banner565

banner622

banner472

banner458

banner457

banner626

01.02.2020, 08:00 10065

Sorunlara Çözüm Önerileri ve Beklentiler

Değerli okurlar son 6 ayda  ülkemizin çeşitli illerinde TOSYÖV’ün ve TBD’nin KOBİ’lere yönelik düzenlediği bilgilendirme amaçlı  toplantıların bir bölümüne (8 ilimizde düzenlenen  toplantılara) katılarak çok sayıda işletme sahipleri, yöneticileri ile illerimizin Sanayi ve Ticaret Odaları başkan ve yöneticileriyle birebir görüşme olanağını buldum. Bir başka ifade ile sahadaki görüşmelerimden toplantılarda dile getirilen sorunları, çözümleri ve beklentileri ile bu yılın Ocak ayında Konya Sanayi Odası’nda katıldığım toplantıdan notlarımı sizlere aktarmak istiyorum.
-İnsanlarımız seçim yorgunu.
-İş dünyasını oluşturanlar, 2023’e kadar seçimin gündeme getirilmeden ülkemizi yönetenlerin gündemlerinde ekonomi ilk sırada olmalı diyor.
-İş dünyası ve toplum daha fazla refah, daha fazla adalet ve öngörülebilir bir gelecek istiyor.
-Yatırım iklimi oluşturulmalı.
-Avrupa Birliği ülkelerinde faizler sıfır hatta bazı ülkelerde eksi iken bizdeki faiz oranları aşağılara çekme çabasına rağmen bu ülkelere göre faizlerin hala yüksek olması.
-Enerji, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarının yüksekliği üretim maliyetlerimizi olumsuz yönde etkiliyor.
-Enflasyon ve faizler tek haneli rakamlarda olmalı.
-2020 yılı büyüme hedefinin yüzde 5 olarak belirlenmesini olumlu karşılamakla birlikte büyümenin tüketimden ya da kamu yatırımlarından değil, “Katmadeğerli Üretime Dayalı Büyüme” ve “İhracat”, “Teknoloji”, “Dijitalleşme” ve yüksek verimlilik anlayışında olmalı.
-KOBİ’lerin finansmana erişimi için modeller ve araçlar arttırılmalı.
-Yapısal ve ekonomik reformlar hayata geçirilmeli ve kural temelli bir ekonomik sistem güçlendirilmeli.
Sonuç olarak hükümetin ekonomiye yönelik aldığı kararları iş insanlarımız olumlu karşılamakla birlikte beklentilerinden ve umutlarından derleyebildiklerim de özetle bunlar...
Konya toplantısından aktaracaklarıma gelirsek; Hz. Mevlana’nın  “Gel ne olursan ol gene gel” deyişiyle Konya, her dinden, her ırktan insana kucağını açmış.
Bu bağlamda Konya bir dünya kenti… Coğrafi açıdan Türkiye’nin en büyük ili. En fazla belediye ve belde de burada. Kent merkezinin nüfusu bir milyon 300 bin civarında. Üçü devlet olmak üzere 5 üniversitede yaklaşık 128.400 öğrenci,  4 bin öğretim üyesi bulunmakta. Bir başka ifade ile üniversite şehri olarak tanımlanan şehirlerimizden. Son verilere göre kentte yaklaşık 30 binin üzerinde KOBİ var.
Uzun yıllardır tanıdığım değerli dostlarım, Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü ile Sanayi Odası başkanlığını bırakarak 4 yıl TSE’de başarıyla başkanlık görevini üstlendikten sonra  tekrar yaşadığı kente dönen Meclis Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, şehrin dünya ölçeğinde yüksek teknolojiye dayalı üretimin yapıldığı uluslararası rekabette güçlü bir üretim üssü  olması için sürekli proje geliştiren Konya sevdalılarından.
Memiş Bey, Konya sanayisine ilişkin güncel bilgileri paylaştı: “Bugün, 3’ü kent merkezinde olmak üzere il genelinde konuşlanan 9 OSB’de üretim yapılıyor. Konya OSB’de 40 farklı sektörde 613 fabrikada üretim yapılıyor ve buralarda 42 bin kişi istihdam ediliyor. İhracatımız 2 milyar dolar. Aselsan yatırımının da bulunduğu 1 milyon 581 bin metrekarelik alan sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla Teknoloji Endüstri Bölgesi ilan edildi. Burada da yüksek teknoloji üreten yatırımlar hayata geçecek. Ankara Yolu bağlantımızı sağlayan, bir tarafında 23 milyon metrekare büyüklük ile Türkiye’mizin üçüncü büyük Organize Sanayi Bölgesi, nitelikli üretim alanı, bunun karşısında yeni hayata geçireceğimiz, Konya Teknoloji Endüstri Bölgemiz. Model Fabrika, Sanayi Odamız ve Konya OSB’mizin ortak projesi olarak bu yıl hayata geçiyor.” KOBİ’lerin başkenti Konya sanayisi ve ekonomisindeki gelişmelerden mutlu oldum.
Ocak ayındaki yeni yılda beklentiler başlıklı yazımda ifade ettiğim, “Hükümetimizin ekonomiye yönelik olumlu adımlarını önemli buluyor; yapısal ve ekonomik reformların hayata geçirilmesi ile kural temelli bir ekonomik sistem güçlendirilmeli. Hukukun üstünlüğü, katılımcı demokrasi, fikir ve ifade özgürlüğü ve çağdaş eğitim, kurumların bağımsızlığı ve özerkliği ile liyakati esas alan çalışmaların başlatılacağı umudunu taşıyorum” ifademi tekrarlamak istiyorum.

Yorumlar (0)