COVİD-19 Salgının Etkileri ve Salgın Sonrası Öngörüler
Mehmet Yalçındere, Güno Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Ankara Sanayi Odası Meclis Üyesi.
Güno Şirketi, Ankara Ostim Organize Sanayi Bölgesi’nde 3500 m2 kapalı, 500 m2’lik açık alana sahip tesislerinde otel buklet malzemeleri olarak tanımlanan, “tekstil ürünlerinin laminasyonu, kesimi, baskısı, dikişlerinin yapılması, plastik hammaddelerden plastik ürünleri üretimi, baskıları, sabun ile kozmetik ürünleri”nin imalat ve pazarlamasını gerçekleştiriyor. Mehmet Bey, hem imalat sanayinde hem de ürünlerinin kullanıldığı turizm sektöründe COVİD-19 salgının olumsuz olarak etkilediği sanayicilerimizden… Kendisinden bu süreçte yaşanılanları ve salgının sönümlenme döneminde yaşanılacaklara ilişkin görüşlerini anlatmasını rica ettim: “Ülkemiz, dünya turizmine yön veren ilk 10 ülke arasındadır. Türkiye’de bakanlık ve belediye belgeli otellerde 2019 yılı verilerine göre toplam 12 bin 844 tesis bulunduğu, yatak kapasitesinin 1 milyon 715 bin 200’e yükseldiği açıklandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, 2019 yılında tesise giriş sayısı 81 milyon çıktı. Geceleme sayısının da 211 milyon 300 bin olduğu, tesis doluluk oranının yüzde 53.5’e çıktığı bilinmektedir. Bakanlık açıklamalarında, bildirilen turizm gelirleri 33 milyar dolar gerçekleşmişti.
Hizmetler sektöründe yer alan turizm sektöründe yaklaşık 2 milyon kişi istihdam edildiği söylenebilir. Turizmin ülke istihdamı içindeki payı yaklaşık yüzde 10’u bulduğu bilinmektedir.
Bugün COVİD-19 pandemik sağlık krizi nedeniyle tesislerin; doğrudan 1.5 milyon çalışan, en az 100 milyar doları bulan yatırımları, milyarlarca liralık kredi riskiyle gerçek anlamda ölüm-kalım savaşı verdikleri dillendirilmektedir. 16 Mart’tan bu yana turizm sektöründe faaliyet yürüten işletmelerin yüzde 80’inin kapandığı, ‘daha şimdiden kafe ve restoran gibi işletmelerin yüzde 40’ının iflas ettiği’ de dillendirmektedir.
Stratejik önemi olan turizm sektörü ile birlikte; 54 sektörün otel tedarikçileri, sağlık, gıda, temizlik ve ambalaj sektörlerinde belirleyici olan özellikle sanayici KOBİ’ler, her sektördeki üretim ile tüketim zincirinin için de insan yaşamının vazgeçilmezleridir.
Tesislerimizin yöneticileri de biz otel tedarikçileri gibi belirsizliğin oluşturduğu endişe ve korkuları ile müşterilerinin azalması ve rezervasyon iptalleri sonucu önlem olarak tesislerini geçici süreliğine kapatarak çalışanlarını evlerine gönderdiler. Verilmiş siparişlerini dondurmaları, iptal edip yapılmış hazır ürünlerini bile teslim almamaları, bununla birlikte cari hesaplarındaki geçmiş borçları bile ödememişlerdir. Tedarikçileri olarak, özel logolu üretilmiş tek kullanımlık buklet ürünlerini saklayıp finanse etmek zorunda kaldık. Ne zaman teslim alacaklarını ve borçlarını ne zaman ödeyeceklerini de söyleyememişlerdir.
Ulaşılabilen yetkililer ise tesisin kapalı olduğunu, muhasebe ve depo bölümünün de kapalı olduğundan bahisle ‘Salgın sonrasında görüşelim’ diye belirtmişlerdir. Biz otel tedarikçileri, alacağımızı alamaz iken borçlarımızı ve ödemelerimizi de öz kaynağımız ve kredilerle karşılamak zorunda kaldık. Fabrikamızdaki sınırlı çalışanımızla, gelebilecek sınırlı ihtiyaç isteğine stoklarımızdaki hazır tek kullanımlık buklet ürünlerimizle karşılamayı sürdürüyoruz.”
Mehmet Bey, COVİD-19 sürecinin hız kesmesiyle başlayacak yeni döneme ilişkin beklenti ve öngörülerini de anlatıyor. “Yeni dönem turizm ürünlerinde bağımsız hizmetlerle tek kullanımlık plastik ürünlerin daha fazla öne çıkacağı öngörülüyor. Konaklamalarda küçük butik oteller, tatil köyleri ve kulüplerin kendi havuzu olan ve doğrudan açık havaya çıkılan bağımsız bölümleri ve pahalı konaklama tiplerinin öne çıkacağı da öngörülüyor. Salgın kadar sonraki dalgalarının getireceği yeni düzenlemeler, bir yandan maliyetleri artırırken bir yandan da işsiz kalan ve geliri düşen kişi sayısının artması nedeniyle başka bir ülkeye tatile çıkabilenlerin sayısı azalacaktır. Yurt içi turizm gelişecektir.
Turizmin kitleselleşmesi, sosyalleşmeyi hızlandıran toplumsal dengenin kurulmasında rol oynayan, istihdam alanı açan, çarpan katsayısı özelliği ile kendisi ile birlikte diğer sektörleri de etkileyeceği ortadadır. Zincirleme bir etki göstererek seyahate çıkma, tatil yapma, turizme katılım gibi aktivitelerin ancak oluşan yüksek maliyetleri karşılayabilenlerin tatil yapabileceğini, hastalananların tedavi edilebileceğini biliyoruz.
Önümüzdeki yıldan itibaren aşının da geliştirilmesi ile birlikte eskiye dönebileceğimizi bilmeliyiz. Bizler inancımız ile özgüvenimizi yitirmeden sektörlerimizde hep birlikte düşünür, yaratır ve uygularsak, turizmde de büyük atakları yapar ve hızlı şekilde bu girdaptan kurtulabiliriz” diyor Mehmet Bey.