Page 9 - KobiEfor_Subat_2011
P. 9

ED‹TÖR









                                               “‹lk On”a nas›l gireriz?


                                          Türkiye 1950’den beri k›yaslamal› kalk›nma hedefleri koyar;
                                          “K›rk y›lda ‹talya’ya yetiflmek” veya “Yirmi y›lda Güney Ko-
                                          re’yi geçmek” gibi. Söylenen y›llar geçip gitmifl, yetiflmek
                                          flöyle dursun, ara daha da aç›lm›flt›r. Son on y›lda yeni bir
                                          söylem gelifltirdik: “2023 Y›l›nda dünyan›n en  büyük 10.
                                          ekonomisi olmak!”
                                          Halen dünyan›n 16. büyük ekonomisi oldu¤umuza göre bu
                                          yeni siyasi söylem, her biri iflas etmifl olan eski söylemlere
                                          göre daha bir inand›r›c› görünüyor. Ancak yine de, “inand›r›-
                                          c›” olmaktan ç›k›p “ikna edici” olabilmesi gerekir. Bu nas›l
                                          olacak?
                                          “‹stikrarl›” bir ülke olarak kalmak ilk flart. Ancak istikrar
                                          genelde makro-ekonomik  göstergeleri iyilefltiriyor. Türkiye
           YALÇIN SÖNMEZ                  bu bak›mdan, iki kriz y›l› hariç, iyi durumda say›l›r. 16. s›-
           yalcinsonmez@kobi-efor.com.tr
                                          radan 10. s›raya ç›kmak için istikrar ve makro planda iyilik
                                          gerekli flartt›r ama yeterli flart de¤ildir. Yeterli flart, yüzler-
                                          ce ekonomik karar› ve eylemi kapsamaktad›r.
                                          Türkiye’nin küresel yükselifl söyleminin inand›r›c›l›ktan ikna
                       Hükümet,           edici olmaya terfi edebilmesi yönünde “reform” denebilecek
               Sanayi Stratejisi          giriflimler bafllad›. E¤itimin topyekün bilgisayarlaflt›r›lmas›,
              ve Eylem Plan›’n›           kamu borçlar›n›n yeniden yap›land›r›lmas›, yeni Türk Ticaret
                                          Kanunu’nun ç›kar›lmas› gibi. Bunlardan biri de fiubat ay›nda
                     aç›klamakla          aç›klanan “Sanayi Stratejisi Belgesi ve 2011-2014 Eylem Pla-
               elini tafl›n alt›na         n›” oldu. Belge’nin en dikkat çekici ve anlam yüklü yönü,
                                          Türkiye’yi Avrasya’n›n üretim üssü durumuna yükseltmeyi
                     sokmufltur.           hedeflemifl olmas›d›r. Belge’nin bu özelli¤ini Mart 2011 say›-
              Tafl› kald›rmas›na           m›z›n kapak konumuzda iflledik.
                hepimiz destek            ‹fl dünyam›z›n konuya duyarl› sözcülerinden al›p aktard›¤›-
                                          m›z görüfller de gösteriyor ki, Sanayi Strateji Belgesi, olum-
                       olmal›y›z.         lu. Strateji olmadan ulusal hedefler güdülemez. Ancak yine
                                          ifl dünyam›z taraf›ndan da vurguland›¤› üzere as›l önemli
                                          olan, “Eylem Plan›”d›r. Buna Türkçe’de “Sözünün eri ol-
                                          mak!” gibi  bir kavramsal karfl›l›k da üretilmifltir. Demek ki,
                                          Belge haz›rland› ve aç›kland›; s›ra EYLEM’e geldi.
                                          Eylem elbette mant›ken, özel sektörün baflar›s›na odaklana-
                                          cakt›r. Baflta KOB‹’ler olmak üzere imalatç› ve ticari bütün ifl-
                                          letmeler orta ve uzun vadeli stratejik hedeflerini bu yeni stra-
                                          tejiye göre yeniden düzenleyeceklerdir. STK’lar bu yeni stra-
                                          tejik tercih yönünde kapasitelerini gelifltireceklerdir. Fakat
                                          özel kesim aktörlerinin baflar›s›, eninde sonunda kamunun
                                          ve siyasetin performans›na ba¤l›d›r. Sadece Belge’nin vaadi
                                          olan “Vergi Reformu”nu ele al›p bakal›m. Türkiye’nin adil ve
                                          piyasa dinamiklerini köreltmeyen bir vergilendirme sistemi-
                                          ne, üstelik gelir idaresini özerklefltirmeden geçebilmesi nas›l
                                          mümkün olacak, hep birlikte görece¤iz.
                                          K›saca Hükümet, Sanayi Stratejisi ve Eylem Plan›’n› aç›kla-
                                          makla elini tafl›n alt›na sokmufltur. Tafl› kald›rmas›na hepi-
                                          miz destek olmal›y›z.

                                                                                    fiubat 2011 KobiEfor 9
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14