KOBİ’ler için dijitalleşme, bir tercih değil zorunluluk olarak kabul edilmeli…
KOBİ’ler için dijitalleşme, bir tercih değil zorunluluk olarak kabul edilmeli” görüşünü benimseyen ve önemseyen biri olarak bu konuda çeşitli kaynaklardan derlediğim bilgileri sizlere sunmak istiyorum.
Günümüzde dijitalleşme, entegre olmayan bir BT altyapısına sahip olmak yerine, dijitalleşmiş kaynakları, yeni gelir, büyüme ve şirkete değer katacak operasyonel sonuçlara dönüştürme sürecidir.
Başka bir ifadeyle dijitalleşme, yeni iş modelleri geliştirmek, bilgi, şirket kaynakları ve dijital teknolojileri yeni kombinasyonlarla birleştirerek benzersiz müşteri deneyimleri oluşturmak, yeni ürün ve hizmetleri mümkün kılmak ve şirket kaynaklarını çok daha etkin kullanmak için teknolojiyi bu kaynaklara uygulamak anlamına geldiği kabul görmekte.
Dijitalleşme, rekabet edebilmek ve varlığını sürdürmek isteyen işletmeler için kritik önem taşıyor.
KOBİ’ler büyüme, markalaşma, ihracat, karlılık gibi hedeflerine bundan böyle dijital KOBİ’ye dönüşerek ulaşabilecek.
Dijital dönüşüm, şirketin çalışma biçimini değiştirmeden eski teknolojinin yerine yenisini koyarak şirketi dijitalleştirmek demek değildir. Süreçler basitçe dijitalleştirildiği zaman aslında tek yapılan, iş modelini ya da büyüme gücünü değiştirmeden sadece mevcut süreçleri kopyalayarak teknolojiyi uygulamak olur. Yeni teknolojiler verimliliği artırabilir ama genellikle büyüme beklentilerini değiştirmez.
Büyüme yenilikçi bir dijital şirket olmayı gerektirir. Dijital bir şirket olmak hem içeride hem dışarıda büyük bir dönüşüm anlamına gelir. Dijital dönüşüme ayak uyduramayan şirketlerin çağın gerisinde kalmaya mahkum olacağı da herkes tarafından kabul edilen bir konuma geldi.
Dijital dönüşüm süreçlerinde yeni nesil teknolojilerle yeni iş modelleri ortaya çıkmaya ve rekabet yeniden tanımlanmaya başlandı.
KOBİ’lerin, şirketlerin dönüşüm süreçlerini başlatabilmeleri için geliştirilen metodolojileri kullanarak dijitalleşme yolculuğuna başlamaları bu yolculuklarını kolaylaştırabilir.
Örneğin; Accenture Dijitalleşme
Endeksi:
Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye Bilişim Vakfı ve Vodafone’un desteği ile ülkemizde şirketlerin dijitalleşme yolculuğunda hangi noktada olduklarını ortaya koymak ve dijital kabiliyetlerini analiz etmek amacıyla Accenture Dijitalleşme Endeksi adı verilen bir endeksleme metodolojisi geliştirilmiş. Accenture Dijitalleşme Endeksi, bir şirketin dijital profilinin resmini çekiyor ve şirketlerin ne ölçüde dijitalleşmeyi ve dijital çözümleri büyüme ve verimliliğin bir aracı olarak gördüğünü araştırıyor. Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasına göre Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin dijitalleşmeyi gündemlerine alarak ve iş yapış biçimlerini gözden geçirerek yakalayabilecekleri birçok fırsat bulunuyor.
Buna göre şirketlerin atması gereken adımlar şöyle sıralanıyor:
1) Nerede olduğunuzu tespit edin ve dijitalleşme stratejinizi oluşturun,
2) Dijitalleşme için temelleri doğru atın,
3) Dijitalleşmeyi kullanarak şirketinizi farklılaştırın,
4) Doğru yönetişim yapıları ile gelişiminizi sürekli izleyin,
5) Makro ölçekte yapılması gerekenlerin önemini göz ardı etmeyin”
olarak öneriler sıralanmış.
Dijitalleşmenin bir adım sonrası ise akıllı KOBİ haline gelmek.
Endüstri 4.0 süreci, yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, akıllı fabrika yatırımları, disiplinler arası işbirlikleri Türk sanayisini ve özellikle KOBİ’leri çok yakından ilgilendiriyor.
Üretim sanayi ve KOBİ’ler, zaman kaybetmeden dünya devlerinin uyguladığı tüm üretim süreçlerinin akıllı sistemlerle kontrol edildiği, esnek ve akıllı fabrika sistemlerini öğrenmeli.
Fikirlerin, daha hızlı ürüne çevrildiği, esnek, küçük, dinamik ve akıllı fabrikaların sayısının artacağından hareketle KOBİ’ler de akıllı sistemlerin kontrol ettiği, seri üretimin yerini daha az miktarlarda ve kişiye özel üretime bıraktığı akıllı fabrikalara geçiş stratejileri oluşturmalı.
Akıllı fabrikalar ile verimlilik artışı ve yüksek kalite seviyesiyle esnek üretim yakalanacak ve sistemler arasında entegrasyon gibi süreçlerin izlenebilirliği artacak.
Rekabet avantajını ancak aynı yönde sistem kuran ve geliştiren şirketler yakalayabilecek.
Endüstri 4.0 hazırlık süreciyle birlikte fabrikalar ve inovasyon merkezleri başta olmak üzere çok sayıda disiplinden insan, dijital olarak birbirine bağlanarak zor ve karmaşık işleri sanal ortamda paylaşacak ve ortaklaşa üretim gerçekleştirecek.
Kısacası KOBİ’lerin rekabette geri kalmaması için dijital ekonominin bir parçası haline gelerek bu ekosistemin içine dahil olmaları gerekiyor.
KOBİ’lerimizin dijital dönüşümle ve Endüstri 4.0’a gidecekleri sürece ilişkin derlediğim bilgiler ve kişisel değerlendirmelerim özetle bunlar…