111 yıllık tarih, üniversitesine kavuştu Fenerbahçe Üniversitesi
Kuruluş süreci 10 yıla ulaşan Fenerbahçe Üniversitesi (FBÜ), 2018-19 eğitim öğretim döneminde yüzde 100 burslu 1000 öğrenciyle eğitim-öğretime başlıyor; böylelikle 111 yıllık Fenerbahçe Spor Kulübü taçlandırılıyor.
ÜNİVERSİTE
01.06.2018, 08:46 01.06.2018, 18:09
6938
Fenerbahçe Spor Kulübü (FB) 10 yıllık kuruluş sürecinden sonra 111 yıllık tarihinin zirvesinde üniversitesine kavuşuyor. Fenerbahçe Üniversitesi (FBÜ) 2018-2019 yılı için ilk öğrencilerini alarak, eğitim-öğretime başlayacak. Kurucu Rektör Prof.Dr. Ali Rıza Büyükuslu ile Fenerbahçe Üniversitesi’ni konuştuk. Kuruluş öyküsü bile bir tez konusu olan Fenerbahçe Üniversitesi’nin asıl mimarının Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Yıldırım olduğunun altını çizen Büyükuslu şöyle diyor: “2-3 ayda kurarız diye düşünürken 9. yılımızda kısmet oldu. ‘3 Temmuz Kumpası’ gibi siyasi yapılanma dosyamızın gecikmesine vesile oldu. Uzun ve zorlu bir mücadele verildi. Aziz Yıldırım, Metris Cezaevi’nde iken dahi bu projeyi gündemden düşürmedi ve 9 yıl sonra tüzel kişiliğimizi kazanarak yola çıktık.”
‘Dijital’ insan gücü
Eğitim sektöründe ‘Fenerbahçe’ markasını yaratacaklarını kaydeden Büyükuslu, heyecan yaratan kurumsal vizyonu şöyle özetliyor: “Dünyada ilk 10 veya ilk 50’ye giren üniversitelere bakınca genelde bilim-teknoloji-ürün arasındaki ilişkiyi iyi koruduklarını görürüz. Yükseköğretim endüstri için, iş dünyası için yapılmalı ve hedef ise nitelikli insan gücü yetiştirilmesi olmalıdır. Fenerbahçe Üniversitesi olarak çağın gereklerine uyuyor, dünyadaki trendleri takip ediyor ve dijital üniversite kavramıyla yola çıkıyoruz. Uygulayacağımız müfredatı da dijital insan gücü yetiştirmek vizyonuyla örtüştürüyoruz.”
Çağımızda yeni sermaye birikim modelinin; dijital devlet, dijital sermaye, dijital emek olarak şekillenişine dikkat çeken Büyükuslu, ‘yeni nesil’ olduğu ilk duyuşta fark edilen modeli şöyle temellendiriyor: “Bu modelin en önemli çıktısı büyük veridir; yani Big Data. Günümüzde cirosu en yüksek olan şirketler büyük veriyi en fazla üreten şirketlerdir. Diğer şirketler de bu bilginin peşindedir. Bunun ardından ise ‘Yapay Zeka’ geliyor. Şu anda bile gelişmiş ekonomilerde işlerin yüzde 38’ini robotlar almış durumda. Profesörlerin yerine robotlar ders anlatıyor. Bu gerçeklikle hareket ediyoruz. Akademik projeksiyonumuz; bilim, teknoloji ve dijital dönüşüm çağının ruh ve felsefesine uygun tasarlandı. Akademik dizaynı tasarladık, kongre üyeleriyle test ettik ve YÖK’te sunduk. Projeksiyon çok beğenildi. Ayrıca bunu yaparken de Fenerbahçe’nin 111 yıllık kültürünü, değerini, duruşunu temel rota belirleyerek manevi yönden faydalı bir insan gücü yetiştirmeyi yadsımadık.”
FBÜ 5 fakülte ve 18 bölümle başlıyor
Tematik bir üniversite olan FBÜ, ilk aşamada Silivri ve Ataşehir’de iki kampüsle başlıyor. Spor Bilimleri Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve İletişim Fakültesi’nde 18 bölüm ilk öğrencileriyle buluşacak. Tabi bu sadece bir başlangıç. Zira Maltepe sınırları içinde 139 dönüm arazi üzerinde Fenerbahçe Üniversitesi kampüsü kurulacak. Kampüs içinde ise Teknopark ve Teknoloji Transfer Ofisi, girişimci merkezleri, kuluçka merkezleri, data merkezi de yer alacak.
FB’nin sadece bir spor kulübü değil aynı zamanda Türkiye’nin en büyük STK ve holdinglerinden biri olduğunu aktaran Büyükuslu, bölümleri açarken bu bilgi birikimini göz önünde bulundurduklarını aktarıyor: “Her bölümümüzde üniversite-sanayi işbirliğini gözettik. Spor Bilimleri Fakültesi FB’nin 9 branşındaki altyapısından yararlanacak. Spor endüstrisinin bilimsel, kültürel ve teknolojik gelişimini desteklemek suretiyle farklılaşan, iş ve spor dünyası odaklı uygulamalı eğitim verilecek. İletişim Fakültemiz; Fenerbahçe TV, dergi ve radyomuzla sinerji yaratacak.”
‘Melez bilimler’e yöneliş var
Önümüzdeki dönem; ‘Bilgisayar ve Endüstri Mühendisliği, Yapay Zeka, Büyük Veri’ gibi alanlarda bölümler açmayı planladıklarının da altını çizen Büyükuslu, şu bilgileri veriyor: “Dünyamızda melez bilim olarak tanımladığımız çok disiplinli alanların hepsine girmek istiyoruz. Doğru olan da budur. Dünyada küreselleşme var, küresel şirketlerin, bunlarla işbirliği yapan tüm şirketlerin yeni alanlarda yeni yeteneklere ihtiyaç var. Bu yeni yetenekleri yaratacak yeni bölümler açmamız gerekiyor. Aksi halde insan gücü planlaması yapmazsak işgücü piyasalarının istemediği işgücü arzı yani işsizliğe neden olur. FBÜ’nün eğitim verdiği alanlarda bio medikal mühendislik, nanoteknoloji, malzeme bilimleri muhakkak olmalı. Sağlık Bilimleri Fakültesi, Tıp Fakültesi’ne dönüşebilir. Eğitim Fakültesi de düşünüyoruz. Ancak buradaki eğitim dönüşen dünyaya uygun içerik sunmalı. Örneğin; yapay zekaya yazılımı yapacak eğitmenler, kodlama eğitimi verecek, siber güvenlik eğitimi verecek eğitmenler yetişmeli.”
“Diploma işe girme kabiliyeti sağlamalı”
Ali Rıza Büyükuslu’nun ‘iyi üniversite’ tanımına özel bir yaklaşımı var; “Diploma işe girme kabiliyeti sağlamalı” diyor ve açıyor: “Ama bu iş sadece Türkiye’nin içinde olmamalı, diploma Kanada’da, Berlin’de, Singapur’da kapıları açmalı. Dolayısıyla bunun yolu da dünya üniversitesi olmaktan geçiyor. Uluslararası işbirlikleri, ortak diploma, çift diploma, 2+2, öğrenci değişimi, öğretim üyesi değişimi ile yükseköğretimde hareketlilik sağlanarak kültür-bilgi birikiminin ve global bakış açısının kazandırılması…”
Bilimsel duruş temelli akademik kadro
Akademik kadroya ciddi emek verdiklerini belirten Büyükuslu, bu noktada öne çıkardıkları ilkeyi şöyle anlatıyor: “Fenerbahçeli olması şart değildi. Tek şartımız vardı; iyi bir bilim insanı olması. Bilimsel duruşu olması. Bunun için pratik ve teoriyi (iş dünyası bağlantılı) birleştirmiş isimlere yoğunlaştık. İyi bir hocanın endüstride karşılığı olmalı. Bulunduğu kuruma değer katan isimlere önem verdik. Çünkü öğrenciye sadece ders anlatmazsınız deneyimlerinizi de paylaşırsınız. Benim kişisel kariyerimde beni ön plana çıkaran konu bedelini ödediğim tecrübelerimdir. Ben bunların bedellerini ödedim. Şimdi bu tecrübeleri geri veriyorum. Bu profil üzerine ilerledik. Çünkü biliyoruz ki; işimizi iyi yaparsak mezunlarımız işsiz kalmayacak.”
Sadece aydın değil aynı zamanda entelektüel bir birey yetiştirmenin önemli olduğunu aktaran Büyükuslu, örneğin; seçmeli olarak piyano dersi alan öğrencinin dersi kredilendirebileceği altyapı imkanını sunacaklarını da ekliyor.
“FBÜ, 100 yıllık tüzüğün gereğidir”
FBÜ’de ilk yıl 1000 öğrenci alınacak ve öğrencilerin tamamı burslu olacak. Ticari bir yapı olmadıklarının altını çizen Büyükuslu şu etkileyici tasviri çizmekten gurur duyuyor: “Patron üniversitesi değiliz. Biz Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği’nin kurduğu Spor Eğitim Kültür Vakfı’nın üniversiteyiz. 100 yıl önce Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği’ni kuranlar, Tüzük’te eğitime odaklanmış. ‘Kulübün Amacı ve Faaliyetleri’ başlıklı bölümde şöyle bir ibare var: ‘Kulüp ulusal eğitimimize katkıda bulunmak amacıyla kurduğu veya kuracağı vakıflar, işletmeler veya şirketler vasıtasıyla çağdaş bilim ve eğitim esaslarına dayalı yükseköğretim, üniversite, lise, ortaöğretim ve okul öncesi eğitim ve öğretim kurumlarını kurar ve kurulmasına öncülük eder, yardımcı olur.’ Çok önemli bir tespittir bu zira biz 100 yıl önce verilen bir sözü yerine getiriyoruz.’ İngiltere merkezli The Guardian Gazetesi’nde FBÜ’yü haber yaptı. Çünkü dünyada bir spor kulübünün kurduğu ilk üniversite olduğu kamuoyuna duyuruldu. Kamu yararı faydası güden bir kurumuz. Devlet üniversitesi algısı yaratacağız. Bunu da; eğitimin kalitesiyle ilgili sorumlu olarak yapacağız.”
Fener Bahçe ile gurur duyuyorum.