31.10.2015, 23:59
8779
Seçim sonrası beklentilerimiz…
2015 yılının ekonomik göstergelerine göz atıldığında; büyüme, işsizlik ve cari denge/GSYH oranı, enflasyon ve faiz, doğrudan yabancı sermaye girişinde azalma, ‘Orta Gelir Tuzağı’ gibi temel göstergeler ekonomide ciddi bozulmaların varlığını gösteriyor.
Sonuç olarak seçim sonrası ekonomide mutlaka yeni bir paket hazırlanması gerekiyor. Beklentiler sadece ekonomi alanıyla sınırlı değil. Örneğin; yapısal reformlar, adalet ve hukuk sisteminde reform, eğitim sisteminde dönüşüm gibi alanlar…
Toplumda barış ve uzlaşının egemen olacağı bir ortamın sağlanması bütün yurttaşlarımızın, iş dünyasının beklentilerini oluşturuyor. Beklentileri oluşturan nedenlere biraz daha yakından bakmakta yarar var.
PISA, İnsani Gelişmişlik Endeksi, Küresel Rekabet Endeksi, Küresel İnovasyon Endeksi, Demokrasi Endeksi, Hukukun Üstünlüğü, Yolsuzluk Algısı Endeksi gibi uluslararası göstergelerde ülkemizin bulunduğu durum, beklentilerin ne denli doğru olduğunu gösteriyor.
Örneğin; PISA...
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından 2000 yılından bu yana her 3 yılda bir düzenlenen uluslararası bir sınav.
15 yaş grubunun katıldığı bu sınav; öğrencilerin okuma becerileri, matematik ve fen alanlarındaki okuryazarlığını ölçmekte. 2012 yılında programa, 34’ü OECD üyesi olmak üzere toplam 65 ülke katılmıştır.
Türkiye, PISA’ya 2003 yılından beri katılmaktadır.
15 yaş grubunun katıldığı PISA’da fen, matematik ve okuma becerileri ile eleştirel düşünce, analiz, muhakeme, sentez ve yaratıcılık gibi farklı beceriler ölçülmekte.
OECD’nin düzenlediği beşinci, Türkiye’nin katıldığı dördüncü ve son değerlendirmede (PISA 2012), Türk öğrenciler matematikte 64 ülke arasında 42’nci, Fen’de 65 ülke arasında 43’üncü, okuma becerisi alanında 65 ülke arasında 41’inci.
Türkiye bu dallarda 2003’ten bu yana puanını bir miktar artırmasına rağmen sıralamadaki yerini geliştirebilmiş değil.
Sadece bu gösterge bile Türkiye’nin bugünkü eğitim sistemini köklü olarak değiştirmesi ve eğitimde tümüyle bilimin egemen kılınmasından başka çare bulunmadığını gösteriyor.
İnsani Gelişmişlik Endeksi; Bir ülkenin yaşam kalitesi açısından nasıl bir seyir izlediğini görmemize olanak tanıyan en kapsamlı kriter. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 1993’ten beri her yıl rapor edilen İnsani Gelişmişlik Endeksi (İGE).
Çok boyutlu bir yapıya sahip İGE. “Bir ülkede herkes için evrensel eğitim ve sağlık olanakları sağlanıyor mu?, Cinsiyet eşitliği güçlendiriliyor mu?, Anne sağlığını iyileştirme, uzun ve sağlıklı yaşamı özendirme mümkün kılınıyor mu?” gibi son derece temel ve insani meselelere ayrıntılı olarak bakılıyor.
2002 yılı İnsani Gelişmişlik Endeksi Raporu’nda, 0.742 puan ile 85’inci sırada olan Türkiye 2013 raporunda 0.722 puan ile 90’ıncı, 2014’te sıramız aynı kalmış.
Türkiye’nin İnsani Gelişmişlikteki Dönemsel Yıllık Artış: 1980-1990 yüzde 1.50, 1990-2000 yüzde 1.27, 2000-2013 yüzde 1.16
Küresel Rekabet Endeksi: Dünya Ekonomik Forumu tarafından her yıl hazırlanan raporunun 2014 versiyonunda Türkiye Küresel Rekabet Endeksi’nde 45. sırada yeralıyor.
Küresel İnovasyon Endeksi (KİE): Teknoloji çevrelerinde en saygın yeri olan kriterleriden biri.
Amerikan Cornell Üniversitesi, Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Fikri Sermaye Örgütü (WIPO) ve merkezi ABD’de olan INSEAD İşletme Okulu. “Küresel İnovasyon Endeksi” sıralamasında Türkiye 2007 yılında Barbados’un hemen altında, Kıbrıs’ın hemen üzerinde 45. sıradaydı.
Oysa 2014 raporunda Türkiye kendisine ancak 54. sırada yer bulabildi.
Yani Türkiye, 7 yıl içinde listede 9 sıra geriye düştü.
Demokrasi Endeksi: The Economist’in 2006’dan beri ölçtüğü Demokrasi Endeksi sıralamasında Türkiye 2006’da 5.70 puanla 88’inci sırada yeralıyordu.
2013’te ise 5.63 puanla 93’üncü sıraya düşmüş durumda.
Dünya Hukukun Üstünlüğü Küresel Endeksi: World Justice Project’in araştırma ekibi tarafından dokuz tema çerçevesinde belirlenen 47 göstergeyi temel alarak hazırlanan “Dünya Hukukun Üstünlüğü Küresel Endeksi”nde Türkiye, 99 ülke içinde 2014 yılında 59. sırada yeraldı.
FİFA Dünya Futbol Sıralaması: Türkiye olarak 23 Ekim 2014 tarihi itibariyle 46. sıradayız
2002’de 9. sıradayız.
Dünya Mutluluk Ligi: The Earth Institute, London School of Economics ve Vancouver School of Economics’ten bir grup bağımsız uzman yapıyor bunu.
Son raporları (World Happiness Report 2013) 2010-2012 arasındaki değerlendirmeleri dikkate alıyor.
Türkiye “Dünya Mutluluk Ligi’nde” 77. sırada.
Göstergelerdeki durumumuz bizleri karamsarlığa sevk etmemeli. Neleri yapacağımız konusunda öncelikleri sıralıyor bağlamında değerlendirilmeli.
Sonuç olarak seçim sonrası ekonomide mutlaka yeni bir paket hazırlanması gerekiyor. Beklentiler sadece ekonomi alanıyla sınırlı değil. Örneğin; yapısal reformlar, adalet ve hukuk sisteminde reform, eğitim sisteminde dönüşüm gibi alanlar…
Toplumda barış ve uzlaşının egemen olacağı bir ortamın sağlanması bütün yurttaşlarımızın, iş dünyasının beklentilerini oluşturuyor. Beklentileri oluşturan nedenlere biraz daha yakından bakmakta yarar var.
PISA, İnsani Gelişmişlik Endeksi, Küresel Rekabet Endeksi, Küresel İnovasyon Endeksi, Demokrasi Endeksi, Hukukun Üstünlüğü, Yolsuzluk Algısı Endeksi gibi uluslararası göstergelerde ülkemizin bulunduğu durum, beklentilerin ne denli doğru olduğunu gösteriyor.
Örneğin; PISA...
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından 2000 yılından bu yana her 3 yılda bir düzenlenen uluslararası bir sınav.
15 yaş grubunun katıldığı bu sınav; öğrencilerin okuma becerileri, matematik ve fen alanlarındaki okuryazarlığını ölçmekte. 2012 yılında programa, 34’ü OECD üyesi olmak üzere toplam 65 ülke katılmıştır.
Türkiye, PISA’ya 2003 yılından beri katılmaktadır.
15 yaş grubunun katıldığı PISA’da fen, matematik ve okuma becerileri ile eleştirel düşünce, analiz, muhakeme, sentez ve yaratıcılık gibi farklı beceriler ölçülmekte.
OECD’nin düzenlediği beşinci, Türkiye’nin katıldığı dördüncü ve son değerlendirmede (PISA 2012), Türk öğrenciler matematikte 64 ülke arasında 42’nci, Fen’de 65 ülke arasında 43’üncü, okuma becerisi alanında 65 ülke arasında 41’inci.
Türkiye bu dallarda 2003’ten bu yana puanını bir miktar artırmasına rağmen sıralamadaki yerini geliştirebilmiş değil.
Sadece bu gösterge bile Türkiye’nin bugünkü eğitim sistemini köklü olarak değiştirmesi ve eğitimde tümüyle bilimin egemen kılınmasından başka çare bulunmadığını gösteriyor.
İnsani Gelişmişlik Endeksi; Bir ülkenin yaşam kalitesi açısından nasıl bir seyir izlediğini görmemize olanak tanıyan en kapsamlı kriter. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 1993’ten beri her yıl rapor edilen İnsani Gelişmişlik Endeksi (İGE).
Çok boyutlu bir yapıya sahip İGE. “Bir ülkede herkes için evrensel eğitim ve sağlık olanakları sağlanıyor mu?, Cinsiyet eşitliği güçlendiriliyor mu?, Anne sağlığını iyileştirme, uzun ve sağlıklı yaşamı özendirme mümkün kılınıyor mu?” gibi son derece temel ve insani meselelere ayrıntılı olarak bakılıyor.
2002 yılı İnsani Gelişmişlik Endeksi Raporu’nda, 0.742 puan ile 85’inci sırada olan Türkiye 2013 raporunda 0.722 puan ile 90’ıncı, 2014’te sıramız aynı kalmış.
Türkiye’nin İnsani Gelişmişlikteki Dönemsel Yıllık Artış: 1980-1990 yüzde 1.50, 1990-2000 yüzde 1.27, 2000-2013 yüzde 1.16
Küresel Rekabet Endeksi: Dünya Ekonomik Forumu tarafından her yıl hazırlanan raporunun 2014 versiyonunda Türkiye Küresel Rekabet Endeksi’nde 45. sırada yeralıyor.
Küresel İnovasyon Endeksi (KİE): Teknoloji çevrelerinde en saygın yeri olan kriterleriden biri.
Amerikan Cornell Üniversitesi, Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Fikri Sermaye Örgütü (WIPO) ve merkezi ABD’de olan INSEAD İşletme Okulu. “Küresel İnovasyon Endeksi” sıralamasında Türkiye 2007 yılında Barbados’un hemen altında, Kıbrıs’ın hemen üzerinde 45. sıradaydı.
Oysa 2014 raporunda Türkiye kendisine ancak 54. sırada yer bulabildi.
Yani Türkiye, 7 yıl içinde listede 9 sıra geriye düştü.
Demokrasi Endeksi: The Economist’in 2006’dan beri ölçtüğü Demokrasi Endeksi sıralamasında Türkiye 2006’da 5.70 puanla 88’inci sırada yeralıyordu.
2013’te ise 5.63 puanla 93’üncü sıraya düşmüş durumda.
Dünya Hukukun Üstünlüğü Küresel Endeksi: World Justice Project’in araştırma ekibi tarafından dokuz tema çerçevesinde belirlenen 47 göstergeyi temel alarak hazırlanan “Dünya Hukukun Üstünlüğü Küresel Endeksi”nde Türkiye, 99 ülke içinde 2014 yılında 59. sırada yeraldı.
FİFA Dünya Futbol Sıralaması: Türkiye olarak 23 Ekim 2014 tarihi itibariyle 46. sıradayız
2002’de 9. sıradayız.
Dünya Mutluluk Ligi: The Earth Institute, London School of Economics ve Vancouver School of Economics’ten bir grup bağımsız uzman yapıyor bunu.
Son raporları (World Happiness Report 2013) 2010-2012 arasındaki değerlendirmeleri dikkate alıyor.
Türkiye “Dünya Mutluluk Ligi’nde” 77. sırada.
Göstergelerdeki durumumuz bizleri karamsarlığa sevk etmemeli. Neleri yapacağımız konusunda öncelikleri sıralıyor bağlamında değerlendirilmeli.
Ülkemizde 2002-2015 yılları arasında birçok alanda elbette başarılı işler, projeler gerçekleştirildi, bunlar da elbette takdir edilmeli.
6 Haziran seçimlerinin ardından 1 Kasım’da tekrar bir seçim yapılmasının gerekçelerine katılmamakla birlikte seçim sonrası kurulacak hükümetten yukarıda sıralanan eksikliklerimizin giderilmesi bağlamında bu süreç yeni bir fırsat olarak değerlendirilmeli.
Toplumsal barışa, uzlaşıya ve dayanışma duygularımızın yeniden canlandırılmasına o kadar çok ihtiyacımız var ki seçim sonrası bu özlem ve dileklerimizin gerçekleşeceğini umuyorum…