Koronavirüsün Türk Ekonomisine Etkileri
Yeni Koronavirüs’ün (COVID-19) global ekonomiye olan olumsuz etkileri her geçen gün artarak devam ediyor. Çin ve Uzakdoğu ülkelerinin aldığı olağanüstü kararlar ve uygulamalarla bu bölgede virüs sönümlenirken bu kez Avrupa ülkeleri adeta COVID-19’un merkezi haline geldi. Özellikle İtalya başta olmak üzere İspanya, Fransa, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri virüsle mücadele bağlamında sınırlarını kapatıp, uçuş yasağı getirirlerken bazı ülkeler de karantina uygulaması başlattılar. Bu süreçte bu ülkelerde sağlık sektörü dışında üretimler esnek üretim, üretime ara verme ve evden çalışma gibi yöntemleri uygulamaya başlarken Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya gibi AB (Avrupa Birliği) ülkelerinin yanı sıra ABD ve Kanada da ekonomilerinin yeniden ivme kazandırılması bağlamında ciddi teşvik ve destek politikalarını peş peşe uygulamaya koyuyorlar.
Dünyada bunlar yaşanırken COVID-19 salgınının ülkemiz ekonomisine, ticaretine global etkisi nasıl olacak, hangi sektör ya da iş dallarımıza artı ve eksileri neler olabilecek? Farklı sektörlerde faaliyet gösteren kurum ve kişilerden edindiğim bilgileri sizlere sunacağım.
Makine İhracatçılar Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, öncelikle Çin’deki teknoloji geliştirme bölgelerini etki altına alan COVID-19 salgınının küresel üretim ve ticarette neden olduğu aksaklıklardan en hızlı etkilenecek sektörün makine imalat sanayisi olduğuna dikkat çekiyor ve “Küreselleşmiş makine imalatçılarının ana üretim üssü olarak kabul edilen Çin’de makine imalat sanayisinde yaşanan sorun dünyayı ciddi şekilde etkileyecek” diyor.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Hammadde tedarik sıkıntısı bizim üretim ve ihracatımızı ilerleyen dönemde olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla bu yönüyle Çin’den ithalatımızın kısıtlanması sonucu hemen bütün endüstriyel sektörlerimizde zincirleme tıkanma yaşanması riski ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu sebeple hızlı bir acil eylem planı oluşturmalıyız” diyor.
Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı (PAGDER) Selçuk Gülsün, doğru kararlarla sektörün durumu lehine çevirebileceğine inanıyor: “Ülkemizde üretilen yüksek kapasiteli plastik işleme makinalarında kullanılan Çin menşeli hammadde ve ara mamul tedarikinde yaşanan sıkıntılar firmaları farklı çözümler üretmeye ve yeni ticaret kanalları bulmaya yönlendirmektedir. Ülkemizin plastik hammaddede ve katkılarda en önemli tedarikçilerinden biri konumundaki Çin’den ithalatın da kesilmiş olması belirli alt sektörler açısından sorun teşkil etmektedir. Bu kapsamda sektörün yeni tedarik kanalları belirlemesi de önem arz etmekte.”
Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Başkan Yardımcısı ve ŞENMAK Genel Müdürü Hüseyin Semerci, Koronavirüs etkilerini üç şekilde ele alıyor: ”Birinci senaryo; Çin ağırlıklı seyrederse ki şu an seyri pek öyle gözükmüyor hızlı bir şekilde diğer ülkelerde de baş göstermeye başladı. Bu ciddi bir belirsizlik oluşturur. Kısa vadeli fırsatlar olabilir ama orta ve uzun vadede bu senaryo da ciddi sıkıntılara gebe. Çünkü Çin dünyanın en büyük ihracatçısı olduğu gibi en büyük de ithalatçısı aynı zamanda. Çin üretmez, üretemez ise arz güvenliği ile ilgili sıkıntılar başlayabilir. Domino etkisi ile tüm sektörleri etkileyecek, hammadde arzından ara malı arzına, tedarik zincirini koparacak, sonuçta maliyetleri alt üst edecek birçok sorunla yüzleşebiliriz. İkinci senaryo ki; kötü senaryo; Virüs’ün Türkiye’de baş göstermesi ki bu durumla karşılaşmama durumumuz ya mucize, ya yalan olur. Önlemleri geç aldığımızı ve olası enfektelere karşı ödevimizi iyi çalışmadığımızı düşünüyorum. Umarım olmaz ama bir anda ciddi vakalar ile karşılaşabiliriz. Bu olasılık, bizi en büyük pazarımız olan AB pazarında ciddi zorluğa sokar. Hepimizin malumu en büyük pazarımız AB, ihracatımızın yarısını AB’ye yapıyoruz. İhracatımız içinde çok küçük bir paya sahip İran ile insan trafiğine önlem almakta çok geciktik. Hatta diğerleriyle de hep önlemleri geriden aldık. Bu durum da canımızı yakabilir.
Üçüncü senaryo; global ve baş edilemeyen bir salgına dönüşürse ki buna pek ihtimal vermiyorum. Büyük bir kaos oluşur. Dünya, 1990’lar öncesine dönmek için çabalar ama bunu da beceremez.”
Görüşler özetle böyle. Değerli okurlarımız karamsarlığa kapılmadan akılcı stratejilerle ülkemiz bu süreçten en az yara alarak kurtarılabilir görüşündeyim. Örneğin; Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 19 maddeden oluşan “COVİD-19 Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi”nde yer alan çözümler ile sektör temsilcilerinin dile getirdiği ilave teşvik ve destek politikalarının eksiksiz uygulanması kaostan çıkış stratejimizi belirleyecektir.