banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

İstanbul Gelişim Üniversitesi

İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Abdulkadir Gayretli, Japonya’da konferans verdi. Nagasaki Üniversitesi’nin davetlisi olarak Japonya’da bulunan Gayretli, Türk eğitim sisteminin geçmişini, günümüzü ve geleceğini akademi dünyasına anlattı.

ÜNİVERSİTE 01.06.2015, 08:41 30.05.2015, 10:38
6667
İstanbul Gelişim Üniversitesi
banner625

Dünyanın ilk 500 üniversiteleri arasında yeralan Nagasaki Üniversitesi’nin davetlisi olarak Japonya’ya giden İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdulkadir Gayretli, Türk eğitim sistemi hakkında içinde dekan, profesör, doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin bulunduğu akademi dünyasına konferans verdi.
Küreselleşme, artan rekabet ortamı ve teknolojideki hızın dünyada ciddi bir değişim-dönüşüm yarattığını kaydeden Gayretli, “Dünyada 1960’lar üretimde ciddi bir rekabeti getirdi. Ardından 1970’lerde rekabetin adı maliyetti. 1980’lede ise kalite. 1990’larda hız, 2000’li yıllarda ise bilgi teknolojisi oldu. Yükseköğretimde değişimi zorlayan faktörler ise; demokratikleşme, küreselleşme ve bilgi ekonomisinin yükselişidir” diye konuştu. Yükseköğretimde tüm dünyada ciddi bir değişimin yaşandığının altını çizen Gayretli, bilişim, malzeme, nano, genetik, biyo, enerji, çevre, tasarım ve beyin simülasyon teknolojilerinde  gerçekleştirilen yeniliklerin genel ekonomiyi ve sanayiyi hızlandırdığını ifade etti.

Türkiye’de üniversitelerin sayısı artıyor

Yükseköğretimde değişim 1986’da Magna Carta ile başladı. Ardından Bologna süreciyle devam etti. Türkiye Bologna sürecine 2001 yılında dahil olarak yükseköğretimini tüm dünyaya entegre etti. 2011’den sonra ise Türkiye’deki tüm üniversiteler mecburi olarak Bologna sürecine dahil oldu. Abdulkadir Gayretli 2000’li yıllardan önce Türkiye’de yükseköğretime milli gelirin ancak yüzde 1 oranında pay ayrılırken bu oranın yıllar itibarıyla arttırıldığını aktardı. Gayretli yine yükseköğretimde bir diğer değişimin ise nicelik boyutunda yaşandığını hatırlatarak, “1933’te Türkiye’de 1 devlet üniversitesi varken 2001’de bu sayı 76 oldu. 2007’de 115’e ulaşan üniversite sayısı 2011’de 168, 2014’te ise 180 vakıf ve devlet üniversitesisayısına ulaşıldı” bilgisini verdi.

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof.Dr. Yekta Saraç’ın göreve gelmesiyle eğitim sisteminde yeni bir boyut kazanıldığını aktaran Gayretli, “Yükseköğretim Kurumu, Hükümet politikası olarak Ar-Ge, bilim ve teknoloji gelişimini sağlamak için yurtdışına yüksek lisans ve doktora öğrencisi gönderimine hız verdi. Nitelikli, kaliteli bir eğitim anlayışı içerisine girilerek, devlet ve vakıf üniversitelerimizin eğitim standartlarının artması; vasıflı lisans öğrencisi yetiştirerek öğrencilerin işsizler grubuna girmeden üretken, idealist bir neslin ortaya çıkması hedeflenmektedir. Yüksek lisans ve doktora yapmayı teşvik ederek bilimsel araştırmaların önü açılmıştır. Yükseköğretim Kurumu, dünya üniversiteleriyle Türkiye’ deki üniversitelerin entegre olmaları için diploma denkliklerini kolaylaştırmıştır. Yükseköğretim Kurumu, yurtdışından gelen öğrencilere üniversiteye sınavsız giriş imkanı sağlayarak Türkiye’de de üniversite okunur imajının yaratarak Türk Üniversiteleri’nin dünya üniversiteleri arasında tercih edilir olma özelliğini artırmayı planlıyor” diye konuştu.
Türk eğitim sistemi hakkında detaylı bilgi aktaran Abdulkadir Gayretli’nin konferansı Japonya’da büyük ilgi gördü. 

Yorumlar (0)