Sayın Patronlar! Sakın Kurumsallaşmaya Çalışmayın!
Giderek artan küresel rekabet ortamı da dikkate alındığında şirket ve KOBİ’lerimizin günümüzdeki en önemli sorunu karlı olarak hayatta kalmaktır. Sürdürülebilirlik olarak ifade edilen bu hayatta kalma sürecini başarılı olarak tamamlamak isteyen aile şirketleri patronlarının birçoğunun kurumsallaşma arayışı içinde olduğunu biliyoruz. Bu patronlarımızın kendilerinin sıraladığım durumların en az birkaçında olduklarını düşünüyorlarsa kurumsallaşmayı akıllarından bile geçirmemelerini öneririm.
Anadolu’da aile şirketi formatında kurulmuş ve farklı ticari ortamlarda senelerce başarı ile hayatta kalmış binlerce şirket ve KOBİ’miz mevcuttur. Giderek artan küresel rekabet ortamı da dikkate alındığında bu şirket ve KOBİ’lerimizin günümüzdeki en önemli sorunu karlı olarak hayatta kalmaktır. Sürdürülebilirlik olarak ifade edilen bu hayatta kalma sürecini başarılı olarak tamamlamak isteyen aile şirketleri patronlarının birçoğunun kurumsallaşma arayışı içinde olduğunu biliyoruz. Bu patronlarımızın kendilerinin aşağıda sıraladığım durumların en az birkaçında olduklarını düşünüyorlar ise kurumsallaşmayı akıllarından bile geçirmemelerini öneririm.
Şirket kasası ile kendinizin veya ailenizin bütçesini birbirinden ayırmaya niyetiniz yoksa,
Şirketinizin yönetim kurulu ile icra kurulunu sağlıklı bir şekilde ayırmaya isteğiniz ve cesaretiniz yoksa,
Yönetim kurulunuza profesyonel yönetim kurulu üyesi katmak yerine strateji toplantılarınızı aile üyeleriniz ile sürdürmeyi tercih ediyorsanız,
Şirketinizi geniş bir perspektiften yönetmek yerine, gece yarılarına kadar çalışarak hayatta tutmaya çalışıyorsanız, kısaca çalışmak ile yönetmek arasındaki farkı bilmiyorsanız,
Profesyonel bir genel müdür ile çalışmak yerine, şirketinizin operasyonel faaliyetlerini kardeşinize, evladınıza veya yeğeninize aktarmayı daha güvende buluyorsanız,
Profesyonel bir genel müdürü sağlıklı bir şekilde yönetme konusunda ihtiyacınız olan bilgi setini kazanmak üzere kendinizi geliştirmeye niyetiniz yoksa,
Şirketinizin aylık gelir tablosunu ve üç aylık bilançosunu zamanında hazırlatıp, ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeye istekli değilseniz,
Şirketinizin finansal rasyolarını bir pratisyen doktor yaklaşımı ile değerlendirme konusunda bilgi eksikliğiniz varsa,
Şirketinizin net, somut stratejik amaç ve hedeflerini oluşturmak üzere bir stratejik plan hazırlamayı lüzumsuz görüyorsanız,
Evlatlarınızı veya yeğenlerinizi, onların yetkinliklerini dikkate almadan şirketin değişik yönetici pozisyonlarına zaten çoktan yerleştirdiyseniz,
Şirketinizin organizasyonel yapısı kalite belgesi kapsamında duvarda asılı ve çalışanlarınız ‘patron söyler, biz yaparız’ kültürü ile çalışıyor ise,
Üretime üretim müdürünüzden, pazarlamaya pazarlama müdürünüzden, personel yönetimine insan kaynakları müdürünüzden fazla zaman ayırıyorsanız,
Şirket yatırımlarını geniş kapsamlı bir plan dahilinde değil de günlük kararlar sonucunda yapıyorsanız,
Şirketinizin vizyonunu kalite belgesi almanızın asgari şartı olduğunu zannediyor ve vizyonun tabana yayılmasının sizin asli göreviniz olduğunu bilmiyorsanız,
Şirketlerde kurumsallaşma çalışmalarının ciddi bir değişim yönetimi süreci olduğu ve özel bir yetkinlik setine ihtiyacınız olduğunun farkında değilseniz,
Tükenmişlik sendromuna yaklaştığınızı hissediyor ancak hiçbir yönetim danışmanının size yardımcı olamayacağını düşünüyorsanız,
Şirketin kurtuluşunu aile anayasasında ararken, toplum olarak ‘anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz’ kültürünün etkisinde olduğumuzu hatırlamıyorsanız,
Size tavsiye ederim; sakın kurumsallaşmaya çalışmayın. Bırakın, gittiği yere kadar gitsin!