Gedik Üniversitesi’nden sanayiye eğitim desteği

Prof.Akkuş, Gedik Eğitim Vakfı’nın, 2000’li yıllardan sonra eğitim alanına daha fazla desteğini artırarak kaynakçılık alanında açtıkları uzmanlaşmış meslek lisesinin yetişmiş insan gücüne katkı sağladığını kaydetti. Hiç şüphesiz ki bir ülkenin en önemli sürdürülebilir ekonomik kaynağı yetişmiş insan gücüdür. İstanbul Gedik Üniversitesi’nin kurucu vakfı olan Gedik Eğitim Vakfı, kurulduğu 1994 yılından beri ülke sanayisinin eğitilmiş insan gücüne tüm gücüyle destek veriyor. Ülke ekonomisine; malzeme ve metalürji, makine, kimya üretim mühendisliği ile uygulama ve araştırma çalışmalarının ardında Vakfın Kurucusu Halil Kaya Gedik’in 1960’lı yıllarda Almanya’da aldığı kaynak mühendisliği eğitiminin payı bulunuyor.

Gedik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nihat Akkuş, “Vakfımız ülkemizde 1960’lı yıllardan başlayarak, henüz kaynak teknolojilerinin neredeyse hiçbir alt yapısının olmadığını kabul edeceğimiz bir dönemde, Gedik Kaynak kuruluşu ile ülke sanayisine önemli bir destek sağlanmıştır. Bu çalışmalarla yetinmeyen Gedik Eğitim Vakfı, 2000’li yıllardan sonra eğitim alanına daha fazla desteğini artırarak kaynakçılık alanında uzmanlaşmış meslek lisesi kurdu, yetişmiş insan gücüne katkı sağladı” dedi.

Rektör Akkuş, Gedik Üniversitesi’nin farklı bir kuruluş hikayesi olduğunu, kurucu vakfın ana hedefinin üniversite olmadığının altını çizdi: “Türkiye’de kaynak teknolojileri sektörünün akademik eğitim ihtiyacını karşılamak amacıyla 1994 yılında kurulan eğitim vakfımız, henüz ülkemizde vakıf üniversitelerinin olmadığı bir zamanda sanayiye eğitim desteği vermiştir.”

Kuruluş amacını gerçekleştirirken Kurucu Halil Kaya Gedik’in bizzat vakfın içerisinde ülke endüstrisinin ihtiyaç duyduğu en iyi kaynaklarını yetiştirilmesi için gayret gösterdiğini hatırlatan Akkuş, “Kendisi Türkiye’nin ilk kaynak mühendislerinden biri olarak Devrim Arabaları’nın üretim sürecinde yer almıştı. Dolayısıyla kaynak mühendisi olarak da eğitimi her zaman ön planda tutmuştur. Bu bağlamda kurduğu vakıf, sektörel eğitim hizmeti verirken diğer taraftan gelişmesine bağlı olarak Meslek Yüksekokulu ve Üniversitesini de kurmuştur” diye konuştu.

Bugün Gedik Eğitim Vakfı, kuruluş misyonu çerçevesinde sorumluluğunu yerine getirerek kaynak alanında ülke ihtiyaçlarına uluslararası nitelikte destek sağlıyor. Kaynak Mühendisliği Yetkili Denetleme Kurulu, yetkili Eğitim Merkezi yine sanayinin ihtiyaç duyduğu metal malzeme testleri, kalite akreditasyonu gibi konularda önemli çalışmalarda bulunuyor.

Tüm bu tecrübeler ışığında 2010’da meslek yüksekokulu hayata geçirildi. Meslek Yüksekokulu; sualtı teknolojileri, tahribatsız muayene, kaynakçılık ve kalıpçılık gibi çok özel alanlarda sektörün ihtiyaçlarını karşılıyor. Aynı zamanda mekatronik, bilgisayar, elektronik ve yazılım gibi güncel teknik alanlar ile anestezi, ilk yardım, iş sağlığı güvenliği ve tıbbi görüntüleme teknikleri gibi sağlık alanlarında bölümlere de eğitim veriyor. Gedik Üniversitesi’nin bünyesinde Gedik Meslek Yüksekokulu’nun yanı sıra mühendislik fakültesi, hukuk fakültesi, sağlık bilimleri fakültesi, güzel sanatlar ve mimarlık fakültesi ile spor bilimleri fakültesi bulunuyor. Sözkonusu bölümlerde eğitim sistemi tamamen uygulamalı eğitimler sağlanarak mezunların istihdamını kolaylaştırıyor.

Akkuş, eğitim stratejilerindeki farklılığı şöyle anlattı: “Gedik Üniversitesi olarak en önemli farklılığımız direkt olarak sahada çalışabilecek tecrübede mezunlarımızın olması. Eğitim sistemimiz hem teori hem pratik ile sağlanıyor. Eğitimi birçok kurumdan alabilirsiniz ama uygulama yoksa bir ayak sürekli eksik kalır. Gedik Üniversitesi olarak bu gerçeklikle hareket ediyor mezunlarımızın iş yaşamına çabucak geçmesini sağlayacak nitelikte eğitim içeriği sunuyoruz.”

Uygulamalı eğitimle tercih edilirliğini artırıyor
Üniversiteler odaklandıkları bilim alanında en iyiyi yapmaya çalışırken sanayi ile işbirliğinin getirdiği avantajlardan da yararlanırlar. Bu bağlamda Gedik Üniversitesi, ilgili sektörler ve sanayi ile ortak birçok projede yer alıyor ve buralardan elde ettiği tecrübeleri öğrencilerine kazandırıyor. Örneğin; Gedik Üniversitesi, döküm fabrikası ile ortaklaşa hazırladığı yaz staj programı ile öğrencilerine döküm alanında uygulamalı eğitimler sağlıyor. Yine şirketleri ve sektörel işbirlikleri ile kaynak teknolojileri alanında konvansiyonel teknolojiler ve robotik teknolojileri öğrencilerine kazandırıyor. Akkuş, “Bunların yanında mesleki eğitim alanında yürüttüğümüz birçok ulusal ve uluslararası projemiz bulunuyor. Son dönemde VOC-Test Merkezi ve Mükemmeliyet Merkezi gibi özel projelere öğrencilerimiz katılarak tecrübe kazanıyor. Biz içinde bulunduğumuz eğitim sistemimizin tercih edilebilirliğinde uygulamaya ve istihdama yakın olmasının en önemli parametre olduğunu düşünmekteyiz. Bu bilinçle de gerçekleştirdiğimiz eğitimlerde öğrencilerimize farklılık kazandırıyoruz. Tercih dönemindeki en büyük avantajımız budur” açıklamasını yaptı.

Gedik Üniversitesi’nin en önemli farklılığı sanayi kökenli olması ve eğitim verdiği alanlarda sektörlerle işbirliği. Özellikle eğitim sonrası iş hayatında yüksek verimlilik bekleyen öğrencilerin kendilerini tercih ettiğini ifade eden Akkuş, Üniversite olarak çok farklı ve geniş bir yelpazede eğitim yapmak yerine sanayide güçlü oldukları sektörlerle ülkenin ihtiyacı olan alanlara yoğunlaştıklarını dile getirdi: “Bu nedenle laboratuvar atölye uygulamaları ve sanayi uygulamalarına büyük önem vermekteyiz. Uygulamalı eğitim geniş bir yelpaze yerine çok iyi yapılanmış laboratuvar ve atölyelerde bizzat çalışmayı gerektirdiğinden, sadece bu şartları yerine getirebileceğimiz alanlarda eğitim verdirmeyi sürdürmek istiyoruz. Böylece niteliği yüksek mezunlarımızla sektörün ihtiyacını da karşılamış oluyoruz.”

Pandemi eğitimin niteliğini değiştirdi
Gedik Üniversitesi, 2 ve 4 yıllık diploma sonuçlu eğitimlerin yanında özellikle lisansüstü ve doktora alanlarında da eğitimler, ayrıca Sürekli Eğitim Merkezi’nde 200’den fazla sertifika programlı eğitimler veriliyor. Akkuş, Gedik Üniversitesi olarak yaşam boyu eğitime çok büyük önem verdiklerinin altını çizdi: “Türkiye genelinde akredite edilmiş eğitim merkezleri ile sertifika verme çalışmalarımızı yürütmekteyiz.”

Pandemi nedeniyle eğitim sisteminde çok büyük değişiklik yaşandığını kaydeden Akkuş, olağanüstü dönemde yürüttükleri eğitimlerin içeriklerine ilişkin şu bilgileri verdi: “Pandemi eğitimin yapılış şekli ile olduğu gibi öğrencilerimizin eğitim alma alışkanlıklarında da değişiklik yaşamasına neden oldu. Maalesef yüz yüze eğitim mümkün olmadı. Üniversitemiz bu süreçte uzaktan eğitimle öğrencisinin eğitimini en iyi şekilde sağlamaya çalıştı. Canlı video yayınlarıyla eğitimlerimizi eksiksiz yerine getirdik. Uygulamalı derslerimizi seyreltilmiş öğrenci sayısı ile laboratuvarlarda yapılmasına devam ettik. Ancak bu süreç üniversitemize pandemi sonrasındaki dijital dönüşüm yönünden büyük katkı sağlamıştır. Öğrencilerin pandemi ortamında sosyalleşmesi ve etkinliklere katılabilmesi için sanat grubu önemli katkılar sağladı. Gedik Senfoni Orkestrası’ndan konserler, Gedik Sanat, Gedik Radyo etkinlikleri ile öğrencilerimize destek sağlanmıştır. Gedik Üniversitesi ve Gedik Eğitim Vakfı üniversitemizdeki eğitim şartlarını her gün daha iyiye taşıyarak en iyi eğitimi öğrencilerine sunmak için her zaman tüm imkanları ile çalışmaya devam edecektir.”

Yeni kampüs hazırlık çalışmaları sürüyor
Gedik Üniversitesi’nin Pendik Kurtköy’de 72 dönüm arazi üzerinde yeni kampüs hazırlık çalışmaları sürüyor. 6 fakültesi 2 meslek yüksekokulu, bir yabancı diller yüksekokulu ve 20’den fazla araştırma merkezi ile yeni kampüsü içerisinde eğitim yaşantısını devam ettirmek üzere hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Akkuş, Mühendislik Fakültesi başta olmak üzere 2021 yılı Haziran ayında taşınma hazırlıklarının başlatıldığına değindi: “Öğrencilerimiz için çok önemli bir sosyal yapı ile entegre edilmiş kampüsümüzün uygulamalı eğitimler ile ön plana çıkmasını beklemekteyiz. Yeni kampüsümüzde özellikle spor bilimleri fakültemiz için hazırlanmış spor tesisleri büyük ilgi odağı olmaktadır.”