banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

30.06.2017, 09:00 12967

ÜRETİM EKOSİSTEMİNE DOĞRU

Üretim Reform Paketi yasalaştı.  Böylece yatırımın ve üretimin önü biraz daha açılmış oldu.
Yasa ile sanayide, yatırımı hızlandıran ve üretimde genel maliyetleri düşüren düzenlemeler, ekonomide yaşanan yavaşlık ortamında iyimserlik havası yarattı.
Özellikle Organize Sanayi ve Endüstri Bölgeleri’nde emlak vergisi ile sanayide elektrik tüketiminde TRT payının kaldırılması, Organize Sanayi Bölgeleri’ne cazibe kazandıran yeni düzenlemeler sanayiciler tarafından olumlu karşılandı.
Üretim Reform Paketi’nin dikkat çeken yeniliklerinden biri de YÖK yasa tasarısından 11 maddeyi alarak yasalaştırmış olmasıdır. Bu bağlamda yüksek katmadeğerli üretime yönelik üniversite-sanayi işbirliklerinin çoğalması, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinde ihtiyaç duyulan araştırmacı çalışan sayısının artması beklenmelidir.
Görüşüm odur ki endüstri yerleşkelerinin demiryolu ve liman bağlantılarının kurulmasına öncelik vurgusu, reform paketini güçlendiren noktalardan biridir.

Bir de şu var ve çok önemli:
Üretim Reform Paketi’nde, bilgi teknolojileri ve yazılım sektörü “sanayi” kapsamına alındı.
Bu ileri bir adımdır. Çünkü günümüzde  bilgiye dayalı üretim ekonomik büyümenin temel belirleyicisi olduğunu göstermektedir. Yakın ve orta vadede teknolojik gelişme ve yenilik süreçleri daha da hızlanacaktır. Bilgiye dayalı üretim ekonomisi ile dünyamızın çehresi değişmekte, dijital dönüşüm çağı başlamaktadır. Bu küresel konsept, yatırım ve üretimi bir  ‘üretim ekosistemi’ içinde gerçekleştirmeyi gerekli kılmaktadır.

Açarsak şu söylenebilir:
Bilgi ve iletişim teknolojileri artık sanayide stratejik bir konudur.
Bilgi ve iletişim araçlarıyla üretim araçlarının entegre edildiği ‘siber fiziksel’ adı verilen etkileşim sistemi kurulmaktadır.
‘Nesnelerin interneti’ alanı çok hızlı devinmektedir.
Bilginin paylaşımı ve üretime uygulanmasında yeni bir çığır açılmıştır.
Geleneksel üretim modelleri yeni bir modele dönüşmekte, buna da  “Sanayi 4.0” denilmektedir.
Bu yeni üretim modelinde en gelişmiş teknolojiler kullanılarak üretim süreci hızlandırılmaktadır.
Bunların sonucunda, üretimde esneklik ve verimlilik yükseltilerek rekabette üstünlük sağlanmaktadır.
Burada hemen kaydedelim ki Türkiye, Üretim Reform Paketi ile ilk adımı atmış, yeni bir reformlar dönemine yönelme iradesini göstermiştir. Üretim Reform Paketi’nin el attığı her konu ve getirdiği her yeni düzenleme çok önemlidir. Ülkemizin büyümesi ve kalkınması için ihtiyaç duyduğumuz üretim ekosistemi  bu temel üzerine yapılacak yeni yapısal reformlarla daha da gelişip güçlenecektir.
Hükümet(ler) artık bundan böyle kendini reform gündeminden koparamaz. Çünkü Üretim Reform Paketi sanayi ve iş dünyamızın talepleri doğrultusunda oluşmuş bulunmaktadır. Türkiye bilgiye dayalı üretim ekonomisinin yoğunlaştığı Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerle birlikte, küresel üretimi üstlenen ülkeler arasındadır. O halde aynı zamanda Türkiye, yenilikçi küresel güç merkezlerinden biri olmaya adaydır.

Önümüzdeki süreç Türkiye özelinde KOBİ’ler için de tarihsel önemde bir fırsat alanı açmaktadır. Bundan dolayı yapılacak reformları KOBİ’leri de  içine alacak kapsamda zenginleştirmemiz gerekli olacaktır.

Yorumlar (0)