YENİ SAYFA

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki yeni yönetimin, seçim vaatlerinde açıkladıkları ekonomik hedeflerle ilgili yol haritasını içeren bir strateji ve eylem planı programını, en kısa zamanda kamuoyuyla paylaşmalarını umuyor ve bekliyoruz. Program; KOBİ’leri ve girişimciliği merkeze alan, iş ve yatırım ortamını iyileştiren, rekabetçi yerli üretim yapısını güçlendiren, beşeri sermaye, işgücü kalitesini ve verimliliğini artıran, sürdürülebilir, kapsayıcı büyümeyle adaletli paylaşıma yer veren, Avrasya’nın orta-üst ve ileri teknolojide üretim üssü ve tedarik zinciri merkezi bir Türkiye hedefine odaklanmalıdır.
Yeni Cumhurbaşkanımızı seçtik. Millet iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu; tebrik ediyorum. Sonuçlar; ülkemize ve milletimize hayırlı ve uğurlu olsun. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Milletvekillerimize kolaylıklar ve başarılar diliyorum. 28 Mayıs 2023 Pazar günü, demokrasi şöleni içinde, aktif vatandaşlık bilinciyle, demokratik olgunlukla ve yüksek katılımla gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Türkiye demokrasi tarihinde ilk kez ikinci tur tecrübesi yaşadık. 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanı adaylarından hiçbiri %50+1 kişilik eşiği aşamamıştı. İlk turda 28. Dönem Milletvekilleri seçilmişti.
Yeni Yönetimi acil çözüm bekleyen sorunların oluşturduğu yoğun bir gündem bekliyor. Cumhurbaşkanımızın sözünü verdiği; evrensel insan hakları ve hukukun üstünlüğü temelinde, yargı, yasama ve yürütmede kuvvetler ayrılığı ile denge ve denetlemenin güçlü kurumsal ve kurallar aracılığıyla işlediği gelişmiş demokratik bir Başkanlık sistemi işimizi kolaylaştıracaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında sağduyu ve akl-ı selim ile en geniş katılımla ortaya çıkacak mutabakat; farklılıkları zenginleştiren bir ortam ve ekosistem oluşturacaktır. Ülkemiz; sorunlarını çözecek potansiyele ve kapasiteye sahiptir. Şimdi kucaklaşmanın ve bütünleşmenin tam zamanı. Dünyanın içinde bulunduğu günümüz koşullarında ülkemiz için; birliğimiz, bütünlüğümüz ve dayanışmamız stratejik önemdedir. Türkiye Yüzyılı’nın ihtiyacı olan enerji ve gücün dayanak noktası ve kaldıracı buradadır.
Pandemi, iklim değişikliği, Rusya-Ukrayna Savaşı, ekonomik sıkıntılar ve depremin oluşturduğu; art arda ve iç içe giren krizlerle boğuştuğumuz ve hala atlatamadığımız bir türbülanstan geçiyoruz. Tedarik zincirlerinin kırıldığı, emtia, gıda, su ve enerji arz güvenliğinin bozulduğu, yoksulluğun ve göçlerin arttığı bir ortamda; enflasyon, fiyatlama ve kur dengesizliği, finansa erişim zorluğu, resesyon, belirsizlik ve öngörülemezlikle oluşan tedirginlik; ekonomide istikrar ve güven ortamını sarstı ve hasar verdi.
Bir yandan da iş ve insan ilişkilerimizle yaşam biçimimizi değiştirip, dönüştürüp, uyum sağlamak zorunda olduğumuz Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ve dijitalleşmenin yeni standart ve kurallarıyla da karşı karşıyayız. Yaşadığımız transformasyonun elbette zorlukları, riskleri ve tehditleri var. Ancak krizi fırsata çevirmek için ilk önce; toplumsal bir seferberlikle farkındalığı ve bilinci oluşturarak; demokraside, hukukta ve ekonomide ihtiyaç duyduğumuz yapısal reformlarla güven ve istikrar ortamını sağlamalıyız. Sürdürülebilir kalkınmanın ekosistemini hızlıca iyi hazırlayabilirsek; Ar-Ge ve inovasyonla ileri teknoloji geliştirerek, yüksek katmadeğerli, rekabetçi yerli üretimle; yatırımları, üretimi, istihdamı ve ihracatı arttırabiliriz.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki yeni yönetimin, seçim vaatlerinde açıkladıkları ekonomik hedeflerle ilgili yol haritasını içeren bir strateji ve eylem planı programını, en kısa zamanda kamuoyuyla paylaşmalarını umuyor ve bekliyoruz. Program; KOBİ’leri ve girişimciliği merkeze alan, iş ve yatırım ortamını iyileştiren, rekabetçi yerli üretim yapısını güçlendiren, beşeri sermayeyi, işgücü kalitesini ve verimliliğini artıran, sürdürülebilir, kapsayıcı büyümeyle adaletli paylaşıma yer veren, Avrasya’nın orta-üst ve ileri teknolojide üretim üssü ve tedarik zinciri merkezi bir Türkiye hedefine odaklanmalıdır.
Ülkemiz; dünyada yoksulluğun ortadan kaldırılması, gezegenin korunması ve tüm insanlığın barış ve refah içinde yaşamasını hedefleyen ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na duyarlı ve katkı veriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), COVID-19’un artık küresel bir acil durum oluşturmadığını açıkladı ancak yeni salgınlara karşı da tedbirli olunması gerektiği konusunda uyardı. Her konuda proaktif olmak zorundayız. Döngüsel ekonomide, sürdürülebilir, verimli, kaliteli adil değer paydaşlığı ile yarınlarımız daha iyi ve mutlu olacak.