01.11.2013, 20:56
4045
Sihirli Dokunuşlarla İletişimin Gücü
İletişim insanlık tarihi boyunca yerinde sayarcasına çok yavaş ilerledi ve son yüzyıl inanılmaz ivme kazandı. Özellikle geçmiş 30 yıl boyunca insan hayatında devrim niteliğinde sanki biri sihir yapmış gibi çok hızlı bir şekilde iletişim araçları gelişti, değişti ve hayatımızda yerlerini aldılar.
Çok uzaklara gitmeden yakın tarihimize göz atarak, bizim yaşantımızda iletişimin nasıl rol oynadığını bir film seyrediyorcasına sizlerle paylaşmak istiyorum. 1980’li yıllarda haberleşmek için mektup kullanılıyordu. Özellikle sevgililer birbirine yazdıkları aşk mektuplarını sabırsızlıkla beklerlerdi. Daha sonra telefon hayatımıza girdi. İlk başlarda görüşmek için PTT’den telefon sırası yazdırır ve sıranın kendimize gelmesi için telefonun başında beklerdik. Daha sonra telefon santralleri gelişti ve otomatik çevirme çıktı. Artık istediğimiz kişiyi istediğimiz zaman arama lüksüne sahip olmuş fakat iki kişi buluşacakları zaman her şey yolunda gitmiş ise problem olmazdı, fakat herhangi bir aksi durum olduğunda kişiler birbirlerine ulaşamazlar, belirlenen saat ve yerde biri diğerini bekler dururdu.
Daha sonra çağrı cihazları çıktı. Şimdiki SMS göndermeye benzer şekilde birbirimize çağrı gönderir olduk. Çok kısa bir süre sonra cep telefonu çıktı ve her şey değişti. Cep telefonu ile mobil hayata girdik ve istediğimiz kişiye, istediğimiz anda ve istediğimiz mekanda ulaşır olduk. İletişimdeki devrim niteliğindeki ilk kırılmayı cep telefonları ile yaşadık.
Arkasından internetin hayatımıza girmesi ile iletişimdeki ikinci kırılma noktasını geldik. Elekronik posta ile bilgisayardan bilgisayara haberleşmeye başladık. Google gibi arama motorları sayesinde tüm dünyadaki bilgiye çok hızlı ulaşmaya başladık. Web siteleri ile firmalar ve kişiler kendileri için tanıtım sayfaları hazırlamaya başladılar. Elektronik ticaret gelişti. Alışverişlerimizi ve bankacılık işlemlerimizi internet üzerinden yapar olduk. Elektronik ticarette alışveriş için çeşitli iş modelleri gelişti. Son dakika kampanyaları ile ucuza ürün almayı ve tüketici olmanın keyfini yaşadık. Eleman seçme ve yerleştirme işlemlerini yenibiris.com gibi siteler yardımı ile internet üzerinden yapmaya başladık. Gazeteler elektronik ortama taşınmaya başlandı. Yeni bir haberi öğrenmek için gazetenin basılmasını beklemeden anında bilgi sahibi olduk. Youtube gibi siteler ile iletişime görsellik katarak videoları ve resimleri paylaşmaya başladık.
Akıllı cep telefonları ile cep telefonlarından internete girmeye başladık. Böylece iletişimde diğer kırılma noktasını akıllı cep telefonları ile yaşadık. Mobil olarak ve istediğimiz anda herşeye ulaşmaya ve iletişimde teknoloji kullanmaya başladık. Cep telefonu ile fotoğraf veya video çekip, anında istediğimiz kişilere gönderir olduk.
Lokasyon bazlı uygulamalar ile birbirimizin bulunduğu yerler hakkında bilgi sahibi olmaya başladık. Foursquare ile check-in yaparak gittimiz mekanda olduğumuzu arkadaşlarımızı haberdar eder olduk. Civarımızdaki kiralık veya satılık evlere mobil cihazımızdaki harita üzerinden ulaşmaya başladık.
İlk başlangıçta eski arkadaşlarımızı bulmak ve iletişime geçmek için Facebook hayatımıza girdi. Facebook ile ilk defa sosyal medya kavramı ile tanışmış olduk. Arkasından twitter geldi. Anlık twit atmaya başladık. İletişimimize daha da güç katmış olduk. Özellikle Türk halkı olarak sosyal medyayı çok sevdik ve yeni nesil olarak sanal bir dünyada yaşamaya başladık. Tüm duygularımızı sanal ortamda ifade etmeye ve günlük hayatta kullandığımız dilden başka bir dil kullanmaya başladık. Örneğin “Merhaba” yerine “mrb” gibi kısaltmalardan oluşan bir dil ortaya çıkardık. Facebook ile beğen ve paylaş gibi kavramlar ile tanıştık. İletişim araçları ve iletişim şekilleri son hızla gelişiyor. Kuşaklar arasında iletişimin kendisi ve araçları kavramsal farklılıklar getiriyor. İletişimin sihirli dokunuşu ile yeni kavramları takip etmeli ve hayatımızın bir parçası haline getirmek için mümkün olduğunca kullanmaya çalışmalıyız.
Çok uzaklara gitmeden yakın tarihimize göz atarak, bizim yaşantımızda iletişimin nasıl rol oynadığını bir film seyrediyorcasına sizlerle paylaşmak istiyorum. 1980’li yıllarda haberleşmek için mektup kullanılıyordu. Özellikle sevgililer birbirine yazdıkları aşk mektuplarını sabırsızlıkla beklerlerdi. Daha sonra telefon hayatımıza girdi. İlk başlarda görüşmek için PTT’den telefon sırası yazdırır ve sıranın kendimize gelmesi için telefonun başında beklerdik. Daha sonra telefon santralleri gelişti ve otomatik çevirme çıktı. Artık istediğimiz kişiyi istediğimiz zaman arama lüksüne sahip olmuş fakat iki kişi buluşacakları zaman her şey yolunda gitmiş ise problem olmazdı, fakat herhangi bir aksi durum olduğunda kişiler birbirlerine ulaşamazlar, belirlenen saat ve yerde biri diğerini bekler dururdu.
Daha sonra çağrı cihazları çıktı. Şimdiki SMS göndermeye benzer şekilde birbirimize çağrı gönderir olduk. Çok kısa bir süre sonra cep telefonu çıktı ve her şey değişti. Cep telefonu ile mobil hayata girdik ve istediğimiz kişiye, istediğimiz anda ve istediğimiz mekanda ulaşır olduk. İletişimdeki devrim niteliğindeki ilk kırılmayı cep telefonları ile yaşadık.
Arkasından internetin hayatımıza girmesi ile iletişimdeki ikinci kırılma noktasını geldik. Elekronik posta ile bilgisayardan bilgisayara haberleşmeye başladık. Google gibi arama motorları sayesinde tüm dünyadaki bilgiye çok hızlı ulaşmaya başladık. Web siteleri ile firmalar ve kişiler kendileri için tanıtım sayfaları hazırlamaya başladılar. Elektronik ticaret gelişti. Alışverişlerimizi ve bankacılık işlemlerimizi internet üzerinden yapar olduk. Elektronik ticarette alışveriş için çeşitli iş modelleri gelişti. Son dakika kampanyaları ile ucuza ürün almayı ve tüketici olmanın keyfini yaşadık. Eleman seçme ve yerleştirme işlemlerini yenibiris.com gibi siteler yardımı ile internet üzerinden yapmaya başladık. Gazeteler elektronik ortama taşınmaya başlandı. Yeni bir haberi öğrenmek için gazetenin basılmasını beklemeden anında bilgi sahibi olduk. Youtube gibi siteler ile iletişime görsellik katarak videoları ve resimleri paylaşmaya başladık.
Akıllı cep telefonları ile cep telefonlarından internete girmeye başladık. Böylece iletişimde diğer kırılma noktasını akıllı cep telefonları ile yaşadık. Mobil olarak ve istediğimiz anda herşeye ulaşmaya ve iletişimde teknoloji kullanmaya başladık. Cep telefonu ile fotoğraf veya video çekip, anında istediğimiz kişilere gönderir olduk.
Lokasyon bazlı uygulamalar ile birbirimizin bulunduğu yerler hakkında bilgi sahibi olmaya başladık. Foursquare ile check-in yaparak gittimiz mekanda olduğumuzu arkadaşlarımızı haberdar eder olduk. Civarımızdaki kiralık veya satılık evlere mobil cihazımızdaki harita üzerinden ulaşmaya başladık.
İlk başlangıçta eski arkadaşlarımızı bulmak ve iletişime geçmek için Facebook hayatımıza girdi. Facebook ile ilk defa sosyal medya kavramı ile tanışmış olduk. Arkasından twitter geldi. Anlık twit atmaya başladık. İletişimimize daha da güç katmış olduk. Özellikle Türk halkı olarak sosyal medyayı çok sevdik ve yeni nesil olarak sanal bir dünyada yaşamaya başladık. Tüm duygularımızı sanal ortamda ifade etmeye ve günlük hayatta kullandığımız dilden başka bir dil kullanmaya başladık. Örneğin “Merhaba” yerine “mrb” gibi kısaltmalardan oluşan bir dil ortaya çıkardık. Facebook ile beğen ve paylaş gibi kavramlar ile tanıştık. İletişim araçları ve iletişim şekilleri son hızla gelişiyor. Kuşaklar arasında iletişimin kendisi ve araçları kavramsal farklılıklar getiriyor. İletişimin sihirli dokunuşu ile yeni kavramları takip etmeli ve hayatımızın bir parçası haline getirmek için mümkün olduğunca kullanmaya çalışmalıyız.