TNKÜ, 10 yılda Türkiye’nin ilk 20 üniversitesi, 20 yılda ise dünyadaki ilk 500 üniversitesi arasına girmeyi hedefliyor.
“Sektör Tümleşik Eğitim”Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (TNKÜ), yenilikçi, öğrenci odaklı öğretim ve öğrenme uygulamalarıyla bölgesinin en önemli kurumlarından biri oldu.
Kuruluşu 2006 yılında gerçekleşen ve bugün 10 fakülte, 3 enstitü, 4 yüksekokul, 11 meslek yüksekokulu dışında 11 uygulama ve araştırma merkeziyle faaliyet yürüten Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (TNKÜ), bölgenin en önemli kurumları arasında yer alıyor.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Bülent Eker, “Üniversite olarak bugüne kadar yapılan çalışmalar ve nitelikli akademik personel ile sektörümüzde dünyanın en itibarlı kurumları arasında yer almayı amaçlıyoruz. 2018 yılı içinde URAP değerlendirmesinde üniversitemiz 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında 11. sıraya gelmiş, hedeflerini büyütmüştür. Üniversitemiz önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye’deki ilk 20 üniversite, 20 yıl içerisinde ise dünyadaki ilk 500 üniversite arasına girmeyi hedeflemektedir” diyor.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde; yenilikçi, öğrenci odaklı öğretim ve öğrenme uygulamalarının hayata geçirilmesi ve fikirlerin özgürce seslendirilebildiği bir ortamın sunulmasıyla öğrencilerin özgün ve yaratıcı potansiyellerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.
Üniversite olarak uluslararası bağlantıların bilgi transferinin sağlanması, öğrencilerin farklı akademik ve kültürel yaklaşımlarla tanışmasında önemli olduğunu kaydeden Eker, yürüttükleri çalışmaları şöyle aktarıyor: “ERASMUS programı ve uluslararası işbirlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmalar, üniversitemizin küresel çapta rekabet kalitesine katkıda bulunmaktadır. Yükseköğretimde uluslararası işbirliğinin, farklı ülkeler ve üniversitelerden edinilecek bilgi ve deneyimin öğrencilerin bilimsel gelişmesinde önemli katkılar sağlayacağına inanan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nin bugün birçok ülke ve üniversite ile yapılmış Akademik İşbirliği Protokolleri bulunmaktadır. Öğrenciler, bu karşılıklı anlaşmalar sayesinde öğrenimlerinin bir bölümünü yabancı bir ülkede, bilimsel anlamda oldukça yeterli üniversitelerde geçirebilmektedirler. Benzer biçimde Üniversitemiz’deki akademik ve idari personel de bu değişim programlarından yararlanabilmektedir.”
“Sektör Tümleşik Eğitim” modeli
Namık Kemal Üniversitesi, öğrencisinin farklılaşma çizgisinde iddialı kurumlardan. Kendileri tarafından geliştirilen “Sektör Tümleşik Eğitim” adını verdikleri modelin teori ile pratik eğitim sorununu ortadan kaldırdığını ve işsizlik sorunu yaşamadıklarını örneklerle aktaran Eker, modele ilişkin şu bilgileri veriyor: “Buna göre; Çorlu Mühendislik Fakültesi son sınıf öğrencileri bir yıl boyunca haftanın üç günü sanayide veya kendi sektörlerinde proje çalışması gerçekleştirirler. Sağlık Yüksekokulu öğrencileri eğitimlerini uygulamalı olarak üniversitemiz hastanesinde internet sistemiyle yapmaktadırlar. Çorlu Meslek Yüksekokulu ve Tekirdağ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nda çeşitli teknik programlarda okuyan öğrencilerimize de benzer şekilde sanayi kuruluşları ile işbirliği halinde ‘Tam Uygulamalı Eğitim Modeli’ uygulanmaktadır. Üniversitemizin diğer birimlerinde de benzer şekilde saha koşulları ile iç içe uygulamalı eğitim modeli esas alınarak çalışmalar sürdürülmektedir. Tekirdağ Yerleşkesi’nde yer alan Ziraat Fakültesi öğrencilerimiz bölgede çeşitli uygulama olanaklarından faydalanarak bütünleşik eğitim almaktadırlar.”
Namık Kemal Üniversitesi’nde yoğun ancak öğrenci merkezli araştırma ağırlıklı bir eğitim modeli uygulanıyor. Eker, “Ders programlarını uluslararası standartlara uygun, esnek ders saatleri ve öğrencinin ilgi duyduğu alanlarda çalışmasını sağlayacak şekilde düzenliyoruz. Öğretim üyelerimizin pek çoğu eğitimlerini hatta doktoralarını da yine yurtdışında dünyanın en önemli üniversitelerinde tamamlamış bulunuyor” diyor.
TNKÜ’nün farkını sektörden gelen işbirlikleri sayesinde kurdukları çözüm ortaklıkları oluşturuyor. TNKÜ, öğrencilerin ileride yapacakları mesleği teorik bilgiler ve deneysel ortamlar kadar sektörün içinde deneyimlemeleri gerektiğine inanıyor. Öğrencilerin farklılaşma çizgisinde teknoloji yoğun kullanılıyor.
Bülent Eker, yürüttükleri çalışmaları şöyle detaylandırıyor: “Güncel teknolojiyi yakından takip eden üniversitemiz, android işletim sistemine sahip telefon ve mobil cihazlar ile IOS işletim sistemli iphone telefonlar ve mobil cihazlar için uygulamalar geliştiriyoruz. Ayrıca okulumuzun web sitesinin mobil versiyonu da hayata geçirilmiştir. Öğrencilerimizin üniversitemizde gerçekleştirilen sosyal aktivitelerden haberdar olmalarını ve aktiviteleri kolayca takip edip katılabilmelerini sağlamak için topluluk otomasyonu geliştirilmiştir. Üniversitemiz Teknokenti içinde yer alan ön kuluçka merkezi tüm öğrencilerimizi iş yaşantısına hazırlamak için kurulmuştur. Bünyesinde STEM, Kodlama ve Maker Atölyeleri yanında Digital Kütüphane ilgi noktasını oluşturmaktadır. Bugün TNKÜ öğrencilerinin farklı alanlarda kurdukları 48 öğrenci topluluğu bulunmaktadır.”
NKÜ Teknopark başarı hikayelerini yaratıyor
Yaklaşık 5 yıl önce kurulan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Teknoparkı (NKÜTEK); bugün Tekirdağ Merkez Kampüs’te TGB-1 ve Çorlu Mühendislik Fakültesi Kampüsü’nde TGB-2 adı altında hizmet veriyor. Bülent Eker, NKÜTEK’in 5 senelik bir tecrübesi olmasına rağmen uyguladığı modelle Ar-Ge ve inovasyon odağı olduğunu ve ses getirmeye başladığını anlatıyor: “Son TGB Performans Değerlerine bakıldığında genel sıralamada 17., son 5 yılda kurulanlar içinde de 4. sırada yer almaktadır. Böylece tanınmış ve büyük üniversitelerin birçok TGB’sinin sıralamada NKÜTEK TGB’nin altında olması NKÜTEK açısından yarınlar için büyük umut vermiştir. Gelinen yer NKÜTEK TGB binalarının bitirilmesi ile en kısa sürede ilk 10’un arasında yer alınabileceğinin kanıtı olarak görülebilir. Bu üstün başarı ekip ruhunun ve sanayi ile bütünleşmenin bir sonucudur. Sahip olduğu kalite politikaları ve yürüttüğü AİA (COSME) ve HORİZON 2020 projeleri, yeni yapılaşma alanları ile örnek olmaya devam etmektedir.”
Bülent Eker, Teknopark olarak kendi içlerinde başarı hikayesi projeleri hayata geçirdiklerini anlatıyor: “Teknopark’ın öncülüğünde Edirne, Kırklareli, Tekirdağ illerinden 10 ticaret borsası ve 28 yetkilendirilmiş tohumculuk şirketinin katılımı ile Trakya Tohumculuk A.Ş. kuruldu. Ülkemizin uzun zamandır gündeme gelen yerli ve milli tohum üretme çalışmalarının ilk somut adımını atmış bulunuyoruz. Bu şirket hem ülkemizin küresel tohumculuk sektöründe yer edinmesine hizmet edecek hem de Trakya Bölgesi’nin bu alandaki potansiyelini gerçekleştirmesini sağlayacak, ulusal ve uluslararası platformlarda adından söz ettirebilecek beşeri ve fiziksel kapasiteye sahip bir araştırma geliştirme merkezi ihtiyacını karşılayacaktır. Islah çalışmalarının uzun süreli finansman gerekliliği dikkate alınarak, kurumsal ve finansal olarak sürdürülebilir bir Tohum Ar-Ge Merkezi’nin, tekil girişimler veya protokol bazlı işbirlikleri yerine, üniversite-özel sektör işbirliğinin bir tüzel kişilikte vücut bulduğu, kamu hâkimiyetinde ancak özel sektör kabiliyeti ile yönetilecek ticari bir girişim olmasının ilk adımları olmuştur.”