01.04.2013, 12:14
2420
Zirve'nin ardından...
Türkiye’nin en etkin ve en geniş ka- tılımlı sivil toplum platformların- dan olan “KOBİ’ler için Yeni Fırsatlar ve Pazarlar” ana temalı IX. KOBİ Zirvesi, 20-21 Mart 2013 günlerinde İTO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, TOSYÖV Başkanı Rahmi Aktepe, İSO Başkanı Tanıl Küçük, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Davut Kavranoğlu açılışta konuştular.
“Dünya’da ve Türkiye’de Mali ve Finans Politikalarının Piyasalara Etkisi, Başarıya Giden Yolda, Teşvikler ve Destekler, KOBİ’ler Yeni Pazarlar ve Rekabet Destekleri, KOBİ’lerde Bilişim ve İnovasyon Formu, Piyasalarda Meydana Gelen Yeni Gelişmelerin Sektörler Üzerindeki Etkileri” başlıklı oturumlarda alanlarında uzman kişiler konuşmalarıyla salondaki tüm izleyicileri etkilediler. İlk günde iki çağrılı konuşmacıya yer verilmişti, ilki Çin Halk Cumhuriyeti Dış Ticaret Müsteşarı Zhu Guangyau, ikinci çağrılı konuşmacısı Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in “Üniversite-Sanayi İşbirliği, Ar-Ge ve İnovasyon” ana temalı görselliği zengileştirilmiş konuşması tam anlamıyla doyurucuydu. Prof. Dr. Davut Kavranoğlu; “1930’lar da toplu iğne bile üretemeyen bir ülkeden, dünyanın en büyük 16. ekonomisi olma noktasına kadar geldik, 152 milyar dolar ihracat yapıyoruz, yaşanan tüm olumlu gelişmelerin Türk sanayici, KOBİ’leri ve işadamlarını motive etmesi gerektiğini belirterek katedilen mesafenin yeterli görülmemesi gerekir. Bu bardağın dolu tarafı, bir de boş tarafına bakalım; nüfus olarak ve ülke yüzölçümü olarak bizimle aynı büyüklüğe sahip olan Almanya yaklaşık 1.5 trilyon dolar ihracat yapıyor. Konya büyüklüğünde olan İsviçre 200 milyar dolara yakın ihracat yapıyor. Bizim ‘2002’de şöyleydik veya 1982’de böyleydik şimdi bak on katına çıktık’ diye kendimizi de avutmamamız lazım. Biz olmamız gereken yere de bakmalıyız. Olmamız gereken yere gidecek daha çok mesafemiz var” sözleriyle daha çok çalışılmasının gerektiğine bir kez daha vurgu yaptı.
İTO Başkanı Yalçıntaş, TOSYÖV Başkanı Rahmi Aktepe, İSO Başkanı Tanıl Küçük ve KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan’da KOBİ’lerin genel durumlarını sorun ve çözümlerini, bugüne değin yapılanları ve geleceğe ilişkin değerlendirmelerini kendi bakış açılarından dile getirdiler. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin konuşmasındaki “KOBİ’lerin yüzde 49’dan fazlası finansman sıkıntısı çekiyor. Sorunlu kredi de iyi ayrışan bir banka bu ülkenin serveti ve değerlerini koruyordur, aslında aynı zamanda. 2012 yılında bankamızın takipteki kredileri sadece yüzde 2 oranında arttı.
Bu tür sorunlu kredilerin toplam krediler içerisindeki payı ise sektörde maalesef yüzde 2.9’a çıkarken İş Bankası’nda azalmaya devam ederek yüzde 1.9’a indi. Bunu biz kendimiz için önemsiyor değiliz, muhataplarımız müşterilerimiz için önemsiyoruz. Çünkü hata yaptığımızda bedelini birlikte ödüyoruz” sözleri ilgi çekiciydi. Oturumlardaki konuşmacıların sunumlarını tüm izleyiciler beğeniyle karşıladılar. KOBİ Zirvesi’ni bütün zorluklara karşın gerçekleştiren TOSYÖV Başkanı Rahmi Aktepe ile KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ve çalışma arkadaşlarını bir kez daha kutlamak gerekiyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun oda seçimleri nedeniyle katılamadığı Zirve’de İTO ve İSO Başkanları, Rifat Bey’in eksikliğini hissettirmediler. Zirve’de oturum konuları ve konuşmacıların seçimi gerçekten isabetli olmuş, izleyiciler büyük bir beğeni ile izlediler.
Zirve’nin sonuç bildirgesinde nelerin yer alacağı yol haritasının çıkarılması bağlamında önemli, umarım gerçekçi tespitlere yer verilir. Önümüzdeki dönemde Zirve’nin formatı ve konsepti mutlaka değiştirilmeli, bu konuda Rahmi Aktepe ve Mustafa Kaplan’ın da aynı düşüncede olacağına inanıyorum. Bu arada Zirve’ye katılan işletme sahipleriyle de sohbet etme olanağını buldum. Konuştuklarımdan ikisi imalat sanayinde üretim yapan işletme sahipleriydi. Her ikisi de YTÜ Rektörü’nün sunumunda yer verdiği Mevlana’nın; “Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” sözlerini anımsatarak, “Girişimcilere, KOBİ’lere yeni şeyler söylemek gerekiyor ancak dertler yıllardır aynı. Düşünün; hala KOBİ’lerin yüzde 49’u finansman sorunu yaşıyor. Kredi faizlerinin bir işletmeye maliyetinin ne olduğunu kimse dile getiremedi. Bir kez ödemeni yapama, bak bankalar neler yapıyor. Hala kalifiye eleman bulmakta zorluk çekiyoruz.
Çek Yasası’yla yeni mağdurlar yaratıldı, kimse borcunu ödemek istemiyor. Öde me de vadeler 180 güne dayandı. Ar-Ge, inovasyon güzel ve heyecan veren sözcükler, maliyetlerini karşılayacak güç kaç KOBİ’mizde var? Enerji maliyeti yüksek, vergi oranları hala yüksek, kayıt içinde olacaksın, vergini ödeyeceksin, bu koşullarda dünya şirketleriyle rekabet edeceksin, bu şartlarda sanayicilik yapmak delilik vallahi, bizler delilik yapıyoruz.”
Bunlar da iki sanayicinin zirve değerlendirmeleri.
Zirve’nin ardından yazabildiklerim bunlar..
“Dünya’da ve Türkiye’de Mali ve Finans Politikalarının Piyasalara Etkisi, Başarıya Giden Yolda, Teşvikler ve Destekler, KOBİ’ler Yeni Pazarlar ve Rekabet Destekleri, KOBİ’lerde Bilişim ve İnovasyon Formu, Piyasalarda Meydana Gelen Yeni Gelişmelerin Sektörler Üzerindeki Etkileri” başlıklı oturumlarda alanlarında uzman kişiler konuşmalarıyla salondaki tüm izleyicileri etkilediler. İlk günde iki çağrılı konuşmacıya yer verilmişti, ilki Çin Halk Cumhuriyeti Dış Ticaret Müsteşarı Zhu Guangyau, ikinci çağrılı konuşmacısı Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in “Üniversite-Sanayi İşbirliği, Ar-Ge ve İnovasyon” ana temalı görselliği zengileştirilmiş konuşması tam anlamıyla doyurucuydu. Prof. Dr. Davut Kavranoğlu; “1930’lar da toplu iğne bile üretemeyen bir ülkeden, dünyanın en büyük 16. ekonomisi olma noktasına kadar geldik, 152 milyar dolar ihracat yapıyoruz, yaşanan tüm olumlu gelişmelerin Türk sanayici, KOBİ’leri ve işadamlarını motive etmesi gerektiğini belirterek katedilen mesafenin yeterli görülmemesi gerekir. Bu bardağın dolu tarafı, bir de boş tarafına bakalım; nüfus olarak ve ülke yüzölçümü olarak bizimle aynı büyüklüğe sahip olan Almanya yaklaşık 1.5 trilyon dolar ihracat yapıyor. Konya büyüklüğünde olan İsviçre 200 milyar dolara yakın ihracat yapıyor. Bizim ‘2002’de şöyleydik veya 1982’de böyleydik şimdi bak on katına çıktık’ diye kendimizi de avutmamamız lazım. Biz olmamız gereken yere de bakmalıyız. Olmamız gereken yere gidecek daha çok mesafemiz var” sözleriyle daha çok çalışılmasının gerektiğine bir kez daha vurgu yaptı.
İTO Başkanı Yalçıntaş, TOSYÖV Başkanı Rahmi Aktepe, İSO Başkanı Tanıl Küçük ve KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan’da KOBİ’lerin genel durumlarını sorun ve çözümlerini, bugüne değin yapılanları ve geleceğe ilişkin değerlendirmelerini kendi bakış açılarından dile getirdiler. İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin konuşmasındaki “KOBİ’lerin yüzde 49’dan fazlası finansman sıkıntısı çekiyor. Sorunlu kredi de iyi ayrışan bir banka bu ülkenin serveti ve değerlerini koruyordur, aslında aynı zamanda. 2012 yılında bankamızın takipteki kredileri sadece yüzde 2 oranında arttı.
Bu tür sorunlu kredilerin toplam krediler içerisindeki payı ise sektörde maalesef yüzde 2.9’a çıkarken İş Bankası’nda azalmaya devam ederek yüzde 1.9’a indi. Bunu biz kendimiz için önemsiyor değiliz, muhataplarımız müşterilerimiz için önemsiyoruz. Çünkü hata yaptığımızda bedelini birlikte ödüyoruz” sözleri ilgi çekiciydi. Oturumlardaki konuşmacıların sunumlarını tüm izleyiciler beğeniyle karşıladılar. KOBİ Zirvesi’ni bütün zorluklara karşın gerçekleştiren TOSYÖV Başkanı Rahmi Aktepe ile KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ve çalışma arkadaşlarını bir kez daha kutlamak gerekiyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun oda seçimleri nedeniyle katılamadığı Zirve’de İTO ve İSO Başkanları, Rifat Bey’in eksikliğini hissettirmediler. Zirve’de oturum konuları ve konuşmacıların seçimi gerçekten isabetli olmuş, izleyiciler büyük bir beğeni ile izlediler.
Zirve’nin sonuç bildirgesinde nelerin yer alacağı yol haritasının çıkarılması bağlamında önemli, umarım gerçekçi tespitlere yer verilir. Önümüzdeki dönemde Zirve’nin formatı ve konsepti mutlaka değiştirilmeli, bu konuda Rahmi Aktepe ve Mustafa Kaplan’ın da aynı düşüncede olacağına inanıyorum. Bu arada Zirve’ye katılan işletme sahipleriyle de sohbet etme olanağını buldum. Konuştuklarımdan ikisi imalat sanayinde üretim yapan işletme sahipleriydi. Her ikisi de YTÜ Rektörü’nün sunumunda yer verdiği Mevlana’nın; “Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” sözlerini anımsatarak, “Girişimcilere, KOBİ’lere yeni şeyler söylemek gerekiyor ancak dertler yıllardır aynı. Düşünün; hala KOBİ’lerin yüzde 49’u finansman sorunu yaşıyor. Kredi faizlerinin bir işletmeye maliyetinin ne olduğunu kimse dile getiremedi. Bir kez ödemeni yapama, bak bankalar neler yapıyor. Hala kalifiye eleman bulmakta zorluk çekiyoruz.
Çek Yasası’yla yeni mağdurlar yaratıldı, kimse borcunu ödemek istemiyor. Öde me de vadeler 180 güne dayandı. Ar-Ge, inovasyon güzel ve heyecan veren sözcükler, maliyetlerini karşılayacak güç kaç KOBİ’mizde var? Enerji maliyeti yüksek, vergi oranları hala yüksek, kayıt içinde olacaksın, vergini ödeyeceksin, bu koşullarda dünya şirketleriyle rekabet edeceksin, bu şartlarda sanayicilik yapmak delilik vallahi, bizler delilik yapıyoruz.”
Bunlar da iki sanayicinin zirve değerlendirmeleri.
Zirve’nin ardından yazabildiklerim bunlar..