01.04.2015, 08:00
7657
İNOVASYON /YENİLEŞİM*
İnovasyon günümüzde pek çok kuruluşun, yöneticinin, yönetim gurusunun dile getirdiği bir kavram. İlerlemenin ve özellikle sıçramalı büyümenin en iyi yolu olarak gösterilmektedir. Pek çok kuruluş ve hükümetlerin politikalarında yeralmakta desteklenmekte, özendirilmekte ve kuruluşlar, bireyler buna yönlendirilmektedir. Peki bu yeni bir anlayış veya kavram mıdır? Baktığımızda neredeyse 30-40 yıldır gündemlerde olduğunu görüyoruz. Demek ki geçici bir dalga veya moda değil kalıcı bir yöntemdir. Halen başarının önemli faktörlerinden biridir. Bu gerekçelerle KalDer Mükemmellik Modeli son yıllarda ‘Sürdürülebilirlik’ kavramı ile ‘İnovasyon’ kavramını yönetim ilkeleri arasına katmıştır.
Değerli okurlar,
Bu yazıda inovasyon kavramına genel bir giriş yaparak çerçeveyi sizlerle paylaşarak kavramın açılımlarına önümüzdeki sayılarda girmeyi planladım. İnovasyonun ne olduğunu, kimlerin yararlanabileceğini, zorluklarını ve nasıl başlayıp sürecin nasıl devam ettirilmesi gerektiğini kullandığımız Mükemmellik Modeli çerçevesinden paylaşmaya çalışacağım.
Günümüz küreselleşme döneminde, büyüyen pazarlarda ölçek büyüterek rekabet gücünü arttırmak ve piyasalarda kalıcı olabilmek ancak yenilikçi ve yaratıcı bir yaklaşımın üretim veya hizmete yansıması ile mümkün olabilmektedir. Firmalar ürettikleri malları hizmetleri sürekli geliştirerek müşterilerine yeni ve diğerlerinden farklı çözümler üreterek ayakta kalabiliyorlar. Son yılların bir başka çözümü de rakibini satın alarak yarışta kalıcı olmaktır. Bu da sıkça gördüğümüz eski ama halen geçerli yöntemlerden biridir. Ama kalıcılığının süresi tartışılır. Günümüzde çoklukla global şirketlerin yeni pazarlara girmekte kestirmeden giderek kullandıkları yollardan biridir.
Artık hiçbir kuruluş var olan avantajlarını, ürünlerindeki farklılığı uzun süre koruyarak var olabileceğine inanmamaktadır. İnanmamalıdır da. Küreselleşme bilgi ve teknoloji transferini, sermaye ve işgücü akışını öylesine hızlandırmıştır ki kısa sürede kopya edilebilir ve bir sabah nereden çıktığını dahi anlayamadığınız rakiple kendinizi karşı karşıya bulabilirsiniz. Bu yeni dönemde kalıcı ve başarılı olmak istiyorsanız elinizdeki kaldıraç, anahtar “İnovasyondur.’’
KalDer ve EFQM inovasyon olgusunu yönetim modeline katarak bu gerekçelere dayalı bir çerçeve içinde konuya bakmaktadır. Bir bütünün içinde kavramı değerlendirmektedir.
Geçmişte ve günümüzde pek çok örneğini gördüğümüz ve gelecekte de yaşamımıza katılacak pek çok yeni üründe göreceğimiz temel dürtülerden biri de kısıtlamalardır.
Hatta denir ki “kısıtlamalar yeniliklerin anasıdır.” Bir ikilem gibi görünse de bu durum giderek ve hızla artan insan ihtiyaçlarının karşılanmasından kaynaklanmakta ve bir başka kavramı önümüze getirmektedir: “Sürdürülebilirlik.” Bu kavram üretme ve tüketme biçimlerimizi şekillendiren önemli gelişmelerdendir. Bu özelliği nedeniyle de yenilikçiliği, sürekli iyileştirmeyi ve gelişmeyi iteleyen, tetikleyen faktörlerden biridir. Gelecekte hiç kuşkusuz rekabetin en belirleyici elamanlarından biri olacaktır.
Ancak gözden uzak tutulmaması gereken hususlardan biride çok sayıda ama önemsiz fikir, ürün veya hizmet geliştirmek başarıyı garantilemez. Burada iki önemli başlık vardır.
1.Bu yeni ürün veya hizmet kuruluşa, hissedarlara, müşterilere, topluma kalıcı bir katmadeğer yaratmalıdır. Anahtar sözcük “Katma Değer Yaratmaktır.”
2.Yeni ürün veya hizmeti yaratan inovasyon kültürü bu kavramın ciddiyetle ele alındığı bir yönetim anlayışı içinde yeşerir ve kalıcı olur.
Biz Mükemmellik modelimizde inovasyonu yeni fikirlerin yeni ürünler, hizmetler, süreçler, sistemler ve sosyal etkileşimlere uygulamalı bir dönüşümü olarak tanımlarız. İnovasyonu sadece yüksek teknolojili bir ürün ile tanımlamak doğru olmaz. Bazen eski bir ürünün türevini yapmak, bazen bir işin yapılış biçimini değiştirmek, kimi zamanda yeni bir pazara giriş inovasyonun kapısını aralar. Kıyaslama iyileşmeyi ve inovasyonu tetikleyen kaynaklardan biridir.
İnovasyon; Rekabetin, ilerlemenin, gelişmenin en önemli kaldıraçlarından biridir. Öyle olmaya da uzun yıllar devam edecektir. Değişen bir dünyada değişen müşteri, toplum sizleri mutlaka bu yeni ihtiyaçları ve beklentileri karşılamaya zorlayacaktır. Bu bazen bir mağazanın vitrinin de raflarında göreceğiniz bir ürün olabilir. Bazen de yönetim biçiminin değişimi ile yaşama değer katan bir gelişmede odaklanır.
İnovasyon her zaman Türkiye’nin gündeminde ve önceliğinde olmalıdır.
*Bu yazı KalDer ve EFQM işbirliğiyle hazırlanan Yenileşim Çerçevesi dökümanı kaynağı kullanılarak hazırlanmıştır.
İnovasyon kelimesi birçok Türkçe kelime ile eşleştirilmiştir. Biz KalDer olarak “Yenileşim”sözcüğünü tanımladık. Ancak görülüyor ki orijinal sözcük yerleşmiş ve kullanımdadır.
Değerli okurlar,
Bu yazıda inovasyon kavramına genel bir giriş yaparak çerçeveyi sizlerle paylaşarak kavramın açılımlarına önümüzdeki sayılarda girmeyi planladım. İnovasyonun ne olduğunu, kimlerin yararlanabileceğini, zorluklarını ve nasıl başlayıp sürecin nasıl devam ettirilmesi gerektiğini kullandığımız Mükemmellik Modeli çerçevesinden paylaşmaya çalışacağım.
Günümüz küreselleşme döneminde, büyüyen pazarlarda ölçek büyüterek rekabet gücünü arttırmak ve piyasalarda kalıcı olabilmek ancak yenilikçi ve yaratıcı bir yaklaşımın üretim veya hizmete yansıması ile mümkün olabilmektedir. Firmalar ürettikleri malları hizmetleri sürekli geliştirerek müşterilerine yeni ve diğerlerinden farklı çözümler üreterek ayakta kalabiliyorlar. Son yılların bir başka çözümü de rakibini satın alarak yarışta kalıcı olmaktır. Bu da sıkça gördüğümüz eski ama halen geçerli yöntemlerden biridir. Ama kalıcılığının süresi tartışılır. Günümüzde çoklukla global şirketlerin yeni pazarlara girmekte kestirmeden giderek kullandıkları yollardan biridir.
Artık hiçbir kuruluş var olan avantajlarını, ürünlerindeki farklılığı uzun süre koruyarak var olabileceğine inanmamaktadır. İnanmamalıdır da. Küreselleşme bilgi ve teknoloji transferini, sermaye ve işgücü akışını öylesine hızlandırmıştır ki kısa sürede kopya edilebilir ve bir sabah nereden çıktığını dahi anlayamadığınız rakiple kendinizi karşı karşıya bulabilirsiniz. Bu yeni dönemde kalıcı ve başarılı olmak istiyorsanız elinizdeki kaldıraç, anahtar “İnovasyondur.’’
KalDer ve EFQM inovasyon olgusunu yönetim modeline katarak bu gerekçelere dayalı bir çerçeve içinde konuya bakmaktadır. Bir bütünün içinde kavramı değerlendirmektedir.
Geçmişte ve günümüzde pek çok örneğini gördüğümüz ve gelecekte de yaşamımıza katılacak pek çok yeni üründe göreceğimiz temel dürtülerden biri de kısıtlamalardır.
Hatta denir ki “kısıtlamalar yeniliklerin anasıdır.” Bir ikilem gibi görünse de bu durum giderek ve hızla artan insan ihtiyaçlarının karşılanmasından kaynaklanmakta ve bir başka kavramı önümüze getirmektedir: “Sürdürülebilirlik.” Bu kavram üretme ve tüketme biçimlerimizi şekillendiren önemli gelişmelerdendir. Bu özelliği nedeniyle de yenilikçiliği, sürekli iyileştirmeyi ve gelişmeyi iteleyen, tetikleyen faktörlerden biridir. Gelecekte hiç kuşkusuz rekabetin en belirleyici elamanlarından biri olacaktır.
Ancak gözden uzak tutulmaması gereken hususlardan biride çok sayıda ama önemsiz fikir, ürün veya hizmet geliştirmek başarıyı garantilemez. Burada iki önemli başlık vardır.
1.Bu yeni ürün veya hizmet kuruluşa, hissedarlara, müşterilere, topluma kalıcı bir katmadeğer yaratmalıdır. Anahtar sözcük “Katma Değer Yaratmaktır.”
2.Yeni ürün veya hizmeti yaratan inovasyon kültürü bu kavramın ciddiyetle ele alındığı bir yönetim anlayışı içinde yeşerir ve kalıcı olur.
Biz Mükemmellik modelimizde inovasyonu yeni fikirlerin yeni ürünler, hizmetler, süreçler, sistemler ve sosyal etkileşimlere uygulamalı bir dönüşümü olarak tanımlarız. İnovasyonu sadece yüksek teknolojili bir ürün ile tanımlamak doğru olmaz. Bazen eski bir ürünün türevini yapmak, bazen bir işin yapılış biçimini değiştirmek, kimi zamanda yeni bir pazara giriş inovasyonun kapısını aralar. Kıyaslama iyileşmeyi ve inovasyonu tetikleyen kaynaklardan biridir.
İnovasyon; Rekabetin, ilerlemenin, gelişmenin en önemli kaldıraçlarından biridir. Öyle olmaya da uzun yıllar devam edecektir. Değişen bir dünyada değişen müşteri, toplum sizleri mutlaka bu yeni ihtiyaçları ve beklentileri karşılamaya zorlayacaktır. Bu bazen bir mağazanın vitrinin de raflarında göreceğiniz bir ürün olabilir. Bazen de yönetim biçiminin değişimi ile yaşama değer katan bir gelişmede odaklanır.
İnovasyon her zaman Türkiye’nin gündeminde ve önceliğinde olmalıdır.
*Bu yazı KalDer ve EFQM işbirliğiyle hazırlanan Yenileşim Çerçevesi dökümanı kaynağı kullanılarak hazırlanmıştır.
İnovasyon kelimesi birçok Türkçe kelime ile eşleştirilmiştir. Biz KalDer olarak “Yenileşim”sözcüğünü tanımladık. Ancak görülüyor ki orijinal sözcük yerleşmiş ve kullanımdadır.