‘Sıcak daldırma galvaniz’ sadece çeliği değil ülke ekonomisini ve çevreyi de koruyor. Korozyondan korunmada en ekonomik, en uzun ömürlü ve doğa dostu yöntem olan galvanizin tercih edilirliğini artırmanın yolu da bilinirliğini artırmadan geçiyor.

Galvaniz 450-455 derecede erimiş çinkonun içine daldırılandemirin/çeliğin kaplanmasına deniyor. Konutlardan, ticari yapılara hayatımızın her noktasında kullanılan galvaniz kaplama, çeliği korozyona karşı koruyan önemli bir yöntem olarak tercih ediliyor. Peki ekonomiye ve çevreye artıları saymakla bitmeyen galvaniz sektörünün Türkiye’de durumu ne?


Genel Galvanizciler Derneği’nin (GALDER) verilerine göre Türkiye’de 35 tane sıcak daldırma kaplama yapan firma faaliyet gösteriyor. Sektörde çalışan sayısı ise yaklaşık 3 bin 500. Sektörün yıllık üretim miktarı 1 milyon 200 bin tonu buluyor. Sözkonusu rakam ise kapasitenin ancak yüzde 80’ini oluşturuyor. Genel Galvanizciler Derneği (GALDER) Genel Sekreteri S. Burcu Akman, galvaniz sektörünün hak ettiği paya henüz sahip olmadığını söylüyor. Zira; Türkiye’de kişi başına düşen galvanizli çelik oranı 7 kilogram iken Avrupa’da 35 kilogramı buluyor. Sözkonusu farkın temel nedeni ise sıcak daldırma galvaniz kaplamanın avantajlarının Türkiye’de henüz yeterince bilinmiyor olması.



Galvanizin artıları saymakla bitmiyor

Fiziksel ve kimyasal özellikleri galvanizlemeye uygun her türlü metal imalat ürünleri galvanizlenebilir. Sıcak daldırma galvaniz, korozyondan korumada en ekonomik, en uzun ömürlü ve doğa dostu yöntem olarak dikkat çekiyor. Galvanizden yararlanmak için uygulamayı bir kez yapmak yeterli oluyor. Detaylandırırsak; çeliği bulunduğu ortama bağlı olarak yıllarca koruyan galvanize bakım maliyeti de gerektirmiyor. Bu nedenle ülke ekonomisine orta ve uzun vadede ekonomik katkı sağlarken doğal kaynakların korunmasına da destek oluyor.  Akman, “Her yıl milyarlarca dolar değerinde çelik korozyona uğrayarak yok oluyor. Bunlar milli servettir. Elimizdeki imkanları kullanarak onların ömrünü uzatmak hepimizin sorumluluğudur” diye sesleniyor. Akman, şu bilgileri veriyor: “Sıcak daldırma galvaniz sadece çeliği değil, geleceği de korur. Sıcak daldırma galvanizin çevresel performansı ile ilgili birçok araştırma var. 2008’de Uluslararası Çinko Birliği’nin (IZA) sponsorluğunda gerçekleşen sıcak daldırma galvanizli çeliğin yaşam döngüsü envanteri (LCI) ve yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA) de ilgi çekici bir örnektir. Araştırma kullanım ömrü sonunda galvaniz kaplamanın çinkosunun tamamen geri dönüştürüldüğünü gösterir. Oysa ilk uygulamada daha düşük fiyatlı olan boya, kalıcı atık akışının bir parçası olur.” Gelişmiş ülkeler sıcak daldırma galvanizi doğa dostu olması nedeniyle özellikle tercih ediyor.



Sıcak daldırma galvanizin doğaya katkısı:

- Proseste kullanılan malzemeler (asit, vb.) işlemden geçirilerek tekrar kullanıma kazanılır.

- Sıcak daldırma galvaniz kaplamada kullanılan çinko yüzde 100 geri dönüşümlüdür. Dünyada kullanılan çinkonun her yıl yüzde 30’u geri dönüşümden kazanılır.

- Sıcak daldırma galvaniz kullanım ömrü sonunda doğada tamamen yok olur, kalıntı bırakmaz.

- Sıcak daldırma galvaniz kaplanan çelik, üzerindeki kaplama tamamen yok olana kadar korozyondan etkilenmez. Kullanım ömrü uzar.



Önyargı ve mevzuat sıkıntısı

Galvaniz sektörünün en önemli sorunu ise önyargı ve mevzuatlar oluşturuyor. Öncelikle sektörün riskli, tehlikeli bir sektör olmadığının bilinmesi gerektiğini söyleyen Burcu Akman, sektörün çok tehlikeli iş kolları arasında gösterilmesi nedeniyle; sektördeki firmalara büyük yaptırımlar uygulandığını ve yükün kaldırılamaz durumda olduğunu paylaşıyor. Akman, şu bilgileri veriyor: “Sıcak daldırma galvaniz kaplama prosesinde kullanılan malzemeler tehlikeli atık olarak görülüyor. Atıkların bertaraf edilmesi firmalar için sorun haline geliyor. Oysa bu malzemeler geri dönüşümle tekrar kazanılabiliyor. Bu konudaki en büyük eksik atıkların geri dönüşümü ile ilgili sistemlerin olmamasıdır. Onların yeniden kazanılması sektörün omuzlarındaki yükü hafifletmekle beraber ekonomiye de katkı sağlayacaktır. Takdir edersiniz ki böyle bir sistemi kurmak maliyet olarak da bizleri fazlasıyla aşar. Teşvikler ve destekler, doğayı korumak ve ekonomiye katkı sağlamak için gerekli olan geri dönüşüm tesislerinin kurulmasında yararlı olacaktır.”  Galvaniz sektörü kaynak sıkıntısına da bağlı olarak üniversitelerde yeterince ele alınmıyor. Ders içinde yüzeysel bir konu olarak kalıyor. Akman, sektörde yetişmiş eleman sıkıntısının bu nedenle önemli olduğunu düşünüyor. Firmalar, bu açığı kendi yetiştirdikleri uzmanlar ve kişilerle kapatıyor. Akman, şu bilgileri veriyor: “Diğer yandan vasıfsız işçi bulmak da sektörümüzün sıkıntılı konularındandır. İşsizliğin gündemden düşmediği ülkemizde maalesef üyelerimiz işçi bulamıyor. Bunun başlıca nedeninin sektördeki işlerin ağır ve çalışma koşullarının riskli olarak algılanmasıdır. Halbuki kurallara uyan, çevreye ve çalışanlarına önem veren firmalarımızda güvenle çalışılabilir. Bu çerçevede vasıfsız isçilerin çalıştığı diğer sektörlerden farkımız yoktur.”



Merdiven altı sıkıntı yaratıyor

Burcu Akman, merdiven altı üretimin her sektörde olduğu gibi kendi sektörlerinde de kanayan bir yara olduğunu söylüyor. Sözkonusu firmaların yaptığı düşük kaliteli üretimle tüketicilerin nezdinde sektörün zarar gördüğünün altını çizen Akman, “Kaçak işletmelerin yarattığı diğer bir sıkıntı ise insan kaynaklarına etkisidir. Elverişsiz koşullarda; işçilerini baretsiz, maskesiz çalıştırarak, hayatını riske atıyorlar. Bu da sektörümüzün olumsuz algılanmasına etki ediyor. Vasıfsız işçi bulmadaki sıkıntının bu firmalardan gelen duyumlardan da kaynaklandığını düşünüyorum” diyor. Bu işletmelerin kontrol altına alınmasının öncelikle resmi makamların müdahalesiyle olacağını öngören Akman, şöyle konuşuyor: “Her alanda olduğu gibi çürük elmalar bizim sektörümüzde de var, önemli olan kaliteli üretim yapan, yaptığı işin her açıdan hakkını veren firmalarımızın onlardan ayrışmasıdır. Bu bağlamda dernek çatısı altındaki firmaları tercih etmek tüketici açısından da güvenilir bir yoldur.”



GALDER sektörüne vizyon çiziyor

GALDER öncelikle sıcak daldırma galvaniz yapan firmaları tek çatı altında toplamak için kuruldu ve bunu da büyük ölçüde başardı. GALDER’in artık yeni bir amacı var; sektörün kamuoyunda bilinirliğini arttırmak ve pazarda hak edilen yere ulaşmak. Burcu Akman, çevreyi ve doğal kaynakları korumak, ülke ekonomisine katkı sağlamak için sıcak daldırma galvaniz kullanımını yaygınlaştırmaya çalıştıklarını söylüyor. Akman, yurt içinde ve yurt dışında çeşitli çalışmalar yaparak ve işbirlikleri kurarak sektörün gelişmesine katkı sağladıklarını belirterek, mesleki standartları ve iş etiğini geliştirerek şu an 37 olan üyelerinin ulusal ve küresel pazarlarda rekabet gücünü arttırmaya çalıştıklarını anlatıyor. Akman, şu bilgileri veriyor: “Dünya müthiş bir hızla değişiyor. Teknoloji ilerliyor, dengeler değişiyor. Buna paralel olarak bizlerde çalışmalarımızı geliştirip, çağa ayak uydurmalıyız. Üyelerimizin bu süreçte faydalı bilgilere kolaylıkla ulaşması, çeşitli eğitimler ve seminerlerle donanımlarını arttırmaları için yaptığımız çalışmalara ağırlık veriyoruz. Bu konuda uluslararası sektör dernekleriyle işbirliklerimiz de bize yarar sağlıyor. Onlarla birlikte hareket ederek sektörel yenilikleri sıcak daldırma galvaniz firmalarıyla, dünyayla aynı anda paylaşıyoruz.” Sektörde bilgi kaynağı sıkıntısı yaşadıklarını anlatan Akman, bu alandaki eksikliği kapatmak için; yabancı yayınları Türkçeye çevirdiklerini ve üyelerini bilgilendirdiklerini sözlerine ekliyor.  GALDER, galvaniz sektöründe bir başvuru kaynağı olarak da kişi, kurum ve kuruluşları bilgilendirirken konuyla ilgili teknik, ekonomik ve hukuki konularda danışmanlık hizmeti veriyor.