Page 46 - KobiEfor_Ocak_2013
P. 46

UZMAN                                  2012 Y›l› Ekonomide
                                                    Genel De¤erlendirme
                                       2     012 y›l› 2008 y›l›nda bafllayan ve  sal sorunlar›m›z aras›nda yer almaya devam
                                             tüm dünyay› saran belki de bu den-
                                                                          etmektedir. Kurlardaki avantaj ile faizin çek-
                                                                          ti¤i s›cak para 2013’te de en kayg› verici k›-
                                             li yayg›n ilk küresel krizin önemli
                                             dönemlerinden birinin yafland›¤› bir
                                                                          yat›r›m amaçl› gelecek sermaye ihtiyac›nda
                                        y›l oldu. Ülkeler olarak, flirketler olarak dün-  r›lganl›klardan biri olacakt›r. Oysa do¤rudan
                                        ya bir küçülme sürecini yaflad›. ABD, AB ve  oldu¤umuzu ve bunun büyümeye istihdama
                                        hatta parlak baflar›lar› olan Uzakdo¤u ülke-  katk›s› olaca¤›n› biliyoruz. 2011’de dünyan›n
                                        lerinin sars›ld›¤› bir dönemde elbette ki Tür-  en h›zl› büyüyen üç ülkesinden biri olan Tür-
                                        kiye’de kaç›n›lmaz biçimde etkilendi. Bu  kiye’de bir anlamda erken büyüme yorgun-
                                        kriz, y›llarca iç krizlerle bo¤uflan ülkemizin  lu¤una girmifltir. Büyüme ve yat›r›m ikilisi
                                        yaflad›¤› d›fltan gelen kriz olma farkl›l›¤› ile  birlikte dönen tekerlerdir. Ancak 2012 y›l›n›n
                                        de tan›mland›. Bir taraftan Ortado¤u’da, di-  flampiyonu borsa olunca, büyüyen sadece
                                        ¤er taraftan s›n›r ülkelerimizde yaflanan be-  parasal göstergeler olur ve para politikalar›
                                        lirsizlik ve süregelen savafl ortam›, k›saca  öncelikli bir ekonomi yap›s› ortaya ç›kar. Bü-
                                        yak›n co¤rafyadaki istikrars›zl›k 2012’de teh-  yümeyen ekonomide vergi gelirleri düfler.
                                        dit unsuru oluflturdu. Y›l› de¤erlendirirken  2013 kamu maliyesini zorlayacakt›r. Dolayl›
                                        birkaç önemli parametre üzerinden ve ayr›n-  vergilerin oran›n›n yüzde 80’e ulaflmas› ver-
                                        t›larda de¤il genel çerçevede yapmak bizim  gi tablosundaki bozuklu¤u yans›tmaktad›r.
                                        aç›m›zdan do¤ru olacakt›r. 2012 y›l› siyasile-  Di¤er yönden hazine de 120 milyar dolar
                                        rimizin ve ekonomistlerin uzun bir süre ‘Gaz  olarak alt›n ve döviz rezervi stoku istikrar ve
                                        m›?’ ‘Fren mi?’ tart›flmalar› aras›nda yürür-  dengeler için güvence göstergesidir.
             A. HAMD‹ DO⁄AN             ken birden uça¤›n burnunu kald›rmak zorun-  Reel sektör büyümenin dinami¤i olmal›d›r.
                                        lulu¤u ve kayg›s› duydu¤umuz bir y›lsonu  Do¤ru sektörlerde yat›r›m ve büyüme do¤ru
             KalDer                     perdesi ile kapanacak gibi görünüyor.  hedeflere ulaflt›r›r. Çok fazla konut stoku ve
                                        WEF Dünya Ekonomik Forumu 2012 Rapo-  projesi büyümeyi s›n›rlayacak bir geliflmedir.
             Yönetim Kurulu Baflkan›     ru’na ve analizine göre ülkemiz rekabet s›ra-  Faizlerdeki gerileme bugüne kadar ülkemizin
                                        lamas›nda 59’uncu s›radan 43’üncü s›raya  görmedi¤i noktalara inmektedir. Konut poli-
                                        yükselen bir s›çray›fl› gerçeklefltirmifltir. Tür-  tikas›nda dikkatli olunmal›d›r. 2008 krizinin
                                        kiye 2012’de de krizde büyüyen ülkeler ara-  bafllang›c›nda yaflanan mortgage patlamas›
                                        s›nda yer alma baflar›s›n› göstermifltir. An-  unutulmamal›d›r. fieffafl›k Endeksi’nde yol-
                                        cak çabalara ra¤men yüzde 8’lik büyüme-  suzlukta 54. s›rada olan bir ülkede flehir ya-
                                        den, yüzde 3’e inifl, h›z› ve fark›n büyüklü¤ü  p›land›r›lmalar›nda daha özenli davranma
                                        nedeniyle yumuflak de¤il sars›c› olmufltur.  sinyalleri al›nm›flt›r.
                                        Y›l›n üçüncü çeyre¤inden itibaren piyasalar  S›cak gündemli s›n›rlar› olan ülkelerle çevri-
                                        ve ekonomimiz bu düflüflü kuvvetle alg›la-  li Türkiye’de gerçek gündemi belirleme ve
                                        m›flt›r. Ekonominin k›r›lganl›k noktas› olan  yönlendirme zorlu¤u yaflanmaktad›r. 2023
                                        cari aç›k artan ihracat›m›za karfl›n y›l içinde  hedefleri yakalanabilir kan›s› bir y›l öncesine
                                        azalm›flt›r. Büyümenin ihracatla gerçekleflti¤i  göre afl›nmaktad›r. Bu hedeflere ulaflmak
                                        ekonomik model de ithalat›n art›fl›n›n s›n›r-  için ekonomimizin 1.5 kat daha büyümesi
                                        lanmas› önemli ve baflar›labilir bir uygulama  gerekmektedir. Küresel rekabette yenileflim
                  Türkiye               oldu¤unu bize göstermifltir. Ancak, yüzde  (inovasyon) ve sürdürülebilirlik kavramlar›
                                        3’lük büyüme kalk›nma aç›s›ndan, istihdam
                                                                          önplana ç›kmaktad›r. Verimlilik odakl› bir
                                        aç›s›ndan asgari yüzde 7’leri yakalamak  ekonomi yap›s›na sahip ekonomimizin orta
               Hükümeti,                noktas›nda olan Türkiye için s›k›nt›lar yara-  gelir tuza¤›na girdi¤i teflhisinde birleflilmifl-
                                        tacakt›r. Nitekim, iflsizlik oran›ndaki art›flla  tir. Bir ölçüde AB gibi yüksek rekabet ve
               yat›r›mc›s›,             Eylül ay›nda hemen kendisini hissettirmifltir.  teknoloji odakl› geliflmifl pazarlardan Orta
                                        Bir baflka kayg› veren de¤iflim sanayinin  Do¤u ve Afrika pazarlar›na süzülen ihracatç›-
           finans kurumlar›             GSMH içinde y›llara göre azalan pay›d›r. Bir  lar›m›z›n ve üreticilerin  nispeten kolay bu
                                        dönem yüzde 24’e ç›km›fl olan sanayi pay›  pazarlarda teknolojik geliflmeden kopmalar›
            ve sivil toplum             yüzde 15-16’ya gerilemifltir. Di¤er yandan  olas›l›¤› gözard› edilmemesi gereken bir sü-
                                        Türkiye’nin “yat›r›m yap›labilir ülkeler” ara-  reçtir. Yaflam kalitesini yükseltme aray›fl›nda
             kurulufllar› ile            s›nda gösterilmesi gecikmifl bir karard›r. Ge-  içinde bulundu¤umuz orta gelir tuza¤› en
                                        cikme tan›m›n›n nedeni iç dengelerin inifle  büyük tehditlerden birini oluflturmaktad›r.
             birlikte tak›m             geçti¤i bir döneme denk gelmesidir. Oysa  Türkiye ileri teknolojili, ihracata dönük, yük-
                                        baflar›l› bir ç›k›fl› 2011 y›l›nda yakalayan eko-
                                                                          sek katmade¤erli bir üretim yap›s›na dönüfl-
                  oyunu                 nomi d›fl yat›r›m rüzgar›n› da alabilse tablo  mek durumundad›r. 2012 y›l› bu süreçte s›-
                                                                          k›nt›lar›n bafl gösterdi¤i ve f›rsatlar›n uzak-
                                        bugün farkl› olabilirdi. Türkiye yüzde 14 olan
              oynamal›d›r.              iç tasarruf oran› düflüklü¤ü ile yat›r›m için fi-  laflt›¤› bir y›l olmufltur. Ar-Ge pay›m›z›n he-
                                        nans kaynaklar›nda s›k›nt› yaflayan bir eko-
                                                                          nüz yüzde 1’e ulaflmad›¤› ve bunun 2/3’nün
              2013 Toplam               nomidir. WEF 2012 Türkiye Raporu’nda ifl  kamuca yap›ld›¤› gerçe¤i iyilefltirme alanlar›-
                                        dünyas›n›n önündeki engellerde birinci s›ra-
                                                                          m›zdan biridir. Yap›lan çal›flmalara karfl›n
                                        da fonlara eriflim güçlü¤ünü gösterilmifltir.  al›nacak daha çok yol vard›r.
            Kalite Yönetimi             Borsa ise henüz halka arzlar cephesinde arz  Bu dönemin az hasarla atlat›labilmesinde
                                        volümü ve yararlanan kurulufl say›s› aç›s›n-  özel sektörün kriz yönetimi deneyimi ve
               zaman›d›r.               dan bafllang›ç aflamas›ndad›r. ‹MKB Baflka-  de¤iflimi, karar süreçlerini, h›zl› bir biçim-
                                        n›’n›n aç›klamalar›na göre, 2012 arz toplam›  de yapabilecek yönetim modellerini uygu-
                                        50 milyon dolar düzeyindedir. Bu da sadece  luyor olmas› ve siyasi istikrar baflar›da rol
                                        bir büyük yat›r›ma eflde¤erdir. Arz maliyeti-  oynayacakt›r. Kamuda ise tablonun bütü-
                                        nin arz toplam›n›n yüzde 8’i gibi yüksek ora-  nünü görme yetkisi önemlidir. Türkiye Hü-
                                        n› ve fleffaflaflma sorunlar› alternatif kaynak-  kümeti, yat›r›mc›s›, finans kurumlar› ve si-
                                        lara ulaflmay›, büyümeyi etkileyen nedenler  vil toplum kurulufllar› ile birlikte tak›m
                                        aras›nda yer almaktad›r. Kay›td›fl› sorunlar  oyunu oynamal›d›r. 2013 Toplam Kalite Yö-
                                        t›pk› yüksek vergi oranlar› gibi vergide yap›-  netimi zaman›d›r.
           46 KobiEfor Ocak  2013
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51