İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi (Dudullu OSB) 1977 yılında başlayan yapılaşmasına OSB statüsünü 1995 yılında kazandırdı. OSB olarak ve kent içinde bulunmanın gerektirdiği vizyona göre gelişimini sürdüren Dudullu OSB, sanayicilerin sınırsız fedakarlıklarıyla eksiksiz bir altyapı kurdu ve örnek üstyapı projeleriyle bölgeyi yaşayan bir kente dönüştürdü.
Yüzde 100’e yakın doluluk oranıyla yaklaşık 30 bin kişinin istihdam edildiği Dudullu OSB, İstanbul’un en popüler organize sanayi bölgelerinden. Yürüttüğü kreş, spor kompleksi, eğitim gibi sosyal ve kentsel projeleri, üniversite-sanayi işbirliğini öne çıkaran teknopark projesi ve kuruluşunda rol oynayacağı yeni bir OSB’yle kabına sığamayan Dudullu OSB, gerçek anlamda bir endüstriyel cazibe merkezi. Dudullu OSB Bölge Müdürü Murat Fırat bölgenin hacmini şöyle özetliyor: “Üretim var, alışveriş var, hizmet de var. 265 hektar üzerine kurulu Dudullu OSB, üç kooperatif ve bir fabrikalar bölgesinden meydana gelmiştir. Üç kooperatifte 2.500 tane KOBİ var. Bölgedeki KOBİ’ler geçen yıla göre zor bir dönem yaşadılar. Fabrikalar bölgesinde 146 orta ve büyük işletme var ve boş fabrika yok. Hepsi faal durumda. Kooperatiflerde ise sirkülasyon çok fazla. Bu sirkülasyonun nedeni üretim modellerini ya da hizmet modellerini geliştirememeleri.”
Dudullu OSB’nin içerisinde yer alan 3 kooperatif; DES, İMES ve KADOSAN’ı kendileri için zenginlik olarak niteleyen Fırat, şunları ifade ediyor: “Dudullu OSB’yi; küçük, orta ve büyük ölçekli kuruluşların merkezi olarak tanımlıyoruz. OSB’de Fabrikalar Bölgesi dışında küçük ve orta ölçeklilerin yer aldığı KSS’ler mevcut. Sözkonusu KSS’lerde her türlü sektörün tedariğini sağlayacak küçük işletmeler faaliyet gösteriyor. OSB’miz bu nedenle entegre bir yapıda çalışıyor.”
Bölgede üreticilerin tedarikçileriyle birlikte bir bütünlük içinde büyüdüğünü ifade eden Murat Fırat, “Dudullu OSB; modern, çağdaş, yaşanabilir, çevreye duyarlı, insana saygılı altyapısıyla örnek bir alandır. Dudullu OSB, tüm artılarıyla da üretimin ve ticaretin bir parçasıdır. Kentin içinde kentli OSB’yiz” diyor ve ekliyor: “Dudullu OSB’nin Türkiye ekonomisine sağladığı katmadeğer 2 milyar doları buluyor.”
Dudullu OSB’de tüm fabrikaların faal durumda olmasına karşın dış talepteki daralmadan dolayı üretim hacminde düşüş görüldüğünü söyleyen Bölge Müdürü Murat Fırat ekonomik faaliyeti en iyi ifade eden verinin elektrik tüketimi olduğunu aktarıyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor: “İlk sekiz aydaki tüketimimizde geçen seneye göre yüzde 2 düşüş var. Bu da büyümenin geçen yıla göre daha düşük kalmasının bir sonucu. Büyüme ikinci çeyrek için yüzde 4.4 olarak açıklandı. Ancak ben bölgemizde bu büyümeyi göremiyorum. Fabrikalar çalışıyor ama bazı yurtdışı bağlantılarında azalma olduğunu biliyorum. İhracata dönük çalışan fabrikaların bazıları terminlerinde sorun yaşıyor. Nedeni Sayın Babacan’ın da söylediği gibi, dış talepteki düşmedir. Babacan her konuşmasında temkinli olun, kriz biraz daha sürecek diyor. Ancak bu söylemin ardından yüzde 4.4 büyüme rakamının açıklanmasını da bir yere koyamıyorum.”
Murat Fırat yine de Bölge sanayicisinin durumuna ilişkin iyimserliğini koruyor: “Bizim sanayicimiz krizlere alıştı. Bölge’de elektrik tüketimimiz ayda yaklaşık 20 milyon kilovatsaat, bir önceki ay 9 günlük bayram tatili olmasına rağmen tüketimimiz yine 19 milyon kilovatsaatlere çıktı. Ancak sanayicimiz sıcak para sıkıntısı çekiyor, ödemeleri düzensiz. Aynı sıkıntıyı kendi pazarı içerisinde de yaşıyor, ancak çekler konusunda geri dönüşler sözkonusu değil, çek sıkıntısı geçmişte yaşandığı gibi yaşanmıyor.”
Bölge’ye yabancı firmaların talebi devam ediyor. Değişiklikler, satınalmalar bulunduğundan sözeden Fırat, özellikle Fabrikalar Bölgesi’nde yabancı sermayenin yüzde 25 oranında olduğu bilgisini veriyor. Bölge firmalarının da Hükümet’in yeni pazar arayışlarına paralel, ihracatta yeni pazar arayışlarının devam ettiğini ifade ediyor.
Murat Fırat, Dudullu OSB’nin şehrin içinde kaldığına dair eleştirileri ise şöyle yanıtlıyor: “Evet eleştiriler var ama İstanbul ve Kocaeli’de il sınırı belediye sınırı aynı zamanda. Mücavir alan kavramı kalmadı. Bu yüzden bu iki ildeki sanayi tesisleri şehrin içindedir diyebiliriz. Burada yaklaşan en büyük sorun konut alanlarının yanıbaşımıza kadar gelmesi. Fabrikaların gürültüsünden yakınanlar var. Ancak burası bir sanayi bölgesi. Aşağıda derelerin kirletildiğinden şikayet edenler var. Ancak derenin suyu bize geldiğinde yaptığımız ölçümlere göre kirlenmiş olarak geliyor. Bizden önce kirletilmiş oluyor. Bölgemizde atık suları ve yağmur suları ayrı sistemlerle boşaltılıyor. Fabrikalarımızda ön arıtmalar var. İSKİ bu suları alıp Küçüksu’daki arıtma tesisine gönderiyor.”
Dudullu OSB yerinde
Dudullu OSB’nin taşınacağı konusundaki haberlere de değinen Fırat, gerçeği anlatıyor: “Bir balon haber uçurdular. Hürriyet Gazetesi’nde bir muhabir ‘İkitelli OSB ve Dudullu OSB taşınıyor’ diye bir haber yaptı. Ama bizim haberimiz yok taşındığımızdan. Biz o muhabir hakkında dava açtık. Tekzibimiz, haber gazetenin internet portalında yapıldığı için gazetede yayımlanmadı. Bu asparagas haberi telin etmek için ilan verdik, afişler astık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tamamıyla sanayiyi İstanbul dışına çıkarma hedefi var aslında. İBB Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nin 2006 yılında hazırladığı çevre düzen planında İstanbul için sanayi öngörülmedi. ‘İstanbul artık kültür, turizm ve ticaret merkezidir, sanayiye ihtiyacı yoktur’ dendi. Bu, kentten habersiz kenti yönetenlerin düşüncesiydi. İstanbul’da sanayinin toplam istihdamdaki payı yüzde 32. Bu oran kısa bir süre önce 30’du. Bu da sanayinin azalmadığını, tersine arttığını gösteriyor. Bu yüzden sanayiye olumsuz bakılmamalı, onu geliştirecek başka önlemler alınmalı. Büyükşehir bunu yapmalı. Sanayi Ergene bölgesine taşınsın diyenler var. Islah edilecek bölgeye sanayiyi nasıl göndereceksiniz. Çerkezköy dolu, Gebze dolu, gidilecek bir yer yok. Sanayi şehir dışına gitsin demek fabrikalara kilit vurun demektir. 2010 yılında 1/100.000’lik planda Büyükşehir Belediyesi görüşünü değiştirdi. ‘Sanayi de olmalı’ dedi. Ama plana bizi, Elmalı Baraj havzasını kirlettiğimiz savıyla koymadılar. Ancak İSKİ’nin kuşaklama kolektörleri sayesinde Elmalı havzasının kirlenmesi sözkonusu değil. Aslında sorun İstanbul’un bugünkü nüfusu kaldıramamasıdır. Bunun için önlemler alınması gerekiyor. Siz köprü yaparsanız daha fazla nüfusu buraya çekmiş oluyorsunuz. Ayrıca yerin altını da daha fazla kullanmak lazım. Büyükşehir politikasından öte Hükümet politikası olması lazım.”
Yürütülen Projeler:
Yeni OSB hamlesi: Dudullu OSB’nin fiziken büyüme alanı bulunmuyor. Murat Fırat, Dudullu sanayicisinin Düzce’de hayata geçirdiği bir OSB çalışmasından sözediyor: “Önümüzdeki günlerde kuruluşu tamamlanacak Düzce 3. OSB, Dudullu sanayicisi, Düzce sanayicisi ve yerel yöneticileriyle birlikte kurulacak. Yaklaşık 250 hektar üzerine Düzce’nin Çilimli ilçesinde kurulacak OSB’nin yer seçimi tamamlanmak üzere. Sınırları tespit ediliyor, kamulaştırma çalışmaları başlayacak. Bölgedeki sanayi parsellerinin en az 5 dönüm ve katları büyüklükte olması planlanıyor.”
Türkiye’nin en büyük kreşi: Murat Fırat, Dudullu OSB’deki yeniliklerden sözediyor: “Türkiye’nin en büyük kreşini açtık. Bir yıl oldu açalı. Mekan büyüklüğü, nitelik ve kontenjan açısından Türkiye’nin en büyük kreşi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasındaki protokole göre tüm OSB’lerde kreş açılması kararlaştırılmıştı. Bunu yapan ilk biz olduk. Birçok öğretmeni var, birçok etkinlik düzenleniyor. İçinde havuz var, hayvanat bahçesi var. Göstermelik bir kreş değil. Yaklaşık 5 bin metrekare açık alanı ve 5 bin metrekare de kapalı alanı olan, yeşillikler içinde bir kreş. Yoğun bir başvuru var. Sadece OSB’ye değil dışarıya da hizmet veriyor. Kreşimizle iddialıyız.”
Dudullu OSB üniversitesi: Dudullu OSB’nin eğitim alanında da çalışmaları bulunuyor. Murat Fırat anlatıyor: “Bizim bir üniversite projemiz var. Özel meslek lisesi ve yüksekokul projemiz de var. Bunun için çalışmalarımız sürüyor. Bu amaca yönelik olarak önce bir eğitim vakfı kurulacak. Ana sınıfından üniversiteye kadar bir organizasyonu oluşturmaya gayret ediyoruz. Eğitim kalitesini yükseltecek, devlet katkısını artıracak bir modeli geliştirmek gerekiyor. Türkiye’de sanayinin gelişimi altmış yıllıktır. Altmış yıllık sanayi kuruluşu sayısı da bir elin parmağını geçmez. Üniversitelerimizin daha uzun ömürlü olmasını sağlamak gerekiyor.
Amaç sanayide ihtiyaç duyulan iş kollarına yönelik bölüm açmak ve buna göre öğrenci yetiştirmek. Sadece üniversitemiz var demek doğru gelmiyor bana. Bu yönde Alman meslek okulları ile diyaloglarımız var. Bize faydalı olacak bir modeli oluşturmaya çalışıyoruz. OSB’nin mülkü olan 50 dönümlük yer var. Böylece öğrencilerimiz sanayicilerimizin deneyimlerinden OSB içinde bulunmanın avantajıyla yararlanacaklar. Stajlarını da burada yapacaklar. Üniversite-sanayi işbirliği bir ütopyadır Türkiye’de. Sanayici istese de üniversiteler bundan geri durur. Ar-Ge faaliyetleri üniversitelerimizde daha çok bireyseldir. Bu proje çerçevesinde vakıf kurmak için çalışmalara başladık. Almanya’da 5 teknik okulun rektörleriyle diyaloglarımız sürüyor, projemiz uzun vadede şekillenecek.”
Teknopark: Murat Fırat, Teknoparklar konusunda da bir çalışmaları bulunduğundan sözediyor: “Bizim de bu yönde bazı çalışmalarımız var. Ar-Ge destekleri ve sigorta prim destekleri var teknokentler için. Bunlar devam ederse işler yürür. Benim daha çok odaklandığım konu girişimci eğitimi. Buna destek olunursa istihdam daha kolay gelişir. Bir projem var diyen girişimcilerin önü açılmalıdır. Öyle insanlar var ki kafasında bir model ve proje var ancak sermayesi yok. Biz geçen yıl iki bin kişiye girişimcilik eğitimi verdik. Desteği de devlet verecek. Ancak şöyle bir handikap çıkıyor ortaya. Girişimci önce harcamaları yapacak, sonra faturalarını getirecek, ancak ondan sonra devlet bunların bir kısmını girişimciye destek olarak ödeyecek. Girişimcinin sermayesi olsa neden destek istesin ki. Bu modelin değişmesi lazım. Var olan destekten yararlanabilecek girişimci sayısı, girişimci eğitimi alan yaklaşık 60 bin kişinin ancak yüzde beşi. Çok düşük bir oran. Daha çok destek verilmeli.”
Bölge’de firmaların Ar-Ge çalışmalarının arttığına dikkat çeken Fırat, teknolojik Ar-Ge çalışmalarının devlet tarafından desteklenen faaliyetler olduğunu anımsatıyor. Murat Fırat, yakın zamanda bir teknopark oluşumuyla Ar-Ge yatırımı yapacak şirketleri sanayi-üniversite işbirliğiyle bölgeye çekme anlayışıyla hareket ettiklerini dile getiriyor: “Boğaziçi Üniversitesi ortaklığıyla teknopark kurma çalışmalarımız var, iyiniyet protokolü imzaladık. Daha önce Spor, Konaklama ve Kongre Merkezi Kompleksi diye başladığımız proje dahilinde otel yapmayı düşündüğümüz alanı bu projeye tahsis edeceğiz. Mekanı biz sağlayacağız, akademisyen desteği ve eğitim altyapısını Boğaziçi Üniversitesi sağlayacak. 20 dönüm alan üzerine kurulu 15 bin 500 metrekare inşaat alanı bitirildi, protokol doğrultusunda yapılan çalışmayla önümüzdeki 6 ay içinde çalışmamızı tamamlayıp binayı hazır hale getireceğiz. Kurulacak teknoparkın bölgeye örnek olacağını düşünüyoruz.”
Spor Kompleksi: DES Bölgesi’nde yer alan mülkiyeti OSB tüzel kişiliğine ait sosyal tesis alanında inşaatı süren proje, bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda şekilleniyor. Spor kompleksinde; açık ve kapalı yüzme havuzu, basketbol ve voleybol sahaları, 600 metrekare alan üzerine kurulu fitness salonu, 7 bin metrekare alanda oluşturulan 300 araçlık otopark ile 3 bin 500 metrakareden oluşan iki tane tenis kortu yer alacak. Üyelik sistemiyle işletilecek komplekste uygun fiyat politikası uygulanacak. Ayrıca Dudullu OSB’nin çevresindeki okulların sportif karşılaşmalarında yüzme, basketbol ve voleybol alanları kullanılabilecek. Murat Fırat, önümüzdeki yıl içerisinde inşaatı tamamlanacak Spor Kompleksi’ni faaliyete geçireceklerini kaydediyor. Bölge’deki çalışanların zaman geçirebileceği Spor Kompleksi’nde yer alan fitness salonunda sauna, squash salonları da bulunacak. Kurulması planlanan teknoparkla içiçe, yanyana olacak tesis, Bölge çalışanlarının yanısıra teknopark çalışanlarına ve çevreye de hizmet verecek.
Çevre: Murat Fırat, Bölge’de yeşil alanlara ciddi yatırım yaptıklarını anlatıyor: “Yeşil alan sayımızı artırmıştık, mevsimlik olarak bitkileri değiştiriyoruz. Otomatik sulama sistemimiz var. Sürekli ağaçlandırma yapıyoruz. Geçen yıl sulamaya 500 bin TL, bu yıl 750 bin TL harcadık. Yeşile en çok yatırım yapan OSB’lerden biriyiz. Bölgeye geldiğinizde sanayi bölgesine gelmiş hissi uyanmaz. Yeşil alanlarımız İSKİ’nin suyu ile sulanıyor.”
Su: Bölge’deki işletmelerin su ihtiyacını İSKİ sağlıyor. Fırat, hemen hemen her fabrikada ayrıca kuyu bulunduğunu da söylüyor. Yakın bir zamanda İSKİ’nin yeraltı su kaynaklarını kontrol amacıyla bu kuyulara uzaktan okumayı sağlayacak sayaçlar takacağını bildiren Fırat, bu konuyu Bölge sanayicilerine duyurduklarını anlatıyor.
Altyapı: Dudullu OSB’de altyapıyla ilgili herhangi bir sorun bulunmadığına değinen Fırat, öncesinde her şiddetli yağmur sonrasında fabrikaları su bastığını ancak İSKİ’nin yaptığı dere ıslah çalışmalarıyla bu sorunun da artık çözüldüğünü kaydediyor.
Yollar: Dudullu OSB’de yürütülen atyapı projelerinden birini asfaltlama çalışması oluşturuyor.
Doğalgaz: Bölge’de yıllardır kullanılan doğalgaz, İGDAŞ tarafından sağlanıyor.
Enerji: Dudullu OSB, onaylı sınırlar içerisinde faaliyet göstermek üzere 49 yıllık “OSB Elektrik Dağıtım Lisansı” aldı. Enerji ihtiyacı TEİAŞ’a ait Dudullu 154/34.5 KV indirici trafo merkezinden karşılanıyor. Dudullu OSB enerji aldığı bu indirici merkezine ilave olarak 100 MVA trafo kurmuş, enerji aldığı 6 fideri tek bara üzerinde toplamış ve 2.10.2007’de tesisin kabülüyle enerji kalitesini yükselterek katılımcıların hizmetine sunmuş bulunuyor. Bölge’nin elektrik altyapısında iyileştirmeler yaptıklarını da aktaran Fırat, 2015 yılında tüm havai hatların yeraltına alma çalışmalarının tamamlanacağını bildiriyor.
Haberleşme: Bölge’de haberleşme altyapısı için Türk Telekom ve Superonline ile çalıştıklarını belirten Fırat, “Bölge haberleşmesinde çok hızlı internet erişimimiz sözkonusu. İletişim altyapımızda hiçbir sıkıntımız yok” diyor.
Atık Yönetimi: Bölge’de atık su kanallarının İSKİ’nin kontrolünde olduğunu belirten Fırat, ön arıtmaya ihtiyacı olan tesislere İSKİ’nin ön arıtma koşulu getirdiğini, bunun yanısıra Dudullu OSB olarak da ayda 1 kez belli noktalarda kirlilik ölçümleri yaptıklarını anlatıyor. Bu yaptıkları ölçümlerde kirliliğin çok artmadığını gözlemleyen Fırat, “Bizim kirliliğimiz İSKİ’nin kabul ettiği standartlar dahilinde. Bizde bu konuda herhangi bir sorun yaşanmıyor, fabrikalarımız, İSKİ’ye başvurduğunda deşarj belgesi alabiliyor. Her fabrika katı atık konusunda lisanslı firmalarla çalışıyor” diyor.
Güvenlik: Dudullu OSB Güvenlik Birimi, 24 saat kesintisiz hizmet veriyor ve tüm bölge kameralarla sürekli izleniyor.
Sağlık: İşyerlerinin İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği hizmetini tek bir yerden alarak işyerlerinde çalışanlar için yapılacak çalışmaların uyum içerisinde sürdürülmesini sağlamak amacıyla, Bölge’de, DES Sanayi Sitesi içerisinde Organize Sanayi Bölgesi Ortak Sağlık Birimi, İMES Sanayi Sitesi içerisinde İMES Ortak Sağlık Birimi ve Sağlık Bakanlığı onaylı İMES Sağlık Ocağı mevcut. Haftanın 6 günü açık olan sağlık birimlerinde, Bölge çalışanlarına yönelik günlük vizite uygulamaları, periyodik muayeneler, işe giriş-işe dönüş muayeneleri, yasal olarak yılda bir kez yapılması zorunlu periyodik muayeneler, dikiş, pansuman, enjeksiyon, küçük cerrahi müdaheleler, düzenli sağlık taramaları, koruyucu sağlık hizmetleri, aşılama uygulamaları ve işçi sağlığı iş güvenliği konusunda danışmanlık hizmetleri sunuluyor.
112 Acil Yardım: Bölge ve çevresine 24 saat ambulans hizmeti verilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Dudullu OSB Yönetimi işbirliğiyle 112 Acil Sağlık Birimi de bölge içerisinde mevcut. Birim, 1. Cadde üzerindeki Acil Yardım İstasyonu’nda, doktor, hemşire, acil sağlık personeli ve ambulans ile 24 saat, Bölge içerisinde faaliyet gösteren işletmelere ve çevre bölgede gerçekleşecek acil durumlar, kazalar ve yaralanmalarda duruma yerinde müdahale edip en yakın hastaneye sevkini sağlıyor.
İtfaiye: Dudullu OSB yönetimi tarafından 2.5 milyon liraya inşa edilen İtfaiye İstasyonu, 7 Haziran 2010 tarihinde törenle hizmete açılmış, en modern araç ve ekipmanlarla donatılarak 1.260 metrekare alanda, 5 araç ile hem OSB hem de çevre mahallelerin can ve mal güvenliğine katkı sağlıyor. Fırat, Belediye’nin işlettiği 24 saat, 3 ekiple görev yapan İtfaiye Teşkilatı’nın kimyasal yangınlara bile müdahale edebilecek donanıma sahip olduğu bilgisini veriyor.
OSB’ler karma olmalı
İhtisas OSB’lerine karşı olduğunu belirten Murat Fırat, tüm OSB’lerin karma olması gerektiğini düşünüyor: “Bir sektöre dayalı OSB fikri gelişmiyor ve uygulamada karmaya dönüşüyor. Sektör gerilediğinde OSB de gerilemeye başlıyor. Sadece tarım ve hayvancılık için ihtisas OSB olabilir.” Islah OSB kavramına da değiniyor: “OSB’lerin dışında kalan sanayi tesislerini toplamak için geliştirilmiş bir kavram. Hadımköy ve Lüleburgaz’da iki model var. Sanayi tesislerinin aralarında kilometrelerce mesafe var ama OSB demişler. Yeni altyapı ve çevre yatırımları gerekir. Bunun için kaynak bulmak zor. Sanayiciye yeni aidatlar yüklemek de olmaz. Sorunun kaynağında belediyelerin OSB olan yerde başka sanayi tesislerine gelir elde etmek için izin vermeleri yatıyor. Sonra çevre kirliliği başlayınca sanayiciye buradan git deniyor.”
İstanbul Dudullu OSB Proje Aşamaları
- 1976- İMES Sanayi Sitesi’nin inşaatına başlanması
- 1977- 1/5000 Nazım Planı’nda “Dudullu Organize Küçük Sanatlar ve Sanayi Alanı” olarak planlanması
- 1982- Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce Fabrikalar Bölgesi parsellerinin sanayicilere satışı ve kuruluş aşamaları
- 1986- İMES Sanayi Sitesi’nin açılışı
- 1987- DES Sanayi Sitesi’nin inşaatına başlanması
- 1989- KADOSAN Sanayi Sitesi’nin inşaatına başlanması
- 1995- Bölgenin “Organize Sanayi Bölgesi” olarak ilanı
- 1996- DES ve KADOSAN Sanayi Siteleri’nin faaliyete başlaması
- 1997- Bölge Müdürlüğü’nün kurulması
- 1998- Komşu küçük sanayi sitelerinin de bölge içine alınarak OSB sınırlarının kesinleştirilmesi
- 2000- OSB Yasası’nın yürürlüğe girmesi
- 2001- Tüzel kişiliğin kazanılması.
AHMET TARIK UZUNKAYA
Dudullu OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve And Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu BaşkanıDudullu OSB, arsa fiyatları ile en değerli OSB Dudullu OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve And Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tarık Uzunkaya, yüzde 100 doluluğa ulaşmış sanayi bölgesi Dudullu OSB’nin çevreye duyarlı, doğaya dost olduğunu vurguluyor.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de ve Dudullu OSB’de de sanayinin en büyük sıkıntılarından birinin nitelikli eleman temini ve onların yetiştirilmesi olduğuna değinen Uzunkaya, Dudullu sanayisinin en çok ihtiyaç duyduğu alanlarda nitelikli eleman yetiştirme çabalarından sözediyor: “Meslek yüksekokulu açmak sonrasında da bu okulu üniversiteye dönüştürmek istiyoruz. YÖK ile bu konuda görüşmelerimiz sürüyor.”
Dudullu OSB’nin üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek için bir diğer önemli hamlesi de teknopark projesi. Uzunkaya, “Boğaziçi Üniversitesi ile bir niyet mektubu imzaladık. Teknoparkın kuruluşu için bürokratik işlemlerin tamamlanmasına paralel olarak binanın dış cephesinin inşaatını tamamlayacağız, çevre düzenlemelerine başlayacağız. Teknopark, Dudullu OSB’nin geleceğe yönelik yatırımlarından birisidir. Spor Kompleksi projemiz de tamamlanmak üzere, yakında faaliyete geçecek.”
Dudullu OSB’nin istihdam, katmadeğer, üretim ve ihracat değerleriyle Türkiye’nin ilk 10 sanayi bölgesi arasında yer aldığını belirten Uzunkaya, arsa değerleri açısından ise birinci sırada olduklarını söylüyor: “En değerli OSB’yiz. Dönümü 1 milyon dolar arsa fiyatı olan OSB’yiz. Katmadeğer üretebilen, ulaşım açısından kentin içinde olmasıyla fark yaratan, çevreye duyarlı, en yeşil OSB’yiz. Türkiye’nin en büyük kreşi Dudullu OSB’de.”
Dudullu OSB’nin bağımsız bölümlerinden biri olan And Sanayi Sitesi, 20 bin metrekare alan üzerine kurulu ve 23 bağımsız bölümden oluşuyor. Uzunkaya, 10 farklı firmanın faaliyet gösterdiği Site’de 450 kişinin istihdam edildiği bilgisini veriyor. Sitede; soğutma cihazları, özel mekanik aparatlar, otomotiv sektörü, hoparlör imalatı ve bir de ambalaj makinası imalatı yapan firma var.