TOSYÖV’ün KOBİ dünyasında; dünü, bugünü ve yarını...
Değerli Okurlarımız 29 Mayıs’ta Ankara Sanayi Odası Salonu’nda gerçekleştirilen Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Genel Kurulu’na katıldım. Mütevelli Heyet Üyeliği, 3 yıl Başkan Yardımcılığı, 8 yıl Başkanlık ve 2 yıl da Denetim Kurulu Üyeliği yapan bir kişi olarak bu kuruluşta yer almaktan mutluluk ve onur duyduğumu özellikle belirtmek isterim.İzninizle önce TOSYÖV’ün kuruluş sürecini, yani dünü sizlerle paylaşarak daha sonra bugüne ve yarına ilişkin görüşlerimi, düşüncelerimi sizlere aktarmak istiyorum. 1980’li yılların başları Avrupa Birliği’nde KOBİ rüzgarının esmeye başladığı yıllardı. O dönemde Avrupa Birliği ülkeleri ekonomilerinin gelişmesinde, sosyal yaşamlarında ve toplumsal barışın ve refahın, politikada istikrarın sağlanmasında güçlü ve sağlıklı bir yapıya kavuşturulmuş KOBİ’lerce gerçekleştirileceğine olan inançlarını 1983’ü KOBİ yılı ilan ederek gösterdiler.
Girişimciliğin ilk aşamasından KOBİ’lerin her anlamda gelişebilmesine yönelik güçlendirme çabalarını, çeşitlendirilmiş teşvik ve destek sistemleriyle donattılar. Bu yeni yaklaşım sadece AB ülkelerinde değil dünyanın birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde önceliği KOBİ’ler almaya başladı.
Ülkemizde o yıllarda rahmetli Özal tarafından ülkemiz siyasetinde ve ekonomisinde sıkça dile getirdiği “orta direk” söyleminin ekonomik alanda güçlenerek orta sınıfa dönüşerek yaygınlaşmasına inanan siyasette, bürokraside ve iş dünyasında başarılı olmuş 22 insan biraraya gelerek 1989 Kasım ayında TOSYÖV’ü kurdular. İnanmış bu kişiler, ülkemizde girişimcilik kültürünün oluşması, yaygınlaşması ve KOBİ’lerin sağlıklı ve sürdürebilir bir yapıya kavuşması için yola koyuldular. 1990 yılının ilk aylarında KÜSGET ve SEGEM’in birleştirilmesiyle oluşturulmak istenen KOSGEB Yasası’nın çıkarılması için TOSYÖV yönetimi yoğun çaba gösterdiler ve KOSGEB Genel Kurulu’nda ilk sivil toplum kuruluşu olarak yer edindiler.
TOSYÖV ülkemizde KOBİ tanımının bilinirliği ile girişimcilik kültürünün gelişmesi ve yaygınlaşması alanında yaptığı çalışmalar KOSGEB’in kuruluşuyla da daha hızlı ivme kazanmış oldu. Bir başka ifade ile KOBİ kavramını Türk ekonomi literatürüne kazandıran girişimciliğin ne olduğunu tanıtan bir misyonu üstlenen ilk sivil toplum kuruluşu oldu. Ülkemizde Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) kurulmasında öncülük görevini üstlenmesi ve kurucu ortak olarak yeralması bu bağlamda önemli bir işlevi gerçekleştirmiştir. TOSYÖV, örgütlenme alanında da illerimizde “Destekleme Derneği” modelini uygulayarak ülkemizde bir ilki getirmiş oldu.
Belirlediği vizyon üstlendiği ‘misyon’un yanısıra “Mikro işletme büyüyüp küçük işletme, küçük büyümeli orta ölçekli olmalı, orta da büyümeli büyük işletme olmalı” anlayışını şiar edinerek tüm çabasını bu yaklaşımı yaşama geçirmek için girişimcilerin, KOBİ’lerin yanında yer aldı ve onlara yol gösterdi. Bu bağlam da bir dizi projeler geliştirerek uygulamaya koydu. Örneğin; ülkemizde TOBB, KOSGEB ile birlikte ilk kez 7-9 Aralık 1999 yılında düzenlenen ve geleneksel hale gelen KOBİ Zirve’sinin bu yıl 10.’su gerçekleştirildi. Özellikle eğitimin, bilgi ve teknolojinin, rekabetin olduğu her alanda önemli birer argüman olduğu dünyada, TOSYÖV, KOBİ’lerimiz ve girişimcilerimizi eğitmek, bilgilendirmek ve yönlendirmek üzere her yıl ülkemizin her köşesinde gerçekleştirdiği yetmişe yakın seminer, konferans, sempozyum panel ve proje etkinlikleri ile bir gönüllü kuruluş olarak organizasyon becerisini ve alanındaki benzersizliğini kanıtlamıştır. Bugün, Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı, TOBB, KOSGEB, TÜBİTAK, TPE, Rekabet Kurulu gibi kuruluşlarla üniversitelerimizin ve KALDER, KAGİDER, TTGV gibi kuruluşların, İTO, İSO, ASO ve ATO gibi odalarımızın yeraldığı Tüzel mütevelli heyet yapısıyla Türkiye’nin her bölgesinde yapılan işbirlikleriyle uygulamaya konulan projelerle, girişimci gençlerimizin yetişmesinde, istihdamın arttırılması bağlamında yeni işyerlerinin açılması, mevcutların işlerini her alanda geliştirerek büyütmeleri için yol göstermeye devam etmekte olması ayrı bir kıvanç kaynağını oluşturuyor.
TOSYÖV’ün yarınına gelince; 2023 hedeflerinin tutturulabilmesi, cari açığın azaltılması, ülkemizin orta gelir tuzağından özellikle KOBİ’lerimizin kurtulabilmeleri konusunda Ar-Ge, inovasyon odaklı üretim ve katmadeğerli ihracat alanlarında TOSYÖV’ün yurtiçi ve yurtdışı bileşenleriyle projeler üretmeleri gerektiğini anımsatmakta yarar görüyorum.
Bu bilinçte olan değerli arkadaşım Yalçın Sönmez ve yönetime seçilen arkadaşlarımın devir aldıkları bayrağı daha yükseklere taşıyacaklarına olan inancım ile kendilerine başarılar dilerim..