Uygun Yükseklikten Bakabilmek
İnternette ‘Powers of ten’ veya ‘onun katları’ olarak arama yaptığınızda birçok videoya ulaşırsınız. Bu videolar sizi mikrokosmostan, makrokosmosa doğru müthiş bir seyahat yaptırır. Bu seyahat sizi yeryüzündeki uygun bir nesneden hareketle önce on üzeri 24’e kadar çıkarır, daha sonra da yine aynı noktadan on üzeri eksi 14’e kadar götürür.
Heyecan verici bu sanal seyahati birçok spiritual konuya olduğu gibi, yönetim ve ihracat hiyerarşisine de uygulayabilirsiniz.
Kurumsallaşma sürecini tamamlamış bir şirkette yönetim kurulunun asli görevi şirket stratejik amaç ve hedeflerini belirlemek, dış dünyayı takip ederek potansiyel fırsatları şirketin güçlü yanları ile örtüştürüp, şirket stratejilerini oluşturmaktır. Kısaca, yönetim kurulu başkanı bakış açısı olarak şirket seviyesinden mümkün olduğu kadar yukarı yükselerek dış dünyayı gözlemlemesi gerekir. Bu sanal hareket ve gözlem, önce şirketin bulunduğu yakın çevreyi ve daha sonra lokal pazarı, ülke ekonomisini, küresel sektörü ve küresel ekonomiyi takip edebilecek kadar yükselmeyi gerektirir. Genel müdür liderliğindeki üretim, pazarlama, finans gibi orta kademe yöneticilerinin asli görevi ise günlük operasyonları yönetmek üzere içinde bulundukları fonksiyonel alanın en ince kılcal damarlarına kadar girmeyi, kısaca kendi faaliyet alanında derinliğine bilgi ve beceriyi gerektir.
Orta kademe yöneticileri kendi fonksiyonel alanlarının mikrokosmosuna inecek kadar yetkin değilseler, günlük operasyonlarda sorunlar başlar, bunu dikkatle takip etmekte olan yönetim kurulu başkanı şirketin günlük operasyonlarının sağlıklı yürümesini sağlamak üzere günlük operasyonlara destek olmaya veya doğrudan ilgilenmeye başlar. Bunu da büyük ölçüde başarır ancak yukarıdan bir bakışla ‘Büyük resim’ takip edilmediğinden şirket vizyonunu kaybeder ve dış dünyayı takip edip, fırsatları algılamakta zorlanır.
Benzer durum ihracat hiyerarşisinde de vardır. Bu hiyerarşi, yukarıya doğru şirket ile başlar, sektörel dernek ve birliklerle sürer, TİM benzeri yapılarla devam eder ve en tepede de ilgili bakanlıklarla hiyararşi tamamlanır.
Bu hiyerarşik yapıda en tepedeki kurumlar olan ilgili bakanlıklar küresel ‘Büyük resmi’ oluşturmalı, küresel ihracattaki makro hareketler ile küresel fırsat ve tehditleri takip edebilmeli, sektörler arası küresel ilişkiyi çözümleyebilmeli ve bir alt kademeye girdi sağlamalıdır.
Hiyerarşide bir alt seviyeyi oluşturan TİM benzeri kurumlar ürün gruplarına bağlı olarak küresel pazarlardaki lider ülkelerin stratejilerini çözümlemeli ve fırsat pazarları ile ilgili pazarların gelecek eğilimlerini belirlemelidir.
İhracatçılar birlikleri ve sektörel dernekler ise TİM benzeri kurumların sağladığı yönlendirmeler ve pazar özellikleri doğrultusunda ilgili pazarlara yönelik pazara giriş ve pazarlama stratejilerini oluşturmalı ve mutlaka bütün üyeleri ile paylaşmalıdır. Çünkü bütün bu faaliyetlerin tek nedeni şirketlerin ihracatlarına ışık tutmaktır.
Bu faaliyetler yapılmadığında daralan bir pazarda pazar payını arttırmaya çalışmanın çok riskli olduğunu dikkate almadan ve durup dururken ‘hedef pazar Rusya!’ gibi komik söylemlerle karşılaşabilirsiniz.
Kısaca, her konuda olduğu gibi ihracat konusunda da bir şeyler söylemeden önce hiyerarşik yapıda hangi seviyede olduğumuza bir bakmakta büyük fayda vardır.