Page 122 - KobiEfor_Eylul_2015
P. 122

UZMAN                                 Neden Düflünmeyi

                                               Pek Düflünemiyoruz?
                                  D      escartes “düflünüyorsam va-

                                         r›m” derken ça¤›nda düflün-
                                         menin anlam› büyüktü zira
                                         düflünebilmek yerine insanlar
                                   “inanmay›” daha çok tercih ettikleri
                                   gibi ayn› zamanda inanmaya zorlan›-
                                   yorlard› da…
                                   Okuma-yazma bilmeyenlerin ço¤un-
                                   lu¤unun yan›s›ra özelikle filozoflar›n
                                   yazd›klar› eserlerin okunmas›n›n ya-
                                   sakland›¤› dönemlerde, düflünmek;
                                   düflünebilen ve bunu anlatan insan-
                                   lar›n bafl›n› zora sokuyordu; zira bir-
                                   ço¤u kral›n veya o dönemin di¤er un-
                                   surlar› taraf›ndan lanetleniyorlard›…
                Prof.Dr.           Amac›m›z düflünce tarihine yolculuk  hayat›m›z› kolaylaflt›ran gerçekleri
                                                                      oluflturur; gerçeklerin oldu¤u yer-
            TURGAY B‹ÇER           de¤il tabii ama düflünmenin de¤eri-  lerde ise duygular ve san›lar bar›na-
                                   nin ülkemiz de yeterince anlafl›lma-
           turgay@marmara.edu.tr   d›¤›, gereken de¤erin verilmedi¤i  maz. Dolay›s›yla kendimizi kand›r-
                                   tespitini kolayl›kla yapabiliriz; bunun  mak, bana, sana veya baflkas›na gö-
                                   için de alim olmaya gerek de yok. Zi-  re olan fleylere de¤il de gerçeklere
                                   ra duygular daha önemlidir bizler  göre hareket etti¤imizde, hayat›n
            Düflünen insan,         için. Duygusall›kla ço¤u zaman zay›f  efendisi olmaya bafllar›z ki; bu da in-
         s›n›rlar›n› zorlar;       olmay› kar›flt›rsak da duygular›n biz-  san olan›n zirvesi demektir.
                                   leri yan›ltaca¤› ve asla düflünce ile  Okullardan felsefeyi, mant›¤›, sanat›
                 yard›m al›r,      k›yas edilemeyece¤ini anlayamay›z  kald›r›rsak sporu seçmeli yaparsak
            bilgiyi yaflam›n        bir türlü.                         pek de düflünen ve düflünmeyi önem-
                                   Duygu, insan› insan yapar ve duygu-  seyen bir insan; dolay›s›yla toplum
            merkezi yapar,         suz olmak as›l sorunun kendisidir.  oluflturamay›z. Düflünmek ve düflü-
               iflbirli¤ine ve      Fakat duygular›m›za güvenerek yola  nerek do¤ruya ve gerçeklere ulafla-
                                   ç›kamay›z; zira duygular bizi aldata-  bilmek her türlü sorunun çözümü için
           uzlaflmaya sayg›         bilir ve düflüncenin; dolay›s›yla bilgi-  olmazsa olmaz bir ilkedir.
                       duyar,      nin yerini tutmazlar.              Ülkemize veya kendi bireysel yafla-
                                   Bilim, ölçer, biçer ve sorgular, do¤ru  m›m›za gözatt›¤›m›zda, karfl› karfl›ya
                bencil de¤il,
                                   bilgiye ulaflabilmek için. Do¤ru bilgi  kald›¤›m›z sorunlara bakarsak, dü-
                    bizcildir,                                        flünce eksikli¤i sonucu oluflan so-
                                                                      runlar yuma¤›n› görebiliriz. Sorun
                  sa¤duyulu,
                                                                      çözücülerde, sorunu yaratan düflün-
               höflgörülü ve                                           ce sistemi ile hareket ettiklerinden
                    esnektir,                                         ne yaz›k ki çözüm yerine sorunun
                                                                      parças› haline geliyorlar…
                    insanlar›                                         Düflünen insan eflduyum yapar, ger-
          anlamaya çal›fl›r,                                           çekleri görür, yeni ve yarat›c› seçe-
                                                                      neklere ulafl›r, s›n›rlar›n› zorlar; yar-
                 sorumluluk                                           d›m al›r, bilgiyi yaflam›n merkezi ya-
                 sahibidir ve                                         par, olmas› gereken gerçe¤i olufltu-
                                                                      rabilmek için eyleme geçer, iflbirli¤i-
                   toplumun                                           ne ve uzlaflmaya sayg› duyar, bencil
          kurallar›na uyar.                                           de¤il, bizcildir. Sa¤duyulu, höflgörü-
                                                                      lü ve esnektir. Do¤rudan yanad›r, ta-
                                                                      raf tutmaz. ‹nsanlar› s›n›flamaz, öte-
                                                                      kilefltirmez, anlamaya çal›fl›r, so-
                                                                      rumluluk sahibidir ve toplumun ku-
                                                                      rallar›na uyar…


          122 KobiEfor Eylül 2015
   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127