Türkiye’nin Lokomotif Sektörlerinden Plastik Sektörünün 2023 Yılı Performansı
Finansman darboğazının hala devam ettiğine değinen PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “Küresel rekabette konumumuzu korumak istiyorsak sürekli yeni yatırımlarla sanayi altyapımızı geliştirmeliyiz. Aksi halde yarışta geri düşmemiz işten dahi değil. Üstelik önümüzdeki süreçte dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımları için daha fazla sermaye ihtiyacı doğacağını da göz ardı etmemek gerekiyor. Bu kapsamda ilgili kamu otoritelerinden imalat sanayinin finansmana erişimini kolaylaştıracak adımlar atmasını bekliyoruz” dedi.
Türkiye plastik sektöründe faaliyet gösteren firmaları tek bir çatı altında toplamak amacıyla 1969 yılında kurulan Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), plastik endüstrisinde; plastik hammadde, plastik mamul ve plastik işleme makinaları alt gruplarıyla 320 bin kişiye istihdam sağlayan bir sektör olarak yaklaşık 44 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip, yaklaşık 500 üyesiyle plastik sektörünün en etkin sivil toplum örgütlerinden... Türkiye üretim kapasitesiyle Avrupa’da, Almanya’dan sonra en büyük 2. üretici konumunda dünyada ise 6. sırada. Bir başka ifade ile Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden…
PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün ile plastik sektörünün 2023 yılı performansını değerlendirdik. Plastik sektörünün yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen yılı büyümeyle tamamlayacağını belirten Gülsün, “Şubat ayında gerçekleşen ve çok sayıda ilimizi etkileyen depremler, sonrasında yaşanan seçim süreci, 2022 yılının son çeyreğinde etkilerini artırmış olan ve 2023 yılında da devam eden ihracat pazarlarımızdaki talep daralması ve finansmana erişimde yaşanan zorlukların da etkisiyle gerek ülkemiz gerek sektörümüz açısından oldukça zor bir yılı geride bırakıyoruz. 2023’ün ilk üç çeyreğinde %2.5 oranında büyüyen sektörün, son çeyrekteki performans artışı ve bir önceki yılın son çeyreğinden gelen baz etkisi sayesinde yılı %5-6 bandında bir büyümeyle tamamlayacağını öngörüyoruz” dedi.
Son dönemde yaşanan bölgesel çatışmaların küresel ticareti olumsuz etkilediğinin altını çizen Gülsün, “Öte yandan, ülkemizin dış ilişkilerde kendini doğru konumlandırmış olması sayesinde tüm bu çatışma ortamından ülke ticaretimizin olumsuz etkilenmediğini hatta geleneksel ihracat pazarlarımızda yaşanan talep daralmasına bağlı ihracat kayıplarımızın bu yolla telafi edildiğini söyleyebiliriz. 2022 yılında 4.5 milyon ton olan doğrudan plastik ihracatımızın 2023 yılında 4.6 milyon tona yükselmesini bekliyoruz. Yılın ilk üç çeyreğinde miktar bazında %1.9 gerileyen ihracatımızın son çeyrekte kayıplarını telafi ederek yılsonunu artışla tamamlıyor olması sevindirici. Öte yandan bu dönemde ihracatımızın değer bazında ciddi oranda gerilediğini gözlemliyoruz. Yılsonu tahminimiz ihracatımızın değer bazında %7.3 dolayında gerileceği yönünde. Değer bazında yaşanan bu gerilemenin başlıca sebebinin ise küresel piyasalarda plastik hammadde fiyatlarında yaşanan düşüş olduğunu söyleyebiliriz.
Plastik sektöründe yaşanan seyrin tüm kimya sanayinde de yaşandığını ve kayıpların son çeyrekte telafi edildiğini gözlemliyoruz. Tüm bu gelişmeler neticesinde kimya sektörümüzün, otomotiv sektörünün ardından ikinci konumunu koruduğunu ve yılsonu itibariyle 30 milyar doların üzerinde ihracat yapacağını söyleyebiliriz. Tabii gerek kimya sektörümüzün gerek plastik sektörümüzün diğer imalat sanayi sektörlerine ara mamul sağlıyor olması sebebiyle net hesaplanamayan dolaylı ihracatları da söz konusu. Hesaplamalarımıza göre dolaylı ihracatı da dahil ettiğimizde plastik sektörünün 2023 yılı ihracatı 15.6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşecek” diye konuştu.
Finansman darboğazının hala devam ettiğine değinen Başkan Gülsün, “İşletmelerin artan sermaye ihtiyacını karşılayabilmeleri adına düşük maliyetli ve uzun vadeli finansmana erişimi kritik önem taşıyor. Ne yazık ki içerisinden geçtiğimiz süreçte finans kuruluşlarının vadeleri kıstığını ve finansmana erişimin her geçen gün daha da zorlaştığını görüyoruz. Küresel rekabette konumumuzu korumak istiyorsak sürekli yeni yatırımlarla sanayi altyapımızı geliştirmeliyiz. Aksi halde yarışta geri düşmemiz işten dahi değil. Üstelik önümüzdeki süreçte dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımları için daha fazla sermaye ihtiyacı doğacağını da göz ardı etmemek gerekiyor. Bu kapsamda ilgili kamu otoritelerinden imalat sanayinin finansmana erişimini kolaylaştıracak adımlar atmasını bekliyoruz” dedi.
PAGDER’in değerli Başkanı Selçuk Gülsün’ün sektöre ilişkin değerlendirmeleri özetle bunlardı…