Işık Üniversitesi’nin iddiası:Yenilikçilik ve girişimcilik
Fevziye Mektepleri Vakfı’nın 130 yıllık eğitim kökleriyle beslenen Işık Üniversitesi, kendini 3. kuşak; yani 21. yüzyıl üniversitesi olarak tanımlayarak geleceğe odaklanıyor.
Işık Üniversitesi, çok disiplinli, yenilikçi ve tasarım ağırlıklı bir üniversite iddiasıyla mezunlarını ‘İYİ İNSAN’ felsefesiyle yetiştiriyor. Fevziye Mektepleri Vakfı’nın kökleri üzerinde yükselen Işık Üniversitesi, Rektör Prof.Dr. Şirin Tekinay’ın öncülüğünde 2015-2016 eğitim-öğretim yılında öğrencilerini, ‘Amacımız sizleri ülkemizde ve dünyada 21. yüzyılın sorunları ve fırsatları karşısında başarılı, bilimsel ve bilişsel düşünceyle sorgulayan, donanımlı, yaratıcı, yapıcı bireyler olarak yetiştirmek’ mesajıyla karşılıyor. Mesajın içeriği 1996 yılında kurulan Işık Üniversitesi’nin ‘iyi insan’ yetiştirmek felsefesini de içinde barındırıyor.
Felsefenin 21. yüzyıla uyarlanmasında ise yenilikçilik ön plana çıkıyor. Şirin Tekinay, “Eğitimle özdeşleşen köklü bir kurumun gelecek yüzyıla bakan yüzüyüz. Üniversite olarak geçiş dönemindeyiz. 3. kuşak veya 21. yüzyıl üniversitesi olduğumuzu biliyoruz ve bu göstergeleri taşıdığımızı kanıtlayacak şekilde çıktıları bu yıl bizden bekleyebilirsiniz. Çok disiplinli, yenilikçi, tasarım ağırlıklı bir üniversite olarak Işık Üniversitesi’nin iddiasını artık daha çok göreceksiniz” diyor. Yenilikçi ve girişimci üniversite tanımını Tekinay, “Ürettiği bilgiyi 2. kuşak üniversite gibi makale olarak kağıda dökmek yerine toplum hizmetine sunan kurum kimliğini önplana çıkarmaya odaklanıyoruz” diye açıklıyor.
Işıklı mezunlar, iş sorunu yaşamıyor
5 fakültede 34 programı ile lisans, 2 yüksekokulda 20 programı ile önlisans, Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüleri’nde lisansüstü, Yabancı Diller Okulu ve Sürekli Eğitim Merkezi ile önlisans, lisans ve lisansüstü öğrencilere eğitim imkanı sağlayan Işık Üniversitesi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından her yıl açıklanan ‘Girişimci, Yenilikçi Üniversite Endeksi’nde yeralmayı hedefliyor. Hedeflere ulaşmak için öğrenci sayısında ketum davranacaklarını aktaran Şirin Tekinay, “268 akademisyen ile bu yıl 5 bin 500 öğrenci sayısına ulaştık. Öğrenci sayımızı gelecekte de en fazla 6 bin 500’e kadar çıkararak eğitimdeki kaliteli eğitim anlayışını tüm öğrencilerimize sunmak istiyoruz. Tercih edilirlik oranımız yüzde 90’larda. İş dünyasının tercih ettiği nitelikte öğrenci yetiştirme niteliğimiz nedeniyle mezunumuzun iş bulma sorunu bulunmuyor” diye konuşuyor.
Kuluçka Merkezi 15 girişimci hedefliyor
Işık Üniversitesi, Şile Kampüsü’nde IBM’in desteğiyle kurduğu ‘Kuluçka Merkezi’nde girişimcisinin elinden tutmayı hedefliyor. Teknoloji transfer fonksiyonunun da yürütüleceği Kuluçka Merkezi’nde 3 yıl sonra toplam 15 girişimcinin faaliyet yürütmesi amaçlanıyor. Eldeki kaynakları iyi kullanmak, ihtiyaçlara göre hizmet vermek gayesiyle merkezi devreye aldıklarını kaydeden Şirin Tekinay, “Gerek altyapı gerek üstyapısıyla toplamda 1 milyon liraya kurulan Kuluçka Merkezimiz’de bilgi transferini bulut üzerinden yapacağız. Fiziki olarak da önemli bir mekan avantajımız var. Alanının en iyi kuluçka merkezini hayata geçireceğiz. Öğrencilerin üniversite ortamına katıldıktan sonra yaratıcı ortamda olduklarını görmesi gerekiyor. Özellikle sayısal tasarım yapıp hayal edebildiklerini ele aldıkları, portatif olarak üretebildiği bir ortam sunmak istiyoruz” açıklamasını yapıyor. Üniversitelerin teknolojinin ticarileşmesiyle değil transferiyle ilgilenmesi gerektiğini savunan Tekinay, görüşlerini şöyle aktarıyor: “Teknoloji ile transferi arasındaki sürecin iyi yönetilmesi önemlidir. Şimdilik teknopark düşünmüyoruz. Bu konuda genel kanının dışında teknoparkların birden çok üniversiteye hizmet veren büyük yapılar olması gerektiğine inanıyorum. Her üniversitenin kendi teknoparkını kurması gerektiğini düşünmüyorum. Üretilen teknolojinin veya bilginin transferinde kuluçka merkezlerinin önemli bir görev üstlendiğine inanıyorum. Yine gelecek yaz döneminde Türkiye’ye yeni getirilen fabrikasyon laboratuvarlarının bir örneğini Şile Kampüsü’ne kuracağız. ‘Fablab’ olarak da adlandırılan bu hizmet ile üretimin bilgisayar kontrollü yerelleşmesi ve bireyselleşmesi sağlanacak. 20. yüzyıla nasıl seri üretim damga vurduysa 21. yüzyılda ise üretimin bireyselleşmesi sağlanacak. Örneğin; takma diş için seri üretim paradigması kullanılıyor; kalıplar dökülüyor ve binlerce üretim olacak gibi hazırlık yapılıyor, maliyetler yükseliyor. Bu devir kapanarak herkesin minik bir üretim hanesi olacak.”
Pilot ve gemi adamı yetiştirecek
Şile’de konumlanan Türkiye’nin tek üniversitesi olan Işık Üniversitesi, yerelinin avantajını kullanacak 3 yeni bölümlerinin açılması için hazırlıklarını yapıyor. Şile Belediyesi’nin desteği ile YÖK’e 2 yıllık eğitimle gemi adamı yetiştirmek için başvuran Üniversite, gerekli izni almış bulunuyor. Aynı zamanda Türkiye’nin en önemli sektörlerinin başında havacılığın geldiğini aktaran Şirin Tekinay, pilot yetiştirmek için de YÖK’ün iznini aldıklarını ve çalışmalara başladıklarını duyuruyor. Pilot ve sivil havacılık alanında 4 yıllık iki bölüm düşündüklerini dile getiren Tekinay, “Dünyanın en iyi 3 havacılık okulundan biri olan Florida Teknoloji Enstitüsü ile müfredatı oluşturup öğrenci almak için başvuracağız” diyor.
Kaynağın ağırlığı vakıf ve mezunlardan
Işık Üniversitesi’nin projelerini yürütmede en önemli kaynağı eğitim kökenli Fevziye Mektepleri Vakfı sağlıyor. Ardından ise mezunların sağladığı bağışlar geliyor. Kurucu vakfın eğitim odaklı olması nedeniyle her daim ‘öğrenciye ne kadar daha fazla destek olabiliriz’ misyonuyla yaklaştıklarını dile getiren Tekinay, “Aynı zamanda hocalarımızın gerekli araştırmalarını yapmaları için sektörle el ele projeler getiriyoruz. Sanayiciler ile yürütülen projelerin yani bütçemizdeki dış kaynak oranının bu yıl yüzde 15-20’ye ulaşmasını hedefliyoruz. Eğitimden aldığını eğitime veren bir yapıdayız. Öğrencilerimizin yüzde 50’si bursludur” bilgisini veriyor.
Şile’de üniversite olur adı Işık olur
Yaklaşık 500 bin metrekare alan üzerine kurulu Şile Kampüsü, Işık’ın en önemli artılarından biri. Zira ‘Şile’de üniversite mi olur?’ sorularının yerle bir edildiği, kampüs ile bölgeye hayat veren bir yapı oluşturuldu. Şile’de tek üniversite olduklarının altını çizen Şirin Tekinay, “Şile’nin ışığıyız. Sadece ekonomik olarak bölgeye katkısı bir tarafa içeriye girince bir mozaiği andıran Şile kültürünü tadan ve bu kültürün beslenmesine katkı sağlayan hizmetler sunan bir yapıyız. Yerel halk için bir çok proje yürütüldü. Yine aynı stratejiyle bölgeye katkıya devam edeceğiz. Örneğin önemli bir katkı sağlayacağına inandığım Kültür Merkezi’nin kurulmasını sağlıyoruz” diyor.