Boyun omurgası toplam yedi omur kemiğinden oluşmaktadır. Bu omur kemikleri birbirlerine ön taraflarında disk dokusu ve ligamanlar, arka taraflarında ise faset eklemleri ve ligamanlar ile birleşerek eklem yapmaktadırlar. Ön ve arka eklemler arasında ise omuriliğimizin geçtiği omurilik kanalı bulunmaktadır.
Boyun fıtığı ve şikayetleri nelerdir?
Boyun omurlarından ikincisi ila yedincisi arasındaki herhangi bir bölgedeki disk dokusunun omurilik kanalına taşması sonucunda omuriliği veya bu bölgeden çıkan sinir köklerini fonksiyonel anlamda etkilemesi sonucunda ortaya çıkan durumdur. Boyun omurları arasındaki disk dokusu viskoelastik bir materyel yapısındadır. Disk dokusunun viskoelastik materyel yapısı zaman içerisinde özellikle su içeriğini kaybedip deforme olmasıyla artık süspansiyon görevini yerine getiremeyip dejenerasyon olarak tanımlanan sürece girmektedir. Dejenere disk dokusunun omurilik kanalına doğru taşması (fıtıklaşma) bazı durumlarda aniden olabileceği gibi bazı durumlarda yavaş yavaş olmakta ve beraberinde küçük kemikleşmeler de oluşturmaktadır. Fıtıklaşan disk dokusundan sinir dokusunun fonksiyonel etkilenmesi durumunda; kol/ön kolda geçmeyen ağrı, uyuşukluk tarzında değişik his kusurları, refleks azalması/kaybı ve/veya kuvvet kaybı ile klinik olarak bulgu verebilir. Günümüzde radyolojik tanı tetkiklerinden manyetik rezonans (MR), omur ve omurilik ile çevre yumuşak dokuların görüntülenmesi ile boyun fıtığı tanısında altın standart olarak önem taşımaktadır.
Boyun fıtığı cerrahisi nasıl yapılıyor?
Boyun fıtığı cerrahi endikasyonu olduğu durumlarda, cerrahi teknik mikroskop altında disk dokusunun çıkarılması şeklindedir. Mikrodiskektomi olarak tanımlanan bu teknik birçok olguda boyun ön tarafından girilerek yapılmaktadır. Bazı özellik arz eden boyun fıtıklarında (foraminal, ekstraforaminal) enseden yaklaşım ile fıtıklaşmış disk dokusunun kısmi olarak çıkartılması da mümkündür.
Boynun ön tarafından girilerek yapılan boyun fıtığı cerrahilerinde boşaltılan disk dokusu yerine hiç birşey koymayarak üst ve alt boyun omur kemiklerinin kendiliğinden füzyona yani kemikleşmeye gitmesini beklemek bir tercih iken bu tür girişimlerin uzun dönem sonrasında sinir köklerinin çıktığı foramen denilen çıkış yollarının zaman içerisinde daralmaya sebep olabilmesi ve cerrahi öncesi benzer şikayetlerin tekrar edebileceği görülebilmektedir. Bu sebeple boynun ön tarafından girilerek yapılan fıtık cerrahilerinde boşaltılan disk dokusu yerine iki boyun omuru arasındaki yüksekliği idame ettirebilecek bir materyelin kullanılması ile uzun dönem klinik sonuçların daha olumlu olduğu da gösterilmiştir. Geçen zaman içerisinde değişen teknolojik imkanlar ile boyun omurları arasına uygulanmış materyeller şu şekilde sıralabilir; hastanın değişik yerlerinden alınabilecek kemik greftleri (otogreft), kadavra kemiği (allogreft), kemik yerine geçebilecek materyel kullanılması (hidroksiapatit ve diğer), değişik materyellerden yapılmış kafesler (karbon, titanyum, peek ve diğer). Boyun segmentinin normal hareket aralığının sağlanmasına yönelik daha yeni teknoloji ürünlerin (disk protezleri) kullanılması da gündemdedir.