Işık Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hasan Bülent Kahraman: “IŞIK’lı Akademik Eğitim Modeli” ezberleri bozuyor

137 yıllık eğitim geçmişine sahip olan Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okullarının temeli, 14 Aralık 1885’te Selânik’te Feyz-i Sıbyan Mektebinin kurulmasıyla atılmış. Daha sonra Atatürk’ün öğrenim gördüğü Şemsi Efendi Mektebiyle bütünleşerek, 1923’te Nişantaşı’ndaki Naciye Sultan Konağı’nda, genç kuşaklara ışık tutmaya devam etmiş ve 1935 yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün onayıyla Feyziye Mektebi “Işık Lisesi” adını almış. Feyziye Mektepleri Vakfının çatısı altında, 1996-1997 eğitim-öğretim yılında akademik hayata başlatarak FMV Işık Üniversitesi, ülkemizin yükseköğretiminde ciddi bir boşluğu doldurmak üzere adım attı. FMV Işık Üniversitesi bugün 26 yılını geride bırakarak 3 fakültede 23 programıyla lisans, 1 Meslek Yüksekokulunda 9 programıyla önlisans, Lisansüstü Eğitim Enstitüsünde tezli ve tezsiz, Türkçe ve İngilizce 43 yüksek lisans ve 6 doktora programıyla lisansüstü, yabancı diller okuluyla, 9 araştırma ve uygulama merkeziyle eğitim olanağı sağlıyor. 26 yılda 16 binin üzerinde mezun vererek, bugün 200’ün üzerinde donanımlı akademik kadrosuyla yaklaşık 7500 öğrenciye eğitim veriyor.
Işık Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hasan Bülent Kahraman, “Gençlerimizi geleceğin dünyasına hazırlıyoruz. Biz bugünle değil gelecekle ilgili bir üniversiteyiz” dedi.

Eleştirel düşünen yaratıcılık becerisi yüksek
Hasan Bülent Kahraman, Türkiye’de gerek orta öğretimin gerekse de yükseköğretimin birtakım eksikleri ve boşluklarını tamamlamak amacıyla Işık Üniversitesi olarak yeni bir akademik model uygulamaya başladıklarını duyurdu. “IŞIK’lı Akademik Eğitim Modeli” ismini verdikleri modeli ise şöyle anlattı: “Yeni model, geleneksel üniversite modellerini aşarak, tamamen özgün, geleceğin dünyasına şekil ve yön verecek mezunlar yetiştiren yepyeni bir eğitim modelini hedefliyor. Böylece eleştirel düşünen, iletişim, işbirliği ve yaratıcılık becerileri yüksek 21. Yüzyılın insanlarını yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Yani biz var olan ezberleri bozuyor ve yepyeni bir kulvar açıyoruz.”
Önümüzdeki yıllarda yükseköğrenim algısının tamamen değişeceğini birkaç yıl içinde her öğrencinin bugünkü ve mevcut yapıdaki üniversitelerin sistemli, programlı yapısından geçmek zorunda olup olmadığının tartışılacağını öngören Kahraman, “Büyük bir olasılıkla öğrencilerin yetenekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda daha farklı öğretim kurumlarında eğitilmesi ön görülecek. Böylece ikili bir yapı ortaya çıkacak: geleneksel üniversitelerle yenilikçi üniversiteler. Ancak üniversitelerin yanında çok daha küçük araştırma enstitüleri, teknoloji enstitüleri ve meslek yüksekokulları gelişecek. Eğitim sürekli, hayatın büyük bir bölümünü kapsayan birbirine eklenen yıllardan meydana gelmeyecek. Sorun odaklarına dönük eğitim modellerine geçilecek” öngörüsün sundu.

Üniversite sanayi işbirliği somutlaştı
Işık Üniversitesi’nin Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinde sanayi işbirliği ile yürütülen çeşitli projeler bulunuyor. Bunlardan bazıları, “Endüstriyel IoT Ağ Geçidi Geliştirilmesi” projesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Tüysüz Erman tarafından Alcatel-Lucent Teleteş Telekomünikasyon A.Ş. ile yürütülüyor. Bu projede hedeflenen güvenli ve endüstriyel standartlarda, düşük güç tüketimine sahip, farklı iletişim protokollerini destekleyen ve proje ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir IoT ağ geçidi tasarlanıyor. Işık Üniversitesi, projede uygulama senaryolarından bir olarak belirlenen “Araçlar Arası İletişim” için veri aktarım (routing) protokollerinin tasarlanması ve gerçekleşmesiyle ilgili çalışmalar yürütülüyor. Üniversitenin Proda Araştırma Geliştirme ve Yazılım Şirketi ile yaptığımız işbirliği sözleşmesi ise öğrencilerin staj imkanı sağlıyor.
Kahraman, “Dudullu OSB ile işbirliği sözleşmesi imza aşamasında olup, Şile bölgesine özel, turizm yan sanayi üreticileri firmalar ile 3 fakültemizin de yer aldığı bir ISTKA Güdümlü Proje hazırlığı içerisindeyiz. Buna ek olarak, Dudullu OSB ile staj işbirliğimiz de yaptığımız sözleşme içerisinde yer alıyor. ISTKA Fizibilite Programı ile Şile bölgesinde kurulabilecek yeni bir OSB’nin de fizibilite çalışmasını yapmayı planlıyoruz. Yeni oluşum için de Dudullu OSB, ISTKA, Şile Belediyesi ile Ocak ayında bir çalışma başlatacağız.”
Proline Bilişim Sistemleri A.Ş. ile de hem staj hem de bir iş dünyası-üniversite işbirliği projesi çerçevesinde bir sözleşme imzaladıklarını duyuran Kahraman, şu bilgileri verdi: “Bu projeye özellikle Yazılım Mühendisliği Bölümü akademisyenlerimizle yapılacak bir çalışma olup, verilerin inceleneceği ve süreçlerin oluşturulduğu bir yazılımın geliştirilmesi üzerinedir. Bu konuda firma hem öz kaynaklarını bize açıyor hem de bir TÜBİTAK TEYDEB proje başvurusu üzerine akademisyenlerimizle çalışmalar yapıyor. Kastamonu Entegre ile de Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültemizle ortak bir proje çalışması yapmak üzere görüşmeler yaptık. Özellikle Endüstriyel Tasarım üzerine yapılacak olan bu proje çalışmasında yine hem ISTKA hem de TÜBİTAK TEYDEB proje başvuruları hazırlama sürecimiz bulunuyor.  Ayrıca, Gwen ve Aziz Sancar Vakıf Başkanı İsmail Arslan ile yapılan görüşmede de, imzalamaya hazırlanan MoU ile ABD’ye gidecek olan öğrencilerimizin vakfın olanaklarından faydalanmalarının sağlanması konusunda anlaşma sağlandı. TÜBİTAK 1004 Mükemelliyet Merkezi Destek Programı kapsamında “Sürdürülebilir Kentler için İleri Teknolojiler Platformu” başlıklı araştırmamız da desteklenmeye layık görülmüştür.”

Öğrenmeyi öğretmek için çalışıyor
Birçok meslek tarihe karıştı. Bir öğrencinin üniversite eğitimi aldığı 4 yıllık süreçte bile birçok meslek yok olacak. Kahraman, “Bilgiyi beyinlere boca etmek yerine, bilginin ne işe yaradığı, nasıl yorumlanması gerektiği, önemli ile önemsiz arasındaki farkın nasıl anlaşılabildiği ve her şeyden önemlisi bölük pörçük bilgi kırıntılarını bir araya getirerek büyük resmi nasıl oluşturulabileceğini öğretmemiz gerekiyor. Öğrencilerin öğrenmeyi öğrenmesi gerek” diye konuştu.
İnsanın problem çözme yetisi olduğunu işte o yetiyi ona kazandırmak ve güçlendirmenin ise şart olduğunun altını çizen Kahraman, “IŞIK’lı Akademik Eğitim Modelimiz bu zemin üstünde yükselecek. 21. Yüzyılın insanlarını yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Böylece öğrencilerimiz ve mezunlarımız akranlarından bir hatta birkaç adım önde olacak. Kısacası yeni üniversite modeli öğrenciyle üniversitenin kaynaşmasına bağlıdır. Işık Üniversitesi bu söylediklerimizi uyguladığımız çok güçlü bir kurumdur ve önümüzdeki birkaç yıl içinde “IŞIK’lı Akademik Eğitim Modeli”nin ülkemizde diğer üniversiteler tarafından örnek alınarak hayata geçirileceğinden kuşkumuz bulunmuyor” diye konuştu.

Fakülteler birleştiriliyor
Işık Üniversitesinin, Meslek Yüksekokulu çatısı altında açmayı planladığıu iki program bulunuyor: Bilişim Güvenliği Teknolojisi Ön lisans Programı ve İç Mekân Tasarımı Ön lisans Programı. Fakülte birleşmelerinin ülkemizdeki akademik hayatın ciddi şekilde ihtiyaç duyduğu kaynaklarının optimum kullanımı bakımından da zorunlu olduğunu düşündüğünü aktaran Kahraman, 2021 yılında hazırladıkları stratejik plan kapsamında akademik birimlerin yeniden düzenlenmesine de karar verdiklerini açıkladı. Böylece hali hazırda bulunan fakülteleri birleştirerek, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi ve Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi olmak üzere üç temel fakülte ile eğitim hayatına devam edilecek. Kahraman, “Hazırlanan stratejik plan kapsamında üniversite öğrencilerinin çok yönlü yetişmeleri, geniş bir vizyon kazanmaları ve mezun olduktan sonra hayata daha bütüncül bakabilmeleri hedefiyle öncelikle “ortak dersler bölümü” hayata geçirildi. Böylelikle farklı disiplinlerden gelen öğrencilerin çapraz disipliner yaklaşımlardan geçerek çok daha bütüncül formasyonlar kazanmasına olanak tanınacak” dedi.