TRANSFORMASYONU ANLAMAK
Zorluklara ve tehditlere rağmen sürdürülebilir kalkınmanın ekosistemini geliştirip güçlendirirsek krizleri fırsata çevirebiliriz. Dijital ve yeşil dönüşümün belirleyici olduğu bu süreçte Türkiye’nin ‘Tedarik Zinciri Yönetim Merkezi’ olma potansiyeli de sinerjimizi artıracaktır. Yaşam biçimimizi, iş ve insan ilişkilerini değiştiren bu transformasyonu iyi anlamalı ve kavramalıyız ki; hesaplarımızı, stratejilerimizi, planlarımızı ve uygulamalarımızı doğru yapabilelim.
Kapalı mekanlardaki maske kullanma zorunluluğu kaldırıldı; sadece toplu taşıma araçlarıyla sağlık kuruluşlarında vaka sayısı 1000’in altına düşene kadar maske kullanılacak. Pandemi’yi henüz tamamen hayatımızdan çıkarabilmiş değiliz. Vaka ve ölümler azalsa da özellikle kronik hastalarda ve direnci zayıf yaşlılarda risk hala devam ediyor. Pandemi’nin tüm Dünya’da kontrol altına alındığı ve herkesin güvende olduğu ana dek Koronavirüs’le mücadeledeki ‘Maske-Mesafe-Temizlik-Havalandırma’ tedbirlerine aksatmadan özenle uymalıyız. Özlemle beklediğimiz Pandemi’siz günlere az kaldı. HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ.
Rekabetçi yerli üretim için KOBİ’lere ve girişimcilere iletişim platformu olan dergimiz KobiEfor’un 23. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlediği ‘Sektörden Sektöre Çözümler ve Fırsatlar’ konulu toplantısı, Gebze Güzeller OSB, Kocaeli Sanayi Odası ve Gebze Ticaret Odası işbirliğinde, Paynet, Trend Micro ve Hedef Filo’nun sponsorluğunda, Gebze Güzeller OSB’de gerçekleştirildi. Yoğun ilgi gören toplantıya ayrıca; Kocaeli Valiliği, Gebze Kaymakamlığı, Kocaeli Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA), TOSB, Gebze Plastikçiler OSB, Marmara Grubu Vakfı, KOSGEB, Türk Eximbank ve KGF de destek verdi. Tüm değerli; konuşmacılarımıza, kurum ve kuruluşlarımıza, katılımcılarımıza; kamu-özel sektör işbirliğine ve güçbirliğine verdikleri katkı için çok teşekkür ediyorum.
Toplantıyı, Dergimiz’de Kapak konusu olarak işledik. Peş peşe gelen Pandemi, iklim değişikliği, Rusya-Ukrayna savaşı ve ekonomi şoklarıyla sarsılan çok zorlu bir süreci yaşıyoruz. Bu yetmezmiş gibi isteyelim veya istemeyelim herşeyi güncelleyen ve yenileyen bir değişim ve dönüşümden geçmek zorundayız. Çünkü oyunun paradigmaları değişiyor, yeni standart ve kurallarla karşı karşıyayız.
Dijitalleşme, ileri teknoloji, Paris Anlaşması, Avrupa Yeşil Mutabakatı, tedarik zincirlerinin kırılması, emtia, gıda ve enerji arz güvenliği, yoksulluk ve açlık, göçler, yüksek enflasyon, finansal dengesizlik, sıkılaşan finansa erişim zorluğu, siber saldırılar, öngörülemez, belirsiz, istikrarsız ve güvensiz piyasa ve ekonomi; bu dönemin önemli konu başlıkları. Her biri ayrı özellikte ve koşullarda; dikkate almadan ve etkilenmeden yaşamak artık mümkün değil. Zorluklara ve tehditlere rağmen sürdürülebilir kalkınmanın ekosistemini geliştirip güçlendirirsek krizleri fırsata çevirebiliriz. Dijital ve yeşil dönüşümün belirleyici olduğu bu süreçte Türkiye’nin ‘Tedarik Zinciri Yönetim Merkezi’ olma potansiyeli de sinerjimizi artıracaktır.
Yaşam biçimimizi, iş ve insan ilişkilerini değiştiren bu transformasyonu iyi anlamalı ve kavramalıyız ki; hesaplarımızı, stratejilerimizi, planlarımızı ve uygulamalarımızı doğru yapabilelim. Bu konuda kamu, sivil toplum, akademi dünyası ve medyaya büyük sorumluluklar düşüyor. Farkındalık ve bilincin oluşmasını sağlayacak her türlü çaba ve etkinlik çok değerli. Yavaş yavaş da olsa bir duyarlılık oluştuğunu gözlemliyorum; hızlanmalıyız. Kamu elindeki imkanlar ölçüsünde çeşitli destek ve teşviklerle bu sürece katkı sağlıyor. Etkin ve verimli kullanmalıyız. Özel sektörümüz de geliştirdikleri yenilikçi ürün ve hizmetlerle yardımcı oluyorlar, değerlendirmeliyiz.
Toplantıda da yaptığım konuşmadaki bir bölümü değerler ve vizyon perspektifinden özellikle vurgulamak istiyorum: “Ülkemiz, Dünya’da yoksulluğun ortadan kaldırılması, gezegenin korunması ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşaması için bir yol haritası sunan, sürdürülebilir kalkınma amaçlarına duyarlı ve katkı veriyor. Döngüsel ekonomide yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla yüksek katmadeğerli büyüyeceğiz.
Ramazan Bayramınızı kutlar; sağlık, huzur, barış, başarı, mutluluk, bereket ve esenlikler dilerim.