerin iş ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanmış, güvenilir ve sağlam bir veri altyapısı inşa etmeleri gerektiğine dikkat çekiliyor.
Endüstriyel üretim sektörü için yol haritası: Üretim sektörü değişen tedarik zinciri dinamiklerine ve artan çevresel taleplere stratejik olarak yanıt verirken raporda sektördeki kuruluşlar için geleceğe dönük tavsiyelerden öne çıkanlarsa şöyle:
Dijital dönüşüm süreçlerini ileriye taşıyan proaktif ve yenilikçi yaklaşım sürdürülmeli. Bu doğrultuda sürekli gelişen siber güvenlik stratejileri, özellikle gerçek zamanlı veri paylaşımı için mühendislik tasarım sistemlerine bağlanan iç veri ağlarının güvenliğini artırmaya yönelik girişimleri içermelidir.
Çalışanların veriye dayalı daha isabetli kararlar alabilmesini sağlamak için görselleştirme yetenekleri ile iş akışlarını iyileştirin. Ayrıca bu içgörülerin, doğru zamanda doğru kişilere ulaştığından emin olun.
Yapay zekanın iş yerlerinde giderek daha fazla yer bulmasıyla birlikte, fabrika çalışanlarını analitik düşünme ve bilim-teknoloji becerilerine odaklanan eğitim programlarıyla donatarak bu dönüşüme hazırlamak büyük önem taşıyor. Endüstriyel üretim yöneticileri, üretken yapay zekanın verimliliği artıracağına ve bilgi teknolojileriyle yaratıcı iş kollarında iş birliğini güçlendireceğine, diğer sektörlere göre daha yüksek oranda inanıyor.
Müşterilerin hız ve kişiselleştirme beklentilerini karşılayacak, aynı zamanda operasyonları daha enerji verimli hale getirecek yenilikçi yollar keşfedin. Tüketicilerin ürün özellikleriyle ilgili paylaştığı anlık geri bildirim ve tercihlerden elde edilen verileri toplayıp merkezi hale getirerek, üreticiler yeni ürün serileri ya da gelir kaynakları yaratabilecek değerli içgörüler elde edebilir. Kuruluşların hedef kitlesine gerçekten ihtiyaç duydukları çözümleri sunabilmesi için, müşteri geri bildirimini merkeze alan süreç ve sistemlere yatırım yapılması kritik önem taşır.”

Tusiad Orhan Turan S“Üretken Yapay Zekaya Hazır Olmak”
TÜSİAD Dijital Stratejiler ve Yeni Teknolojiler Çalışma Grubu bünyesinde, Bain & Company iş birliğinde hazırlanan “Üretken Yapay Zekaya Hazır Olmak: Yetenek, Liderlik ve Kültürel Dönüşüme Dair Perspektifler” başlıklı rapor, TÜSİAD Genel Merkezi’nde düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı. Rapor; üretken yapay zekanın iş gücü dinamikleri, organizasyonel yapılar, liderlik anlayışı ve kurum kültürü üzerindeki etkilerini kapsamlı bir anket çalışmasından elde edilen bulgular ışığında ele alıyor.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, açılış konuşmasında şunları söyledi: “Yapay zekanın işletmelerimizin daha verimli, yenilikçi ve rekabetçi hale gelmesinde sunduğu potansiyelin kayda değer seviyede olacağını görüyoruz. Yapay zekanın üretken gücünden güvenli, etik ve kapsayıcı bir şekilde faydalanabilmek, sadece teknolojik altyapılarla değil, insana ve sürekli öğrenmeye yapılan yatırımlarla mümkün olabilir. Bu noktada, liderliğin rolü artık hiç olmadığı kadar kritik. Değişimi kabul etmek ve yönetmek artık yeterli değil, kurumlarımızın kültürünü yapay zeka ile birlikte öğrenen, sorgulayan, yenilikçi ve esnek bir yapıya dönüştürebilmeliyiz.”
Tusiad Perihan Inci STÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci, açılış konuşmasında; şunları belirtti: “Raporda yapay zeka ile başarılı bir dönüşümü mümkün kılmak için hangi liderlik adımlarının ve kültürel değişimlerin gerekli olduğunu sahadan kapsamlı bir anketle destekleyerek ele aldık. Yaratıcılık, analiz ve karar alma süreçlerini dönüştüren bu ileri teknoloji, sektör fark etmeksizin köklü bir paradigma değişimini beraberinde getiriyor. Çağın ihtiyaçlarını gözeten, 21. yüzyıl becerileriyle donatılmış nitelikli insan kaynağı ihtiyacı bu alanda zirve yapıyor. Dolayısıyla, yapay zekadan sağlanacak verim, ülkelerin bu dönüşüme ne kadar hızlı ayak uydurabildiklerine ve iş gücünün bu teknolojilere ne ölçüde uyum sağlayabildiğine bağlı olacak.”
Tusiad Armando Guastella SBain & Company Ortağı Armando Guastella, açılış konuşmasında; şunları ifade etti: “Üretken Yapay Zeka (GenAI), işletmelerin değer yaratma ve yetenek yönetme biçimlerini yeniden şekillendiriyor. Küresel lider şirketlerin yaklaşık %95’i üretken yapay zekadan şimdiden kazanç sağladıklarını bildirirken; toplamda ~0.5 milyar dolar yatırım ve şirketlerin sadece %27’sinin yetenek geliştirmeye yatırım yapmasıyla Türkiye henüz sürecin erken aşamalarında bulunuyor. Ancak potansiyel son derece büyük. Dijital olarak etkileşimde bulunan bir nüfus ve canlı bir girişimcilik ekosistemine sahip Türkiye, bu alanda liderlik etmeye son derece uygun bir konumda. Eğer iş dünyası cesurca hareket eder ve amaca yönelik olarak ölçeklenirse, işin geleceğini şekillendirme ve bölge genelinde yeniliği yönlendirme konusunda Türkiye ekosistemi gerçek bir fırsata sahip olacaktır.”
Tusiad Burak Aydin SAçılış konuşmalarının ardından TÜSİAD Dijital Stratejiler ve Yeni Teknolojiler Çalışma Grubu Başkanı Burak Aydın, “Dijital Dönüşüm ve Üretken Yapay Zeka Ekseninde Değerlendirmeler” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Raporun bulguları ise Bain & Company Ortağı Armando Guastella ve Bain & Company Kıdemli Yöneticisi Ersin Seçkin tarafından sunuldu.
Rapor’da dikkat çekenler: 135’in üzerinde üst düzey yöneticiyle gerçekleştirilen anketler ve derinlemesine görüşmelerle desteklenen, küresel eğilimleri de değerlendiren raporda öne çıkan bulgular şöyle:
Üretken yapay zeka dönüşümünün başarıya ulaşması için yalnızca teknoloji yatırımlarının değil; kurum içi liderlik, organizasyon yapısı, yetenek yönetimi ve çalışma biçimlerinin de eş zamanlı olarak dönüştürülmesi gerekiyor. Dağınık ve birbirinden kopuk pilot projeler yerine, net bir vizyon çerçevesinde önceliklendirilmiş ve ölçeklenebilir adımlar atılması önemli görünüyor. Buna göre şirketlerin üretken yapay zeka yolculuğunda dört temel eksene odaklanması gerekiyor:
Değer odaklı önceliklendirme ve yol haritası: Üretken yapay zeka yatırımlarının etkili olması için kurumlar, değer yaratma potansiyeli en yüksek kullanım alanlarını net şekilde tanımlamalı. Bu alanlar, yalnızca teknik uygunluk değil, aynı zamanda iş sonuçlarına katkı üzerinden değerlendirilmeli.
İş yapış biçimlerinin yeniden tasarımı: Üretken yapay zekanın gerçek potansiyeli, yalnızca mevcut süreçlere entegre edilmesiyle değil, iş yapış biçimlerinin bu teknolojiye göre yeniden tasarlanmasıyla ortaya çıkıyor. Şirketler, üretken yapay zeka destekli yeni çalışma modellerini tanımlamalı; karar alma, üretkenlik ve hizmet sunumu gibi alanlarda veri odaklılık ve hız kazandıran iş akışlarını benimsemeli.
Roller ve sorumlulukların yeniden tanımlanması ve yetkinliklerin kurumsal kapasite ile uyumlandırılması: Üretken yapay zeka dönüşümünün başarısı, yalnızca teknik ekiplerin değil, organizasyonun tamamının bu dönüşüme hazır hale getirilmesiyle mümkün. Kurumlar, çalışan rollerini yeniden tanımlayarak, yetkinlik haritalarını geleceğe uygun hale getirmeli ve fonksiyon bazlı eğitim programları hayata geçirmeli.
Geleceğe hazır organizasyon yapısının bugünden inşası: Üretken yapay zekanın ileriye dönük kurumsal etkisini sürdürülebilir kılmak için, şirketlerin yönetişim modellerini, organizasyon yapılarını ve yetenek stratejilerini bugünden geleceğe yönelik şekilde yapılandırması gerekiyor. Bu noktada “gelecekten geriye planlama” yaklaşımı öne çıkıyor: Şirketler, 2–3 yıl içerisinde yaratmak istedikleri etki alanlarını netleştirmeli ve bu vizyona hizmet edecek adımları bugünden devreye almalı. Ölçeklenebilirlik, esneklik ve etik uyum, bu tasarımın temel unsurları arasında yer almalı.
Rapor sunumunun ardından ManpowerGroup Türkiye CEO’su Feyza Narlı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen panel oturumunda; QNB Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar, Siemens Türkiye AR-GE Merkezi ve IT Direktörü Erdem Alptekin, Alarko Holding Bilgi Teknolojileri ve Dijital Dönüşüm Grup Başkanı Serkan Demir ve Koç Holding CIO’su Hayriye Karadeniz konuşmacı olarak yer aldı. Panelde üretken yapay zeka çağında iş dünyasını bekleyen yetenek, liderlik ve kültürel dönüşümler ele alındı.

“Üretken Yapay Zekaya Hazır Olmak: Yetenek, Liderlik ve Kültürel Dönüşüme Dair Perspektifler” raporuna ulaşmak için: https://tusiad.org/tr/yayinlar/raporlar/item/11816-genai-ready-or-not-perspectives-on-talent-leadership-and-cultural-transformation

Ias Cto Bahtiyar Tan STürkiye’de yapay zeka kullanımı %5.5’te kaldı
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 verilerine göre, yapay zekâ teknolojilerini kullanmayan işletmelerin %78.9’u bu tercihlerinin nedenini uzman eksikliğine, %74.2’si yüksek maliyetlere bağlıyor. Bu da gösteriyor ki işletmeler yapay zekâya mesafeli değil, erişim konusunda ciddi engellerle karşı karşıya. IAS ise bu iki temel sorunu doğrudan hedef alarak, teknoloji tabanlı çözümlere odaklanarak uzmanlık gerektiren teknolojileri kullanıcı dostu haline getirmeyi amaçlıyor. IAS CTO’su Bahtiyar Tan, “Herhangi bir yapay zeka teknolojisi kullanmadığını ancak kullanmayı düşündüğünü beyan eden girişimlerin oranı 2024’te sadece %8.4. Çalışan sayısı büyüklük grubuna göre yapay zeka kullanmayan ancak kullanmayı düşünen girişimlerin oranı; 10-49 çalışanı olan girişimlerde %7.8, 50-249 çalışanı olan girişimlerde %10.8 ve 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerde ise %17.4 oldu. Burada üzerimize düşen, ülkemizdeki girişimleri ve büyük ölçekli işletmeleri yapay zekanın getirdiği nimetlerle bir an önce tanıştırmak” dedi. TÜİK’in 2024 verilerine göre, Türkiye’de işletmelerin %5.5’i yapay zeka teknolojilerini kullanıyor; bu oran 2021’de %2.7 idi.

Trai Calistay Can Sinemli SYapay zeka, Türkiye ekonomisine yıllık %1’e yakın katkı sunabilecek
Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI), 2025 yılı itibarıyla sayısı 411’e ulaşan yerli yapay zeka girişimiyle büyüyen ekosistemin nabzını bu yıl sekizincisini düzenlediği çalıştayda tuttu. Çalıştayda ele alınan stratejik başlıkların aktarıldığı TRAI 2025 Çalıştay Raporu’nda; yapay zekanın ekonomik etkisi, girişimcilik ekosistemi, istihdam, etik ve Agentic AI (Yapay zeka ajanları) ele alındı. Yapay zekanın Türkiye ekonomisine yıllık %1’e yakın katkı sunabileceği ve yalnızca kamu alanında 4-5 milyar dolarlık tasarruf potansiyeli taşıdığı belirtilen raporda; mevcut durum, öncelikler ve çözüm önerileri kapsamlı şekilde ele alındı. Raporda; ekosistemdeki 411 yerli yapay zeka girişiminin potansiyel toplam değerlemesinin 2 ile 4 milyar dolar arasında olduğu belirtildi. TRAI 8. Yıl Çalıştayı Raporu’ndan öne çıkan başlıklar:
- Yapay zeka (YZ) ile kamu hizmetlerinde 5 milyar dolarlık tasarruf mümkün.
- Türkiye’de YZ girişimleri potansiyel unicorn ama oyun alanı küçük.
- Yeni iş arkadaşınız bir yapay zeka ajan olabilir: “Agentic AI” yani otonom yapay zeka sistemleri, karar alma ve uygulama süreçlerinde insan yerini alan yazılım mimarileriyle iş dünyasında yeni bir çağ başlatıyor. Türkiye bu alanda “erken keşif” aşamasında olsa da bu teknolojinin gelecek 3 yıl içinde kurumsal hayatı şekillendirmesi bekleniyor.
- YZ işleri bitirmiyor, yeniden tanımlıyor: Yeni meslekler yolda: Rutin görevler otomasyona devredilirken; insan odaklı yetenekler, örneğin; analitik düşünme, yaratıcılık, empati gibi, daha değerli hale geliyor. Başarılı ülkeler, sadece teknoloji yatırımı değil, iş gücünün yeniden becerilendirilmesi (reskilling) ve desteklenmesi konularında da ilerleme kaydediyor. Türkiye için bu dönüşüm, eğitimden sosyal güvenliğe kadar kapsamlı bir planlama gerektiriyor.
- Yapay zeka güvenli değilse, güçlü de değildir: Rapor, güvenilir yapay zekanın ancak etik tasarım, şeffaf yönetişim ve paydaş katılımıyla mümkün olduğunu vurguluyor. Ulusal bir etik çerçevenin oluşturulması da öneriler arasında.
Türkiye’nin yapay zeka alanında küresel rekabette yer alabilmesi için stratejik adımların hızla atılması gerektiğini vurgulayan TRAI Genel Müdürü Can Sinemli, ekosistemin büyümesinin ancak birlikte üretim kültürünün benimsenmesiyle mümkün olabileceğini kaydetti: “Gelişen teknolojilerle birlikte yeni risk alanları da doğuyor. Bu nedenle etik ilkelere bağlı, güvenli ve şeffaf yapay zeka sistemleri geliştirmek zorundayız. Mevcut politikaların güncellenmesi ve uygulamada daha kapsayıcı bir denetim mekanizması oluşturulması, Türkiye’nin uluslararası arenada daha güçlü bir yapay zeka oyuncusu olmasını sağlayacaktır.”

Teknolojiyle güçlenen ‘akıllı’ müşteri ilişkileri: CRM
Teknolojiyle güçlenen ‘akıllı’ müşteri ilişkileri: CRM
İçeriği Görüntüle

Jilda Bal SYapay zekayla dönüşen işgücü: 8.9 milyon yeni rol doğacak
Coursera’nın yayımladığı Global Skills Report 2025 verileri, Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecinde kritik bir eşikte olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre, 2030’a kadar ülkede 7.6 milyon mevcut iş yapısı dönüşecek ve yerini teknoloji odaklı 8.9 milyon yeni role bırakacak. 109 ülke arasında genel yetkinlik sıralamasında 55. sırada yer alsa da Türkiye’nin teknoloji temelli iş gücü dönüşümünde ciddi bir potansiyeli var. Bu dönüşüm, yalnızca iş tanımlarının değil, işin kendisinin kökten değişmesi anlamına geliyor. Artık muhasebe, pazarlama ya da proje yönetimi gibi geleneksel alanlar bile yapay zeka, otomasyon ve veri analitiği ile şekilleniyor. Bu da çalışanlardan prompt mühendisliği, veri okuryazarlığı, sistem düşüncesi gibi yeni nesil beceriler beklenmesine yol açıyor. Coursera raporu, bu yapısal değişimin bireyleri olduğu kadar şirketleri ve ulusal rekabet gücünü de doğrudan etkilediğini vurguluyor.
Yetenekler değişiyor, Türkiye bu değişime ne kadar hazır?: Rapor, Türkiye’deki çalışma çağındaki nüfusun yetenek gelişimini işletme, teknoloji ve veri bilimi üzerinden ölçümlüyor. Türkiye’deki kullanıcılar işletme alanında %45, teknoloji alanında %60 ve veri bilimi alanında %49 yeterlilik düzeyine sahip. Bu oranlar, Türkiye’nin özellikle teknoloji ve veri temelli yetkinliklerde ortalamanın biraz gerisinde olduğunu gösterse de bu alanların hızlı ve hedefli yatırımlarla kısa sürede gelişebileceğine işaret ediyor. Çünkü bu beceriler sadece teknoloji şirketlerini değil, perakendeden finansa, üretimden kamuya kadar tüm sektörlerde iş gücünün geleceğini doğrudan etkiliyor. Bu dönüşümün en görünür sinyallerinden biri ise yapay zekâ temelli kurslara olan ilginin hızla artması. Coursera’daki Gen-AI içeriklerine Türkiye’den yapılan kayıtlar son bir yılda %100 artmış durumda. Bu artış, bireylerin geleceğin mesleklerine olan ilgisinin yanı sıra şirketlerin de bu dönüşüme ayak uydurma konusunda proaktif davranmaya başladığını ortaya koyuyor.
İnsan kaynakları danışmanlık firması Gilda&Partners Kurucu Ortağı Jilda Bal, artık mesleklerden çok, becerilerin işe alım kararlarını şekillendirdiğini söyledi: “Yapay zekâyı bir tehlike olarak görmek yerine, bir dönüşüm aracı olarak görmemiz gerekir. Bu dijital dönüşümde öne çıkan şirketler, yetenek planlamasını bugünden başlatanlar olacak. Çünkü artık diploma tek başına yeterli değil. Değişen iş tanımlarına uyum sağlayabilecek, öğrenmeye açık ve teknik beceriye sahip adaylar öne çıkıyor. Bu yeni düzende fark yaratan kurumlarsa yalnızca yeni yetenekleri çekmekle kalmayıp, mevcut ekiplerinin potansiyelini açığa çıkaran ve öğrenmeyi kalıcı bir kültüre dönüştüren sistemler geliştirerek rekabet avantajını kalıcı hale getirebilir.”

Koc Universitesi Cigdem Gunduz Demir SKoç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zeka Merkezi’ne Amazon Web Services’ten Araştırma Desteği
Koç Üniversitesi ve İş Bankası iş birliğiyle yapay zekâ alanında ileri düzey çalışmalar gerçekleştirmek amacıyla kurulan Koç Üniversitesi Türkiye İş Bankası Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUIS AI), Amazon Web Services’ten (AWS) AWS Bulut Araştırma Kredisi desteği aldı. Bu destekle yapay zekâ araştırmalarının hızlandırılması ve yeni fikirlerin önünün açılması hedefleniyor. KUIS AI, bu altyapı desteğini, görüntü işlemeden doğal dil anlamaya kadar uzanan çeşitli alanlardaki projelerinde kullanarak Türkiye’deki yapay zekâ araştırmalarının kapasitesini artırmayı amaçlıyor. Merkezdeki öğretim üyeleri, bu destekten, ekiplerindeki öğrenciler ve araştırmacılarla birlikte proje başına 10.000 dolara kadar yararlanabiliyor. Mevcut projeler kadar, erken aşamadaki fikirlerin de desteklenmesi hedefleniyor. KUIS AI araştırmacıları, AWS Bulut Araştırma Kredileri’nin yanı sıra, AWS’in sunduğu dijital eğitim platformu Skill Builder üzerinden bireysel eğitim hesapları açarak bulut teknolojileri alanında kendilerini geliştirme fırsatı da bulabiliyor. Ayrıca, AWS uzmanları tarafından mimari tasarım konularında teknik destek sağlanıyor. KUIS AI Direktörü Prof. Dr. Çiğdem Gündüz Demir, yapay zekanın günümüzde yalnızca teknolojinin değil, toplumların dönüşümünün de temel anahtarı haline geldiğini söyledi.

Mess Itu SMESS ve İTÜ iş birliğiyle Türkiye’nin ilk sanayi odaklı Yapay Zekâ Yüksek Lisans Programı başlıyor
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) iş birliğiyle hayata geçirilen Yapay Zekâ Yüksek Lisans Programı, başta MESS üyeleri olmak üzere özel sektördeki profesyonellere yapay zeka alanında uzmanlaşma imkanı sunuyor. Sanayide dijital dönüşümü hızlandırmak ve yapay zekâ teknolojilerini üretim süreçlerine entegre etmek amacıyla hayata geçirilen ve hibrit eğitim modeliyle sunulacak program, Eylül 2025’te ilk öğrencilerini kabul edecek. Çevrimiçi derslerin yanı sıra İTÜ’de ve MESS’in teknoloji üssü MEXT’te yüz yüze eğitimler düzenlenecek. Ayrıca, MEXT ekosisteminde yer alan küresel teknoloji şirketlerinden uzman isimler de programa konuk konuşmacı olarak katkı sunacak. Katılımcılar, teorik bilgilerin yanı sıra sanayiye özel senaryolar üzerinden uygulamalı eğitim alarak, yapay zekânın üretimdeki somut kullanım alanlarını deneyimleme fırsatı bulacak. Teknik uzmanlardan iş geliştirme profesyonellerine kadar geniş bir kitleye hitap eden program; “Yapay Zekâ Odağında Büyük Veri ve İş Analitiği” ile “Yapay Zekâ Çağında İşletme ve Teknoloji Yönetimi” olmak üzere iki ana içerikten oluşuyor. Program, aynı zamanda MESS’in liderliğini üstlendiği, İTÜ’nün de üyeleri arasında yer aldığı ve yapay zekâ odağında çalışmalar yürüten AI EDIH Türkiye Konsorsiyumu (Yapay Zekâ Temalı Avrupa Dijital İnovasyon Merkezi) kapsamında devam eden iş birliğini bir üst seviyeye taşıyor. MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, “Yapay zeka alanında güçlü bir akademik ve pratik altyapıya sahip bu programın, ülkemiz sanayisine uzun vadeli katkılar sağlayacağına inanıyoruz” dedi. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal, İTÜ’nün öğrencilerin doğrudan sanayiyle etkileşim kurabileceği bir ekosistem kurmayı hedeflediğini söyledi. MEXT Genel Müdürü Efe Erdem, MEXT olarak 5. Yıllarında 750’yi aşkın şirketle iş birliği yaparak dijital, yeşil ve yapay zeka dönüşümü odağında ekosistemlerini güçlendirmeye devam ettiklerini kaydetti.