31.03.2016, 23:59
5828
Yeme bozuklukları nasıl düzelir?
Danışmanımız ve Yazarımız Dr. Gülsemin Güloğlu,Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Banu Şahin ile yeme bozukluklarının nedeni ve çözümü üzerine konuştu.
Kilo vermek veya verilen kiloyu korumak neden bu kadar zor?
Yiyecek, sevgi ve ilginin en erken sembollerinden biridir. Anne memesinden doymak üzere dünyaya geliyoruz. Bebek ile anne arasında beslenme ihtiyacının ötesinde güven, sıcaklık ve duygusal ihtiyaçların karşılanmasını kapsayan ve yaşamın sonraki yıllarında da etkili olan ilişki örüntüsü başlar. Anne bebeğin ağlamalarını, dolayısıyla ihtiyaçlarını anlamak zorundadır. İlk ağlamada açlığın giderilmesi için bebek emzirilir. Meme emmeyle birlikte açlığın yarattığı gerginlik gider. Ancak doygunluktan bağımsız olarak emmenin yarattığı bir doyum (haz) oluşur. Daha sonraları bebek doyduğu halde parmağını emmeye, emziğini emmeye devam eder. Beslenme artık açlık duyusunun giderilmesi ve organizmanın fizyolojik ihtiyacının karşılanmasına ek olarak hazzın doyumunu da sağlar. Bu ilk dönemlerde başlayan beslenme, güven, sıcaklık, hazzın doyumu ilişkisi yıllar geçtikçe farklı örüntülerde karşımıza çıkar.
Ebeveynlerin tutumu yemekle ilişkiyi nasıl belirler?
Bebeği yetiştirenin tutumu da sorunla başa çıkma, kendine güven, duygusal tatminin yeterli olması ve bunların besinle ilişkilendirilmesi konusunda önem kazanmaktadır. Örneğin; doktorda uslu durduğunuz için şekerle, iyi geçen sınavların ardından fast foodla, sebze yediğiniz için tatlıyla ödüllendirilmişliğiniz vardır. Ya da elinde çikolata ile gelen baba ilgi ve sevginin anlamıdır. Tabii yetişkinler açısından bakıldığında da yiyecek olarak ödül hem ucuz hem de bulunabilmesi zahmetsizdir. Çocukluktaki bu ödüller daha sonra davranış paterni olarak yerleşmeye başlar.
Stresliyken neden bir şeyler yemeye yöneliriz?
Stresli, kaygılı ya da depresifken yenen yiyecekler fizyolojik ve kimyasal açıdan da mutluluk hormonu olan dopamin ya da seratonin salgılanmasına yol açar. Sadece bu durum uzun sürmez ve maalesef ki bu yiyecekler problemleri çözmez. Yalnızca belirtileri maskeler. Yemeğin bizdeki duygusal bağını çözmedikçe, bunun yerine sağlıklı başka bir uğraş koymadıkça yeme ile problem devam edecektir. Bu nedenle kilo verirken sadece beslenme uzmanından değil, bununla birlikte yeme bozuklukları konusunda uzman bir psikoterapistten de destek almak gerekmektedir.
Kilo vermek veya verilen kiloyu korumak neden bu kadar zor?
Yiyecek, sevgi ve ilginin en erken sembollerinden biridir. Anne memesinden doymak üzere dünyaya geliyoruz. Bebek ile anne arasında beslenme ihtiyacının ötesinde güven, sıcaklık ve duygusal ihtiyaçların karşılanmasını kapsayan ve yaşamın sonraki yıllarında da etkili olan ilişki örüntüsü başlar. Anne bebeğin ağlamalarını, dolayısıyla ihtiyaçlarını anlamak zorundadır. İlk ağlamada açlığın giderilmesi için bebek emzirilir. Meme emmeyle birlikte açlığın yarattığı gerginlik gider. Ancak doygunluktan bağımsız olarak emmenin yarattığı bir doyum (haz) oluşur. Daha sonraları bebek doyduğu halde parmağını emmeye, emziğini emmeye devam eder. Beslenme artık açlık duyusunun giderilmesi ve organizmanın fizyolojik ihtiyacının karşılanmasına ek olarak hazzın doyumunu da sağlar. Bu ilk dönemlerde başlayan beslenme, güven, sıcaklık, hazzın doyumu ilişkisi yıllar geçtikçe farklı örüntülerde karşımıza çıkar.
Ebeveynlerin tutumu yemekle ilişkiyi nasıl belirler?
Bebeği yetiştirenin tutumu da sorunla başa çıkma, kendine güven, duygusal tatminin yeterli olması ve bunların besinle ilişkilendirilmesi konusunda önem kazanmaktadır. Örneğin; doktorda uslu durduğunuz için şekerle, iyi geçen sınavların ardından fast foodla, sebze yediğiniz için tatlıyla ödüllendirilmişliğiniz vardır. Ya da elinde çikolata ile gelen baba ilgi ve sevginin anlamıdır. Tabii yetişkinler açısından bakıldığında da yiyecek olarak ödül hem ucuz hem de bulunabilmesi zahmetsizdir. Çocukluktaki bu ödüller daha sonra davranış paterni olarak yerleşmeye başlar.
Stresliyken neden bir şeyler yemeye yöneliriz?
Stresli, kaygılı ya da depresifken yenen yiyecekler fizyolojik ve kimyasal açıdan da mutluluk hormonu olan dopamin ya da seratonin salgılanmasına yol açar. Sadece bu durum uzun sürmez ve maalesef ki bu yiyecekler problemleri çözmez. Yalnızca belirtileri maskeler. Yemeğin bizdeki duygusal bağını çözmedikçe, bunun yerine sağlıklı başka bir uğraş koymadıkça yeme ile problem devam edecektir. Bu nedenle kilo verirken sadece beslenme uzmanından değil, bununla birlikte yeme bozuklukları konusunda uzman bir psikoterapistten de destek almak gerekmektedir.