Sayın Patronlar, Stratejist Sizsiniz!
Önce, stratejinin yönetim danışmanlığı dünyasındaki tanımını verelim. Bütün dünyada yönetim danışmanlarının el kitabı niteliğindeki Philip Sadler’in MANAGEMENT CONSULTANCY kitabında stratejinin ‘Başarılı olmak için yapacaklarımızdır’ şeklinde çok yalın bir tanımı vardır.
Şimdi de Henry Kissinger’in strateji tanımına bakalım: Dünyaca ünlü bu politikacı stratejiyi ‘Toplumların kendi geleceklerini güven altına almak üzere yaptıklarıdır’ şeklinde tanımlamaktadır.
Günlük yaşamda çok kullandığımız strateji tanımı ise ‘Değişen koşullara bağlı olarak, hızlı, farklı, yaratıcı çözümler üretmek sureti ile başarılı olabilme veya hedeflere ulaşabilme becerisidir’ şeklinde özetlenebilir.
Şimdi, bir şirket patronu veya şirket üst yöneticisinin durumunu düşünelim. Bütün mücadelesi, şirketinin öncelikle geleceğini güven altına almaya ve başarılı olmasını sağlamaya yönelik olarak devam etmektedir. Bunu gerçekleştirmek üzere, işini daha iyi yapmak, operasyonlarını yönetmek ve iyileştirmek, diğer bir ifade ile kalitesini arttırmak üzere, orta kademe yöneticilerini yönlendirir. Diğer bütün zamanlarında ise buna gece uykunuzdan uyandığı anlar da dahil olmak üzere, şirketinin daha başarılı olması için hızlı, farklı, yaratıcı çözümler üretmeye çalışır. O halde gerçek stratejistler, şirketlerin patronları veya üst yöneticileridir.
Bir kurum için stratejiler, öncelikle o kurumun hayatta kalmasını, daha sonra da hedeflerine ulaşmak üzere başarılı olmasını sağlayan fikirlerdir. Bu nedenle bir kurum dışarıdan, finansal kaynak dahil, herşey bulabilir ancak ‘strateji’ adını verebileceğimiz fark yaratıcı bir fikir ithal edemez. Bu nedenle strateji ve stratejik düşünce, bir kurumun sahip olabileceği en kıymetli varlığıdır. Yönetim danışmanları ise şirketlere, sektörün özellikleri dahil, evrensel doğruları aktarır. Ancak herkesin ulaşabileceği evrensel doğrular ‘strateji’ değildir ve karar vericiye hızlı, farklı, yaratıcı çözümler sunmaz. Bu nedenle özellikle danışmanlar sadece stratejik düşüncenin önemini anlatabilir, strateji üretmek için uygun ortamın nasıl oluşturabileceğini gösterir.
Aynı danışmanlar, strateji üretme aracı olması bakımından dünyada en çok kullanılan stratejik planlama konusunda ise sürecin doğru işletilebilmesi konusunda süreç danışmanlığı yapabilir veya kurumsal vizyonu oluşturma sürecine destek verebilirler. Bu nedenle strateji üretme konusunda danışman kullanılabilinir, hatta ‘işletme körlüğünü’ ortadan kaldırmak üzere, kullanılmasını tavsiye de ederim. Ancak gerçek stratejistler şirket patron ve yöneticileridir. Çünkü şirketleri ‘hayatta kalamaz’ ise enkazın altında kalacak olan ve dolayısı ile ‘hayatta kalma’ mücadelesi veren onlardır ve ‘stratejist’ sıfatı da şirketlerimizin patron ve üst yöneticilerinin kartvizitlerine daha çok yakışır. Şirketleri başarılı olduğu sürece de bu sıfatı gururla taşıyabilirler.
Gemisini kurtaran kaptan, şirketini kurtaran ve onu başarılı ufuklara taşıyan patron, stratejisttir.